Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/337 E. 2020/171 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/337 Esas
KARAR NO : 2020/171
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2017
KARAR TARİHİ : 04/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı … Bankası A.Ş arasında imzalanan kredi sözleşmesi çerçevesinde çeşitli tarihlerde bir kaç kez kredi çekildiğini, davalı taraf müvekkilden yapılan kredi sözleşmelerine dayanak … nolu taksitli kredi hesabından 350,00-TL kredi tespit ücreti, 17,50-TL kredi tespit ücreti üzerinden alınan gider vergisi, 24.757,97-TL erken ödeme massrafı, 1.273,90-TL BSMV, … nolu taksitli kredi hesabından 350,00-TL kredi tespit ücreti, 17,50-TL kredi tespit ücreti üzerinden alınan gider vergisi, 6.238,44-TL erken ödeme masrafı, 311,92-TL BSMV, … nolu taksitli kredi hesabından 350,00-TL kredi tespit ücreti 17,50-TL kredi tespit ücreti üzerinden alınan gider vergisi, 17.897,44-TL kredi erken kapama komisyonu, 894,87-TL masraftan tahsil edilen vergi, … nolu hesaptan dolayı 19.157,11-TL kredi kullandırım masrafı, 957,86-TL masraftan tahsil edilen vergi olmak üzere haksız ve yasaya aykırı tahsilatların yapıldığını, yapılan bütün bu tahsilatlar haksız ve hukuki dayanaktan yoksun, 1.050,00-TL kredi tespit ücreti, 52,50-TL kredi tespit üvreti üzerinden alından gider vergisi, 30.996,41-TL erken ödeme masrafı, 1.549,82-TL BSMV, 17.897,44-TL kredi erken kapama komisyonu, 19.157,11-TL kredi kullandırım masrafı ve 1.852,73-TL tahsil edilen vergi alacağı olmak üzere toplam 72.556,01-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren bankalarca uygulanacak en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket müvekkil banka … Şubesi’ne gelerek kredi başvurusunda bulunulduğunu, müvekkil banka ile davacı şirketin sözleşme koşulları hususunda mutabık kalmaları neticesinde 28/05/2010 tarihinde 1.200.000,00-TL limitli GKS’nin imzalandığını, davacı iş bu GKS kapsamındaki tüm sözleşme koşullarını kabul ederek imzalamış, tacirin basiretli davranma yükümlülüğü çerçevesinde banka işe yaptığı sözleşmeyi okuduğunu, şartları bildiği ve kabul ettiğinin varsayıldığını, huzurdaki davada, davaya konu işlemlerin ticari faaliyetlerde kullanılmak üzere ticari amaçlı alınmış kredi olduğunun tartışmasız olduğunu, ticari kredi ilişkinden doğan uyuşmazlıklara tüketici yasasının uygulanmasının mümkün olmadığını, ticari kredilerde asıl olan tarafların serbestçe sözleşme yapmaları, özgür iradeleri ile sözleşmesi konusunu ve koşullarını seçmeli, müvekkil banka aleyhine haksız ve yasal dayanaktan yoksun davaya ilişkin öncelilikle yetkisizlik karar verilmesini, aksi halde davanın mahkemece esastan reddini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; kredi kullandırım ve erken kapama kapsamında davalı banka tarafından tahsil edilen bedellerin hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğundan bahisle tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki GKS, ödeme planı, yapılan tahsilatları gösterir belgeler ile emsal erken kapama oranlarının tespiti amacıyla bankalara yazılan yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı banka vekili tarafından her ne kadar mahkememizin yetkisine yönelik itiraz ileri sürülmüş ise de HMK’nın 17. maddesi bağlamında taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yetkili mahkemelerin İstanbul olarak kararlaştırılmış olması karşısında mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla; yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler …, … ve … marifetiyle hazırlanan kök ve ek bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Huzurdaki davanın tarafları arasında 28/05/2010 tarihli genel kredi sözleşmesinin (gks) akdedildiği ve anılı gks kapsamında davalı banka tarafından davaya konu kredi kullandırım ve erken kapama kalemlerine dayalı olarak tahsilatların yapıldığı noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Somut olaydaki ihtilafın davacı taraftan tahsil edilen kredi kullandırım ve erken ödeme nedeniyle masraf, vergi ve benzeri tahsilatların kanuna ve sözleşmeye uygun olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan değerlendirme kapsamında dava konusu 28/05/2010 tarihli kredi sözleşmesi 6098 sayılı TBK’nın yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden önce akdedilmiş olup, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1. maddesi uyarınca somut uyuşmazlığa sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmakla, davacı tarafın sözleşmenin genel işlem koşulu niteliğindeki hükümlerinin haksız şart oluşturduğu yönündeki iddiasına itibar edilmemiştir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 05/06/2018 tarihli 2016/13561 E., 2018/4288 K. sayılı emsal kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2018/450 esas, 2018/1620 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere) Bu nedenle 818 sayılı BK’nın yürürlükte olduğu dönemde akdedilen kredi sözleşmeleri yönünden, bu kredi sözleşmeleri ve kredi sözleşmelerinin eki olan geri ödeme planlarında komisyon/masraf alınmasına dair hüküm bulunup bulunmadığı, var ise miktar ya da oran belirtilip belirtilmediği, miktar ya da oran belirtilmiş ise; anılan hükmün sözleşmenin tarafı olan davacıyı kural olarak bağlayıcı nitelikte olduğu, bununla birlikte 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi gereğince yapılması gereken bir ilan ve yayım varsa bunun yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise, bankaların bu oranlar üzerinden masraf, komisyon vb. alabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması, şayet gerekli ilan ve yayımlar yapılmamış ise yahut sözleşmede veya geri ödeme planında miktar ve oran belirtilmemiş ise emsal banka uygulamalarının araştırılması, alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı, bankanın kesinti yapmakta haklı olup olmadığı, yapılan kesintilerin sebebi, kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılarak değerlendirme yapılmasının gerektiği anlaşılmıştır. Bu değerlendirme neticesinde anılı sözleşme kapsamında müşterinin ana para ile kar payı, vergi, harç, resim, fon, masraf ve sair maliyetlerin ödenmesi suretiyle doğacak tüm borçlarını banka tarafından belirlenecek vade ve miktarlarla ve banka kayıtlarına göre ödeyeceği, bankanın yazılı kabulü olmadıkça kredi kısmen veya tamamen erken kapatılamayacağı, bu durumda müşterinin erken ödeme kapama sebebiyle bankanın talep edeceği her türlü ücret komisyon ve sair ferileri derhal ve tamamen ödemeyi kabul ve taahhüt edeceği hükümleri yer almış ise de bu komisyonun hangi oranlarda alınacağı veya hesap şekline dair bir düzenlemeye sözleşmede yer verilmemiştir. Davalının alınan ücretlerin sözleşme ve bankacılık uygulamalarına uygun olduğunu savunması karşısında mahkememizce, kök rapordan sonra diğer bankalardan benzer türdeki kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borcun erken ödenmesi halinde aldıkları erken ödeme komisyonu oranları sorulmak suretiyle davalı banka tarafından tahsil edilen ücretin fahiş olup olmadığı, işin niteliğine uygun ve makul olup olmadığı hususunda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bu kapsamda celp edilen davaya konu sözleşme, ekleri ve ödeme belgeleri, erken kapama komisyon oranları, TCMB bildirim yapılıp yapılmadığı hususları ile yukarıda yapılan açıklamalar, değinilen ilkeler ve Yargıtay yerleşik uygulamaları doğrultusunda mahkememizce alınan ek bilirkişi raporunun hüküm kurulmaya elverişli olduğu, kredinin vadesi, kalan süresi nazara alınarak faiz oranı değişim riskinin, kalan sürenin uzunluğu ile orantılı olacağı düşüncesiyle erken kapama komisyonu oranının %4.67 olarak belirlenmesinin eldeki uyuşmazlığa uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulü ile esas alınan oranın (%4.67) üzerinde tahsil edilen ve sözleşme ve mevzuata aykırı tahsil edildiği tespit edilen toplam 34.886,46-TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
34.886,46-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2383,09TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 1239,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 1144,01 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 2059,5 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 990,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça yapılan 43,5 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 22,58 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.232,97-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.650,43-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
7- Davacı tarafça peşin yatırılan 1239,08 TL peşin harç ve 31,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.270,48-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır