Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/357 E. 2019/639 K. 05.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/357
KARAR NO: 2019/639

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/04/2017
KARAR TARİHİ: 05/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirketin finans şirketi olması sebebiyle ilgili şirketten çek karşılığı kredi(ler) kullandığını, ancak çeklerin karşılığının müvekkil şirketin kredi borcundan fazla olması ve çeklerin karşılığının ödenmesi sebebiyle davalı şirketten 16.024,34-TL cari hesap alacağı bulunduğunu, davalı tarafça da malum olduğu üzere müvekkil şirket davalı şirketten çek karşılığı kredi kullandığını, keşidecisi …Şti. Lehtarı …Şti , Muhatabı …bank …, … çek hesap numaralı, 07.05.2015 keşide tarihli,… seri nolu, Bedeli 50.000-TL(ellibinTL) olan çek davalı şirkete ciro edilerek teslim edildiğini, davalı şirket tarafından yine ciro edilerek …Bankası A.Ş. …Şubesi tahsil edilmek üzere takas servisine teslim edildiğini, söz konusu çek ödeme gününde banka şubesi nezdinde banka personeli tarafından kaybedildiğini, ödeme günü gelmesine rağmen çekin bankanın kusurlu hareketiyle banka nezdinde kaybedildiğini, dolayısıyla çekin ibraz mümkün olmamış ve çek hesabında tahsile yeter miktarda meblağ bulunmasına rağmen davalı şirket alacağını tahsil edemediğini, müvekkil şirketin bu olay nedeniyle herhangi bir kusuru bulunmadığını, doğmuş ve doğacak tüm bu zararlarını kusurlu banka ödemek zorunda olduğunu, tüm bu zarar ve taleplerin ilgili banka şubesine yöneltilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle müvekkil şirket aleyhine faiz işletilmesi ve noter masrafı adı altında fatura gönderilmesi hukuka aykırı olduğunu, müvekkil şirketin şirketinize faiz ve noter masrafı adı altında bir borcu bulunmadığını, davalı şirket haksız ve hukuka aykırı olarak tam olarak müvekkilin alacağı kadar (16.024,34-TL’lik) bir fatura düzenleyerek müvekkilin kendisinden olan alacağını haksız ve hukuka aykırı olarak engellemek için müvekkil şirkete gönderdiğini, müvekkil şirket ise söz konusu fatura ve içeriğine süresi içerisinde itiraz ederek fatura aslını noter aracılığıyla davalı şirkete iade ettiğini, ardından müvekkil … Noterliği’nin 21.06.2016 Tarih ve …Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile alacağı olan 16.024,34-TL’nin ödenmesini aksi halde yasal yollara başvuracağını ihtar ettiğini, söz konusu alacak ödenmediğinden davalı şirket aleyhine Adana … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatılmış ve hemen ardından davalı şirket tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiğini, söz konusu yetki itirazı kabul edilmiş olup borca itiraz olması sebebiyle de takip durdurulmuş olarak icra dosyası İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile devam ettiğini, davanın kabülüne karar verilerek borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş ise de; davalı tarafça Mahkememize cevap dilekçesi ibraz edilmediği, ancak delil dilekçesi ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 21/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin incelenen ticari defterlerinde, davacı şirketin davalı şirketten 16.024,32-TL alacak bakiyesi bulunduğunun kayıtlı olduğunu, davalı tarafın yapılan ticari defter incelemesinde inceleme için ticari defterlerini ibraz etmediğini, taraflar arasında akdedilmiş 10/06/2014 tarihli …nolu faktoring sözleşmesi bulunduğunu, dava dışı … Bankası AŞ vekilleri 09/02/2016 tarihinde Kayseri … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında; dava dışı …Şti ile davalı …Şti aleyhlerine 22/10/2015 İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/10/2015 tarihli … Esas …Karar sayılı ilamı ile dava dışı… AŞ uhdesinde kaybolan davacı tarafından davalı şirkete verilen …bank … Şubesine ait … nolu 07/05/2015 keşide tarihli 50.000,00-TL bedelli çek ile ilgili icra takibi başlatıldığını, …bank T.A.Ş. …Şubesi tarafından dava dosyasına gönderilen 04/05/2017 tarihli cevabı yazıda; “İlgide kayıtlı yazınızda adı geçen müşterimiz A… Şti firmasına ait 07/05/2015 keşide tarihli … seri nolu çek ekteki İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … karar sayılı yazısı ile iptal statüde olup bankanın ibraz edilerek herhangibir ödeme yapılmamıştır. Ekte müşterimiz tarafından şubemize teslim edilen dekont fotokopisi bulunmaktadır. ” denildiğini, işbu yazı ekinde yer alan 22/04/2016 tarihli …bank… Şube dekont fotokopisinde; … Şti … Şb. … nolu hesabından … Bankası AŞ iban merkez şube TR… hesabına 50.000,00-TL açıklama Kayseri … İcra Müdürlüğünün 2016/2166 sayılı dosya 07/05/2015 … nolu …Şti çek bedeli olarak EFT şeklinde ödeme yapıldığı bilgisinin yer aldığını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 06/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile davalı arasında 10/06/2014 tarih ve 3579 sayılı Faktoring Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, davacı şirket ticari defter kayıtlarında 16.024,34-TL alacaklı olduğunu, ancak davalı tarafça düzenlenen 22/06/2016 tarih ve … nolu 16.024,34-TL’lik faturayı kayıtlarına almadığını, davalı şirket ticari defter kaytılarında taraflar arasında borcu bulunmadığını, düzenlenmiş olduğu 22/06/2016 tarih ve … nolu 16.024,34-TL’lik faturayı kayıtlarına aldığını, davalı şirket tarafından …’ye tahsile verilmesi sonrasında bankaca kaybedilen çekin yaklaşık bir yıl boyunca ödenmemesinden davacının faiz sorumluluğunun bulunduğunu ve bu nedenle davalının düzenlediği 22/06/2016 tarih ve … nolu 16.024,34-TL’lik faturanın taraflar arasındaki faktoring sözleşmesine uygun olarak düzenlenmiş olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 02/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile davalı arasında 10/06/2014 tarih ve 3579 sayılı Faktoring Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında 16.024,34-TL alacaklı olduğunu ancak davalı tarafça düzenlenen 22/06/2016 tarih ve … nolu 16.024,34-TL’lik faturayı kayıtlarına almadığını, davalı şirketin ticari defter kayıtlarında taraflar arasında borç bulunmadığını, düzenlemiş olduğunu 22/06/2016 tarih ve … nolu 16.024,34-TL’lik faturayı kayıtlarına aldığını, bu tutarın geç ödenen çek tutarına ilişkin faiz hesaplaması olduğunu, davalı şirket tarafından …’ye tahsile verilmesi sonrasında bankaca kaybedilen çekin yaklaşık bir yıl boyunca ödenmemesinden davacının faiz sorumluluğunun bulunduğu çünkü bu durumda davacının iyiniyetli olmadığını ve bu nedenle davalının düzenlediği 22/06/2016 tarih ve … nolu 16.024,34-TL’lik faturanın taraflar arasındaki faktöring sözleşmesine uygun olarak düzenlemiş olduğunu, Mahkememizin kaybolan çekin bir yıl boyunca ödenmemesinden davacının sorumlu tutulamayacağı hükmüne varması halinde düzenlenen faiz faturasız uygun olmayacağından davacının 16.024,34-TL alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; İş bu dava icra takibine vaki itirazın iptali davası olarak açılmış bulunmaktadır. Böyle bir davanın dinlenebilmesi için ortada yetkili icra dairesinde mevcut bir icra takibi bulunmalıdır. İcra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına itirazda bulunulmuş ise; alacaklı gerekli gördüğü takdirde bu itirazın iptalini İİK’nın 67. maddesi kapsamında mahkemeden isteyebilir. Alacaklı yetki itirazını kabul edip icra takip dosyasının yetkili icra dairesine intikalini sağlayıp, borçluya yeni bir ödeme emri tebliğ ettirmeden ortada mevcut ve geçerli bir icra takibi olmaması sebebiyle itirazın iptali davası koşulları oluşmadığından bu davanın dinlenmesi mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta; alacaklının genel haciz yoluyla Adana … İcra Dairesinde başlattığı takibe karşı borçlu, yasal süresinde, Adana İcra Dairelerinin yetkisine ve takipte istenen bedele ve ferilerine itiraz etmiştir. Alacaklı tarafça borçlunun yetki itirazı kabul edilerek, dosya yetkili İstanbul İcra Dairesine gönderilmiş; ancak yetkili icra dairesince borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmemiştir.
Kural olarak yetkili icra dairesine gelen icra dosyası ilk takip dosyasının devamıdır. Zira zamanaşımının hesabında ilk takip tarihi nazara alınacağı gibi, bundan başka anlaşılması gereken şey, alacaklının yetkisiz icra dairesindeki dava dilekçesi hükmünde olan takip talebi, buna bağlı olarak gönderilen ödeme emri, takip şekli değiştirilemez. Ne var ki, yetkisiz icra dairesindeki borçlunun kabulü dışındaki hiçbir takip işlemi yetkili icra dairesince geçerli sayılamaz. Bu nedenledir ki, yetkili icra dairesinde borçluya, takibin başlamasını sağlayan yeni bir ödeme emri tebliği zorunludur. Ancak; somut olayda, Adana …İcra Dairesince borçluya ilk takip şekline uygun olarak örnek (7) ödeme emri tebliğ olunmuş, borçlu, yasal süresi içerisinde icra dairesine itirazlarını bildirmiş, ancak yetkili icra daireleri olan İstanbul İcra Daireleri tarafından davalıya yeniden ödeme emri tebliğ edilmemiştir. Böyle bir durumda Adana İcra Dairelerinde yapılmış olan icra takibi yetkisiz icra dairesi olması itibariyle ortada geçerli bir icra takibi bulunduğundan söz edilemez. Zira davacı alacaklı yetkili icra dairesinde davalı borçluya yeni bir ödeme emri tebliği ile yükümlü bulunmakta ve bu yükümlülüğünü yerine getirilmemiş olmaktadır. Açıklanan nedenlerle; ortada geçerli ve yetkili yer dairesinde yapılmış bir icra takibi mevcut bulunmadığından koşulları oluşmayan icra takibine vaki itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 273,66-TL harçtan 44,40-TL’nin mahsubu ile arta kalan 229,26-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.725,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …