Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/313 E. 2018/1247 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/313
KARAR NO : 2018/1247

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/03/2017
KARAR TARİHİ : 28/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmaya kum temizleme hizmeti verdiğini, davalı tarafın takibe itiraz dilekçesinde belirttiği davalı tarafın davacı müvekkilden kum temizleme hizmeti almadığı iddiasını çürütecek nitelikte faturaların dilekçe eki ile mahkemeye sunulacağını, müvekkili firmanın vermiş olduğu hizmet karşılığı hak ettiği bedeller için kesmiş olduğu faturaları davalı borçlu firmaya göndermiş olup ödemesini talep ettiğini, gönderilen faturaların ısrarla ödenmemesi nedeniyle müvekkili tarafından …. Noterliği’nde 05.08.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile borçlu davalıya faiura bedellerinin ödenmesi aksi halde yasal takip yapılacağı yönde ihtarda bulunulduğunu, gönderilen ihbar üzerine ödeme yapılmamış olup müvekkili tarafından dava konusu faturalar hakkında …. İcra Müdürlüğü’ nde … E. sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, ancak dvaalı firmanın icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle takip durduğu için borçlu borcu da eklemediği için iş bu davayı açarak itirazın iptalini isteme zaruretinin hasıl olduğunu, sonuç olarak bu hususlar kapsamında borçlunun icra takibine ilişkin itirazın iptalini, icra takibinin devamını, %20 den az olmamak üzere borçlu aleyhine icra inkar tazminatı ve %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödetilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi ibraz etmedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; faturaya dayalı alacak talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından …. Noterliği’nin 05/08/2016 tarihli ihtarnamesi ve tebliğ şerhinin ibraz edildiği anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 6.530,58 TL fatura alacağı (31/07/2016), 33,82 TL işlemiş faiz(ticari faiz), 3.657,38 TL fatura alacağı (13.08.2016) ve 5,26 TL işlemiş faiz (ticari faiz) olmak üzere toplam 10.227,04 TL alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek yıllık %10,50 ticari faizi ile takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Davacı tanıkları dinlenerek beyanları tespit edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 30/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı vekilinin 18.08.2016 tarihinde …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında davalı aleyhine; 6.530,58 TL Fatura alacağı (31.07.2016), 33.82 TL İşemiş Faiz (Ticari), 3.657,38 TL fatura alacağı (13.08.2016), 5.26 TL İşlemiş Faiz (Ticari) olmak üzere toplam 10.227,04 TL Tutanndaki alacağın İcra gideri, vek. ücr. ve takip tarihinden itibaren asıl alacak kalemine işleyecek (Yıllık %10,50 (Ticari) değişen oranlarında faizi ile tahsili talebiyle (fazlaya dair ve faiz oranlarındaki arlıktan doğan talep haklan saklı kalmak kaydıyla) TBK.. 100. Uyarınca yapılacak kısmi ödemeler öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilerine mahsup edilmek kaydıyla borcun sebebi; 6.530,58 TL Fatura (Tarih 3 L07.2016) 3.657,38 TL Fatura (Tarih 13.08.2016) olmak üzere icra takibi başlattığını, davalı- Borçlu vekilinin 25.08.2016 tarihinde …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına verdiği borca, faize ve fecilerine itiraz dilekçesinde özetle; “Borçlu müvekkilin alacaklıya boıcu yoktur. Müvekkil şirket alacaklının iddia ettiği hi/meti almamıştır. Böyle bir nedenle alacaklının müvekkilde alacak talep etmesinin fiili ve hukuki dayanağı yoktur. İtiraz edenin anılan kuru temizleme hizmetini almasını gerektirir bir durum söz konusu değildir. Müvekkilin alacaklıya borcu olmadığı halde alacaklının faizi işletmek suretiyle hem alacak hem de faiz talebinde bulunmadı yeısi/dir. Kaldı ki (iddiayı kabul anlamına gelmemek şart ve koşulu ile) temerrüt hali oluşmadan faiz talebi yersizdir. İşlemiş ve işletilmesi talep edilen faize itiraz ediyoruz. İtiraz eden müvekkil borçlu olmadığından boıca. faize ve borca bağlı tüm ferilere itiraz ediyoruz ” denildiğini, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediğini, davacı şirketin mahallinde incelenen 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin tasdik bilgilerinin tablo şeklinde sunulduğunu, davacı şirketin incelenen 2015 ve 2016 yıllan ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’ ııun 64-66 Maddelerine göre yaptırılması gereken açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında vc usulüne uygun şekilde yaptırıldığını, ticari defterlerin usulüne uygun şekilde tutulduğunu, ticari defterlerin sahibi lehine delil olabileceğinin tespit edildiğini, davacı şirketin incelenen ticari defterlerinde; davaya konu icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketleri … Turizm Deri ve Teks. San. ve Tîc. Ltd. Şti.’nden 64.715,92 TL Alacak bakiyesi bulunduğunun kayıtlı olarak yer aldığını, davacı şirketin davalı şirket aleyhine davaya konu icra takibini başlattığı 31.07.2016 tarihli … nolu, 6.530,58 TL Faturanın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı iken 13.08.2016 tarihli, … nolu ve 3.657,38 TL tutarlı faturanın ise davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığının tespit edildiğini, taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığını, dava dosyası münderecatı ve davacı şirketin ticari defterlerini incelemesi neticesinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu kanaatine varıldığını, davacı vekilinin davalı tarafa …. Noterliği 05.08.2016 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnameyi düzenlediğini, iş bu ihtarnamede; “01.01.2016 tarihli, 28.786,40 TL bedelli, 31.01.2016 tarihli, 4.463,42 TL bedelli, 29.02.2016 tarihli 4.959,07 TL bedelli, 31.03,2016 tarihli 5.109.00 TL bedelli. 30.04.2016 tarilılı, 4.558,55 TL bedelli, 31.05.2016 tarihli, 4,716,65 TL bedelli. 30.06.2016 tarihli. 5.591.47 TL bedelli toplamda 58,184,56 TL fatura bedellerini halen iaıafıma ödememiş bulunmaktasınız. Bu fatura bedellerinin 7 iş günü içerisinde tarafıma Ödemesini, aksi takdirde hakkınızda yasal takip ve icra takibi başlatacağımı ve bu yolda harcayacağım tüm giderlerin tarafınızdan karşı lan uçağını ihtaren bildiririm” denildiğini, iş bu ihtarnamenin davalıya 08.08.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, iş bu ihtarnamede; davaya konu icra takibine ilişkin davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 31.07.2016 tarihli … nolu, 6.530,58 TL Fatura ile 13.08.2016 tarihli, … nolu, 3,657,38 TL fatura bulunmadığını, dolayısıyla davaya konu icra takibine ilişkin faturalarla ilgili davacı taraf davalı tarafı TBK 117 maddesi uyarınca temerrüde düşürmediğini, bu nedenle davaya konu icra takibinde davacı şirketin davalıdan işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığını, davacı şirketin ticari defterlerinde, davaya konu icra takibine ilişkin faturalardan yalnızca davacı şirketin davalı şirkette düzenlediği 31.07.2016 tarihli … nolu, 6.530,58 TL tutarlı fatura kayıtlı bulunduğunu, bu durumda davacı şirketin ticari defterlerinde, davaya konu icra takibine ilişkin davacı şirketin davalı şirketten 6.530,58 TL alacağı bulunduğunu, sonuç olarak; davacı şirketin ticari defterlerinde, davaya konu icra takibine ilişkin davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 31.07.20I6 tarihli … nolu, 6.530,58 TL tutarlı ve 13.08.2016 tarihli, … nolu, 3.657,38 TL tutarlı faturalardan yalnızca davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 31.07.2016 tarihli … nolu, 6.530,58 TL tutarlı Fatura kayıtlı bulunmakta olup, davacı şirketin ticari defterlerinde; davaya konu icra takibine ilişkin davacı şirketin davalı şirketten 6.530,58 TL Fatura alacağı olduğunun kayıtlı bulunduğunu, davaya konu icra takibine ilişkin davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 31.07.2016 tarihli … nolu 6.530,58 TL tutarlı ve 13.08.2016 tarihli, … nolu, 3.65738 TL tutarlı faturalarla ilgili davacı taraf, TUK. 117 maddesi uyarınca davalı şirketi temerrüde düşürmediğinden, davaya konu icra takibinde davacı şirketin davalı şirketten işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığına ilişkin kanaat bildirdiğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacı tarafın takibe dayanak alacak istemine konu 2 adet faturaya ilişkin olarak kuru temizleme hizmetini davalıya ifa edip etmediği, faturaya dayalı alacak isteminin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; ”Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.” Somut olayda ise davacı vekili tarafından …. Noterliği’nin 05/08/2016 tarihli ihtarnamesi ile davalı yana tebliğ edilen fatura içerikleri incelendiğinde takibe dayanak iki faturanın anılı ihtarnamede yer almadığı tespit edilmiştir.
Yargılama kapsamında davalı şirketin ticari defterlerin ibrazı için mahkememizce çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2015-2016 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır. Ayrıntılı, gerekçeli hazırlanmakla itibar edilir bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacı tarafın ticari defterlerinde … Ltd. Şti.’nden 64.715,92 TL alacak bakiyesi bulunduğunun kayıtlı olduğu, takibe dayanak 31.07.2016 tarihli … nolu, 6.530,58-TL faturanın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı iken 13.08.2016 tarihli, … nolu ve 3.657,38-TL tutarlı faturanın ise davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığının tespit edildiği, taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşmenin bulunmadığı, dava dosyası ve davacı şirketin ticari defterlerinin incelemesi neticesinde taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu kanaatine varıldığı, ihtilafsız faturaların davalıya tebliğine ilişkin ihtarname ve tebliğ şerhi gözetilerek davacı defterine kayıtlı 6.530,58-TL bedelli fatura yönünden fatura muhteviyatı işi yapıp yapmadığı konusunda maddi vakıalara ilişkin olarak dinlenen tanık beyanları kapsamında davacının faturaya konu kuru temizleme hizmet edimini yerine getirdiği ve anılı bedel yönünden takip konusu alacağa hak kazandığı sonucuna varılmıştır. Ancak ticari defterlere kayıtlı olmayan 3.657,38-TL bedelli fatura yönünden alacak isteminin HMK 200. maddesi gereğince tanıkla ispatı mümkün olmayıp yazılı delille ispatlanması gerekmekte iken bu durumun tüm dosya kapsamında ispata muhtaç kaldığı, tüm bu nedenlerle davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 6.530,58-TL (asıl alacak) alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, taraflar arasında vade farkına yönelik olarak sözleşme yahut teamül/ uygulama bulunmadığı, bu hali ile takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 6.530,58-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, 6.530,58-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda ticari faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın % 20’si oranındaki 1.306,11-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 446,10-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 414,70-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 31,40-TL peşin harç olmak üzere toplam 62,80-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 500-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 128-TL olmak üzere toplam 628-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 549,80-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza