Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/242 E. 2018/915 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/242
KARAR NO : 2018/915

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/03/2017
KARAR TARİHİ : 16/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun dosya borcuna yaptığı itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı borçlunun itirazının yerinde olmadığını, ayrıca yetki itirazlarının yerinde olmadığına yönelik çok sayıda yerel mahkeme kararları da mevcut olduğunu, davalı borçlu firma, davacı şirkete muhtelif zamanlarda gönderici olarak taşıttırdığı kargo veya ücret alıcı olarak kabul ettiği kargo bedellerinden oluşan icra dosyasındaki borç miktarını tüm girişimlere rağmen ödemediğini, bunun üzerine davacı firma alacağının hukuki yollardan tahsili için … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibini başlattığını, ancak davalı borçlu, haksız bir şekilde borca ve ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun yaptığı itirazın taraflarına tebliğ edilmediğinden 05/01/2017 tarihinde yapılan dosyaların genel kontrolünde itirazdan haberdar olunduğunu, davalı borçlu ile davacı firma arasında gerçekleşen kargo taşıma hizmeti nedeniyle kendisine düşen yükümlülüğü olan kargo taşıma hizmetini herhangi bir ziya, hasar veya gecikme söz konusu olmadan gerçekleştirildiğini, bunun neticesi olarak sözleşme ve tarifeye uygun olarak taşıma faturası düzenlendiğini, davalı borçluya imza karşılığı teslim edildiği halde davalı borçlunun sebepsiz yere bugüne kadar ödeme yapmadığını, Türk Ticaret Yasasının 21/2 maddesindeki hükmü uyarınca davalı tarafın süresinde herhangi bir itirazının da söz konusu olmadığından bu faturaların münderecatına karşı bağlayıcı durumda olduğunu, davalı borçlunun taraflarından uygulanan ve talep edilen faiz miktarı ve oranına yaptığı haksız itiraz olduğunu, taraflar arasında ticari bir ilişki söz konusu olup her iki tarafın da tacir olduğu hususunda herhangi bir şüphenin olmadığını, uygulanıp talep edilen faiz, oranı da talep edilen tarihlerdeki mevcut geçerli ticari faizin oranı olduğunu, ayrıca davalı firma 04/01/2016 tarihinde ihtarname gönderilerek temerrüde düşürüldüğünü, dolayısıyla faizin de buna göre hesaplandığını, davanın kabulü ile davalının yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıya tahmiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında özetle; 2.660,48-TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, davalı tarafça borca ve takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 08/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2015 ile 2016 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davalı yan incelemeye gelmeyerek ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğini, cari hesaba konu faturaların davalı yana teslim edildiğini, davalı yan tarafından ise faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediğini, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 27/01/2016 takip tarihi itibariyle … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 2.642,99-TL asıl, 15,21-TL faiz olmak üzere toplam 2.658,20-TL alacaklı olduğunu, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 27/01/2016 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 kanuna göre değişen oranlarda avans faiz talep edebileceğini mütalaa etmiştir.
Dava; … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davalı şirketin davacı şirkete muhtelif zamanlarda gönderici olarak taşıttırdığı kargo veya ücret alıcı olarak kabul ettiği kargo bedellerinden oluşan borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibine başlattığı, davalı tarafın icra takibine vaki itirazının iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan hüküm kurmaya elverişli bulunan 08.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; davacı tarafın 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve bu kapsamda lehine delil teşkil ettiğinin belirlendiği, taraflar arasında 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafın 27.01.2016 tarihi itibariyle davalı taraftan 2.642,99-TL alacaklı göründüğü, davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, dosya kapsamına sunulan faturaların davalı tarafça teslim alındığına ilişkin davalı taraf ticari unvanı altında kaşe ve imzaların bulunduğu, her ne kadar davalı taraf faturaların teslimine ilişkin imzaların davalı şirket yetkilisine ait olmadığını beyan etmişse de; yalnızca faturaların tesliminin davacı tarafça verildiği iddia edilen hizmetin alındığını ispat edemeyeceğinden imza incelemesine yönelik ara karar oluşturulmadığı, ancak davalı tarafın hizmet almadığına ilişkin iddiası kapsamında davacı tarafa faturalara konu hizmetin yerine getirildiğine ilişkin kargo teslim belgelerinin sunulması hususunda verilen süre sonunda hizmetin yerine getirildiğine ilişkin herhangi bir delil de sunulmadığından davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 31,84-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,06-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.180,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar bakımından KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/10/2018

Katip …

Hakim …