Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/299 E. 2018/521 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/385 Esas
KARAR NO : 2018/509
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2017
KARAR TARİHİ: 29/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin madeni yağ sataşından kaynaklı faturaya dayalı alacağının tahsili için takibe vaki davalı … ortaklığının haksız itirazının iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı … İnş. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin kayıtlarında davacı şirket tarafından müvekkilce keşide edilmiş yada kabul edilmiş herhangi bir faturaya rastlanılmadığını, ayrıca inkar tazminatının da şartlarının oluşmadığını, inkar tazminatı için alacağın likit olması gerektiğini beyanla davanın reddini, davacının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
Davalı … İnşaat Ticaret ve San. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, davaya konu ilamsız icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığını beyanla davanın reddini ve davacının % 20’de az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı … … İş Ortaklığına yönelik takip borçluları … İnşaat Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi ile … İnşaat Tic. Ltd Şti. aleyhine cari hesap fatura alacağına istinaden 41.693,67 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 42.795,41 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı … İnşaat vekilinin icra dairesinin yetkisine vaki itirazı yanlıları arasında aktedilen sözleşmenin 14. Maddesi gereğince İstanbul icra daireleri ve mahkemeleri yetkili olmakla yerinde görülmediğinden reddedilerek dosyanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 13/11/2017 tarihli kök rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Mübrez defterler ile dosya muhteviyatı belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçları aşağıya çıkarılmıştır.
Huzurdaki dava bir İtirazın İptali davası olup, davacı tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile; 41.693,67 TL asıl alacak ve 1.101,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.795,41.-TL üzerinden takibe geçilmiş olup, davalıların vaki itirazı üzerine işbu dava ikame edilmiştir. Takip dayanağı olarak, “07/09/2016, 41.693,67 TL (FBT: 07/12/2016) 1 adet Fatura” gösterilmiştir.
Huzurdaki davada davacı, taraflar arasında 07/02/2014 tarihli bir Madeni Yağ Sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme kapsamında davalılara mal satışı yapıldığı ve satılan mallar için davalılara 41.693,67 TL bedelli fatura düzenlendiği, söz konusu faturaya davalılar tarafından itiraz edilmediği, ancak davalıların söz konusu fatura tutarını ödemediği, bu nedenle davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalıların itirazları üzerine ise takibin durduğu anlatımındadır. Davalılar ise, davacıya karşı herhangi bir borçlarının bulunmadığı beyan etmişlerdir.
Davacı ile … arasında 02/04/2014 tarihli ve … numaralı bir Madeni Yağ Sözleşmesinin akdedilmiş olduğu görülmektedir. Gerek davacı ve gerek davalılar tarafından sunulan beyan dilekçelerinden, söz konusu İş Ortaklığı’nın 1 numaralı davalı … İnşaat Tic. ve San. A.Ş. ile 2 numaralı davalı … İnşaat Tic. Ltd. Şti. tarafından oluşturulduğu anlaşılmakla, huzurdaki davanın ise, söz konusu İş Ortaklığı’na karşı değil, iş ortaklığını oluşturan … İnşaat Tic. ve San. A.Ş. ve … İnşaat Tic. Ltd. Şti. aleyhine açıldığı görülmektedir.
Sözleşmenin konusu: “…imza tarihinden itibaren müşterinin kullanmakta olduğu madeni yağlar ve yan ürünlerini sözleşme süresi boyunca sözleşmede yer alan şart ve koşullara uygun olarak …’dan münhasıran satın almasını ve …’nun müşteri’nin talep ettiği ürünleri müşteri’nin belirleyeceği adreslere sevk ederek teslim etmesini ve bu hususlara ilişkin tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi…” şeklindedir.
Sözleşmenin ödeme başlıklı 6. maddesi: “…müşteri, yaptığı ürün alımlarına ilişkin ödemelerini, madde 4’te belirtilen 91 günlük fatura vade tarihinin bitimindeki ilk iş günü…havale/eft ile yapacaktır. Müşterinin borçlarını yukarıda belirtilen ödeme vadesinde …’ne ödememesi durumunda, geciken kısım ve fiil tahsilat tarihine kadar geçen süre dikkate alınarak, resmi gecikme faizi ile birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt etmektedir…” şeklindedir.
Davacı tarafından sunulan ticari defterlerin tetkikinde;
Davalıların oluşturduğu … ile olan ticari münasebetini … nolu Alıcılar hesabı altında takip etmekte olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından …’na düzenlenen, huzurdaki davaya ve icra takibine konu 07/09/2016 tarihli, … numaralı ve 41.693,67 TL’lik faturanın da bu hesapta kayıtlı olduğu, söz konusu faturanın kaydedilmesi ile bu hesabın 07/09/2016 tarihi itibariyle 41.693,67 TL borç bakiyesi verdiği görülmektedir. Buna göre davacının kendi defterlerinde 07/09/2016 tarihi itibari ile …’ndan 41.693,67 TL alacaklı durumda olduğu tespit edilmiştir.
Sayın Mahkemenizin 26/09/2017 tarihli ara kararı ile: “…tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde 18/10/2017 günü saat 13:30’da inceleme icrasına…tarafların ticari defter ve belgelerini ibraz etmedikleri takdirde ibrazdan kaçınmış sayılacaklarına, talep ettikleri takdirde bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi tanınmasına, ya da HMK 219 maddesi gereğince defterlerin ilgili kısımlarının onaylı suretlerinin tasdikleri gösterir şekilde inceleme günü dosyaya ibraz etmelerine, davalı yana ticari defterlerini ibraz etmesi aksi halde ibrazdan kaçınmış sayılacağı ihtarlı davetiye tebliğine…” karar verilmiş olup, akabinde ise 1 numaralı davalı vekili tarafından sunulan 09/10/2017 havale tarihli dilekçe ile mahkemenize “söz konusu ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu adres yerinin ve irtibat numarasının” bildirildiği görülmektedir.
Söz konusu dilekçenin altında bulunan 12/10/2017 tarihli ara karar ile ise Sayın Başkanlığınızca: “Davalı yana; verilen sürenin, ticari defterler ile ilgili kişinin iletişim adresinin bildirilmesine ilişkin olmayıp, HMK 219’a göre ticari defter ve belgelerin ilgili kısımlarının onaylı suretlerinin, defterlerin tasdik durumları ile birlikte ibrazına ilişkin olduğu, aksi halde ibrazdan kaçınmış sayılacağı hususuna ilişkin olduğundan yeniden ihtaratlı tebligat çıkarılmasına” karar verildiği görülmüş olup, ancak inceleme gün ve saatinde davalılar tarafından herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz edilmemesi nedeni ile davalıların oluşturmuş olduğu …’na ait ticari defterlere ilişkin tarafımızca herhangi bir inceleme yapılması mümkün olmamıştır.
Raporumuz içerisinde de arz edildiği üzere, 2 numaralı davalı vekili tarafından sunulan dilekçelerde: “…davacı tarafından huzurdaki davaya ve icra takibine konu edilen faturaların taraflarınca teslim alınmadığı…” yönünde beyanlar mevcut olup, davacı tarafından 20/06/2017 tarihli dilekçe ekinde Sayın Mahkemenize sunulan “CD” tarafımızca irdelenmiş olup, söz konusu CD içerisindeki tabloda; “Gönderi Numarası, Belge Numarası, Fatura Kodu, Alıcı Müşteri” gibi çeşitli başlıklar altında bilgiler mevcut olup, huzurdaki davaya ve icra takibine konu edilen 07/09/2016 tarihli, … numaralı ve 41.693,67 TL’lik faturanın davalılara tebliğine ilişkin somut bir veriye rastlanılmamıştır. Ayrıca CD içerisindeki tablonun “Alıcı Müşteri” başlıklı sütununda belirtilen şirket ve şahıs isimlerinin tamamında “…” unvanının bulunduğu ancak 2 numaralı davalıya ilişkin herhangi bir kaydın mevcut olmadığı görülmektedir.
Davacı yan icra takibinde, asıl alacak yanında işlemiş faiz talebinde de bulunmuş olup, taraflar arasında akdedilen sözleşme’nin ödeme başlıklı 6. maddesi: “…müşteri, yaptığı ürün alımlarına ilişkin ödemelerini, madde 4’te belirtilen 91 günlük fatura vade tarihinin bitimindeki ilk iş günü…havale/eft ile yapacaktır. Müşterinin borçlarını yukarıda belirtilen ödeme vadesinde …’ne ödememesi durumunda, geciken kısım ve fiil tahsilat tarihine kadar geçen süre dikkate alınarak, resmi gecikme faizi ile birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt etmektedir…” şeklindedir.
Buna göre Sayın Mahkemenizce huzurdaki davanın ve davacı iddialarının kabulü halinde, davacının talep edebileceği faiz tutarı 1.080,32 TL olarak hesaplanmıştır.” şeklinde mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce ticari defter ve belge ibrazına ilişkin ihtarat … İnş.-… İnş. Ortaklığına tebliğe çıkarılmasına gerekirken … İnş.’a çıkarıldığı görülmekle, iş bu defa ortaklık adına gerekli ihtarın tebliğe çıkarılması suretiyle, ayrıca raporda davacı taraf defterleri yönünden usul incelemesi yapılmadığından, usul incelemesi de yapılmak suretiyle, davalı tarafların itirazlarının karşılanmasına, sunulması halinde davalı vekilince ibraz edilen mal teslim belgelerinin de incelenmesi, var ise temerrüt hali ile birlikte davacı alacağın tespiti için ek rapor alınarak konuya ilişkin 13/04/2018 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı ek raporunda özetle;
” Kök rapora yönelik; 1 numaralı davalı vekili tarafından sunulan 01/12/2017 tarihli itiraz dilekçesinde: “…taraflarına ait ticari defterlerin yerinin, … iş emri numaralı beyan dilekçesi ile bildirildiği, ancak söz konusu defterlerin incelenmediği ve raporun bu şekilde hazırlandığı, huzurdaki davaya konu icra takibindeki ödeme emrinin hukuka aykırı olduğu…” anlatımında,
2 numaralı davalı vekili tarafından sunulan 20/11/2017 tarihli itiraz dilekçesinde ise özetle: “…davacı tarafından keşide edilen ve müvekkilince kabul edilen herhangi bir faturanın mevcut olmadığı, müvekkiline ait ticari defter kayıtlarında da böyle bir kaydın bulunmadığı, müvekkili tarafından doğrudan alınan herhangi bir mal ya da hizmetin de mevcut olmadığı, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların yalnızca davacı ticari defterleri incelenerek yapıldığı, bu nedenle karşılıklılık ilkesinin bulunamayacağı…” anlatımında olunduğu görülmektedir.
Akabinde ise Sayın Mahkemenizin 13/02/2018 tarihli ara kararı ile tarafımıza: “…davacı taraf defterleri yönünden usul incelemesi de yapılmak suretiyle, davalı tarafların itirazlarının karşılanmasına, sunulması halinde davalı vekilince ibraz edilen mal teslim belgelerinin de incelenmesi, var ise temerrüt hali ile birlikte davacı alacağının tespiti için ek rapor alınması …” görevi tevdii edilmiştir.
Dosyada mevcut Tebliğ Mazbatasının tetkikinde; Sayın Mahkemeniz tarafından … – … İş Ortaklığı’na: “…HMK 219’a göre ticari defter ve belgelerin ilgili kısımlarının onaylı suretlerinin, defterlerin tasdik durumları ile birlikte inceleme gün ve saatinde gerekli bilgi ve belgelerin mahkeme kalemine ibraz edilmesi, aksi halde ibrazdan kaçınmış sayılacağı…” ihtarında bulunulduğu, söz konusu tebligatın 23/02/2018 tarihinde Av. … … tarafından tebellüğ edildiği anlaşılmaktadır.
Ancak Sayın Mahkemenizce belirlenen inceleme gün ve saatinde … – … İş Ortaklığı adına tarafımıza ibraz edilen herhangi bir ticari defter ve/veya belge bulunmamaktadır.
Diğer yandan Sayın Mahkemenizce: “…davacı taraf defterleri yönünden usul incelemesi yapılmasına…” karar verilmiş olup, kök raporumuzun 1 numaralı bölümünde de detaylı olarak arz edildiği üzere; incelenen davacıya ait 2014 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, 2015 ve 2016 yılı defterleri yönünden ise 6762. sayılı Türk Ticaret Kanununun “defter tutma yükümlülüğü” başlıklı 64. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davacının elektronik defter uygulaması için onay aldığı, aldığı bu onaya istinaden yevmiye ve kebir defterlerini elektronik ortamda tuttuğu, envanter defterini ise fiziki olarak tuttuğu anlaşılmış olup, yukarıdaki tabloda gösterildiği üzere davacı şirket defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu görülmüş olup, buna göre davacı şirket defterlerinin delil vasfı mahkemeniz takdirlerindedir.
Davacı vekili tarafından, 21/02/2018 tarihli dilekçe ekinde; 07/09/2016 tarihli, … sipariş numaralı ve … sıra numaralı bir Sevk İrsaliyesi sunulmuş olup, işbu İrsaliyede belirtilen sipariş numarasının, ürün adlarının, ürün adetlerinin ve ürün miktarlarının, davacı tarafından huzurdaki davaya konu edilen faturadaki sipariş numarası, ürün adları, ürün adetleri ve ürün miktarları yönünden birbiri ile örtüştüğü görülmektedir.
Netice itibari ile ise; rapor içerisinde de belirtildiği üzere, Sayın Mahkemenizce belirlenen inceleme gün ve saatinde gerek davalılar ve gerekse … tarafından tarafımıza herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz edilmediği, davacı tarafından sunulan Sevk İrsaliyesinin ise, huzurdaki davaya konu fatura ile örtüştüğü, davalılar tarafından herhangi bir yeni belge sunulmaması nedeni ile kök raporumuzdaki kanaatimizde bir değişikliğe gidilmesini gerektirecek bir durum bulunmadığı, kök raporun sonuç bölümünde yapılan değerlendirme ve tespitler ışığında nihai kararın Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu” şeklinde mütlaada bulunduğu görülmüştür.
Dava; fatura alacağının tahsili için yapılan takibe ilişkin davalıların haksız itirazın iptali isteminden ibarettir. Davalılar davanın reddini savunmuştur .
Taraflar arasındaki ihtilaf; takibe konu fatura olacağının mevcut olup olmadığı, miktarı ve davalılardan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Davaya konu takip, adi ortaklık aleyhine yapılmış olup dava ise; adi ortaklığı oluşturan şirketlere karşı açılmıştır. Adi ortaklığı oluşturan ortaklar adi ortaklığın borçlarından müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarından mahkememizce husumet açısından bir sorun görülmemiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanat gereğince;incelemeye ibraz edilen davacıya ait defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, dayanak faturaların ticari defterlere kaydedildiği, fatura konusu malların sevk irsaliyesi ile davalıya tesliminin kanıtlandığı, davalı tarafın itiraz dilekçesinde açıkça ticari ilişki ve teslimin inkarının bulunmadığı, faturaya dayalı alacağının sabit olduğu, ancak takip öncesi temerrütün kanıtlanamadığı sübuta ermekle davanın Kısmen Kabulü ile; İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalılardan (…:… ve … İnşaat Ticaret Limited Şirketi) takip tarihi itibariyle 41.693,67 TL alacaklı olduğunun tespiti ile, bu miktara vaki itirazın iptaline, bu miktara takipten itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, davalı borçlunun likit olan alacak nedeniyle % 20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalılardan (…:… ve … İnşaat Ticaret Limited Şirketi) takip tarihi itibariyle 41.693,67 TL alacaklı olduğunun tespiti ile, bu miktara vaki itirazın iptaline,
Bu miktara takipten itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
Davalı borçluların likit olan alacak nedeniyle % 20’sine isabet eden 8.338,70 TL icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hüküm altına alınması gerekli 2.848,10 TL karar harcından 730,80 TL peşin harcın (icraya yatan harç da dahil) mahsubu ile 2.117,30 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 766,80 TL harçlar toplamının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan Av.As.Üç. tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 4.936,23 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan Av.As.Üç. tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 1.101,70 TL (red edilen miktarı geçemeyeceğinden) vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 277 TL posta masrafı, 850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.127 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/05/2018

Katip

Başkan