Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/391 E. 2019/122 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/391
KARAR NO : 2019/122

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/04/2017
KARAR TARİHİ : 13/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26.08.2008 günü sürücü …’nın yönetimindeki … plakalı aracıyla seyrederken karşıdan karşıya geçen yaya …’a çarpması sonucu davacının eşi …’ın öldüğünü, kazaya ait evrakların …. Ağır Ceza Mahkemesinin …-E ve … -K sayılı dosyasında bulunduğunu, davacının eşinin öldükten sonra geleceğe dönük maddi destekten yoksun kaldığını, ayrıca mezar yeri, mezar kazılması, taziyeye gelenlere yapılan ikramlar, kefenleme işleri için harcamalar yaptığını, bu harcamalar için belge temin edilemese de Yargıtay kararlarına göre hayatın olağan akışına uygun ve ölenin mensubu olduğu dininin gerekleri dikkate alınarak harcamaların bilirkişi tarafından tespitinin gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçesi bulunmadığından kaza sonucu oluşan zararlardan …nın sorumlu olduğunu, başvuru sonucu kısmi bir ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemenin davacının gerçek zararının altında olduğunu, destekten yoksunluk tazminatının hesaplanması gerektiğini belirtmiş ve şimdilik 50 TL destek tazminatı ve 50 TL cenaze defin gideri tazminatının davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açmadan önce davalıya başvurma şartı yerine getirilmediğinden davacının usulden reddinin gerektiğini, 6704 sayılı yasada dava açmadan önce sigorta şirketine yazılı başvuru şartının getirildiğini, davacının bu şarta uymadığını, kazanın araç sürücüsüne ve araç işletenine ihbar edilmesini istediklerini, davacının talep ettiği miktarın dürüstlük kuralları çerçevesinde açıklattırılması ve eksik harcın yatırtılması gerektiğini, dava öncesi davalıya başvurulduğunu ve davacıya 31.973,00.-TL ödendiğini, 2918 sayılı KTK 111. Maddesine göre arada fahiş bir fark olmaması halinde davanın reddinin gerektiğini, davalının sorumluluğunun kusur oranıyla ve poliçe limitine kadar olduğunu, 2008 yılındaki poliçe limitinin 125.000,00-TL olduğunu, olayın meydana gelişine göre davacının murisi yayanın tam kusurlu bulunması gerektiğini, yayanın görevli kimsenin olmadığı veya ışıklı işaretin olmadığı yerde araçlara dikkat etmesi gerektiğini, yayanın sol bankette yürümesi gerektiğini, bu nedenle kusur yönünden inceleme yapılması gerektiğini, bu aşamalardan sonra tazminat raporu düzenlenmesi gerektiğini, davalının cenaze giderlerinde sorumlu tutulamayacağını, teminat kalemleri içinde bu başlıkların yer almadığını, bu taleplerin reddinin gerektiğini, bedeni zarar kapsamında olmayan cenaze ve defin, yol, yemek vb. Masrafların davalıdan karşılanmasının mümkün olmadığını, davanın açılmasına neden olmadığından faizden sorumlu tutulması gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; 26/08/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma, cenaze / defin masrafına ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketine yazı yazılarak poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
…. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazılarak … esas sayılı ceza dava dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen … ve … marifetiyle hazırlanan 19/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda ve özetle; “…Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 05.01.2009 tarihli raporda, 12m genişliğinde tek yönlü, asfalt kaplama, yaya geçidi ve yaya geçidi trafik işaret levhasıyla belirlenmiş olduğunu, taşıt sürücüleri için köprü girişinde 40 KM/S hız sınır levhası, ayrıca araçlar için için 65 KM/S hız sınır levhasının olduğunu, çarpma noktasına 70m mesafede yaya geçidi ve levhasının olduğu keşifle düzenlenen raporda belirtildiğini, sürücü …’nın ifadesinde sağ şeritten giderken yolun sağ şerit ortasında duran bir şahsın olduğunu gördüğünü, korna çaldığını, hızını düşürdüğünü, şahsa yaklaştığında kendi durduğu orta şeritten çok hızlı bir aracın geldiğini görünce kendisinin bulunduğu şeride atladığını ve fren yaptığını ancak duramayıp çarptığını belirttiğini, 03.12.2008 tarihli bilrikişi raporunda olayda sürücü …’nın ikinci derecede, yaya …’ın ise birinci derecede kusurlu olduğunun belirtildiğini, dosyadaki bilgilere göre olayda sürücü …’nın yeteri kadar tedbirli araç kullanmadığından ve zamanında fren yapmadığından ikinci derece kusurlu olduğunu, ölen yaya …’ın ise karşıdan karşıya geçmeye uygun olmayan yerden geçmeye çalıştığından, araçlara yeterince dikkat etmediğinden birinci derece kusurlu olduğunu, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. Ve … K. Sayılı kararında, olayda sanığın yönetimindeki … plakalı aracıyla … yönünde seyrederken otogar kavşağı alt geçidi çıkışında karşıdan karşıya geçen yaya …’a çarptığı olayda tali kusurlu olduğunu ve cezalandırılmasına karar verildiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre Madde 52’yi aynen tekrar ettiğini, yayaların uyacakları kurallardan madde 68’i aynen tekrar ettiğini, Karayolları Trafik Yönetmeliği’ni aynen tekrar ettiğini, davacıların murisi yaya …, çok şeritli yolda karşıdan karşıya geçmeden önce yoldaki araç trafiğine dikkat etmesi, tüm şeritlerin karşıya geçmeye uygun olduğu anı kollaması gerekirken bu kurallara uymamış, akan trafiğin içine tedbirsizce girerek can güvenliğine özen göstermediğini, araçlar ilk geçiş hakkını vermemiş, araçların hız ve yakınlıklarına yeteri kadar dikkat etmediğini, hızlı gelen davalı taraf aracından kendisini sakınmamış ve aracın darbesine maruz kaldığını, bu nedenle davacıların murisi yaya … olayda %75 oranında asli kusurlu olduğunu, davalı taraf araç sürücüsü … ise, yeterli mesafeden gördüğü yayaya karşı dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmış, zamanında etkili fren tedbiri alarak aracını yavaşlatmadığını, yolun ortasında kararsız kalan yayaya karşı durup kenara ulaşmasına yardım olmadığını ve yanından geçmeye çalışırken çarparak yaralanmasına neden olduğunu, bu nedenle davalı taraf araç sürücüsü … olayda %25 oranında tali kusurlu olduğunu, maddi zarar hesabı, kaza tarihinde geçerli mevzuat ve içtihatlar dikkate alınarak … tablosu ve progressive rant yöntemine göre yapılacağını, işlemiş dönem kazançları artırma ve iskonto yapılmadığını, işleyecek dönem kazançları her yıl için ayrı ayrı %10 artırılıp, %10 iskontoya tabi tutulmak suretiyle hesaplanacağını, hesaplamalarda yasal faiz yıllık %9 oranı esas alınacağının, 60 yaşına kadarı aktif dönem olarak değerlendirilecek ve net asgari ücret, 60 yaşından itibaren pasif dönem kabul edilerek AGİ’siz net asgari ücret tazminat hesabına esas alınacağını, 01.03.1949 doğumlu müteveffa … 26.08.2000 tarihli kazada müteveffa … 05.09.2008 tarihinde vefat ettiğini, 05.09.2008 vefat tarihi itibarıyla (59 yıl 06 ay 04 günlük) 60 yaşında olduğunu, P.M.F-1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü 14,89 yıl olduğunu ve bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsaydı muhtemelen 74,89 yaşına kadar yaşayacağını, 14,89 bakiye ömrünün 20.09.2018 hesap tarihi itibarıyla; 10,38 yılı işlemiş pasif dönem, 4,51 yılı işleyecek pasif dönem olduğunu, 01.01.1962 doğumlu eşi … 05.09.2008 müteveffanın vefat tarihinde 47 (46 yıl 08 ay 04 gün) yaşında olduğunu, PMF 1931 yaşam tablosuna göre bakiye ömrü 24,12 yıl olduğunu, müteveffanın destek süresi 14,89 yıl olduğundan 14,89 yıl için destekten yoksunluk tazminatı hesabı yapılacağını, 20.09.2018 hesap tarihi itibarıyla 14,89 yıllık bakiye ömrünce eşi …’tan başka hak sahibi olmadığından gelirini %50 oranında paylaşacağını, dosya içeriğinde …’ın aylık kazancı ile ilgili bilgi olmadığını, müteveffa vefat tarihinde 60 yaşında olduğundan bakiye ömrünce aylık kazancı olarak önemsel AGİ’siz net asgari ücretin esas alınacağını, 14,89 yıl bakiye ömrünün 20.09.2018 hesap tarihi itibarıyla; 10,38 yılı işlemiş pasif dönem, 4,51 yılı işeyecek pasif dönem olduğunu, 10,38 yıllık işlemiş pasif dönem kazancı toplam: 99.385,90.-TL, 4,51 yıllık işleyecek dönem için kişinin AGİ’siz net asgari ücreti aylık gelirine esas alınacağını oda toplamda: 78.523,25.-TL olduğunu, …’ın 20.09.2018 hesap tarihi itibarıyla 14,89 yıllık kazancı toplamda: 177.909,15.-TL olduğunu, …’ın kazancının yarısı oranında pay sahibi olduğunu: 88.954,58.-TL , … Belediyesinin 01.06.2018 tarihli yazısında 2008 yılında cenaze giderinin 100,00.-TL olduğunun belirttiğini, buna göre tazminatının toplamda; 89.054,58.-TL olduğunu, 05.09.2008 müteveffanın vefat tarihinde 47 yaşında olduğunu, AYİM’e göre evlenme olasılığı %2’dir. Tazminattan %2 oranında indirim yapılacağını, toplamda: 87.273,49.-TL olduğunu, müteveffa %75 oranında kusurlu olduğundan tazminatın %25’ini talep edebileceğini oda toplamda: 21.818,37.-TL olduğunu, …ndan 14.03.2017 tarihinde 31.973,00.-TL ödenmiş olduğunu, 556 günlük yasal %9 faiz oranı esas alınacağını, güncel değerin: 36.432,60.-TL olduğunu 20.09.2018 hesap tarihi itibarıyla davacıya … tarafından 14.614,23.-TL fazla ödeme yapmış olduğunu, … yönetiminki … plakalı otomobil 2008-2 döneminde kişi başına 125.000.00-TL ölüm ve sakatlık teminatı güvensi altında olduğunu, davacının talep edebileceği tazminat 20.09.2018 hesap tarihi itibarıyla 21.818,37.-TL olduğunu, … tarafından davacıya 14.03.2017 tarihinde ödenen 31.973,00.-TL’nin hesap tarihi itibarıyla güncel değeri 36.432,60.-TL olduğunu, 20.09.2018 hesap tarihi itibarıyla davacıya 14.614,23.-TL fazla ödeme yapıldığını, davacının …ndan talep edebileceği tazminatın olmadığını, sonuç olarak, dava konusu olayın meydana gelişinde davacıların murisi yaya …’ın %75 oranında asli kusurlu olduğunu, davalı taraf araç sürücüsü …’nın olayda %25 oranında tali kusurlu olduğunu, Davacının 20.09.2018 hesap tarihi itibarıyla talep edebileceği tazminatın 21.818,37.-TL olduğunu, … yönetimindeki … plakalı otomobilin 2008-2 döneminde kişi başına 125.000,00.-TL ölüm ve sakatlık teminatı güvencesi altında olduğunu, davacıya … tarafında 14.03.2017 tarihinde ödenen 31.973,00.-TL’nin hesap tarihi itibarıyla güncel değerinin 36.432,60.-TL olduğunu, 20.09.2018 hesap tarihi itibarıyla davacıya 14.614,23.-TL fazla ödeme yapıldığını, 20.09.2018 hesap tarihi itibarıyla davacının …ndan talep edebileceği tazminatın olmadığını…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinin; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinin; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde düzenlediği, anılan yasal düzenlemeler gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasa gereğince yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu saptanmıştır.
Davacının desteği olan …’ın 26/08/2008 tarihinde yaya olup karşıya geçerken … plakalı aracın çarpması neticesinde vefat ettiği, müteveffanın (asli) %75 oranında kusurlu, dava dışı sürücünün ise (tali) %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, aktüerya hesap raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olması nedeni ile hükme esas alınmaya elverişli olduğu, kaza tarihi itibari ile uygulanması gereken … tablosu ve progressive rant yöntemine göre hesaplamanın yapıldığı, 01.03.1949 doğumlu müteveffa …’ın vefat tarihi itibarıyla (59 yıl 06 ay 04 günlük) 60 yaşında olduğu, P.M.F-1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün 14,89 yıl olduğu , 01.01.1962 doğumlu eşi davacı …’ın müteveffanın vefat tarihinde 47 (46 yıl 08 ay 04 gün) yaşında olduğu, PMF 1931 yaşam tablosuna göre bakiye ömrünün 24,12 yıl olduğu, davacının talep edebileceği tazminat tutarının hesap tarihi itibarıyla 21.818,37-TL olup, … tarafından davacıya 14/03/2017 tarihinde yapılan 31.973-TL ödemenin, hesap tarihi itibarıyla güncel değerinin 36.432,60-TL olarak bulunduğu, dolayısıyla yapılan hesaplama neticesinde davacıya yapılan ödemenin güncel tutarları ile maddi zararlarının karşılanmış olduğunun tespit edildiği, bu hali ile davacının talep edilebilir başkaca destekten yoksun kalma maddi zararların dosya kapsamında belirlenemediği anlaşılmakla; sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili yararına hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/02/2019

Katip …

Hakim …