Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/319 E. 2019/824 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/319 Esas
KARAR NO : 2019/824

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/03/2017
KARAR TARİHİ : 01/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili süt toplamaya gitmek için 04.07.2008 günü …kontrolündeki … firmasına ait … plakalı …- …marka aracın içerisinde yolcu konumunda olduğunu, Kars merkezden Selim ilçesine gidilmekte iken saat 06:30 sıralarında Kars- Erzurum karayolunun Kağızman yol ayrımına gelindiğinde araç sürücüsü…’ın aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle gidiş istikametine göre yolun sağ tarafında bulunan tarlaya girerek takla atması suretiyle trafik kazası olayının meydana geldiğini, söz konusu trafik kazasında sürücü asli ve %100 kusurlu olduğunu, bu kaza neticesinde müvekkili …’ın…Hastanesi’nde ve … Üniversitesi Sağlık Araştırma Ve Uygulama Hastanesi’nde uzun süren tedaviler görmüş olup yine de maluliyetinin oluştuğunu, kazaya sebebiyet veren … plakalı araç, davalı… Sigorta A.Ş. tarafından …nolu poliçe (Zmms) ile 31.08.2007 – 31.08.2008 tarihleri arasında ve …nolu poliçe (kasko) ile 01.09.2007 – 01.09.2008 tarihleri arasında meydana gelebilecek risklere karşı Zorunlu Motorlu Araçlar Mali Mesuliyet Sigortası ve Kara Taşıtları Paket Sigortası (kasko) kapsamında teminat altına alındığını, …plakalı araç içerisinde yolculuk yapan müvekkilinin çarpmanın şiddetiyle cismani zarara uğradığını, iş bu kazada müvekkilinin kolunda kırıklar meydana gelmiş olup, sağ kolunun tam ve etkin olarak kullanamadığını ve ağır kaldıramadığını, yapılan muayeneler neticesinde sağ opera humus kırığı tespit edilmiş olup % 4 maluliyetinin olduğuna ilişkin …Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nce 06.04.2016 tarihli ve…numaralı Engelli Sağlık Kurulu Raporunun düzenlendiğini, bu nedenle müvekkilinin sürekli iş göremezlik zararına sebebiyet verildiğini, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte olmak üzere, poliçe limitleriyle sınırlı olarak şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı… Sigorta A.Ş. ‘den tahsiline, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın 04.07.2008 tarihinde meydana gelmiş olup huzurdaki dava ise 29.03.2017 tarihinde ikame olunduğunu, davaya konu eylemin 5237 Sayılı TCK’ nun 66/1-e maddesinde 8 yıllık ceza zamanaşımı süresinin öngörüldüğünü, dava dilekçesinde, davacı tarafın sağ opera humus kırığı tespit edildiğini ve %4 maluliyeti olduğuna ilişkin…Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nce 06.04.2016 tarih ve …no’ lu engelli sağlık kurulu raporu düzenlendiğini, bu nedenle de sürekli iş göremezlik zararına sebebiyet verildiği iddia edildiğini, davaya konu kazanın 04.07.2008 tarihinde meydana gelmiş olup, kazanın ardından davacı tarafa yapılmış ilk cerrahi tetkik ve tedaviler ile akabinde yapılmış tedavilere ilişkin herhangi bir belgenin ibraz olunmadığını, davacı taraf, kaza ile maluliyet arasında nedensellik bağı bulunduğunu ispat etmekle yükümlü olmasına karşın bunu ispata yarar herhangi bir belgenin ibraz olunmadığını, davanın bu yönden de reddine karar verilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için kaza ile maluliyet arasında nedensellik bağı olduğu düşünülse dahi davacı tarafça sunulan raporun, daimi maluliyet oranının tespiti yönünden de yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacı tarafın daimi maluliyet oranının yasal mevzuat hükümlerine uygun şekilde belirlenmesi gerekmekte olup Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastaneleri’nden gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması gerektiğini,
Müvekkil şirketin sorumluluğu bulunduğu düşünülecek olsa dahi; müvekkili şirketin sorumluluğu poliçede belirtilen teminat limitleriyle ile sınırlı olduğunu, SGK tarafından davacı tarafa herhangi bir ödemede bulunulup bulunulmadığının açıklığa kavuşması gerektiğini, zira SGK tarafından işbu kaza dolayısıyla davacı tarafa bir ödeme yapıldığını ve gelir bağlandığı takdirde bu bedelin hesaplanacak tazminattan düşülmesi zaruretinin bulunduğunu, davaya konu olayda hatır taşıması söz konusu olduğunu,
Yasal süre içerisinde açılmayan davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine, esas yönünden de haksız ve mesnetsiz bulunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
SGK’ya yazı yazılarak davacı tarafa trafik kazası nedeni ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığından kazaya ilişkin soruşturma dosyası celp edilmiştir.
İstanbul ATK marifetiyle hazırlanan maluliyet raporu temin edilmiştir.
ATK tarafından hazırlanan maluliyet raporunda özetle; davacı …hakkında düzenlenmiş olan adli ve tıbbi belgelerin incelendiğinde;
…Devlet Hastanesi’nin 04/07/2008 tarihli raporda; trafik kazası, genel durum iyi, sağ humerusta fraktür mevcut, hayati tehlikesi olduğunu,
-… Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 06.04.2016 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda; sağ opere humerus kırığı, sağ üst ekstremitede nöropatik ağrı, FTR: sağ omuz ROM açık, sağ omuz iç ve dış rotasyonu ağrılı, sağ dirsek ROM açık, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %4 olduğunu,
-… Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezinin 11.06.2018 tarihli raporunda; sağ humerus şaft kırığı nedeniyle plak vida osteosentezlisi, olup kırık iyileşmesi tamamlanmış olduğunu, sağ omuz hareket romları tam, uzunluk farkı olmadığını, sağ omuz dış rotasyonu 80/0/0 derece, iç rotasyon 70/0/0, fleksiyon 170/0, ekstansiyon 30/0/0, kas atrofisi izlenmediğini, sol omuz dış rotasyon 90/0/0, iç rotasyon 90/0/0, sol omuz fleksiyon 180/0/0, ekstansiyon 50/0/0, nörolojik vasküler defisit izlenmediği, 15.06.2018 tarihli radyoloji raporunda sağ humerus şaftında geçirilmiş fraktüre ait subperiostal heterojen dansitede kallus dokusu ve metalik dansitede internal fiksatör izlendiğini,
-Dosyada mevcut 2 adet CD’nin Adli Tıp Kurulunda yapılan radyolojik incelenmesinde; 11.06.2018 tarihli sağ humerus grafisinde humerus diafizinde kaynamış kırık sekeli, plak vida ile tespit görüldüğünü,
1993 doğumlu …’ın 04.07.2008 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş görmezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 13/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dosyasında bulunan 04.07.2008 tarihli Görgü Tespit Tutanağında kaza sonrası olay yerinde yapılan incelemede … plakalı aracın yolun sağ tarafından bulunan tarlada yan yatmış vaziyette görüldüğünü, aracın tarlaya girmesini müteakip kontrolden çıkarak takla attığını, çevrede yapılan incelemede yolun ıslak ve kaygan olmasının kazaya yol açmış olduğu görüşünün ifade edildiğini,… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …sayı ve 14.08.2008 tarihli kararında kazanın sürücü …’ın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelmiş olduğunu, kaza konusu… plakalı aracın sürücüsü…’ın 2918 sayılı KTK Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamakla ilgili olan
” Madde 52- Sürücüler;
a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak,
b) hazlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak,
(…)zorundadırlar.”
şeklinde ifade edilen hususlara uymamış olduğunu ve ıslak ve kaygan olan yolda kavşağa yaklaşırken hızını düşürmemiş olması ve aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol ve hava şartlarına uygun düzeyde tutmayarak direksiyon kontrolünü kaybetmiş olduğunu dolayısıyla tamamen kusurlu olduğunu, kaza konusu … plakalı aracın sürücüsü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu,
Davalının sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusur oranındaki sorumluluğuna dayalı olarak, davacı…’ın; geçici iş göremezlik döneminde, %100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının =1.830,52 TL olduğunu, davalı tarafından hatır taşıması iddiasında bulunulmuş olup, davacı ile araç sürücüsünün yakın akraba olduklarına dair bir belge bulunmadığından, mahkemece hatır taşıması indirim koşullarının gerçekleştiğinin ve Yargıtay’ca kabul gören %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılacağının kabulü halinde davacının geçici iş göremezlik dönemi için talep edilebilir indirimli zararının (1.830,52*%80)=1.464,42 TL olacağını, davacının maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi teminat limitlerin içinde kaldığını, davalı tarafın 23.03.2017 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünü belirlenemediğini, dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğunu, Adli Tıp Kurumu tarafından davacının malul kalmadığı belirlenmiş olduğundan, sürekli iş gücü kaybı ( daimi iş görmezlik) nedeniyle maddi zararının bulunmayacağı yönünde mütalaa etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; 04.07.2008 tarihinde dava dışı sürücüsü … sevk ve idaresindeki araç seyir halinde iken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yararlandığından bahisle eldeki tazminat davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı defi ile davanın zamanaşımı yönünden reddini dilemiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesine göre: “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar” Maddeye göre zamanaşımı süresi, zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten itibaren başlamaktadır. Kanunda kısa ve uzun zamanaşımı öngörülmüştür. Zararın boyutu tamamen öğrenilinceye kadar kısa zamanaşımı süresi işlemeye başlamaz. Davacı tarafça dosya kapsamına dava dilekçesi ile birlikte, alınan 06.04.2016 tarihli Engelli Raporu sunulmuş olup, raporda davacının %4 engelli olduğu saptanmıştır. Davacı yanın bu rapor tarihi itibarıyla zararın boyutunu öğrendiğini kabul etmek gerektiğinden, davanın açıldığı 29.03.2017 tarihinden itibaren 2 yıllık kısa zamanaşımı süresinin ve 04.07.2008 kaza tarihinden itibaren 10 yıllık uzun zamanaşımı süresinin sona ermediği görülmekle, davalı yanın zamanaşımı definin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 27/08/2018 tarihli raporunda; davacının 04.07.2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle kişiye ait adli ve tıbbi belgelerin incelenmesinde sürekli maluliyet tayinine neden olacak düzeyde araz bulunmadığı, ancak iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği görülmüştür. 10.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda; …plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ın kazanın oluşmasında %100 kusurlu olduğu, davacı asilin hesap tarihi itibariyle talep edebileceği geçici maluliyet tazminatının 1.830,52- TL olduğu, kaza tarihi itibarıyla davalının ZMSS poliçesine istinaden kişi başına 125.000,00- TL ölüm ve sakatlanma teminatının mevcut olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirket hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de soruşturma dosyasında araç sürücüsü ve davacı asilin beyanlarından, davacının araçta hatır için taşındığı kanaatini uyandıracak herhangi bir ifadenin ve davalının iddiasını ispatlar delil dosya kapsamında yer almadığından bu savunma yerinde görülmemiştir. Davalı bakımından temerrüt, yapılan başvurunun tarihi belirli olmadığından dava tarihinden itibaren gerçekleşmiş kabul edilerek ve dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu anlaşıldığından hesaplanan tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1.830,52 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gereken 125,05-TL harçtan peşin alınan 34,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 90,89-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 34,16 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 65,56-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 188,00-TL olmak üzere toplam 1.388,00-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 254,08-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 1.830,52-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/10/2019

Katip
e-imza

Hakim
e-imza