Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/437 E. 2019/597 K. 28.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/437
KARAR NO : 2019/597
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/05/2017
KARAR TARİHİ : 28/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil ile davalı abone arasında 01.05.2016 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme uyarınca müvekkil şirket nezdinde davalı işyerine … abone numarasıyla indirimli elektrik enerjisi tedarik edildiğini, davalı abonenin ibraz ettiği vergi levhasına istinaden … Mah … Cad …/MERSİN adresinde mukim işyerine elektrik enerjisi tahsis edilmiş olup taraflara arasındaki ticari uygulama protokolünün 2. maddesinde de bu husus ”Abone Tarifi Grubu ve Gerilimi : Ticarethane” olarak belirtildiğini, davalının borçlu olmadığına yönelik savunmaları hukuki dayanaktan yoksup olup itirazın iptali gerektiğini, taraflar arasında sözleşme 01.05.2018 tarihinde bitecek olmasına rağmen davalı tarafça ihtarname dahi gönderilmeksizin sözleşme devam ederken başka bir elektrik firmasından elektrik tedarik hizmeti alındığını, bu husus açıkça sözleşme maddelerine aykırılık teşkil ettiğini, davalı/borçlunun sözleşme süresi içerisinde 7.1 maddeye aykırı olarak sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle tahakkuk ettirilen sözleşmeyi cezai şart tutarının tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı, söz konusu takibe borcu olmadığı gerekçesi ile itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet vermiş olduğundan, itirazın iptali ile takibin devamı ve alacaklarımızın tahsili için Mahkememizce işbu davanın açma gereği hasıl olduğunu, davalı/borçludan tahsilini talep etmiş olduğumuz alacağımız likit ve muaccel olup taraflar arasında imza edilmiş olan sözleşmenin davalı/borçlu tarafından ihlali nedeni ile doğduğunu, bu sebeple tamamen alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik, haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli itirazlarının reddedilerek, davalı/borçlu aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere İcra İflas Kanunumuzun 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu iddia edilen sözleşmenin ifa yerinin müvekkilin ikamet yeri olan …/MERSİN olması sebebiyle, Mahkememiz hakkında yetkisizlik kararı verilmesini, müvekkilin davalı sıfatının bulunmaması sebebiyle davanın husumet yokluğundan reddini, maddi ve hukuki gerçeklere aykırı, haksız ve yersiz olarak açılmış olması sebebiyle esastan reddini, başlattığı icra takibinin haksız olduğunu bildiği halde kötüniyetli olarak ve haksız bir şekilde takip başlatıp dava açan davacının, davanın asgari %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında özetle; 471,54-TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faiz ile birlikte tahsilini talep ettiği, davalı tarafça borca, takibe ve yetkiye itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 10/04/2019 tarihli ATK raporunda özetle; Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu belgedeki … adına atılı imzalar ile …’nin mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğini mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; Taraflar arasında 01.05.2016 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme uyarınca müvekkil şirket nezdinde davalı işyerine … abone numarasıyla indirimli elektrik enerjisi tedarik edildiğini, taraflar arasındaki sözleşme 01.05.2018 tarihinde bitecek olmasına rağmen davalı tarafça ihtarname dahi gönderilmeksizin sözleşme devam ederken başka bir elektrik firmasından elektrik tedarik hizmeti alındığını, bu hususun açıkça sözleşme maddelerine aykırılık teşkil ettiğini, davalı/borçlunun sözleşme süresi içerisinde 7.1 maddeye aykırı olarak sözleşmeyi feshettiğinden bahisle tahakkuk ettirilen sözleşme cezai şart tutarının tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, davalı tarafın takibe vaki itirazının iptali istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça gerek icra takibine itiraz dilekçesinde gerekse cevap dilekçesinde taraflar arasında akdedildiği iddia edilen sözleşme altındaki imzanın inkar edildiği, ayrıca esasa cevap süresi içerisinde yetki itirazında bulunarak yetkili Mahkemenin …/MERSİN Mahkemeleri olduğunu savunmuştur.
Davalı tarafın sözleşme altındaki adına atfen atılan imzaya itirazı kapsamında dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 10/04/2019 tarihli raporunda; Davaya konu sözleşmede davalıya atfen atılan imzanın tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan inceleme sonucunda; davalı … adına atılı imzalar ile …’nin mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğinin belirlendiği anlaşılmıştır. Her ne kadar taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen sözleşmede İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki şartı bulunsa da; davalı taraf adına atfen atılan imzanın davalı tarafa ait olmadığı anlaşıldığından yetki şartının eldeki davada uygulama imkanının bulunmadığı anlaşılmış, davalı tarafın yetki itirazı incelenmeye geçilmiştir.
Somut olayda; Davalının ikametgah adresinin; … /MERSİN olduğu, eldeki davada 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı mahkemesi olan … Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapan) yetkili olduğu, bir an davacı tarafın iddia ettiği gibi taraflar arasında fiilen sözleşme ilişkisi olduğu kabul edilse bile HMK’nın 10. maddesinde sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğinin düzenlendiği, somut olayda ise; sözleşme ilişkisi kapsamında ifa yerinin yine …/ MERSİN olduğu nazara alındığında mahkememizce yetkisizlik kararı vermek gerekmiş, buna ilişkin HMK’nın 116/1 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin yetkili olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 116/1. maddesi uyarınca usulden REDDİNE, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapan) gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere … Asliye HukukMahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapan) Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli ve yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2019

Katip …

Hakim …