Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/236 E. 2018/1265 K. 31.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/152
KARAR NO : 2018/1172

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılarca …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptalini ve takibin devamını, davalıların tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminata mahkum edilmesini, ücret-i vekalet ile yargılama giderlerinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi ibraz etmedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; 06/03/2013 tarihli sulh protokolünde dayalı olarak alacak istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra müdürlüğünün … sayılı takip dosyasını celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından talebe dayanak 06/03/2013 tarihli sulh protokolünün ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 18/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı … A.Ş. tarafından ibraz edilen ticari defter, belge ve dosya incelemesinden; davacının, davalılardan … Ltd.Şti.’ne Canlı Yayın Araç Kiralama Bedeli olarak, 29.09.2007 tarihli … seri, … sıra nolu 7.868,48 TL’Iik ve 1.10.2007 tarihli … seri, … sıra nolu 141.060,32 TL’Iik iki fatura ile borçlandırdığı, söz konusu faturaların … Noterinin 9.12.2006 tarih … nolu açılış tasdikinin, 18.1.2008 tarihli … nolu kapanış tasdiklerinin bulunan yevmiye defterlerine usulüne uygun olarak günü gününe kaydedildiğini, Türk Ticaret Kanunun 21/2. Maddesine göre bir fatura alan kişi aldığı tarikten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışa bu içeriği kabul etmiş sayıldığını, alıcı tarafından faturaların içeriğine yasal süresi içinde itiraz edilmediğini, buna mukabil, davalı … tarafından davacıya peşinat/avans olarak 19.9.2007 tarihinde 62.556 TL banka havalesi ile ödeme yapıldığını, 20.9.2007 tarihinde 83.293,73 TL’Iik çek verilmiş ise de tahsil edilemediğini, 26.10.2007 tarihinde 4,000 TL, 31.12.2007 tarihinde 7.868,48 TL, 29.8.2008 tarihinde 10.000 TL daha ödeme yapıldığının tespit edildiğini, borç bakiyesi 64.504,32 TL iken, davalılar aleyhine …. İcra Ceza Mahkemesinin … Esas, … Esas, … Esas ve …Esas nolu dosyaları ile ceza-i şikayetlerde bulunulduğunu, … aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve daha sonra icra dosya borcunun ödenmesi ve İcra Ceza dosyalarından vazgeçilmesi, toplam 83,000 TLTnın 18 taksit halinde ödenmesi, ödemelerin düzensiz olması halinde kalan bakiyeye yıllık %20 faiz cezai şart olarak borçlulardan tahsil edileceği hususlarında tam mutabakat sağlanarak, 6.3.2013 tarihinde Sulh Protokolü imzalandığını, yapılandırılan borçlar için 2013 yılında farklı tarihlerde 51.000 TL ödenmesi gerekirken, ödeme planındaki taksit gün ve tutarlarına uyulmaksızın, 29.750 TL ödendiğini, bunun üzerine, ödenmeyen taksitler için davacı tarafından, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, davalı vekilince böyle bir borcun olmadığı gerekçesi ile itiraz edildiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, … sayılı, 21.12.2016 tarihli kararı ile itirazın iptaline karar verildiğini, Sulh Protokolü ile yapılandırılan 2014 yılı taksitlerine istinaden hiç bir ödeme yapılmadığından toplamı 32.000 TL asıl alacak, 6.393,84 TL işlemiş faizi ile birlikte 38.393,84 TL için, … icra Müdürlüğümde 10.2.2016 tarihinde … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı vekilince, ….İcra Müdürlüğüne 17.2.2016 tarihinde verilen dilekçede, böyle bir borcun olmadığı gerekçesi ile itiraz edildiğini, sonuç olarak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222 inci maddesinin 2. fıkrasında, Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğunu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığını ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğunu, 3. fıkrasında, İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıilarımn sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiğini, bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamayacağı hüküm altına alındığını, davacı …in ibraz ettiği ticari defterlerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığını, kayıtların birbirini doğruladığını, yapılan inceleme sonucunda davalıdan bakiye alacağının 34,754.32 TL olduğunu, davacı ve davalılar adına vekillerince 6.3.2013 tarihinde imzalanan Sulh Protokolünün 2014 yılı taksitleri olan 7.1.2014 tarihli 4.250 TL. 7,2.2014 tarihli 4.250 TL, 7.3.2014 tarihli 4,250 TL, 7.4.2014 tarihli 4.250 TL, 7.5.2014 tarihli 4.250 TL, 7.6.2014 tarihli 4.250 TL, 7.7.2014 tarihli 3.250 TL, 7.8.2014 tarihli 3.250 TL’den oluşan toplam 32.000 TL’nin borcun ödenmediğinin yapılan incelemede tespit edildiğini, davalılarca, … Ltd.Şti. ‘ne ait ticari defter ve belgeler ile ödemeleri tevsik edici belgeler ibraz edilmediğini, ilgili bedellerin davacı alacaklıya ödendiği hususundaki ispat yükünün davalılara düştüğü halde, davalılarca ödemeye ilişkin ispata yarar bir belge sunulmadığını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının 06/03/2013 tarihli sulh protokolü kapsamında alacaklı olup olmadığı, neticeten davacının takiple talep ettiği asıl alacak ve işlemiş faiz talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin ibraz ettiği 06/03/2013 tarihli sulh protokolü tüm davalı taraflara isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş ancak; davalı taraflar isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmamıştır. HMK’nın 171/2 maddesi gereğince sulh protokolü ve içerikleri bu nedenle davalı taraflarca kabul edilmiş sayılmıştır. Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın sulh protokolüne bağlı taksitlendirilen tutarlara istinaden alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalıların ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davacı şirketin mali müşavir bilirkişi incelemesine ibraz ettiği ticari defterlerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı, kayıtların birbirini doğruladığı hususlarının tespit edildiği, ayrıca yapılan inceleme sonucunda davalıdan bakiye alacağının 34,754.32-TL olarak göründüğü, 06/03/2013 tarihli Sulh Protokolünün 2014 yılı taksitleri olan 07/01/2014 tarihli 4.250 TL, 07/02/2014 tarihli 4.250-TL, 07/03/2014 tarihli 4,250 TL, 07/04/2014 tarihli 4.250 TL, 07/05/2014 tarihli 4.250-TL, 07/06/2014 tarihli 4.250 TL, 07/07/2014 tarihli 3.250 TL, 07/08/2014 tarihli 3.250-TL’den oluşan toplam 32.000-TL alacak isteminde davacı haklı olup bu noktadan sonra itiraza uğramayan sulh protokolü kapsamında taksitlendirilen alacak bedelinin ödendiğinin ispat yükünün davalılar üzerinde bulunduğu, davalı/ takip borçlularının davacıya ödeme yaptığını HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği, tüm bu nedenlerle davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 32.000-TL tutarında alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, davalıların takipten önce temerrüte düşürülmediği ve anılı protokolde faize ilişkin ayrıca düzenlemenin bulunmadığı anlaşılmakla işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, alacağın protokole dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 32.000-TL (asıl alacak) alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin 32.000-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın % 20’si oranındaki 6.400-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.185,92-TL harçtan peşin alınan 463,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.722,21-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 463,71-TL peşin harç olmak üzere toplam 495,11-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 500-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 361-TL olmak üzere toplam 861-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 717,61-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.840,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 393,84-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza