Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/247 E. 2019/71 K. 30.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/247
KARAR NO : 2019/71

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/03/2017
KARAR TARİHİ : 30/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosya borçlusu olan davalı borca itiraz etmiş olup anılan itiraz hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, söz konusu icra takibi kaynaklı borcun, saya dikim işçiliğine ilişkin faturalara, çıkış fişlerine ve teslim evraklarına dayanmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince davacı tarafından görülen saya dikim işçiliği hizmetinin karşılığı olan parasal bedel davalı tarafından sebepsizce ödenmediğini, bu sebeple davacı tarafından başlatıldığını, anılan icra takibine sebepsize itiraz edildiğinden dolayı itirazın iptal edilerek takibin devamına karar verilmesini, davalı taraf ile girilen söz konusu ticari ilişki kapsamında son iki aylık süreç haricinde faturalı çalıştığını, son iki aylık süreçte ise sadece teslim fişleri düzenlemek sureti ile çalışılmış olup mevcut durum davalı tarafından istismar edildiğini, bu dönemde faturasız olarak çalışılmış olmasının sebebininde kendisi olduğunu, itiraz konusu borcun likit olması sebebiye davalı tarafından yapılmış olan itiraz haksız inkar niteliğinde olup bu sebeple temerrüde düşmüş olan davalının alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra-inkar tazminatına da çarptırılmasını talep ettiğini, sonuç olarak izah edilen üzere; icra takibi konusu olan borca itirazın iptali ile faizi ile beraber devamını, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklemesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görülmekte olan davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, davacıya ait … ayakkabı iş güvenliği malzemeleri ile müvekkili şirket arasında cari hesap ilişkisi mevcut olduğunu, davacının müvekkili şirket için saya dikim işini yaptığını, ancak taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi sona ermiş olduğunu, müvekkilinin davacı şirkete olan tüm borcu ödeyerek hesabı kapattığını, mahkeme tarafından yaptırılıcak bilirkişi incelemesi neticesinde incelenecek olan ticari defterlerinin de bu hususun açıkça görülebilir olduğunu, müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, taraflar arasındaki cari ilişki ticari defter ile sabit olduğunu, haksız ve dayanaksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmekte olduğunu, yine davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi de haksız olduğunu, likit varolan bir alacak söz konusu olmadığı için reddini talep ettiğini, sonuç olarak açıklanan sebeplerle, haksız ve dayanaksız olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ticari nitelikteki hizmet ilişkisine dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından ticari hizmet ilişkisine dayanak fatura, depo malzeme çıkış fişleri, teslim evraklarının ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 05/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı …; davalı … Tic. San. Ltd. Şti’den alacaklı olduğunu iddia ettiği 16.400,00.-TL ile ilgili olarak … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası aracılığıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı … Tic. San. Ltd. Şti’nin borcu kabul etmeyerek itirazda bulunduğunu, eskiden beri davacı … (… ayakkabı iş güvenliği malzemeleri) ile davalı … Tic. San. Ltd. Şti arasında iş ilişkisi olduğunu, davacı … tarafından ”fason saya dikim işçiliği” hizmeti verilerek bedelleri davalı … Ltd. Şti’den tahsil edildiğini, davalı tarafa ait elektronik ortamda tutulan defterler incelendiğinde; en son faturanın 04.10.2016 tarihinde düzenlendiğini ve bu tarih itibariyle davacının alacaklı olduğu bakiye 59.782,21.-TL ise banka hesaplarına yapılan havaleler ile 16.11.2016 tarihi itibariyle ödendiğini, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan, düzenlemiş olduğu faturalar çerçevesinde alacağının bulunduğunu, 04.10.2016 tarihinden sonra ise davacının iddiasına göre taraflar arasında anlaşarak daha az vergi ödemek adına faturasız çalışmaya başladıklarını, her ne kadar davalı yan herhangi bir çalışma olmadığını ileri sürse de 04.10.2010 tarihinden itibaren … Tic. San. Ltd. Şti tarafından düzenlenen ”Depo malzeme çıkış fişleri”ne göre 02.12.2016 tarihine kadar neredeyse her gün saya işçiliği yapılmak üzere davacıya mal gönderildiği kasaya alınan bu 46 adet ”Depo malzeme çıkış fişleri”den anlaşıldığını, fişlere göre davalı … Tic. San. Ltd. Şti adına mallar davalı … Tic. San. Ltd. Şti adına çalışanı … tarafından teslim edildiğini, taşıma … plakalı araç ile gerçekleştirildiğini, davalı tarafından yapılan bu teslimatların ne olduğu açıklanamadığını, yapılan işçilik sonrası bu kez davacı … tarafından davalı … Tic. San. Ltd. Şti’ye saya işçiliği yapılan ürünler teslim edildiğini, davalı … Tic. San. Ltd. Şti adına gelen bu malları genellikle … imza karşılığı almakla birlikte zaman zaman …’da imza karşılığı teslim aldığını, her iki kişide davalı … Tic. San. Ltd. Şti’nin çalışanı olduğunu, davacı tarafından yapılan bu saya işçiliğine ilişkin TTK ve VUK kapsamında bir fatura düzenlenmek yerine resmi olmayan bir fatura davacı tarafından düzenlenerek yine … Tic. San. Ltd. Şti’nin çalışanı … veya …’ya teslim edildiğini, düzenlenen faturaların tablo şeklinde sunulduğunu; davalı tarafından alınan bu faturaların taraflar arasındaki 2015 ve 2016 yıllarındaki cari hesap ekstreleri incelendiğinde düzenli ödemelerinde yapıldığı görüldüğünü, muhtemeldir ki davalı tarafından bu süre zarfında ticari defterlere yansıtılmayan ödemelerde bulunduğunu, davalı yanın; bu süreçte iş yapılmadığını ileri sürdüğünde yapmış olduğu ödemeleri kendi sav.ları ile çelişmemek adına sunmadığını, öte yandan davacı taraf da bu süreçte 88.313,25.-TL’lik iş yapmasına karşın aynı dönemde yapmış olduğu tahsilatlardan hiç bahsetmediğini, bu faturaların ve karşılığında yapılan ödemelerin defter kayıtları da bulunmadığından ne kadarlık kısmın ödendiği konusunda bir tespitin yapılamadığını, hesaplamalara göre davacının yapmış olduğu saya işçiliği karşılığı alacağı 88.313,25.-TL olduğunu, ancak başlatmış olduğu icra takibi 16.400,00.-TL olduğunu, demek ki arasındaki fark olan 71.913,25.-TL’nin davalı tarafından tahsil edilmiş olduğunun kabulünün gerekeceğini, sonuç olarak dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile davacı ve davalı beyanları, … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, kasa evrakı içerisindeki belgeler ve davalıya ait 2016 yılı defterleri üzerinde yapılan incelemeler açıklamaya çalıştıkları tespit ve değerlendirmeler sonucunda; davacı ile davalı arasında öteden beri ”saya işçiliği” yaptırılması konusunda bir iş yapıldığını, davacı tarafından yapılan işler karşılığında 04.10.2016 tarihine kadar faturalar düzenlendiğini ve bu faturaların karşılığı olan tutarların tamamının davacıya ödenmiş olduğunu ve 04.10.2016 tarihine kadar yapılan işler karşılığında davacının davalıdan bir alacağının bulunmadığını, 04.10.2016 tarihi sonrası kasada bulunan fişlerden resmi olmayan fatura ve makbuzlardan anlaşılacağı üzere davacı tarafından davalı yana verilen saya işçiliği hizmeti resmi fatura düzenlenmeksizin yaklaşık 2 ay daha devam etmiş olduğunu, faturasız yapılan işlere ait hammaddeyi fason işçilik yapılmak üzere davalıya davacının çalışanlarının teslim ettiğini, işçilik yapmış ürünler ise davalının aynı çalışanları tarafından alınmış olduğunu, faturasız çalışılan dönemle ilgili olarak davacının hizmetlerinin karşılığının kasada bulunan evraklara göre 88.313,25.-TL olduğunu, ancak bunun ne kadarının davalı tarafından ödenmiş olduğunun tespit edilmediğini, bu konuda tarafların beyan veya banka belgesi sunmadıklarını ancak davacının icra takibini 16.400,00.-TL üzerinden yapmasından dolayı aradaki farkı tahsil etmiş olduğunun kabulünün gerektiğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; saya dikim işçilik hizmetine ilişkin alacak isteminin yerinde olup olmadığı, neticeten davalı yanın borca yönelik itirazı nedeni ile takibe itirazının iptaline karar verilip verilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davalı tarafın davacı ile olan saya dikim işçiliğine yönelik ticari hizmet ilişkisini kabul ettiği, ancak davacı tarafa olan borcunu ödemek sureti ile cari hesabın kapatıldığını savunduğu, davacı tarafın takip tarihine kadar olan son iki aylık dönemde taraflar arasındaki anlaşma gereğince faturasız çalışıldığını beyan ettiği, somut olayda çözülmesi gereken ihtilafın faturasız çalışıldığı iddia olunan döneme ait alacak ve borç ilişkisinin mevcut olup olmadığı noktasında toplandığı, mahkememiz kasasına alınan depo malzeme çıkış fişleri ile teslim fişlerinin incelendiği, taşıma işini gerçekleştiren kamyonun davacının yakınına ait olduğu, her ne kadar teslim fişlerinde davalı şirket adına teslim alan kişiler yönünden SGK’ya yazılan yazımıza yanıt verilmiş ve teslim alan kişilerin çalışan kaydına rastlanılmamış ise de kayıt dışı çalışma olgusu ile birlikte 04/10/2010 tarihinden itibaren davalı şirket tarafından düzenlenen ”Depo malzeme çıkış fişleri”ne göre 02/12/2016 tarihine kadar hemen hemen her gün saya işçiliği yapılmak üzere davacıya mal gönderildiğinin kasaya alınan 46 adet ”Depo malzeme çıkış fişleri”den tespit edildiği, ayrıntılı, gerekçeli olmakla hükme esas alınmaya elverişli bulunan rapor marifeti ile de tespit edildiği üzere 04/10/2016 tarihine kadar tarafların saya dikim işçiliği kapsamında fatura düzenlendikleri ve bu faturaların karşılığı olan tutarların tamamının davacıya ödenmiş olduğu, 04/10/2016 tarihi öncesine ve sonrasına ait olup mahkememiz kasasında bulunan fişler ve makbuzlardan anlaşıldığı üzere saya işçiliği hizmetinin resmi fatura düzenlenmeksizin yaklaşık 2 ay daha devam etmiş olduğu, faturasız yapılan işlere ait hammaddenin fason işçilik yapılmak üzere davalıya davacının çalışanlarının teslim ettiği, işçilik yapmış ürünlerin ise davalının aynı çalışanları tarafından alınmış olduğu, faturasız çalışılan dönemle ilgili olarak davacının hizmetlerinin karşılığının kasada bulunan evraklara göre alacak miktarının 88.313,25-TL olarak göründüğü, davalı tarafça faturasız çalışılan döneme ait ödemeye rastlanılmadığı, tüm bu nedenlerle davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 16.400-TL tutarında alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, takipten önce davalı tarafın temerrüte düşürülmediği ve takibin/ davanın asıl alacak üzerinden açıldığı, alacağın teslim fişleri, cari hesap alacağına dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne , davacı yararına icra inkar tazminatına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 16.400-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin 16.400-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 3.280-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.120,28-TL harçtan peşin alınan 280,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 840,20-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 280,08-TL peşin harç, 650-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 131,35-TL olmak üzere toplam 1.092,83-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.725-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/01/2019

Katip …

Hakim …