Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/265 E. 2018/890 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/265
KARAR NO : 2018/890

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/03/2017
KARAR TARİHİ : 09/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığı alanında hizmet veren, ait olduğu sektörün lider kuruluşlardan olduğunu, davalının talepleri üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde müvekkili şirketin, davalı borçludan fatura karşılığı 345,65-TL tutarında asıl alacağı bulunduğunu, müvekkili şirket davalıya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcu doğduğunu, ancak davalı borçlu söz konusu sözleşmeden kaynaklı hizmet bedelini ödemediğini, davalı tarafa karşı … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, davanın kabulü ile davalıya haksız ve kötüniyetli borca,faize, takibe itirazların iptalini, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında özetle; 345,65-TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faiz ile birlikte tahsilini talep ettiği, davalı tarafça borca ve takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Zaman aşımı itirazı olduğunu, dava konusu takibe ve tüm ferilerine 24/08/2015 tarihinde itiraz edildiğini, itiraz tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra, 15/03/2017 tarihinde açıldığını, bu husus icra dosyasının celbi ile de ortaya çıkacağını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama masraf ve avukatlık ücretinin alacaklı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 01/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve yılsonu kapanış beratlarının yasal süresinde alınmış olduğunu, envanter defterinin açılış tasdikinin de yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğunu, bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduklarını, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 30/07/2015 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 345,65-TL alacaklı göründüğünü, incelenen davalı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yılsonu kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğunu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 30/07/2015 takip tarihi itibariyle davacı yana herhangi bir borcunun görünmediğini, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının, davalı yanın davacı yan unvanına düzenlemiş olduğunu, 18/06/2015 tarih, … nolu 345,65-TL tutarlı fiyat farkı faturasının davalı yan kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığını, davalı yan tarafından davacı unvanına düzenlenmiş fiyat farkı faturasının PTT aracılığıyla davacı şirkete gönderildiğine ilişkin posta alındısında gönderi içeriğinin belirtilmediği görülmekle, gönderi içeriğinin davalı yanın keşide etmiş olduğu iade faturası olup olmadığı hususunun anlaşılamadığını, gönderi takibi formunda ise iletinin 22/06/2015 tarihinde saat 14:49’da ” … “a teslim edildiğinden anlaşıldığını, isim ve soy ismin baş harfleri belirtilen alacılının, davacı yan yetkilisi ya da çalışanı olması halinde iletinin davacı yan tarafından teslim alınmış olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, iade faturasının davalı tarafından davacı yana mutabakat ile gönderildiği kabul edilecek olursa davalının borcunun bulunmadığını, böyle bir mutabakat yoksa davalının borçlu kaldığının değerlendirileceğini, hak düşürücü süre ve zamanaşımı iddialarının Mahkememiz tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, TTK’nın 855 maddesi hükmü gözetildiğinde 1 yıllık zamanaşımı süresi bakımından navlun borcu için bu sürenin uygulanmasının öngörülmediğini mütalaa etmiştir.
Dava; Taraflar arasındaki kargo hizmetinden kaynaklanan fatura alacağına ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı şirketin davalıya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirdiği, bu taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcunun doğduğu; ancak davalı şirketin söz konusu sözleşmeden kaynaklı hizmet bedelini ödemediğinden bahisle davalı taraf aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 01.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; Davacı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve yıl sonu kapanış beratlarının yasal süresinde alınmış olduğu, envanter defterinin açılış tasdikinin de yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda davacı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutuldukları ve davacı taraf lehine delil teşkil ettiği, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 30/07/2015 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 345,65-TL alacaklı göründüğü, incelenen davalı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonu kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve davalı lehine delil teşkil ettiği, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 30/07/2015 takip tarihi itibariyle davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığı, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının davalı yanın davacı yan unvanına düzenlemiş olduğu 18/06/2015 tarih, … nolu 345,65-TL tutarlı fiyat farkı faturasının davalı yan kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, davalı yan tarafından davacı unvanına düzenlenmiş fiyat farkı faturasının PTT aracılığıyla davacı şirkete gönderildiği belirtilen faturanın fiyat farkı faturası olması nedeniyle davalı tarafından davacı yana mutabakat ile gönderilmesinin gerektiği, ancak taraflar arasında fiyat farkı faturasının düzenlenmesine ilişkin bir mutabakat bulunmadığı gibi davacı yan tarafından davalı yan unvanına düzenlenmiş 28.05.2015 tarihli ve 130038 numaralı 149,96-TL tutarlı, yine 28.05.2015 tarihli 130174 numaralı 1.300,50-TL bedelli faturalar toplamı 1.450,46-TL fatura toplamından fiyat farkı faturasından geriye kalan kısmın ödenmek suretiyle hesabın kapatıldığı nazara alındığında; davalının ödediği kısım dışında kalan tutara ilişkin iade faturası düzenlemesinin taraflar arasında mutabakat olmadığından davalının davacı tarafa bu miktar kadar borçlu kaldığının kabulünün gerektiği anlaşılmış, bu nedenle davanın kabulüyle davalı tarafın icra takibine vaki itirazının iptaline karar vermek gerekmiş, koşulları oluştuğundan davacı yararına alacağın %20’si üzerinden hesap edilen icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ;
… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında davalı tarafın itirazının iptali ile takibin aynı kayıt ve şartlarla devamına,
Davacı taraf yararına alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 69.00-TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınan peşin harca göre yeniden harç alınmasına yer olmadığına
3-Davacı yararına taktir olunan 345,65-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafça sarf edilen 1.319,00-TL yargılama masrafı 31,40-TL peşin harç ve 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.381,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne miktar bakımından KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2018

Katip …

Hakim …