Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/2 E. 2019/70 K. 30.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/2
KARAR NO : 2019/70

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/01/2017
KARAR TARİHİ : 30/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında müvekkilinin 9.668,49.-TL’lik bir alacağının mevcut olduğunu, söz konusu alacak için davalıya ihtarname gönderildiğini ancak davalı taraıfndan herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle davalı aleyhine … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yapılan itirazlar dolayısı ile ise icra takibinin durduğunu beyanla neticeten davalarının kabulü ile itirazın iptalini, %20’den az olmamak kaydıyla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, davalının ihtarnameyi tebellüğ ettiğini 24/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizinin taraflarına ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesinin karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava bir itirazın iptali davası olup, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 9.740,81.-TL üzerinden takibe geçilmiş olduğunu, davalının vakit itirazı üzerine iş bu davanın ikame edildiğini, takip dayanağı olarak cari hesap alacağı gösterildiğini, huzurdaki davada taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında 9.668,49.-TL’lik bir alacaklarının mevcut olduğunu, söz konusu alacak için davalıya ihtarname gönderildiğini ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yapılan itirazlar dolayısı ile ise icra takibinin durduğu anlatımında olduğunu, davalı ise davacıya karşı herhangi bir borçlarının bulunmadığı anlatımında olduğunu, taraflar arasında akdedilen herhangi bir sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanmadığını, sonuç olarak davanın reddini, davacının haksız ve kötü niyetli hareket etmiş olduğundan %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; faturaya dayalı cari hesap alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 9.668,49 TL asıl alacak ve 72,32 TL işlemiş faiz(yasal faiz) olmak üzere toplam 9.740,81 TL alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek yıllık %10,50 avans faizi ile takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından cari hesap ekstresi, cari hesaba dayanak faturalar, BA/ BS formlarının ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 12/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davalı ile olan ticari münasebetini … nolu alıcılar hesabında … cari hesap kodu altında takip etmekte olduğunu, bu hesabın hareketlerinin tablo şeklinde sunulduğunu, bu hesabın takip tarihi ile 9.668,49.-TL borç bakiyesi vermiş olduğu görüldüğünü, buna göre davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 9.668,49.-TL alacaklı durumda olduğunu, akabinde ise bu tutarın muhasebe teknikleri gereğince … nolu Şüpheli ticari alacaklar hesabı’na virman edildiğini ve 31/12/2016 tarihi itibari ile de bu hesabın 9.668,49.-TL borç bakiyesi verdiğinin tespit edildiğini, davalı tarafından sunulan ticari defterlerin tetkikinde ise; davacı ile olan ticari münasebetini … nolu satıcılar hesabı altında takip etmekte olduğunu, bu hesabın hareketlerinin 2016 yılı itibari ile sunulan tablodaki gibi olduğunu, bu hesabın 31/12/2016 tarihi itibari ile 31.221,52.-TL borç bakiyesi vermiş olduğunun görüldüğünü, buna göre davalının kendi defterlerinde, 31/12/2016 tarihi itibari ile davacıdan 31.211,52.-TL alacaklı durumda olduğunu, akabinde ise bu tutarın muhasebe teknikleri gereğince … nolu verilen sipariş avansları hesabına virman edildiğinin tespit edildiğini, taraf defterlerinin karşılaştırılması neticesinde; davacının kendi ticari defterlerinde 31.12.2016 tarihi itibari ile davalıdan 9.668,49.-TL alacaklı durumda olduğunu, davalının ise kendi ticari defterlerinde 31/12/2016 tarihi itibari ile davacıdan 31.211,52.-TL alacaklı durumda olduğunu, buna göre taraflar arasındaki farkın (9.668,49.-TL + 31.211,52.-TL)= 40.880,00.-TL olduğunu, taraflar arasındaki bu 40,880,00.-TL’lik farkın; davacı tarafından düzenlenen bir kısım faturanın davalı ticari defterlerinde kayıt olmaması ve davalı tarafından yapılan ödemelerin ise davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından ve 2015 yılı açılış kayıtlarında taraflar arasındaki 225.951,91.-TL’lik farktan kaynaklandığının anlaşıldığını, davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan tutarların tablo şeklinde sunulduğunu, davacı defterlerinde borç kaydıyla mevcut olan ancak davalı defterlerinde kayıtlı olmayan tutarlar toplamının 62.170,69.-TL olduğunu, davalı defterlerinde alacak kaydıyla mevcut olan ancak davacı defterlerinde kayıtlı olmayan tutarlar toplamının ise 112.330,18.-TL olduğunu, buna göre bu kalemde taraflar arasındaki farkın (112.330,18.-TL – 62.170,69.-TL)= 50.159,49.-TL olduğunu, davacı defterlerinde ancak kaydıyla mevcut olan ancak davalı defterlerinde kayıtlı olmayan tutarlar toplamının 378.078,45.-TL olduğunu, davalı defterlerinde borç kaydıyla mevcut olan ancak davacı defterlerinde kayıtlı olmayan tutarlar toplamının ise 243.136,49.-TL olduğunu, buna göre bu kalemde taraflar arasındaki farkın (378.078,45.-TL – 243.136,49.-TL ) = 134.941,96.-TL olduğunu, buna göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin muhasebesel kayıtlardaki borç -alacak tutarları arasındaki toplam farkın (50.159,49.-TL + 134.941,96.-TL)= 185.101,45.-TL olduğunu, 2015 yılı açılış kayıtlarındaki taraflar arasındaki farkın ise belirtildiği üzere 225.951,91.-TL olduğunu, iş bu açılış kaydı bakiyesinden, borç-alacak farkının çıkartılması neticesinde ise; taraflar arasındaki dönem içi kayıtlar farkının (225.951,91.TL – 185.101,45.-TL)= 40.850,46.-TL olduğunun anlaşıldığını, netice itibari ile ise, raporumuzun 5. Ve 6. Maddelerinde detaylı olarak arz edildiğini, taraf defterleri arasındaki farkın 31.12.2016 tarihi itibari ile 40.880,00.-TL olduğunu, taraflarınca tespit edilen dönem içi kayıtlar farkının ise 40.850,46.-TL olduğunu, buna göre taraflar arasındaki farkı oluşturan nedenlerin açıklandığı şekilde olduğunu (40.880,00.-TL – 40.850,46.-TL = 29.54.-TL fark ile) tespit edildiğini, davacı yanın icra takibinde, asıl alacak yanında işlemiş faiz talebinde de bulunmuş olup, … Noterliği’nin 20/10/2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı tarafından davalıya; cari hesaptan doğan bakiye 9.668,48.-TL alacağın ve 15.503,48.-TL bedelli vade faturasının iş bu ihtarname ve faturanın tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödenmesi, ihtarının yapılmış olduğunu ve söz konusu ihtarnamenin 24.10.2016 tarihinde … isimli şahsa tebliğ edildiğinin görüldüğünü, ihtarnamede bahsedilen 15.503,48.-TLl’ik vade farkı faturası ise iş bu davaya konu olmadığını, buna göre takip tutarı olan 9.668,48.-TL’lik tutar kapsamında taraflarınca yapılan faiz hesaplamasının tablo şeklinde sunulduğunu, davanın kabul halinde, davacının talep edebileceği faiz tutarı taraflarca 69,53.-TL olarak hesaplandığını, sonuç olarak dava ve icra dosyası ile taraf defterlerinin tetkiki sonucunda, ara kararda taraflarına verilen görev kapsamında, rapor içinde açıklanan nedenlerle, her türlü hukuki yorum ve nihai kararın mahkememize ait olduğuna işaret edilerek; taraflar arasında akdedilen herhangi bir sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanmadığını, davacının kendi defterlerinde 31.12.2016 tarihi itibari ile davalıdan 9.668,49.-TL alacaklı durumda olduğunu, davalının ise kendi defterlerinde 31.12.2016 tarihi itibari ile davacıdan 31.211,52.-TL alacaklı durumda olduğunu, taraflar arasındaki farkın 40.880,00.-TL olduğunu, bu farkı oluşturan nedenlerin ise raporda detaylı olarak arz ettikleri şekilde olduğunu, ancak hesap ekstrelerinden, bu farkı oluşturan kayıtların açıklamasının ne olduğunu, bunların fatura mı yoksa tahsilat ve/veya ödeme mi olduğunun net olarak anlaşılmadığını, yine bunun yanında, her iki yan defterlerinde farklılık yaratan bu kayıtlara ait belgelerinde dosyada mevcut olmadığını, bu nedenle 40.880.-TL’lik farka ilişkin bir değerlendirme yapmanın da mümkün olmadığını, davacının talep edebileceği faiz tutarının 69,53.-TL olarak hesaplandığını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 04/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Taraflar arasında akdedilen herhangi bir sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmadığını, davacının kendi defterlerinde 31/12/2016 tarihi ile davalıdan 9.668,49.-TL alacaklı durumda olduğunu, davalının ise kendi defterlerinde 31.12.2016 tarihi itibari ile davacıdan 31.211,52.-TL alacaklı durumda olduğunu, taraflar arasındaki farkın 40.880,00.-TL olduğunu, bu farkın oluşturan nedenlerin ise raporda detaylı olarak arz ettiği şekilde olduğunu, ancak hesap ekstrelerinden, bu farkı oluşturan kayıtların açıklamasının ne olduğunu, bunların fatura mı yoksa tahsilat ve/veya ödeme mi olduğunun net olarak anlaşılmadığını, yine bunun yanında, her iki yan defterlerinde farklılık yaratan bu kayıtlara ait belgelerinde dosyada mevcut olmadığını, bu nedenle 40.880.-TL’lik farka ilişkin bir değerlendirme yapmanın da mümkün olmadığını, davacının talep edebileceği faiz tutarının 69,53.-TL olarak hesaplandığını, akabinde davacı vekili tarafından 08.01.2018 havale tarihli itiraz dilekçesinin sunulmuş olduğu görüldüğünü, sunulan itiraz dilekçesinde ”müvekkilin davalı cari hesap kayıtlarına göre davalı tarafa borçlu gözükmesinin hukuken mümkün olmadığını, davalının defterlerinde borç ve alacak bakiyesinin ”0” olduğunu, müvekkilin ticari defterleri esas alındığında müveekilin davalıdan 9.668,49.-TL alacaklı durumda olduğunu, davalının cari hesap ekstresini sıfırlamak amacıyla gerçek dışı virmanlar yaptığını, davalının defter kayıtlarını düzenli tutmadığı gibi e-defter mükellefi olan müvekkil şirketin kayıtlarında belirtilen makbuz karşılığı alınan çekleri gerçek değerlerinden farklı meblağlarda gösterdiğini, davalının borç bakiyesini sıfırlamak için … Ltd. Şti. İle … firmasından alacağını müvekkilin cari hesabına virman yaptığını, müvekkilin ilgili firmalarla bu tür bir işlemi kapsayacak ticari bir ilişkisinin de olmadığı gibi açıkça yazılı bir talebi ya da muvafakatinin olmadığını, yapılan iki virman ile hesap bakiyesinin sıfırlanmış olduğunu, müvekkilin davalıya ürün sattığını ve fatura kestiğini, bu nedenle hiçbir suretle davalının alacaklı olmasının mümkün olmadığını, davalının tutmuş olduğu ticari defter kayıtlarının usulsüz olduğunu beyanla itirazlarını karşılar şekilde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi” talebinde bulunulduğunun görüldüğünü, yeterli araştırma yapılmadan ve muhasebe bilgisine sahip olunmadan kök raporda davacının kendi defterlerinde davalı tarafa borçlu gözüktüğünün iddia edilmesini yerinde olmadığını, çünkü bu şekilde bir beyanın mevcut olmadığını, davacı davalı ile olan işlemlerini …. hesap kodu altında takip etmek olduğunu, bu hesap takip tarihi itibarıyla 9.668,49.-TL borç bakiyesi vermekte olduğunu, buna göre davacı kendi defterlerinde davalıdan bu tutar kadar alacaklı olduğunu, kök raporda kullanılan ifadelerin aynen bu olduğunu, mevcut durumun muhasebe literatüründeki yegane açıklama şeklinde bulunduğunu, davacı vekili tarafından ibraz edilen belgelerin tetkikinde; davacı ticari defterlerinde kayıtlı, ancak davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan borç kısmındaki tutarların davacının davalıya düzenlemiş olduğunu 3 adet faturadan ve 1 adet çek iadesinden kaynaklandığını, bu 3 adet faturadaki malların davalıya teslimine ilişkin dosyada bir evrak mevcut olmadığını, ancak davacı tarafından dosyaya, davacı ile davalı arasına yapılmış 23.02.2015 tarihli bir BA-BS Mutabakat Mektubunun sunulduğu görülmüş olduğunu, bu mektupta davacı davalıya 01.01.2015-31.01.2015 döneminde 4 adet belge ile KDV hariç toplam 27.721.-TL’lik mal/hizmet sattığını ve mutabık olup olmadığını sormakta olduğunu, davacı ekstresine göre davalının iş bu mutabakat forumunu; ” alış faturaları (BA) 4 adet belge, KDV hariç tutar 27.721.-TL yazıp altına da kaşe ve imza vurmak suretiyle davacıya geri gönderdiğini ve buna göre mutabık olduklarını anlaşıldığını, 11.05.2015 kayıt tarihli 30.000.-TL’lik tutarın ise davalının düzenlemiş olduğu çekin davacı tarafından iade edilmesinden kaynaklandığını, buna ilişkin dosyada çek iade bordrosunun olduğunu ve altında davalı şirketin kaşesi ile bir adet imzanın mevcut olduğu görüldüğünü, yine davacının ticari defterlerinde kayıtlı davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan listenin alacak kısmındaki tutarların ise davalı tarafından davacıya keşide edilen çeklerden kaynaklandığını ve buna ilişkin davacının düzenlediği çek giriş bordroları ile tahsilat makbuzlarının mevcut olduğu görülmekte olduğunu, davalı vekili tarafından rapordan sonra 40.880,00.-TL’lik farkı oluşturan 31.12.2016 tarihli … nolu virman işlemine ilişkin olarak da dosyaya sunulan herhangi bir doneye rastlanılmamış olduğunu, söz konusu bu virman işlemine ilişkin ispat yükü davalı yanda olduğunu, sonuç olarak davacı tarafından ticari defterlerindeki tutarlara ilişkin olarak yapılan açıklamalar neticesinde davacının ticari defterlerindeki işlemleri ispatlamış olduğunu, davalı tarafından ise kök rapordan sonra herhangi bir belge ibraz edilmediğini ve taraflar arasındaki 40.880,00.-TL lik farkı oluşturan virman işlemine ilişkin herhangi bir beyan ve doneye rastlanılmadığını, söz konusu bu virman işlemine ilişkin ispat yükünün davalı yanda olduğunu, sunulan yeni veriler ışığında dosyanın yeniden tetkiki neticesinde, davacının davalıdan cari hesaba göre 9.668,49.-TL asıl alacak ve 69,53.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.738,02.-TL talep edebileceğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; mal satım bedeline ilişkin faturaya dayalı cari hesap alacağı yönünden davacının alacak isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, taraf ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme icra edildiği, defterlerin delil vasfını haiz olduğu, kök ve ek rapordaki tespitlerin ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olarak tanzim edilmekle itibar edilir bulunduğu, davalı yanın açıkça ticari ilişkiye ve mal teslimine vaki itirazlarının bulunmadığı gibi ticari defterlerin tetkikinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespit edildiği, davacının kendi ticari defterlerinde davalıdan 9.668,49-TL alacaklı göründüğü, davalının ise ticari defterlerinde davacıdan 31.211,52-TL alacaklı durumda göründüğü, taraflar arasındaki farkın (9.668,49.-TL + 31.211,52.-TL)= 40.880,00.-TL olduğu, taraflar arasındaki bu 40,880,00.-TL’lik farkın; davacı tarafından düzenlenen bir kısım faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmaması ve davalı tarafından yapılan ödemelerin ise davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından ve 2015 yılı açılış kayıtlarında taraflar arasındaki 225.951,91-TL’lik farktan kaynaklandığının anlaşıldığı, ancak hesap ekstrelerinden, bu farkı oluşturan kayıtların dayanağının, fatura/ tahsilat yahut ödeme olup olmadığının kök rapor kapsamında net olarak saptanamadığı, bu kapsamda cari hesaba dayanak fatura, çek iade bordrosu, BA/BS mutabakat formlarının ibraz edilmesi sureti ile yapılan ek inceleme neticesinde; davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan borç kısmındaki tutarların davacının davalıya düzenlemiş olduğu 3 adet faturadan ve 1 adet çek iadesinden kaynaklandığının görüldüğü, anılı 3 adet faturadaki malların davalıya teslimine ilişkin evrak mevcut olmadığı ancak davacı tarafından ibraz edilen 23/02/2015 tarihli BA-BS Mutabakat formunda 01/01/2015-31/01/2015 döneminde 4 adet belge ile KDV hariç toplam 27.721-TL’lik mal/hizmet satımında mutabık olduklarının anlaşıldığı, 11/05/2015 kayıt tarihli 30.000-TL’lik tutarın ise davalının düzenlemiş olduğu çekin davacı tarafından iade edilmesinden kaynaklandığı, buna ilişkin çek iade bordrosunun dosyada olduğu, davalı vekili tarafından kök rapordan sonra ibraz edilen 40.880,00-TL’lik farkı oluşturan 31/12/2016 tarihli … nolu virman işlemine ilişkin olarak dosyaya sunulan herhangi bir delile rastlanılmamış olduğu, bu nedenle davalı vekiline taraf ticari defterleri kapsamında yapılan inceleme neticesinde tespit edilen 40.880-TL’lik farkı oluşturan 31/12/2016 tarihli … nolu virman işlemine yönelik anılı farkın oluşmasına neden olan hususlar hakkında beyanda bulunmak ve bu hususta belge ve delillerini ibraz etmek üzere 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi halde mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına dair karar verildiği ancak bu noktada davalı vekilince ispata elverişli belge ve delilin ibraz edilmediği, bu hali ile taraflar arasındaki fatura ve cari hesaba dayalı ticari ilişki kapsamında taraf ticari defterleri kapsamında davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 9.668,49-TL tutarında alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı cari hesap alacağına ilişkin olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 9.668,49-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin 9.668,49-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 1.933,69-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 660,45-TL harçtan peşin alınan 116,42-TL harcın mahsubu ile bakiye 544,03-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 116,42-TL peşin harç, 600-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 147-TL olmak üzere toplam 894,82-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.725-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/01/2019

Katip …

Hakim …