Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/34 E. 2018/1254 K. 31.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/22
KARAR NO : 2018/1149

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2017
KARAR TARİHİ : 19/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin borçlu olarak göründüğü … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden müvekkili hakkında alınmış olan ihtiyati haciz kararı ile müvekkiline, …. İcra Müdürlüğünün … Tal. Sayılı dosyası nezdinde 05.01,2017 tarihinde ihtiyati haciz uygulandığını, müvekkil şirketin, tekstil sektöründe tekstil kimyasal lan üzerine faaliyet gösteren bir firma olup, ilgili çeki … Ltd. Şti.’ne aralarındaki cari hesap ve satış ilişkisi kapsamında keşide ederek verdiğini, bahsi geçen çek ile ilgili olarak 19.10.2016 tarihinde çalındığı gerekçesi ile çekin hamili olan … Ltd. Şti. tarafından çek zayi ve iptal davası açıldığını, … Çek Numaralı, 22.12.2016 Tarihli, Keşide Yeri İstanbul Olan … İstanbul Şubesine Ait Çek İle İlgili Olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Sayılı Esas Dosyasından Ödeme Yasağt Kararı verildiğini, aynı zamanda anılan Kararda … Bakırköy Adliye Şubesi Tevdi Yeri Olarak Tayin Edildiğini, buna göre çeki elinde bulunduran hamilin açmış olduğu anılan dava neticesinde verilen ödeme yasağı kararı ve tevdi mahallinin tayini kararının müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, … İcra Müdürlüğünün … Tal. Sayılı dosyasından 05.012017 tarihinde uygulanan hacizde, haciz mahallinde dosyaya … Asliye Ticaret, Mahkemesinin … E. Sayılı kararı ödemeden men kararı, Tevdi mahalli tayini karan, tevdi mahalline müvekkil şirketçe ödeme yapıldığına dair tüm evraklar ve dekontlar sunulmuş olmasına rağmen, icra memurunun hukuka aykırı biçimde müvekkili şirkette haciz yapmak istediğini, haciz tehdidi ve baskısı altında bulunan müvekkili şirketin, tevdi mahalline çek bedelini ödeyerek borcunu İfa etmiş olmasına rağmen aynı borcu bu kez icra masrafı, vekalet ücreti ve diğer tüm masraflar ile birlikte 11.350 tl olarak, “alacaklıya ödenmemek kaydı ile ve ihtirazı kayıtla haciz ve muhafaza baskısı altında” ödediğini şerh düşmek suretiyle teminat olarak ve haciz baskısından kurtulmak için ödediğini, bu hususların haciz tutanağına şirket yetkilisi …’in beyanları ile geçildiğini, müvekkili şirketin haciz baskısı altında iki kez ödeme yaptığını, daha önceden mahkemece belirlenmiş tevdi mahalli tayin edilmiş hesaba aynı çek ile ilgili olarak ödeme yaptığı açık olup, öncelikle ve ivedilikle haczi uygulayan Esas icra müdürlüğü olan …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından alacaklıya reddiyat yapılmaması ve tahsilatın ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, sonuç olarak bu nedenlerle; öncelikle ve ivedilikle haczi uygulayan Esas icra müdürlüğü olan …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından alacaklıya reddiyat yapılmaması ve tahsilatın ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilin davalıya ve … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ve takip dayanağı … Çek Numaralı, 22.12.2016 Tarihli, Keşide Yeri İstanbul Olan … İstanbul Şubesine Ait Çek ile ilgili borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, müvekkili şirket tarafından haciz baskısı altında yatınlan 11.350 TL tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müvekkil şirkete iadesine karar verilmesini, haksız ve hukuka aykırı şekilde müvekkilden haciz baskısı altında tahsil edilen tutarın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibine konu … T.A.O. … İstanbul Şubesine ait … seri no’lu 8.285,00 TL’lık 22.12.2016 keşide tarihli çekin tahsili amacıyla önce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, dava konusu icra dosyasının 18/01/2017 tarihi ile kapandığını, bu sebeple dava konusu icra dosyası kapanmış olduğundan huzurdaki davanın konusuz kalmış olup davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, borçlu hakkında asıl takibin, …. İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile yapılmış olup, … İcra Müdürlüğünün … Tal. sayılı dosyası ile haciz yapıldığını ve icra dosyasının davacı tarafça infaz olunduğunu, mahkememizce ihtiyadi tedbir tesisine karar verildiğini ve ilgili icra dairesine müzekkere yazılmışsa da davacı tarafça ihtiyadi tedbir istenen … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası 18/01/2017 tarihi ile kapanmış olup davanın konusuz kaldığını, tedbir konulabilecek bir icra dosyası olmadığından tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, davacı tarafça menfi tespit davası açılmışsa da, davacı yanca mezkur borç ödenerek dava niteliği gereğinin istirdat davasına dönüştüğünü, dava konusu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası gösterilmişse de, beyan ettikleri üzere 18/01/2017 tarihi ile kapanmış olup, davanın konusuz kaldığını, davacı hakkında asıl takibin, …. İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile başlatıldığını, imzaların istiklali (imzaların bağımsızlığı) ilkesi gereğince bir kıymetli evrağa imza atmak suretiyle sorumluluk altına giren keşidecinin, diğer imza sahiplerinin imzasından bağımsız olarak sorumluluk altına girdiğini, başka cirantaların imzasının sahte olduğu iddiasına dayanarak sorumluluktan kurtulamadığını, müvekkilinin dava konusu çekte meşru ve iyi niyetli hamil olup, davacının ileri sürdüğü def’iler çeki ciro ve teslim yoluyla teslim alan müvekkile karşı ileri sürülemediğini, davacı tarafın, kendilerince keşide edilmesinden sonra cirantaya verilen çekin, dava dışı ciranta elinden rızası hilafına elden çıktığını ve bu sebeple icra takibi yapılamayacağına ilişkin iddiaları olsa da bu durumun alacaklının alacağını temin etmesine engel bir durum olmadığını, davacının ileri sürdüğü defilerin senedi ciro ve teslim yoluyla teslim alan müvekkiline karşı ileri sürülemediğini, müvekkili iyiniyetli hamil oldugundan kötüniyet tazminatı talebinin dayanağının olmadığını, sonuç olarak bu sebeplerden dolayı; davacı imzasını inkar etmediği sürece lehdar veya ciranta imzasını sahteliği iddiasıyla hamile karşı dava açma hakkı bulunmadığından, haksız ve mesnetsiz davasının reddini ve amir yasa hükümleri gereğince, çek borçlusu ile lehdarı arasındaki şahsi def’iler iyiniyetli hamil olan müvekkile karşı ileri sürülemeyeceğinden, her halükarda haksız ve mesnetsiz davasının reddini ve aynı zamanda davalının %20den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilerek, yargılama gideri ve ücreti vekâletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ettiklerini,
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyasına dayanak … İstanbul şubesine ait 8.285 TL bedelli, … numaralı 22/12/2016 tarihli çek yönünden menfi tespit ve haciz baskısı altında ödendiği iddiası ile 11.350-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili istemlerine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esaslı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
… Bakırköy Adliye şubesine yazı yazılarak davacı şirketin 22/12/2016 tarihinde … şubesine ait … numaralı 22/12/2016 tarihli 8.285-TL bedelli çekin tevdi mahalli kararına istinaden yapmış olduğu ödemenin kayıtlarda araştırılarak paranın hesapta mevcut olup olmadığı, hesapta değil ise akıbeti yönünde mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş, gelen yazı cevabında çek bedelinin hesapta bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacı keşidecinin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esaslı dosyası kapsamında zayii istemine konu dava konusu çek yönünden alınan tevdi mahalli kararı kapsamında çek bedelini ödemesi ve sonrasında çek hamili davalının başlattığı takip kapsamında 11.350-TL ödeme yapması nedeni ile davalıya yönelik olarak da borcun sona erip ermediği, ödeme savunmasının davalıya karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği, çek bedelini tahsil eden davalıdan, tahsil ettiği 11.350-TL’nin istirdadına karar verilip verilemeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde; TTK’nın 818/s maddesi gereğince iptal hakkındaki 757 ila 763. maddelerle 764. maddenin 1. fıkrası yönünden poliçeye ait hükümlerin çekler hakkında da uygulanacağının düzenleme altına alındığı, ancak bu madde de tevdi mahalline ilişkin TTK’nın 765. maddesine atıf yapılmadığı için çekler yönünden açılan zayi istemli iptal davalarında tevdi mahalline dair verilen kararların yasal dayanaktan yoksun olduğu, somut olayda da … Asliye Ticaret Mahkemesi marifeti ile verilen tevdi mahalli kararının TTK 818/s maddesi gereğince kanuni dayanağı haiz olmayıp davacı keşidecinin anılı karar gereğince çek bedelini ödediği ve çek bedelinin … adliye hesabında mevcut olduğu anlaşılmıştır. … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde iptal davasını ikame eden dava dışı ihbar olunan lehtar şirket ile davalı hamil arasında dava dışı başka cirantaların da mevcut olduğu, ciro silsilesinde kopukluk olmadığı, davalının şeklen düzgün ciro zincirine bağlı olarak yetkili hamil göründüğü, davalının başlattığı takip kapsamında çek bedelini tahsil etmesine engel kanuni bir durumun mevcut olmadığı, her ne kadar çekin lehtar şirketten çalındığı iddiası ile soruşturma başlatılmış ise de davalının ilgili soruşturma kapsamında şüpheli sıfatının da bulunmadığı, bu hali ile davalının kötü niyetli olmayıp yetkili hamil olarak çek bedelini tahsil etmesinde yasal bir engelin bulunmadığı, davalının çek bedelini takip kapsamında tahsil etmesi nedeni ile davacının mahkeme kararı gereğince ödediği ve adliye şubesi nezdindeki hesapta bulunan çek bedeli üzerinde hak iddiasının bulunmaması kapsamında davacı yanın yaptığı ödemenin davalı meşru/ yetkili hamile karşı ileri sürülmesinin bu nedenlerle mümkün olmadığı, davacının tevdi mahalli kararı kesinleşmeden çek bedelini depo etmesinin kötü ödeme niteliğinde olup, mahkemece çekte belirlenecek yetkili hamilin davalı olduğunun tespiti halinde davalıya karşı bu ödemenin ileri sürülemeyeceğine ilişkin emsal Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2012/1129 esas, 2012/7776 karar sayılı ilamı da nazara alınarak sübut bulmayan davanın reddine, davalının davacının kötü niyetli olduğu iddiasını kanıtlayamadığı anlaşılmakla; davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınan 193,83-TL peşin harçtan, alınması gereken 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 157,93-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan masrafın kendi üzerine bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ödeyen tarafa iadesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza