Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/390 E. 2019/578 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/41
KARAR NO : 2019/574
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2017
BİRLEŞEN İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ 2017/42 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN D. TAR : 12/01/2017
KARAR TARİHİ : 26/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı … arasında 10/04/2013 imza tarihli 01/05/2013 tedarik başlangıç tarihli 12 aylık elektrik tedarik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkil tedarik şirketi, davalının işyerine … abone nolu indirimlik elektrik enerjisi tedarik ettiğini, davalıda kullanım miktarına göre müvekkil şirket tarafından keşide edilecek faturaları ödeyeceğini, davalı abonenin ibrat ettiği vergi levhasına istinaden … Mah. … Sok. … Sok. Talip Apt. No: … Merkez/Antalya adresinde bulunan ticarethaneye elektrik enerjisi tahsis edildiği ve ticari uygulama protokolünün 2. Maddesinde de bu husus abone tarife grubunun ticarethane AG olarak belirtildiğini, müvekkil şirket ile davalı abonenin tacir olması nedeniyle akdedilen sözleşmenin 8. Maddesinde; işbu sözleşme Türk Hukuku’na tabi olduğunu, iş bu sözleşmeden doğacak tüm uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu, 6100 sayılı HMK’nın 193. Maddesi uyarınca … tüketim verileri ile birlikte tedarikçinin defter, kayıt ve belgelerinin münhasır delil olduğunun tarafların sözleşme ile kabul ettiklerinden, sözleşmede belirtildiği şekliyle İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu, bu nedenle davalı tarafın yetkisiz icra dairesinde takibin başladığı yönündeki itirazının yersiz olduğunu, davalı tarafın borçlu olmadığına yönelik savunmalarının hukuki dayanaktan yoksun olup söz konusu itirazın iptalinin gerektiğini, icra takibine konu alacak/fatura elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetlerine ilişkin fatura olup söz konusu bedellerin piyasa maliyetlerinin listesinin ve tariflerinin verildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5. Maddesi gereği davalının resim, fon, yeni fatura kalemleri, enerji dengesizlik bedelleri, sıfır bakiye bedelleri, piyasa işletim bedeli ve sair harçlar abone tarafından ödeneceğini, tedarikçinin bu bedeller ilişkin haklarını kullanmış olmasını, haklarından feragat edildiği anlamına gelmeyeceği ve müvekkil tedarikçinin bu hakkını herhangi bir zamanda kullanmasına engel teşkil etmeyeceğini, davalının ileride çıkabilecek piyasa maliyetleri kalemleri hakkında bilgilendirildiğini, müvekkil şirket Nisan/2013-Ağustos/2016 tarihleri arasında davalıya tahakkuk ettirdiği faturaları esas faturanın tahsili için T.C İstanbul İcra Müdürlüğü – … E. Sayılı icra dosyasıyla ilamsız icra takibi başlattığını, davalı/borçlunun takibe alınan miktara itiraz etmesi sebebiyle takibin durdurulduğunu, ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu kendisinde tebliğ edilen ödeme emrine karşı söz konusu takibe borçlu olmadığı gerekçesiyle itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle mahkemeye itirazın iptali ve takibin davamı için başvurma gereğinin hasıl olduğunu, alacak likit olduğundan %20’den az olmamak üzere davalı aleyhine inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tamamen kötü niyetle hareket ederek müşterilerden haksız ve fahiş kazanç elde ettiğini, davaya konu sözleşme incelendiğinde sözleşmenin 1 yıllık olduğunu, şayet taraflar isterse 1 sene daha bu sözleşmenin uzatabileceği şekilde düzenleme yapıldığını, 2015 yılında uzatma ile dahi hesaplansa bile bu sürenin çoktan dolduğunu, davacı taraf ile ikinci bir sözleşme imzalandığını, ancak sözleşmenin kendi isteği dışında uzatıldığını, davacı şirkete sözleşmeyi uzatacağına yönelik bir beyanda bulunmadığını, davacı şirkete faturaların gereksiz şekilde yükseldiğini ve bu koşullarda kendileri ile çalışmak istemediğini telefonla bildirdiğini, davanın 2013 yılında düzenlediği sözleşmeyi yazı ekinde mahkemeye sunduğunu, sözleşme metninin 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanuna göre 12 punto olması gerektiği halde, sözleşme metninin çok küçük olduğunu, TMK’nın 2. Ve 3. Maddelerinde de kötü niyetin himaye edilemeyeceğini herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğunun açıkça belirtildiğini, sonuç olarak sözleşme, fatura örnekleri ve tüm deliller ile birlikte düşünüldüğünde tarafından yapılan itirazın kabulüne ve hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait işyerine sözleşme ile elektrik tedarik edildiğini, davalı tarafın belirlenen sürede fesih bildiriminde bulunmadığından sözleşmenin devam ettiğini, cezai şartın muaccel hale geldiğini, icra takibine geçildiğini, davalı tarafça itirazda bulunulduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; elektrik aboneliğinden kaynaklanan alacak istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından abonelik sözleşmesi ve fatura suretlerinin ibraz edildiği görülmüştür.
… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiştir. Takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 1.275,69-TL asıl alacak, 5.66-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.281,35-TL alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) asıl alacağa işleyecek yıllık %9,00 yasal faiz ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … tarafından hazırlanan 27/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Dosya içeriğinde tarafların aynı olduğu iki farklı icra dosyasının bulunduğunu, bunlardan biri anılı son 6 aya ilişkin en yüksek iki tüketim faturasının toplamı olan cezai şarta ilişkin fatura olduğunu, bu fatura bedeli 2.058,82-TL olduğunu, davalıya 30/09/2016 tarihli ve … nolu fatura ile yansıtıldığının görüldüğünü, bu fatura davalı tarafından ödenmediğinden T.C … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 18/10/2016 takip tarihi itibariyle toplam 2.067,96-TL olarak takibine başlatıldığını, ikincisinin ise müşterinin Nisan 2013 – Ağustos 2016 dönemleri arasına ait tüketimlerinden hesaplanan ve elektrik piyasası işletiminden kaynaklı olarak Elektra tarafından …’a ödenen Yek bedeli, sıfır bakiye düzeltme tutarı, iletim ek ücreti, piyasa işletim ücreti, fark fonu ve oluşmuş ise ödenmeyen alacaklar bedelleri, bu bedellerin toplamı 1.275,69_TL olup davalıya 30/09/2016 tarihli ve … nolu fatura ile yansıtıldığının görüldüğünü, bu fatura davalı tarafından ödenmediğinden … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 18/10/2016 takip tarihi itibariyle toplam 1.281,35-TL olarak takibine başlandığını, taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin 7.1 nolu maddesini aynen tekrar ettiğini, … elektrik piyasasının işleyişini kontrol etmekte, belirlenen kurallar ile sistemde tedarikçi şirketlerin var olmasını sağlamakta böylece tekelci yaklaşımdan uzak bir elektrik piyasasının oluşturulması amaçlanmakta olduğunu, piyasanın işleyişini sağlamak için … gibi tedarikçi şirketlerden piyasa işletimini sağlayabilmek için bedeller alınmakta olduğunu, bunlar YEK ve sıfır bakiye düzeltme tutarı, piyasa işletim ücreti, fark fonu gibi bedeller olduğunu, yek bedeli bunlardan biri olup alınma amacı Yenilenebilir Enerji Kaynakları olan rüzgar, güneş, jeotermal, su, biyokütleden elde edilen gaz, dalga, akıntı enerjisi ve gel-git gibi fosil olmayan enerji kaynaklarının en verimli şekilde kullanacak şirketlere sadece bu amaç için kaynak sağlanması olduğunu, … bilgi işlem sisteminde tedarik …’nın sistemden çektiği güçlerin kayıtlı olp buna göre …’ya fatura düzenlenmekte, …’da davalının tükettiği enerji oranında bu bedelleri davalıya tahakkuk ettirmekte olduğunu, dosyadaki bilgilere göre davalı tarafın davacı elektrik şirketinin portföyünde kaldığı Nisan 2013 – Ağustos 2016 dönemleri arasında tahakkuk ettirilmiş tüketim miktarları esas alınarak hesaplanan Yek ve diğer bedellere karşılık gelen piyasa maliyetlerinin icra takibindeki faturalarda Yek ve diğer bedellerin davalıya tahakkuk ettirildiğinin görüldüğünü, faturanın tablo şeklinde sunulduğunu, dosya ekinde davalı adına başlatılmış T.C … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası olduğunun görüldüğünü, bu dosyada bulunan 18/10/2016 tarihinde başlatılmış icra takibine ait ödeme emri formunda toplam takip bedelinin 1.281,35-TL olarak hesaplandığını, asıl alacağı oluşturan fatura örneği dava dosyasında bulunmakta olduğunu, takibi başlatılan asıl alacağın bu fatura ile uyumlu olduğunun görüldüğünü, davalı taraf geçerli olan sözleşmeyi sözleşme şartlarına uygun biçimde sonlandırmağından cezai şart fatura ödeme yükümlülüğü altına girdiğini, diğer fatura ise her aboneye aksi belirtilmedikçe sözleşme sonunda uygulanan elektrik piyasasının iletilmesinden doğan bir fatura olduğunu, davalı bu faturayı her halükarda ödemek zorunda olduğunu, elektra şirketinin sözleşmeye uygun olarak işlem yaptığı ve hesaplanan toplam takip miktarlarının sözleşmeye ve ticari uygulama protokolünde uygun olduğundan, davacı tarafın her iki icra dosyası içinde itirazın iptali talebinde haklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığını…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat sonucunda; taraflar arasında 10/04/2013 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalandığı ve abonelik ilişkisinin tesis edildiği noktasında uyuşmazlığın bulunmadığı, davalı tarafça abonelik ilişkisinin reddedilmediği yalnızca sözleşmenin uzama süresine yönelik itirazda bulunduğu, davacı tedarikçinin davalının fesih bildirimi yapmadan başka bir şirkette sözleşme imzalaması nedeniyle cezai şarta ilişkin fatura tanzim ettiği, diğer alacak kaleminin ise ödenmeyen tüketim tutarlarına ilişkin olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.1 maddesi gereğince sözleşmenin süresi içinde feshedilemeyeceği, sözleşme süresinin uzatılmaması için taraflardan birinin diğerine sözleşme bitmeden en az iki ay önce yazılı olarak müracaat etmesinin gerektiği, aksi durumda sözleşmenin 1 yıl kendiliğinden uzayacağının kararlaştırıldığı, davalı taraf sözleşmenin anılan maddesine uygun davranmadığından ve başka bir tedarikçi firma ile sözleşme akdedildiğinden ötürü son iki ay faturasının miktarı tutarında cezai şart faturası ödemekle yükümlü olduğu, 2016/6 ve 2016/7 dönemine ait 1.044,43-TL ve 1.014,39-TL olmak üzere toplamda 2.058,82-TL cezai şart isteminin yerinde olduğu, davalının takipten önce temerrüde düşürülmemesi nedeniyle temerrütün takip tarihi itibarıyla başladığı, tüketim kalemlerine ilişkin olarak yapılan tespitler kapsamında davacı yanın davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarının 1.275,69-TL olarak hesaplandığı, davalının takipten önce temerrüde düşürülmemesi nedeniyle temerrütün takip tarihi itibarıyla başladığı anlaşılmış ve bu nedenlerle dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit ve belli olması da gerekmektedir. Alacağın gerçek miktarının belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte olup borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlıkta ise dava konusu alacak miktarının (cezai şart ve tüketim kalemleri yönünden) açıklığa kavuşturulması yargılamayı ve bilirkişi incelemesini gerektiğinden koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 1.275,69-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin 1.275,69-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
A- Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
a-Alınması gereken 87,14-TL harçtan peşin alınan 62,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 24,34-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafça yapılan 62,80-TL başvuru harcı, 62,80-TL peşin harç olmak üzere toplam 125,60-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Davacı tarafça yapılan 1.200-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 246,50-TL olmak üzere toplam 1.446,50-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 1.195,19-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 1.275,69-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Mahkememizin birleşen 2017/42 E. Sayılı davasının KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 2.058,82-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin 2.058,82-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
A-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
a-Alınması gereken 140,63-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 109,23-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 31,40-TL peşin harç olmak üzere toplam 62,80-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Davacı tarafça yapılan 120-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 119,46-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.058,82-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, Davacı – birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır