Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/431 E. 2018/942 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/431
KARAR NO : 2018/942

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2017
KARAR TARİHİ : 24/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili arasında gerçekleşmiş ticari iş sebebiyle müvekkili şirketin 30.01.2017 tarih ve … nolu fatura tanzim ettiğini, müvekkilinin vermiş olduğu dijital baskı ve matbaa hizmetleri için tanzim edilen faturanın davalı tarafa teslim edildiğini, 05.04.2017 tarihine kadar borcunu ödemeyen davalı hakkında Müdürlüğünden icra takibine geçildiğini, borçlu şirket yetkilisinin 11.04.2017 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğunu, söz konusu ödeme emrine borçlunun haksız ve kötüniyetli olarak söz konusu fatura bedelini ödememek için itiraz ettiğini, borçlu şirketin haksız ve kötüniyet teşkil eden itirazının iptali ve hakkında inkâr tazminatına hükmedilmesi için iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, sonuç olarak bu sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, borçlunun … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ödeme emrine yapmış olduğu haksız itirazının iptalini ve takibin devamını, itirazın haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderlerinin ile birlikte vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; öncelikle emirde şirketleri aleyhine açılan takipte davada haksız ve yarsiz olduğu gibi yasal dayanaktan da yoksun olduğunu, takip dosyasına yapmış olduğukları itirazlarını da aynen tekrar ettiklerini, davacı alacaklı tarafın şirketlerin ne verdiklerini ve de neyi talep ettiklerini, davacı alacaklı tarafın şirketlerine vermiş olduğu herhangi bir mal olmadığı gibi vermiş olduğu malın teslimine ilişkin herhangi bir belgesinin de mevcut olmadığını, zira şirketlerine herhangi bir mal verilmediğini, davacı alacaklı tarafın kötü niyetli olup haksız kazanç peşinde olduklarını, şayet şirketlerine herhangi bir mal vermiş olsaydı bunu hem takip talebinde belirtmesi gerektiğini hem de dava dilekçesine derc etmesi gerektiğini, sonuç olarak bu nedenlerle davacı alacaklı tarafça şirketleri aleyhine açılmış bulunan haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ticari satımdan kaynaklanan alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 1.603,14-TL asıl alacak üzerinden alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek %9,75 (reeskont avans) faizi ile takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali bilirkişi …’un 23/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” … İcra dosyasında davacı tarafın davalı aleyhine 05.04.2017 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile; 1.603,14-TL asıl alacak ile 1.603,14-TL’nin takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla) asıl alacağa (değişken oranlarda) işleyecek % 9,75 (reeskont avans) faizi, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte (tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla) tahsili talebiyle (kısmi ödemelerde TBK. 100. maddesi hükümleri göz önünde bulundurulmak kaydıyla) icra takibinde bulunduklarını, davalı tarafça icra takibine karşı verilen 11.04.2017 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; şirketleri hakkında yapılan takibin haksız olduğunu, alacağın neye taalluk ettiği hususunun ödeme emrine derç edilmediğini, takibin bu yönüyle eksik olduğunu belirterek; şirketleri aleyhine açılan takibine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiklerini,
Davacıya ait ticari defterler ile ilgili tespitlerin şu şekilde olduğunu; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017 yılına ait yasal defterlerle ilgili tasdik bilgilerini tablo şeklinde sunduğunu, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017 yılı yasal defterlerinin E-Deftere tabi olduğunu, E-Deftere tabi olan 2017 yılı envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığını, e-defter beratlarının ise yasal süresinde verildiğinin tespit edildiğini, davacı tarafın yasal defter kayıtlarında yapılan incelemelerde davacının icra takip tarihi itibari ile davalıdan 1.603,14-TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin göründüğünün tespit edildiğini, davacı nezdindeki davalı cari hesabını tablo şeklinde sunduğunu,
Davalı tarafça bilirkişi incelemesine yasal defter ve kayıtların ibraz edilmediğini, bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter kayıtları üzerinde herhangi bir tespit yapılamadığını,
Davacı tarafın davalı Şirket aleyhine 05.04.2017 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 1.603,14-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığını, davalı tarafça davaya karşı verilen cevap dilekçesinde; takip dosyasına verilen itiraz dilekçelerini aynen tekrarladıklarını, davacı tarafın şirketlerine vermiş olduğu herhangi bir mal olmadığı gibi vermiş olduğu malın teslimine ilişkin herhangi bir belgenin de mevcut olmadığının beyan edildiğini, davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıya 12.01.2017 tarih ve 122,77-TL, 30.01.2017 tarih ve 2.353,14-TL olmak üzere toplamda 2.475,91-TL tutarında fatura kestiğini, buna karşılık davalı tarafça davacıya 12.01.2017 tarihinde … Kredi kartından 122,77-TL, 12.01.2017 tarihinde yine … Kredi kartından 750-TL olmak üzere toplamda 872,77-TL ödeme yapıldığı söz konusu ödemelerin fatura toplamlarından tenzili neticesinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 1.603,14-TL tutarında alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğunun tespit edildiğini, davalı tarafça yasal defter ve kayıtlar incelemeye ibraz edilmediğinden dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter ve kayıtları üzerinde herhangi bir tespit yapılamadığını, davacı tarafça davalıya kesilen dava konusu 30.01.2017 tarih ve … nolu 2.353,14-TL bedelli fatura ve muhteviyatlarının davacı tarafça davalıya verilip verilmediği hususunda yapılan incelemelerde davacı tarafça incelemeye sunulan fatura incelendiğinde faturanın teslim alan kısmında fatura ve muhteviyatlarının … isim ve imzasına teslim edildiğinin tespit görüldüğünü, diğer yandan takip konusu edilen faturaya istinaden davacı tarafça davalıdan 12.01.2017 tarihinde … Kredi kartından toplamda 750-TL tahsilat yapıldığı icra takibinde de bakiye (2.353,14 – 750=) 1.603,14-TL’nin talep edildiğinin anlaşıldığını, davacı tarafça davalıya kesilen takip dışı 12.01.2017 tarih ve 122,77-TL tutarındaki faturanın da … kredi kartıyla ödendiğinin tespit edildiğini, … Ticaret Odası Kayıtları incelendiğinde …’ın davalı şirketin %100 ortağı olduğunun görüldüğünü, açıklamalar neticesinde davacı tarafça davacıya kesilen fatura ve muhteviyatlarının davalı adına … isim ve imzasına teslim edilmesi yine dava konusu fatura bedeline karşılık davalı Ortağı … kredi kartından 750-TL tahsilat yapılması hususları birlikte değerlendirildiğinde takdiri mahkememize ait olmak üzere davacının davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının 1.603,14-TL olarak tespit edildiğini, davacı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinde bulunulmadığından icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapılmadığını,
Sonuç olarak davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017 yılı yasal defterlerinin E-Deftere tabi olduğunu, E-Deftere tabi olan 2017 yılı envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığını, e-defter beratlarının ise yasal süresinde verildiğinin tespit edildiğini, davalı tarafça incelemeye yasal defter ve belgelerinin ibraz edilmediğini, bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin var olduğunun davacı tarafça davalıya kesilen faturalara davalı ortağının kredi kartıyla ödeme yapılmasından anlaşıldığını, takip konusu edilen fatura ve muhteviyatlarının davacı tarafça davalıya verildiğinin incelemeye sunulan dava konusu faturanın teslim alan kısmındaki isim/imzadan ve davalı ortağına ait kredi kartı ile yapılan ödemeden anlaşıldığını, netice itibariyle takdiri mahkememize ait olmak üzere davacının davalıdan takip tarihine kadar talep edebileceği alacak tutarının 1.603,14-TL olarak tespit edildiğini, davacı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinde bulunulmadığını, bu nedenle icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapılmadığını …” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada; uyuşmazlık davacının mal satımından kaynaklı cari hesap alacağının mevcut olup olmadığı, davalı şirkete faturada betimlenen mal tesliminin gerçekleşip gerçekleşmediği, neticeten davacının takiple talep ettiği asıl alacak miktarının yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin ibraz ettiği teslim alan imzalı faturalar davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş ancak; davalı taraf isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmamıştır. HMK’nın 171. maddesi gereğince fatura ve içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı şirketin ticari defterlerin ibrazı için mahkememizce çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2017 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır. Ayrıntılı, gerekçeli hazırlanmakla itibar edilir bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacı tarafça davalıya kesilen faturalara ilişkin davalı ortağının kredi kartıyla ödeme yapıldığı, takip konusu edilen fatura ve muhteviyatlarının davacı tarafça davalıya verildiğinin incelemeye sunulan dava konusu faturanın teslim alan kısmındaki isim/imzadan ve davalı ortağına ait kredi kartı ile yapılan ödemeden anlaşıldığı, dosyada mübrez fatura, sözleşme, ticari defterler, isticvap, tüm belge ve kayıtların irdelenmesi sonucunda faturalarda yazılı malların davalı şirkete teslim edildiği sonucuna varıldığı, bu noktadan sonra faturaya dayalı cari hesap bakiyesinin ödendiğinin ispat yükünün davalı üzerinde bulunduğu, davalı/borçlu şirketin fatura bedelini ödediğini HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği, tüm bu nedenlerle davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 1.603,14-TL (asıl alacak) alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 1.603,14-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren (%9,75 oranını geçmemek üzere) takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacağın % 20’si oranındaki 320,62-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 109,51-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 78,11-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 31,40-TL peşin harç, 600-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 114,50-TL olmak üzere toplam 777,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 1.603,14-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davanın miktarı itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza