Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/358 E. 2018/878 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/358 Esas
KARAR NO : 2018/878

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2017
KARAR TARİHİ : 04/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin 2002 yılından itibaren … işletme unvanı ile endüstriyel kalıp imalatı işiyle esnaf faaliyeti olarak iştigal etmekte ve bu işletmenin halen aktif olarak ticari faaliyetlerine devam ettiğini, müvekkilin esnaf işletmesinin küçük ölçekli bir işletme olduğunu, tanzim tarihi itibariyle davalılarla hiçbir ticari alış verişi olmadığını, davalılardan …’in müvekkil tarafından 100.000TL sermaye ile kurulan … ltd şti’ne %15 hisse ile ortak edildiğini, diğer davalı … un o şirketin 1.650TL maaş ile çalışanı olduğunu, müvekkil adına kambiyo senetlerine ilişkin … İcra müdürlüğünden … esas sayılı dosyası için ödeme emri aldığını, gerek lehdara gerekse alacaklıya herhangi bir borcu olmayan müvekkilin önce senetteki imzasını taklit ettiğini düşünmüş ancak sonrasında işletme için kullanılmak üzere çok eski tarihlerde düzenlenen ve unutulan senedin davalılar tarafından hırsızlama suretiyle elde edilerek kullanılarak ve ciro edilerek icra takibine konu edildiğini, … İcra müdürlüğü … esas sayılı dosyasından tüm bankalara ve diğer şüpheli … ‘un ortağı olduğu … ltd şti’ne icra iflas kanunu uyarınca birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu nedenlerle icra takiplerinin teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalıların %20 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan hakkında … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, özellikle belirtmek isterim ki davacı yan hakkında adi takip değil kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını, zira davacı yanın dava dilekçesinde açıkladığı tüm hususlar adi takipler için anlam ifade etse de kambiyo senetlerine özgü haciz takibinde davacı yanın iddiaları önem arz etmediğini, öncelikle adi takipler ile kambiyo senetlerine özgü icra takipleri arasındaki en önemli fark kambiyo senetlerinin sebepten soyut olması yani mücerret olması olduğunu, mücerret kıymetli evrak, doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız ve soyut olduğunu, kıymetli evrak bir defa doğduktan sonra, doğumuna sebep olan ilişkideki bir aksaklık veya bozukluk kıymetli evrakın geçerliliğine etkili etmediğini, müvekkil davalı takip konusu senet bakımından iyiniyetli 3.kişi hamili olduğunu, bu sebeple davacı yan ile senedin lehtarı olan diğer davalı arasında ileri sürülebilecek şahsi defiler müvekkile karşı ileri sürülemeyeceğini, senet metninde yer alan “malen ” kaydı bu şahsi defilerden biri olup müvekkili asla bağlamadığını, bu kayıt keşideci ile lehtar arasında sonuç doğuracağını, kaldı ki davacı yanın iddia ettiği gibi bu kayıt senedin kambiyo vasfına etki etmediğini, davacı yan dava dilekçesinde kanun maddelerine dayanmak yerine şahsi fikirlerini beyan ettiğini, bu sebeple davacı yanın beyanlarının herhangi bir geçerliliği bulunmadığını, davacı yan dava dilekçesinde müvekkil davalının sosyo ekonomik durumunda bahsetmiş ise de bu durumun dava ile nasıl bir ilişkisi olduğu tarafımızca anlaşılamadığını, zira kambiyo senetleri şekle sıkı sıkıya bağlı senetler olduğunu, bu şekil şartları da kanunda düzenlenmiş bulunduğunu, TTK’nın ilgili maddelerinde hamilin sosyo ekonomik durumu için bir kriter belirlenmediğini, davacı yanın dava dilekçesinde tedbir kararı verilmesini talep ettiğini, davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği gibi HMK m. 208 gereği resmi evraktaki imza veya yazı inkar edildiği takdirde inkar eden kişi bu konuda ayrı bir dava açmak zorunda olduğunu, aksi halde inkar edenin kişinin beyanın dinlenmeyeceği açıkça kanunda yer aldığını, bu sebeple huzurdaki davada tedbir kararının verilmemesi gerektiğini, aksi halde kambiyo senetlerine güven ilkesi zedelendiğini, davacı yan dava dilekçesinde ispat yükünün tarafımıza ait olduğunu beyan etse de diğer beyanları gibi bu beyanı da hukuken destekten yoksun olduğunu, müvekkil davalı davacı yandan alacaklı olduğunu, bu husus takip konusu kambiyo senediyle ispatlanmaktadır. Davacı yan borcu olmadığını sözlü ve soyut beyanlarla değil yazılı delille ispatlamak zorundadır. Ancak davacı yan dilekçesinde bu hususu ispatlayamadığını, kambiyo senetlerinin sebepten soyut olması müvekkil davalının iyiniyetli 3.kişi hamil olması şahsi defilerin iyiniyetli 3.kişilere ileri sürülememesi nedenlerden dolayı huzurdaki davanın reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekili 10/07/2018 tarihli dilekçesi ile; davadan feragat ettiğini, yargılama gideri ve ücret vekalet taleplerinin olmadığını, davalı vekili ise yine aynı tarihli dilekçesinde; davacı tarafın feragetini kabul ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce vaki feragat üzerine; tarafların feragate yetkili olduğu da anlaşıldığından, davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın vaki Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Talep edilmediğinden karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 34.155,00TL harçtan, 35,90TL harcın mahsubu ile arta kalan 34.119,10TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …