Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/30 E. 2020/267 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/30 Esas
KARAR NO : 2020/267
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2017
KARAR TARİHİ : 03/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki kurulduğunu, cari hesap ekstresi tahsil edilemeyince, davacı şirket adına …. İCra Müdürlüğü’nün 2016/9259 E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, davacı şirketin muhasebe kayıtlarında, davalı şirketin 25.976,72-TL davacı şirkete borçlu olduğunu, icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borcunu ödememekte ısrar ettiğini, davalarının kabulüne ve borca ilişkin itirazlarının kaldırılarak takibin devamını, takip tarihinden itibaren asıl alacağa ticari faiz işletilmesini, itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında geçerli bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, davacı şirketin keyfi biçimde tuttuğu kayıtlara dayanılarak müvekkil şirketin borçlu olduğu sonucuna ulaşılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı şirket, icra takibini, ve huzurdaki davayı bizzat kendileri tarafından tutulan hesap ekstresine dayandırdığını, bilirkişi raporunda davacı yan ticari defterlerinin hangi kriterlere göre usulüne uygun düzenlendiğinin belirsiz olduğunu, takibe dayanak yapılan hesap ekstresinin hangi ticari ilişkiye binaen düzenlendiğini, müvekkile satılıp teslim edilen hangi mallara istinaden takip başlatıldığını, davacı tarafın somutlaştıramadığını, davacı yanın ticari defterlerinin Elektronik Defter Genel Tebliği’nde belirlenen ilke ve esaslara göre denetiminin yeniden yapılmasını, bu hususta somut, denetime elverişli bir rapor tanzimi istediğini, hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı şirket aleyhinde alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; cari hesap alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından alacak istemine dayanak irsaliyeli faturaların ibraz edildiği görülmüştür.
… İcra Müdürlüğü’nün 2016/9259 E. Sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 25.976,72-TL cari hesap alacağının takip tarihinden (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 oranında faiz ile birlikte tahsili talebinde bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememiz görevlendirilen bilirkişi İrfan Demirci marifetiyle 20/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2015-2016 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davalı yan ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 29/03/2016 takip tarihi itibariyle 25.976,72-TL cari hesap alacaklı olduğunu, davacı yan icra takip tarihi olan 25/03/2016 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre %10,50 avans faizi talebi edebileceğini, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememiz görevlendirilen bilirkişi … marifetiyle 03/12/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı tarafından usulüne uygun olarak tutmuş olduğu e-ticari defterlerinde, davalı taraftan, kök raporda belirtildiği üzere, ek raporda da aynı sonucu muhafaza ettiğini, kendi e-ticari defterlerine göre takip tarihi olan 29/03/2016 tarihi itibariyle 25.976,72-TL cari hesap alacaklı olduğunu, davalı yanın aksini iddia etmesi halinde ihtilafa vuku yıllara ait ticari defterlerini veya HMK 219/2 bendi gereği ilgili belgelerin onaylı suretlerini sunması gerektiğini, davacı yan icra takibi tarihi olan 25/03/2016 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md2) göre %10,50 avans faiz talep edebileceğini, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkeme takdirinde olduğunu…” mütalaa ettiği anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının mal satım ilişkisinden kaynaklı faturaya dayalı cari hesap alacağının mevcut olup olmadığı, davacının davasını ve takibi asıl alacak üzerinden ikame ettiği anlaşılmakla takiple talep ettiği asıl alacak miktarının yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Mahkememiz ara kararı gereğince davacı vekili tarafından ibraz edilen irsaliyeli faturaların davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş olup davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmaması nedeni ile HMK’nın 171/2 maddesi gereğince irsaliyeli fatura ve içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır. Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın irsaliyeli faturalara dayalı cari hesap alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı yanın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı tarafın ihtar edilmesine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme yapılabildiği, ayrıntılı, dosya kapsamına uygun ve gerekçeli olmakla raporun itibar edilir bulunduğu, davacı yanın davalı taraf ile olan ticari münasebetini defterleri kapsamında takip ettiği, davalı adına tanzim edilen faturaların bu hesabın borcuna kaydedilmiş olduğu, faturalara karşılık yapılan ödemelerin de yine bu hesabın alacağına kaydedilmiş olduğu, davacı ticari defterleri kapsamında davalıya ait cari hesabın takip tarihi itibariyle 25.976,72-TL borç bakiyesi verdiği, alacak talebine dayanak irsaliyeli faturaların davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğ edildiği ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmadığı, bu nedenle HMK’nın 171/2 maddesi gereğince irsaliyeli fatura ve içeriklerinin davalı tarafça kabul edilmiş sayılmasının gerektiği, ayrıca dilekçelerin teatisi aşamasında ve takibe itirazında davalı yanın açıkça mal tesliminin gerçekleşmediğine yönelik itirazının bulunmadığı gibi davalı yanın bir kısım ödemelerinin de davacı defterlerinde mevcut olduğu tespit edilmekle mal teslim olgusunun sübut bulduğu kanaatine varılmıştır. Tüm bu nedenlerle davacı yanın irsaliyeli faturalar, isticvap, davalı ödemeleri ve ticari defterleri kapsamında davalı taraftan takip tarihi itibariyle 25.976,72-TL (asıl alacak) alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün 2016/9259 esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 25.976,72-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 25.976,72-TL takip tarihinden itibaren yıllık %10.50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranında hesaplanan 5.195,34-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.774,47-TL ilam harcından peşin alınan 433,62-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.330,85-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 433,62-TL peşin harç ve 31,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 465,02-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.896,51 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 707,50-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır