Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/234 E. 2018/955 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/234
KARAR NO:2018/955

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ :08/03/2017
KARAR TARİHİ:31/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … tarafından 16.12.2016 tarihinde davalı ….’nin … Şubesi’ne elden teslim koşulu ile özel çantası ile birlikte … …marka fotoğraf makinesi, … … … özelliklerinde lensi ile birlikte teslim edildiğini, 17.12.2016 tarihinde davalı … tarafından, eşyanın … Şubesi’ne ulaştığına dair işbu telefon ihbarı, sözleşmede belirtilmiş olan …’na yapılması gerekirken yapılmadığını, davalı ….’nin alıcıya bildirim yükümlülüğüne uymayıp, soyadı benzerliğini gerekçe göstererek eşyayı başka bir şahsa teslim edip zayi olmasına sebebiyet verdiğinden ağır kusurlu olduğunu, belirtilen sözleşme ve bu sözleşmeye istinaden düzenlenen faturalar gereği davalı taraf müvekkili …’na borçlu olduğunu, sonuç olarak bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı olmak üzere davalının ağır kusuru ile zayi olan müvekkiline ait ürün bedeli olan şimdilik 12.000,00-TL’lik alacağının eşyanın gönderilmesi gereken tarihten itibaren işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ile vekillik ücretinin davalı’ya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kargonun gönderi numarasını elinde bulunduran şahsa teslim edilmiş olduğunu, müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunu kabul etmediğini, davacının kusurunun dikkate alınması gerektiğini, davacı yanın kargo içeriğini ispat etmesi gerektiğini, bilirkişi tarafından Türk Ticaret Kanunu’nun taşıma hükümlerine uygun olarak kıymet takdirinin yapılması gerektiğini, taşıyıcı için sınırlı sorumluluk esasının uygulanması gerektiğini, fahiş taleplerin reddinin gerektiğini, sonuç olarak bu nedenlerle fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddi ile yargılama masrufları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; taşıma sözleşmesine konu kargonun alıcı dışında bir üçüncü kişiye teslimi suretiyle kaybolmasından kaynaklı zayi olan mal bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
T.C. … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyasının celp edilmiştir.
… İletişim Hizmetleri A.Ş.’nin müzekkeremize cevap verdiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen taşıma uzmanı bilirkişi … ve makine mühendisi bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 15/03/2018 bilirkişi raporunda özetle; “…Davalı ile davacı arasında şartları karşılıklı belirlenerek imzalanmış yazılı bir sözleşme olmadığı, davacı vekilinin 08.03.2017 tarihli dilekçesinin ekinde sunduğu Kargo Taşıma Sözleşmesinin genel bir sözleşme olduğunu ve müşteriye özel düzenlenmediğinin görüldüğünü, sözleşmede aşağıdaki maddelerin yer aldığının görüldüğünü;
4. Madde – GÖNDEREN tarafından GÖNDERİLEN emtianın teslimi esnasında Taşıma senedi tanzimi yasal mevzuat gereği zorunlu olup, taşıma senedindeki kayıtlardan birinin sehven yazılmamasından, yanlış ve hakikate aykırı yazılmasından doğacak zarar ziyan GÖNDEREN ‘e aittir. Posta Kutusu veya Posta kodlarına kargo gönderilemez.
5. Madde – GÖNDEREN, içeriğini tespit ettirmeden TAŞIYICI’ya teslim ettiği kargoların kaybı veya hasara uğraması halinde yeni bir değer belgesi ileri süremez.
8. Madde – TAŞIYICI, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten, GÖNDERİLEN’e teslim ettiği tarihe kadar geçen süre içinde husule gelecek ziya hasar ve gecikmeden sorumludur. ANCAK yasal mevzuatta belirtilen sorumsuzluk hallerinin mevcut olması durumunda TAŞIYICI hasar/ziya/gecikmeden mesul tutulamaz. TAŞIYICININ sorumlu tututabildiği hallerde TAŞIYICI meydana gelen zarardan ancak;
A-Hasar ve ziya hinde; gönderinin nel almayan ağırlığının (gönderinin münferit parçalarının zaıyaı veya hasarı halinde gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının) her bir kilogramı için 833 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile,
B-Taşıma süresinin aşılması halinde; meydana gelen zararın ispatlanması şartıyla taşıma ücretinin üç katı ile sınırlı olmak ûzere sorumludur.
11. Madde – Kargo, GÖNDERİLENE veya vekiline, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 43. Maddesi gereğince kimlik ve yetki belgesi tespiti yapılıp TC Kimlik numarası ve Vergi Kimlik numarası bilgileri kayıt altına alınarak, imza karşılığı teslim edilir. Yazılı bir talimat alınmadan GÖNDERİLEN haricinde bir kimseye teslimat yapılamaz.
14. Madde – TAŞIYICI’nın Vekillerinin veya personelinin hu sözleşme hükümlerini kaldırmak ve değiştirmek yetkisinin bulunmadığını, taraflar kabul etmiştir.
Davalı firmanın kendisine ait … web sitesinde Teslimat Hizmetleri ve Taşıma Kuralları aşağıda açıklandığı şekilde yayınlandığını;
Teslimat Hizmetleri başlığı altında;
Telefon İhbarlı; Gönderinizi nasıl teslim ederseniz edin, alıcının gönderisini teslim alması için telefonla bilgilendirilmesini ve bu şekilde kendisine en yakın Yurtiçi Kargo şubesine veya acentesine gelmesini isteyebilirsiniz. Gönderi ilgili şubeye ulaşır ulaşmaz, alıcıyı arayıp bilgilendiririz. Gönderinizi alıcı, kimlik göstererek ya da alıcının yetkili kıldığı kişi yetki belgesini göstererek teslim alabilir.
Alıcıya ulaşamadığımız durumlarda ise gönderiyi geliş tarihinden itibaren 3 giin süreyle şubede bekletiriz. Kimsenin talebi olmazsa size iade ederiz. Telefon ihbarlı bilgi hizmeti birim fiyatı 1.65 TL + KDV’dir. Tüm operatör kullanıcıları bu servisimizden faydalanabilmektedir.
Davacının malın teslim aşamasında verdiği telefon numarasının alıcı …’na ait olduğu davacı ve GSM operatörü firma tarafından doğrulandığını, davacı, davalının belirtilen telefon numarasına gelen SMS bildirimi ile malın şubeye geldiğini öğrendiğini doğruladığını, bu kapsamda davalı tarafından davacıya telefon ihbarlı bildirim yapıldığının anlaşıldığını,
Taşıma kuralları başlığı altında,
Kargo gönderilerinizin güvenliği ve tabi olduğumuz yasalar ve yönetmelikler gereğince gönderinizin güvenliği açısından kargonuzu teslim ederken veya teslim alırken, “T.C Kimlik No” ve ticari gönderiler için “Vergi Numarası” bilgisinin ibraz edilmesi gerekmektedir. Bu bilgilerin, verdiğimiz hizmet dışında herhangi bir amaçla kullanılmayacağını belirtmek isteriz.
TC Kimlik Numarası ve Vergi Numarası ile ilgili yasa ve maddeler aşağıda detaylı bir şekilde belirtilmiştir.
a)… tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Karayolu Taşma Yönetmeliği”nin 45. Maddesi 2. bendinde gönderici kendi adres ve kimlik bilgilerini tam ve doğru olarak kargo şirketlerine bildirmek zorundadır. madde 43/12’ye göre ise kargo şirketleri gönderiyi teslim ederken alıcının kimlik bilgilerini almak ve kaydetmekle yükümlüdür.
b)5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ve bu kanuna istinaden çıkartılarak 09.01.2008 tarihi ve … sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Yönetmelikte kimlik tespiti yapmak zorunda olan yükümlüler arasında kargo şirketleri de sayılnış olup göndericinin ve alıcının T. C kimlik numarası ve/veya Vergi numarası ile birlikte kimlik bilgilerinin alınması ve kaydedilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
c)213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 231. Maddesine göre FATURA tanzimi sırasında müşteri; adını soyadını, vergi dairesini, vergi numarasını ve kimliğini ibraz etmek zorundadır…. tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliği’ne göre bireyler için T.C. Kimlik Numarası olarak kabul edilmiş olup, bu nedenle fatura tanziminde müşterinin T. C Kimlik Numarası da kaydedilmektedir.
Davalının mal tesliminde alıcının kimiik doğrulamasını yapmadan, yetki belgesini sorgulamadan sadece telefondaki SMS bilgisi ve gönderi takip numarası ile malı teslim etmesinin Taşıma Sözleşmesinin, TTK’nun ve Suç Gelirlerini Aklanmasının Önlenmesi Hakkındaki Kanun ve Yönetmeliklerin yukarıda açıklanan maddelere uygun olmadığının anlaşılmadığını,
Türk Ticaret Kanununa Göre; TTK’nun Taşıma Senedi ile ilgili 856 maddesinin aşağıda belirtildiği şekilde açıklandığını;
“(1) Taşıma senedi taraflardan birinin istemi üzerine düzenlenir. Senet üç özgün nüsha olarak hazırlanır ve gönderen tarafından imzalanır. Gönderen, taşıyıcının da taşıma senedini imzalamasını isteyebilir. El yazısı ile imzalanmış taşıma senetlerinin suretlerindeki imza, damga veya mühür şeklinde ya da basılı olabilir. Bir nüsha gönderene aittir, diğeri eşyaya eşlik eder, üçüncüsü taşıyıcıda kalır.
(2) Taşıma senedi düzenlenmemiş olsa bile, taraftarın karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile tasıma söyleşmesi kurulur. Eşyanın taşıyıcıya teslimi, taşıma sözleşmesinin varlığına karinedir.”
Taşıma Senedi yerine davacı vekilinin dosyaya sunduğu 16.12.2016 tarihlî ve … no.lu faturanın düzenlendiğinin tespit edildiğini, faturada kaydedilen bilgilerin özetinin; “Davalı …’nun kendi cep telefon numarasını …, kimlik numarasını … ve müşteri numarasını … belirterek … Şubesinde, …’na ait cep telefonu … ve müşteri numarası … ile …, … … … açıklamalı emtiayı … şubeden telefon ihbarlı olarak teslim alınmak üzere gönderici ödemeli” şeklinde olduğunu,
TTK’nun Taşıyıcının Sorumluluğu ile ilgili 875 maddesinin aşağıda belirtildiği şekilde açıklandığını;
(1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
(2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğa dikkate alınır.
(3) Gecikme hâlinde herhangi bir zarar oluşmuşa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun.
4925 Sayılı 10.07.2003 kabul tarihli Karayolu Taşıma Kanunun amaç ve kapsamında yer alan Kargo işletmeciliği yer almakta olup 9. Maddesinde;
“Acenteler ve taşıma işleri komisyoncuları bu sıfatla yapmış oldukları faaliyet ve işlemlerden taşımacı ile müştereken ve müteselsilen sorumludur. Nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapanlar, eşyayı teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar, eşyanın tamamı ve kısmen kaybından ve vuku bulacak hasarından, korunması ve taşınmasından, güvenliği ve düzenliliğini sağlamaktan, çevre kirliliğini önleme ve insan sağlığını koruma konusundaki kurallara uymaktan sorumludur.” ifadesinin kaydedildiğini,
Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik 09.01.2008 tarih ve 26751 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğin Yükümlüler ile ilgili 4. maddesinin (i) bendinde “Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü ile kargo şirketleri”, Müşterinin Tanınmasına İlişkin Esasları 6. maddesinde gerçek kişilere ait kimlik tespit şartlarının şu şekilde olduğunu;
i) Gerçek kişilerin kimlik tespitinde; ilgilinin adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı, uyruğu, Türk vatandaşları için T.C. kimlik numarası, kimlik belgesinin türü ve numarası, adresi ye imza örneği, varsa telefon numarası, faks numarası, elektronik posta adresi ile iş ve mesleğine ilişkin bilgiler alınır.
(2)İlgilinin adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı, uyruğu ve kimlik belgesinin türü ve numarasına ilişkin bilgilerin doğruluğu;
a)Türk uyruklular için T.C nüfus cüzdanı, T.C sürücü belgesi veva pasaport,
b)Türk uyruklu olmayanlar için pasaport, ikamet belgesi veya Bakanlıkça uygun görülen kimlik belgesi, üzerinden teyit edilir. Yetkililerce istenildiğinde sunulmak üzere teyide esas kimlik belgelerinin asıllarının veya noterce onaylanmış suretlerinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopisi veya elektronik görüntüsü alınır yahut kimliğe ilişkin bilgiler kaydedilir.
3)Sürekli iş ilişkisi tesisinde beyan edilen adresin doğruluğu; yerleşim yeri belgesi, ilgili adına düzenlenmiş elektrik, su, doğalgaz, telefon gibi abonelik gerektiren bir hizmete ilişkin olan işlem tarihinden önceki üç ay içinde düzenlenmiş fatura, herhangi bir kamu kurumu tarafındun verilen belge veya Başkanlıkça uygun görülen diğer belge ve yöntemlerle teyit edilir. Teyide esas belgelerin okunabilir fotokopisi veya elektronik görüntüsü alınır yahut belgeye ait ayırt edici bilgiler kaydedilir.
4)Telefon ve faks numarası ile elektronik posta adresinin doğruluğunun teyidi, bu araçları kullanarak ilgiliyle irtibat kurmak suretiyle yapılır.
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’rıun 231. Maddesine göre faturanın düzenlenmesinde aşağıdaki kaidelere uyulduğunu;
1) Faturalar sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir. Aynı müessesenin muhtelif şube ve kısımlarında her biri aynı numara ile başlamak üzere ayrı ayrı fatura kullanıldığı takdirde bu faturalara şube ve kısımlarına göre şube veya kısmın isimlerinin yazılması veya özel işaretle seri tefriki yapılması mecburidir.
2) Faturalar mürekkeple, makine ile veya kopya kurşun kalemi ile doldurulur.
3) Faturalar en az bir asıl ve bir örnek olarak düzenlenir. Birden fazla örnek düzenlendiği takdirde her birine kaçıncı örnek olduğu işaret edilir.
4. Faturaların baş tarafında iş sahibinin veya namına imzaya mezun olanların imzası bulunur.
5. (Değişik: 4/12/1985-3239/20 md.) Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.(1)
6. (Ek: 4/I2/l985-3239/20 md.) Bu Kanunun 232 nci maddesinin birinci fıkrasına göre fatura düzenlemek zorunda olanlar, müşterinin adı ve soyadı ile bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarasının doğruluğundan sorumludur. (Ancak bu sorumluluk, aynı maddenin 2 nci fıkrasının uygulandığı halleri kapsamaz.) Fatura düzenleyenin istemesi halinde müşteri kimliğini ve vergi dairesi hesap numarasını gösterir belgeyi ibraz etmek zorundadır.
Davalının yukarıda bilgisi verilen mevzuat maddeleri düzenlenen fatura gereği taşıma işini üstlendiği, taşıma işinde kimlik tespitinden ve teslim alınmasından teslim edilene kadar kazasından, hasarından, geç teslimi ile meydana gelen zararlarından sorumlu olduğu tutulması gerektiğinin anlaşıldığını,
TTK’nun Sorumluluktan Kurtulma ile ilgili 876 maddesinin aşağıda belirtildiği şekilde açıklandığını;
(1)Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.
TTK’ııun Sorumluluk Sınırı ile ilgili 882 maddesi aşağıda belirtildiği şekilde açıklandığını;
(1) Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı icin 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
(2) Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu;
(a)Gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının,
(b)Gönderinin bir kısmi değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının,
net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkım karşılayan tutar ile sınırlıdır.
(3) Taşıyıcının, taşıma suresinin aşılmasından doğan sorumluluğu, taşıma ücretinin üç katı ile sınırlıdır.
4) Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraftarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, …nca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.
TTK’nun Sorumluluğu Sınırlama Hakkının Kaybı ile ilgili 886 maddesi aşağıda belirtildiği şekilde açıklandığını;
(I) Zarara, kasten veva pervasızca bir davranışla ve bövte bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veva ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.
Davalının mal tesliminde kimlik doğrulaması ve yetki belgesi sorgulamadan malı alıcının kardeşi olduğunu beyan eden kişiye malı teslim etmesinin Sorumluluktan Kurtulmasına yeterli olmadığı Sorumluluk Satırında açıklanan şartlarla oluşan hasardan sorumlu olduğunun anlaşıldığını, davalının malı taşıyıcıya teslim etliği 16.12.2016 tarihteki …’nın Özel Çekme Hakkı (SDR) 1,34048 USD, 1 USD = 3,5003 TL olarak kaydedildiğini, 16.12.2016 tarihli ve … no.lu faturada malın ücrete esas ağırlığı 12 kg olarak kaydedildiğinden buna göre yapılan hesaplama ile davalının malın yanlış alıcıya teslimi sebebiyle oluşan ana sorumluluğu 12 kg x 1,34048 USD/Kg x 3,5003 TL/USD = 56,30499-TL olarak hesap edildiğini, ancak Türk Ticaret Kanunu Ticari faaliyette bulunan firmaların arasındaki ilişkileri düzenlediğini, tüketicilerin ticaret kanununu ve ilgili maddelerini bilmediği, ticari faaliyette bulunan firmaların hasar/zarar/ziyan halindeki şartları tüketicilere açık ve anlaşılır şekilde izah etmemeleri sadece fatura/irsaliye gibi evrakların arka sayfasında matbu ve ufak harflerle yazılı olmasından dolayı ticari faaliyetle bulunan kargo firmalarının taşınan emtianın irsaliye bedeli üzerinden aşağıdaki hususlar dikkate alınarak sorumlu olduğu kanaatine varıldığını; davacı tarafından belirtilen dava konusu edilen kargo içeriği dikkate alındığında söz konusu makine/ekipmanının her ne kadar kargo edilirken durumları bilinmemekle beraber çalışır/kullanılabilir ancak ikinci el oldukları ve takribi kullanılmışlık süreleri dikkate alındığında davacı vekilini tarafından dava dilekçesinde belirtilen 12.000,00-TL bedel ikinci el satışına esas piyasa rayiç bedeli olarak tarafınca da uygun bulunduğunu, bu miktarın dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle davalıdan tahsilinin uygun olacağı kanaatine varıldığını,
Sonuç olarak yukarda detayı açıklandığı üzere; davalının yukarıda bilgisi verilen mevzuat maddeleri düzenlenen fatura gereği taşıma işini üstlendiğini, taşıma işinde kimlik tespitinden, malın telim alınmasından teslim edilene kadar olan süreçteki kazasından, hasarından, geç teslimi ile meydana gelen zararlarından soıumlu olduğunu, davalının davacıya telefon ihbarlı bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davalının mal tesliminde alıcının kimlik doğrulamasını yapmadan, yetki belgesini sorgulamadan sadece telefondaki SMS bilgisi ve gönderi takip numarası ile malı teslim etmesinin Taşıma Sözleşmesinin, TTK’nun ve Suç Gelirlerini Aklanmasının Önlenmesi Hakkındaki Kanun ve Yönetmeliklerin ilgili maddelerine aykırı olduğunu, davalının mal tesliminde kimlik doğrulaması ve yetki belgesi sorgulamadan alıcının kardeşi olduğunu beyan eden kişiye malı teslim etmesinin Sorumluluktan Kurtulmasına yeterli olmadığı Sorumluluk Sınırında açıklanan şartlarla oluşan hasardan sorumlu olduğunu, dava konusu makine / ekipmanının ikinci el oldukları vc takribi kullanılmışlık süreleri dikkate alındığında davacı vekilini tarafından dava dilekçesinde belirtilen 12.000,00-TL bedel ikinci el satışına esas piyasa rayiç bedeli olarak tarafınca da uygun bulunmuş olup dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle davalıdan tahsilinin uygun olacağını…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili rapora itiraz dilekçesinde belirttiği sebeplerin hukuki değerlendirme noktasında toplanması ve hukuki nitelendirme ve taktirin mahkememize ait olması nedeni ile ek rapor tanzimi yoluna gidilmemiştir.
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olmakla davaya konu emtianın davalı … tarafından taşınmak üzere teslim alındığı, ancak alıcısına teslim edilmeyerek başka bir şahsa teslim edildiği, bu suretle davacının zarara uğradığı iddia edilmiştir. Somut olayda; taşıma sözleşmesine konu kargonun alıcı dışında bir üçüncü kişiye teslimi suretiyle kaybolmasından kaynaklı zayi olan mal bedelinin tahsili istemi ileri sürülmüş olup davalı … şirketinin cevap dilekçesi ve teslim belgesi kapsamında taşımaya konu ürünün (açıklama bölümünde … ve … lens olarak belirtilmekle) kargo şirketi tarafından teslim alındığı ve ürün içeriğinin sabit olduğu saptanmıştır.
Somut olayda uyuşmazlık; davalı taşıyıcı kargo şirketinin eşyanın yanlış kişiye tesliminde kusurlu olup olmadığı noktasında toplanmakla konuya ilişkin kanuni düzenlemeler irdelenmiştir. Bu kapsamda TTK.’nın 858/1. maddesi uyarınca; “İki tarafça imzalanan taşıma senedi, taşıma sözleşmesinin yapıldığına, içeriğine ve eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığına kanıt oluşturur.” TTK.’nın 875/1. maddesi uyarınca; “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” TTK.’nın 880. maddesi uyarınca; “(1) Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. (2) Eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir. Zararı azaltmak ve gidermek için yapılacak harcamaların birinci cümleye göre saptanacak değer farkını karşıladığı karine olarak kabul edilir. (3) Eşyanın değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır.” TTK.’nın 882/1. maddesi uyarınca; “Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.” TTK.’nın 886. maddesi uyarınca; “Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” şeklindeki hükümlerin geçerli olduğu görülmüştür.
Anılı kanuni düzenlemeler ve toplanan deliller ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu olayda davacı tarafından, alıcı …’na gönderilmek üzere, davalı tarafından alınan anılı emtianın, alıcısı dışında, savcılık dosyası kapsamında teslim alan kişi kimliği meçhul olmakla birlikte çalışanlar tarafından ifade edildiği şekilde … isimli bir kişiye teslim edildiği, bu kişi ile alıcının akrabalık bağının tespit edilemediği, dolayısıyla taraflar arasında bir taşıma sözleşmesinin bulunduğu ve bu sözleşme uyarınca davalıya taşınması için verilen emtianın, alıcısı dışındaki başka bir kişiye teslim edilmesi nedeniyle davalının, davacının uğradığı zarardan sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davalı, taşınması için teslim aldığı emtiayı, alıcısından başka birisine teslim ettiğinden, TTK’nın yukarıda anılan 886. maddesi uyarınca, zarara pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiiliyle veya ihmaliyle sebebiyet vermiş sayılır ve sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacaktır. Dolayısıyla davacının uğradığını ispat ettiği gerçek zararının tamamından sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır. Teknik bilirkişi marifeti ile tespit edildiği davacı tarafından belirtilen dava konusu edilen kargo içeriği dikkate alındığında söz konusu makine/ekipmanının her ne kadar kargo edilirken durumları bilinmemekle beraber çalışır/kullanılabilir ancak ikinci el oldukları ve yaklaşık kullanılmışlık süreleri dikkate alındığında 12.000-TL bedelin ikinci el satışına esas piyasa rayiç bedeli olarak uygun bulunduğu, anılı tespitlere mahkememizce de itibar edilmekle davalının tazmin etmekle yükümlü olduğu davacının gerçek zararının 12.000-TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kabulüne, TBK’nın 117. maddesi uyarınca davalının usulüne uygun şekilde davadan önce temerrüte düşürülmediği, bu hali ile davalının dava tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşıldığından dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
12.000-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 819,72-TL harçtan peşin alınan 204,93-TL harcın mahsubu ile bakiye 614,79-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 204,93-TL peşin harç, 1.200-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 100-TL olmak üzere toplam 1.536,33-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine, iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/10/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza