Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/409 E. 2018/286 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/409 Esas
KARAR NO : 2018/286
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
KARAR TARİHİ : 27/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça icra takibine konu edilen bono üzerindeki imzanın müvekkilline ait olmadığını, müvekkilinin yaşlı olduğunu beyanla borçlu olmadıklarının tespitini ve davalının %20 kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı asil …’in 19/12/2017 tarihli celse, sözlü beyanında özetle; senedin diğer borçlusu …’dan para alacaklısı olduğunu, davacı …’un da borca kefil olduğunu, davacının iddialarının kabul etmediğini, senedin gerçek alacağı dayandığını, dolandırıcılıktan şüphelendiğini beyan etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … 29. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davalı tarafça davacı … ile dava dışı … aleyhine senet alacağına istinaden 45.000 TL’si asıl alacak, 3.317,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.317,67 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafın imza inkarı doğrultusunda talimat mahkemesi marifetiyle alınan davacı asilin yazı ve imza örnekleri ile mukayeseye esas bilge asııllarının karşılaştırılması marifetiyle grafoloji uzmanı bilirkişiler …, … ve …’dan oluşan heyetten rapor alınarak konuya ilişkin 20/02/2018 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“İnceleme konusu ve mukayese yazı, rakam ve imzaların binoküler streomikroskop, lup, uv ışık kaynağı ve diğer büyütme ve aydınlatma, ölçme cihazlarından müteşekkil inceleme ortamında grafolojik, grofometrik ve kaligrafik metotlarla analitik incelemeye ve objektif denetime uygun olarak yapılan incelenmesinde tespit edilen bulgular aşağıda belirtilmiştir.
İnceleme konusu imza ile mukayese edilmek üzere oluşturulan imza portföyünde yer alan davacıya ait imzaların senedin tanzim tarihinden önceki ve sonraki tarihleri içerdikleri ve kendi aralarında grafolojik yönden tutarlılık gösterdikleri izlenmekdir.
Esas itibariyle inceleme konusu senedin ön yüzünde ” kefil” hanesinde yer alan “…” yazısının sağ alt bölümündeki imzanın lokasyan bakımından tespiti istenen imza olduğu görülmekle birlikte içerikleri itibariyle diğer iki adet imza da incelemeye alındığınrda, inceleme konusu senedin ön yüzündeki toplam üç adet imza ile davacıya ait mukayese imzaların farklı strüktürde imzalar oldukları izlenmekte, tetkik konusu ve mukayese imzaların;
Genel imza komposizyonu ve tersim karakteristiği, başlangıç bölümlerinin lokasyon, biçim ve bağlantı özellikleri, gövde bölümündeki ara figürlerin yapılandırılış ve bağlanış özellikleri, imzaların bitiriliş bölümlerinin bağlantı ve biçim karakteristiği, noktalama alışkanlıkları, ritm-form dengesi, imza bölümlerinin birbirlerine göre oran ve konumları, presyon varyantları, hız işleklik tarzı vital değerler bakımından farklı grafolojik özellikte imzalar oldukları müşhede edilmektedir.
Genel grafolojik parametrelerle ifade edildiğinde, tetkik konusu imzalar ile davacı …’ a ait mukayese imzalar arasında tersim tarzı, işleklik derecesi, meyil ve istikamet, seyir, sürat, istif, itiyatları ve baskı unsurları bakımından uygunluk ve benzerlikler bulunmadığı tespit edilmiştir.
İnceleme konusu senettik yazı ve rakamlarla davacıya ait mukayese yazı ve rakamlar arasında da yukarda da belirtilen genel grafolojik paremetreler bakımından uygunluk ve benzerlikler bulunmadığı tespit edilmiştir.
İnceleme konusu 08/08/2015 tanzim tarihli, borçlusu … …, kefili … olan senedin ön yüzündeki yazı, rakam ve imzaların mevcut mukayese yazı, rakam ve imzalarına kıyasla davacı …’un eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığı” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizin 27/03/2018 tarihli celsesinde davalı asilin ”önceki beyan ve dilekçelerimizi tekrar ederiz, ben raporu inceledim, nitelikli dolandırıcılıktan da … ve … …’u şikayet ettim, raporda davacı tarafın imzasının senette bulunmadığı, daha doğrusu senettiki imzanını davacıya ait olmadığı tespiti yapılmıştır, o zaman oğlu imza atmıştır, ben senedi oğlundan aldım, babasının bilgisi dahilindeydi, senet … de bir Cafede şahsın yine senet borçlus … … ve … mevcut iken imzalandı, ben o esnada davacı …’un imza atıp atmadığını gözümle görmedim, ancak şifai konuşmamızda kendisi kefil olacağını söyledi ve onun bilgisi dahilinde senet verildi, davanın reddini istiyorum” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Dava; senette bulunan kefalet imzasının inkarına dayalı menfi tespit isteminden ibarettir. Davalı taraf davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasındaki ihtilaf; davaya ve takibe konu 08/08/2015 tanzim tarihli, 01/10/2015 vade tarihli 45.000 TL bedelli senet üzerinde kefil …’a atfen yer alan imzanın adı geçene ait olup olmadığı, senet ve takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Mübrez raporla senet üzerindeki imzanın davacı …’a ait olmadığı belirlenmiştir.
Dava; kambiyo senedi ve bu senede dayalı olarak yapılan kambiyo takibine yönelik menfi tespit isteminden ibaret olmakla borçsuzluk talebi temel ilişkiden bağımsız olarak salt bono ve takip açısından incelenmiştir. İmza inkarı herkese karşı ileri sürülebilir defi mahiyetinde olmakla senet üzerindeki kefil imzasının davacıya ait olmadığı belirlendiğinde davacının bono ve takip nedeniyle borçlu olmadığına yönelik talebi yerinde görülmüş ve davanın kabulü gerekmiştir. Ancak senedin imzalanması sırasında karışıklık olabileceği ve imzanın davacı taraftan atılıp atılmadığının dikkatten kaçırılabileceği dolayısıyla takipte davacının kötüniyetli olduğuna dair herhangi bir delil elde edilemediği tutanağa geçen beyanlarının da mahkememizce samimi olarak değerlendirildiği anlaşılmakla davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddi gerekmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanat gereğince; davanın kabulü ile, …. 29. İcra Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasına konu 08/08/2015 tanzim tarihli 01/10/2015 vade tarihli 45.000 TL bedelli senet ve 48.317,67 TL miktarlı takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, …. 29. İcra Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasına konu 08/08/2015 tanzim tarihli 01/10/2015 vade tarihli 45.000 TL bedelli senet ve 48.317,67 TL miktarlı takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından REDDİNE,
2-Hüküm altına alınması gereken 3.300,60 TL karar harcından 825,15 TL peşin harcın mahsubu ile 2.475,50 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 861,15 TL harçlar toplamının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan Av.As.Üç. tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 5.664,87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 297 TL posta masrafı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.797 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/03/2018

Katip Başkan