Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/401 E. 2019/562 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/401
KARAR NO : 2019/562
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/04/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil 01/10/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sebebiyle sürekli özürlü kalacak şekilde yaralandığını, müvekkil kaza sonrası hemen hastanede müdahale yapıldığını, müvekkil hastanede 23/03/2012 tarih ve 3581 nolu sağlık kurulu raporu aldığını ve anılan sağlık kurulu raporunda müvekkilin %6 özürlü olduğunu, kaza ile ilgili olarak … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas ve … Karar numaralı dosyası ile yargılama yapıldığını kusurlu sanık aleyhine mahkumiyet kararı verildiğini, alacağı belirsiz olduğundan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi zararın belirsiz olduğndan şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10,00-TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 10/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte yargılama ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar müvekkil kurumdan 25.12.2013 tarihinde tazminat aldığını ve işbu tazminatı almakla müvekkil kurumu kesin, dönüşümüz ve müvekkil kurumdan başkaca bir alacağının kalmadığını beyan ederek müvekkil kurumu ibra ettiğini, bu ibra sözleşmesinin üzerinden iki yıldan fazla bir süre geçtiğini, bu nedenle, davacının işbu davası KTK’.nun 111. maddesi kapsamındaki anlaşmalarla ilgili yerleşik Yargıtay uygulaması kapsamında zamanaşımına uğradığını, davacının talebinin zamanaşımı/hak düşürücü süre nedeniyle reddini talep ettiğini, dava tarihinden önce müvekkil kurum davacılara ödeme yaptığını, davacılar müvekkil kurumu ibra ettiğini, müvekkil kurum sorumluluğunu yerine getirdiğini, bunun yanında, tazminat borcunun kaynağı da haksız fiil olan trafik kazası olduğunu, yine, müvekkil Kurum kendisine yapılan başvuruyu inceleyerek ödeme yaptığı için ödeme tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi işletilmesi mümkün olduğunu, davaya cevapların sunumu ile davanın usul ve esasa ilişkin olarak sunduğumuz gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 10/10/2018 tarihli ATK raporunda özetle; … oğlu,20/11/1970 doğumlu … 01/10/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak; E cetveline göre % 11.1 (yüzdeonbirnoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme süresinin 01/10/2011 tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 06/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı motosiklet sürücüsü dava dışı …’nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, davacı motosiklet sürücüsü …’in kusursuz olduğunu, davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in; geçici ve sürekli göremezlik dönemine ait %11,1 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının = 61.513.95-TL. olduğunu, davacının maddi zararının trafik sigorta poliçesindeki bakiye limiti aşmadığını, davalı bakımından en erken temerrüt tarihinin 25.12.2013 ödeme tarihi olarak belirlendiğini, dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde özetle; ıslah talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 61.503.95-TL’nin 10.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Trafik kazası sebebiyle açılan maluliyet tazminatı talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; 01/10/2011 tarihinde dava dışı sürücü Ferdi Aksu yönetimindeki … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken davacı … yönetimindeki … plakalı motosikletle çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında davacının maluliyetine sebep olacak şekilde yaralandığından bahisle maddi tazminat talepli eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 10/10/2018 tarihli raporunda; Davacı …’in 01/10/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının E cetveline göre % 11.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 01/10/2011 tarihinden itibaren 1,5 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği anlaşılmıştır. ATK raporu esas alınarak düzenlenen 06/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı motosiklet sürücüsü dava dışı …’nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı motosiklet sürücüsü …’in kusursuz olduğu, davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in; geçici ve sürekli göremezlik dönemine ait %11,1 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının = 61.513.95-TL olduğu, davacının maddi zararının davalının sorumlu olduğu bakiye limiti aşmadığı, davalı bakımından en erken temerrüt tarihinin 25.12.2013 ödeme tarihi olarak belirlendiği anlaşılmakla; davacı tarafın ıslah dilekçesi nazara alınarak davanın kabulü ile; 61.513,95-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 25/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
61.513,95-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 25/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.202,01-TL ilam harcından 212,00-TL ıslah harcı, peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.958,61-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 212,00-TL ıslah harcı, 31,40-TL peşin harç ve 31,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 274,80-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.116,53-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.859,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2019

Katip …

Hakim …