Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/207 E. 2019/976 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/207 Esas
KARAR NO : 2019/976
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 02/03/2017
KARAR TARİHİ : 13/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün …F. Sayılı dosyası ile bağlatılan icra takibi müvekkiline tebliğ edilerek haberdar olduğunu, takibe konu icra dosyası tarafımızca icelendiğinde, çek üzerindeki ciranta imzasının müvekkili …’a ait olmadığı görüldüğü, bu hususun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, müvekkilinin ıslak imza vereceğini, … Noterliği 23/03/2015 tarih … Y.Nolu ihtarnamesi ve … Şubesinde bulunan imza örneklerinin celbi gerektiğini, takibe konu çek üzerindeki ciranta imzası ve yazısı, müvekkilin eli ürünü olmayıp, müvekkili borçlandırmak maksadı ile başlatılan işbu icra takibinde alacaklı taraf tamamen kötü niyetli olduğunu, davalı ile aralarında ne ticari ne de hukuki hiçbir ilişki de ayrıca bulunmamakta olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu davacı …’a …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas Sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmış; 02.11.2016 tarihinde tebligat yapılmıştır. Borçlu davacı ilk olarak icra müdürlüğüne itirazda bulunmuş, itiraz usule uygun olmadığından icra müdürlüğü herhangi bir işlem yapmamış olduğunu, borçlu davacı bu sefer icra mahkemesine itirazda bulunmuş fakat itirazı süresinde olmadığından reddedildiğini, icra takibi kesinleştiğinden borçlunun taşınmazına tarafımızca haciz konulmuş ve bunun üzerine huzurdaki menfi tespit davası ikame edildiğini, borçlu davacı çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etse de, müvekkilimiz tarafından bu hususun bilinmesi hiçbir surette mümkün değildir. Şöyle ki, icra takibine konu çek, müvekkil bankanın asıl kredi borçlusu … San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından, kredi borcuna mahsup edilmek üzere müvekkil bankaya verilmiş fakat karşılığı çıkmadığı için takibe konu edilmiş bir çek olup; borçlu davacı ile müvekkil bankanın doğrudan bir ticari ilişkisi konu çek bakımından bulunmamakta olduğunu, bu nedenlerle borçlu davacının imza inkarı ve borçlu olmadığı hususlarını hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere, bir an için bu iddiaların doğru olduğu düşünülse dahi müvekkil bankanın çek üzerindeki imzanın borçlu davacıya ait olup olmadığını ve takip dışı asıl kredi borçlusu ile davacı … arasındaki ticari ilişkiyi bilebilecek durumda olmadığından davacının kötü niyet iddiası ve tazminat talebinin reddi gerekmekte olduğunu, borçlu davacı kötü niyetli olarak çekte belirtilmiş olan borcu ödemekten kaçınmak amacıyla işbu menfi tespit davasını açmış olup süre kazanmaya çalışmakta olup davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; İİK’nın 72. maddesi kapsamında takibe dayanak çekteki imza inkarına dayalı menfi tespit istemine yöneliktir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır. Davaya konu … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra dosyası celp edilmiş olup icra dosyasının tetkikinde; “…Davalı tarafından davacı aleyhine 30.000 TL (çek bedeli )asıl alacak, 996,88 TL muacceliyetten takip, 3000 TL çek tazminatı ve 90,00 TL komisyon olmak üzere 34.086,88 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davacının takibe itiraz ettiği ancak süresinde olmadığından reddedildiği…” görülmüştür.
… İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davaya konu olay imza incelemesini gerektirdiğinden mahkememizce alanında uzman bilirkişi … ‘dan 03/10/2018 tarihinde rapor alınmış ve alınan raporda özetle; “…İhtilaf konusu olan şüpheli imza ve isim yazısı, davacı …’ın dosyada mevcut şüpheli belgenin öncesi ve sonrası yıllara ait resmi begeler altındaki ve huzurda alınmış ıncelemeye elverişli imza örnekleriyle, uluslararası imza inceleme kriterleri olan, imzacının başlangıç vc bitiriliş çizgi vc hareketi, iç çövde büklümleri, harflerin ve gramafarın şekil ve biçimlendirilişi, harflerin birbirine olan bağlantı vc orantıları, imzanın hızı, basınç ve kişisel baskı izleri ve tüm bunların oluşturduğu form ve ritm/form dengesi özellikleri bakımından incelenmiş olup inceleme konusu olan çek arkasındaki şüpheli ciro imzasının ve yazısının davacı … ‘ın imza ve yazı örnekleriyle önemli farklılıklar göstermekledir. Ancak kendisinin farklı farklı imzalar alabildiği de görülmektedir. Bu nedenle şüpheli imza ve yazının, …’m dosyada mevcut örneklerle karşılaştırıldığında, kendisinin eli ürünü olduğunu gösterebilecek benzerlikler ihtiva etmediği varıldığının…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin rapora karşı itirazları doğrultusunda mahkememizce yeniden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 04/07/2019 tarihinde alanında uzman bilirkişiler … , … ve … ‘dan rapor alınmış ve alınan raporda özetle; “…Yazı ve imza incelemelerinde geçerli tüm grafolojik tam yöntemleri dikkate alınarak; lup, stereomikroskop, … document dedector ve bilgisayar/scan kullanılarak yapılan incelemelerde; karşılaştırma belgelerindeki …’a ait imzalar, kendi aralarında kısmi varyasyonlar gösteren genellikle benzer ve uyumlu, benzer şekilde başlatılan, tek seferde tersim edilen ve sonlandırılan, şekilsel özellikler gösteren basit tersimli işlek imzalar olduğu, imzalara açısı aşağıya uç kısmı çentikli bakan bukle benzeri bir şekil tersim edilerek başlanmakta (a), devamında bazen saat yönünde bir şekil bezende keskin dönüşler sonrası saat yönünde bir şekil (b) ve soldan sağa doğru kavisli bir çizgi tersim edilerek imza sonlandırılmakta olduğu (c), inceleme konusu çekin arka yüzündeki …’a atfen atılmış birinci ciranta imzası ile karşılaştırma belgelerindeki …’a ait imzalar arasında şekil-tersim özellikleri yönünden önemli grafolojik farklılıklar tespit edildiği (a-c), inceleme konusu imzalar iki seferde tersim edilen titrek imzalar olduğu, imzalara saat tersi yönünde halkavi bir şekil tersim edilerek başlanmış, el kaldırıldıktan sonra “C” harfi benzeri bir şekil ve açısı aşağıya bakan bukle ve saat tersi yönünde bir dönüş yapılarak imza sonlandırıldığı belirtilerek yazı ve imza incelemelerinde geçerli tüm grafolojik tanı yöntemleri dikkate alınarak; lup, stereomikroskop, S523 document dedector ve bİlgisayar/scan kullanılarak yapılan incelemelerde; inceleme konusu çekin arka yüzündeki …’a atfen atılmış birinci ciranta imza ve yazısının, mevcut karşılaştırma belgelerindeki …’a ait imza ve yazılarına kıyasla: …’ın eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığının…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada; davaya konu … bankası … şubesine ait 20/11/2012 tarihli … numaralı 30.000-TL bedelli çek üzerindeki davacı ( ilk ciranta) imzasının davacı asil dışında sahte imza ile tedavüle konulduğu iddia edilmiştir. Davaya konu çek dayanak tutularak başlatılan takip kapsamında, (davalı) temlik eden banka tarafından çek bedeli ve ferilerinin davacıdan tahsilinin talep edildiği icra dosyası ile sabit olup uyuşmazlığın; davacının imza inkarına dayalı olarak menfi tespit isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
”Herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özellikleri tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.” (HGK’nın 06.06.2001 tarih ve 2001/12-466 E. – 2001/483 K. sayılı kararı) tespitleri kapsamında Mahkememizce davaya konu, imza inkarı yöneltilen çek aslı getirtilmiş, davacının uygulamaya elverişli imza asılları, davaya ve imza inkarına konu çekin düzenleme tarihinden önceki dönemlere ait mukayeseye elverişli belgeler, yine çekin düzenlenme tarihinden önceki döneme ait davacının resmi kurumlar önünde atılmış imzaları celp edilmiş, davacının mahkeme huzurunda imza örnekleri alınmış, çek üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Yapılan incelemede çek üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığı son rapor kapsamında belirlenmiştir.
Sahtelik def’i, mutlak def’i olduğundan iyiniyetli olsa dahi hamile karşı da ( temlik eden banka ve temlik alan davalıya karşı) ileri sürülebilmektedir. (Yargıtay 19.H.D 2013/18072 esas,2014/1981 sayılı kararı) Tüm bu gerekçeler ışığında mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; dava konusu … bankası … şubesine ait 20/11/2012 tarihli … numaralı 30.000-TL bedelli çek üzerindeki ciranta … ismi üzerine atılı ciro imzasının, mevcut imza örnekleriyle göstermiş olduğu kesin ve açık farklılık nedeniyle davacıya ait olmadığı sabit olduğundan, davanın kabulü ile, …. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı takip dosyasına dayanak … bankası … şubesine ait 20/11/2012 tarihli … numaralı 30.000-TL bedelli çek nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, ciranta imzasının davacıya ait olmadığının (cirolar arasında dava dışı şirket cirosu bulunmakla) davalı tarafça bilinemeyebileceği, dolayısıyla davalının kötüniyetinin sabit olmadığı anlaşılmakla; davacı yanın şartları oluşmayan ve yerinde görülmeyen kötüniyet tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına dayanak … Bankası … Şubesi’ne ait 20/11/2012 tarihli … numaralı çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı yanın tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.329,37 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 582,35 TL arcın mahsubuyla eksik kalan 1.747,02-TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 582,35 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 2.156,7 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.092,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır