Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/188 E. 2018/616 K. 20.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/188
KARAR NO : 2018/616
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/02/2017
KARAR TARİHİ: 20/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle ve özetle; … plakalı aracın müvekkili tarafından 26.09.2014-26.09.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Kasko Sigorta Poliçesi ile sigorta himayesine alındığını, 17.01.2015 tarihinde müvekkili şirket tarafından sigorta himayesine alınan … plakalı araca davalı sigorta şirketince zorunlu trafik sigortası ile sigortalı … plakalı traktörün çarptığını, araçta maddi hasar meydana geldiğini, yapılan ekspertiz incelemesinde … plakalı araçta meydana gelen hasarın 2.428,10 TL olduğunu, sigorta tazminatının sigortalıya ödendiğini ve sigorta ettiren haklarına TTK.nun 1472.maddesi gereğince yasal halef olunduğunu, sigorta tazminatının davalı şirketten rücuen talep edildiğini ancak davalı şirket tarafından sigorta poliçesinin eklenerek müracaatta bulunulması gerekti ve temerrüde düşürülmedikleri, ayrıca alacağın likit bir alacak olmadığı gerekçesiyle talebin reddedildiğini, bunun üzerine davalı sigorta şirketi aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız itirazı üzerine icra takibinin durduğunu belirterek …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalı borçlu … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan haksız itirazın iptaline, kötü niyetli olarak icra takibine itiraz eden davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle ve özetle; 17.01.2015 tarihinde kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirkette 17.03.2014-2015 vadeli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre maddi araç başı teminat limitinin 26.800,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigorta araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, bu nedenle poliçe sorumluluklarının bulunmadığını, araçta meydana gelen hasar bedelinin poliçe genel şartlarına göre tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen tutarın fahiş olduğunu, müvekkili şirkete tüm belgelerle birlikte kaza ve hasar ihbarında bulunulmadığından temerrüde düşürülmediğini, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında 27/01/2016 tarihinde görevsizliğine karar verilmiş olup, Yargıtay …. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … Esas ve … Karar sayılı 29/12/2016 tarihli ilamında hükmün onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İşbu dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili talep dilekçesinde; Huzurdaki sigorta rücu davasında davalı şirkete 26/11/2015 tarihinde tebligat yapılmış ise de davalı şirket davanın esasına cevap vermediğini, bunun üzerine yapılan araştırmada davalı sigorta şirketin başta hasar ödeme olmak üzere yükümlülüklerini karşılayamayacak duruma düşmesi gerekçesiyle 07/08/2015 tarihinde Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından el konulduğu ve portföyünün de Güvence Hesabına devredildiğini, davalı … Sigorta AŞ’yi devir alan Güvence Hesabının ihbar edilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 22/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Mevcut belgeler ışığında … plakalı traktörün kazaya karıştığı yönündeki iddianın ispata muhtaç olduğunu, tazminata konu … plakalı, Ford marka, Focus Titanium 4K 1.6i (115)tipi, 2011 model, 35.258 km kullanılmış, 17/01/2015 tarihinde kazaya karıştığı tespit edilmiş özel otomobilin hasar tutarının KDV dahil 2.865-TL olduğunu ve davacı tarafından 27/02/2015 tarihinde servise ödendiğini, kazaya karışan … plakalı traktörün ticari araç olduğu dikkate alındığında davacının tazminat talep etme hakkı olsa avans faizi talep edebileceği ancak davalı şirketin Karayolları Trafik Kanununun 91 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.a maddeleri gereğince temerrüde düşürülmediğini, dava dilekçesinde belirtilen …. İcra Müdürlüğünün … numaralı dosyasının dava dosyasının ekinde oluğu ancak dava ile ilgisinin olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen icra dosya numarasının yanlış olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde özetle; Huzurdaki dava ikame edilirken …. İcra Müdürlüğünün … numaralı dosyasına yapılan itirazı iptali talep edilmiş ise de bu dosya numarası sehven bildirildiğini, davanın konusunu oluşturan dosya …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası olduğunu, davanın sonuç kısmını ıslah ettiğine ilişkin beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında özetle; “3.293,16-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %…faiz, icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsiliyle birlikte.. ” tahsilini talep ettiği, davalı tarafça takibe ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
İhbar olunan Güvence Hesabının cevap dilekçesinde özetle; … Sigorta AŞ’nin mali bünye zariyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlardaki ruhsatlarının iptal edilmesi nedeniyle, kapsamda bulunan sigorta branşlarına ait tazminatlar mevzuata uygun olması ve Genel Şartlarda öngörülen koşulları taşıması halinde Güvence Hesabı tarafından ödendiğini, … Sigorta AŞ trafik poliçesinden kaynaklanan zararlardan dolayı … Sigorta AŞ adresine başvurulması gerektiğini, … Sigorta AŞ tarafından onaylanan ödemeler ancak Güvence Hesabı tarafından yapıldığını, netice olarak Güvence Hesabı yönünden HUMK’a uygun olarak dava açılmadığından aleyhine işlem yapılmamasını talep etmiştir.
Dava; Davacı sigorta şirketi tarafından açılan rücuen tazminat talepli itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Dava dışı sigortalıya ait bulunan … plakalı aracın davacı sigorta şirketi tarafından 26.09.2014-26.09.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Kasko Sigorta Poliçesi ile sigorta himayesine alındığı, 17.01.2015 tarihinde davacı sigorta şirketi tarafından sigorta himayesine alınan … plakalı araca, davalı sigorta şirketince zorunlu trafik sigortası ile sigortalı … plakalı traktörün çarptığının iddia edildiği, araçta meydana gelen maddi hasarın yapılan ekspertiz incelemesinde 2.428,10-TL olduğu ve davacı tarafça sigorta tazminatının sigortalıya ödendiği ve sigorta ettirenin haklarına TTK.nın 1472.maddesi gereğince yasal halef olduğundan bahisle sigorta tazminatının davalı şirketten rücuen tahsili talepli eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 22.01.2018 havale tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; Davaya konu kazaya ilişkin kusur değerlendirilmesinde; dava dışı sigortalı …’ın Jandarmaya verdiği 17.01.2015 tarihli ifadesinde; evinin önünde park halinde bulunan davaya konu aracın, kendisinin de bahçede olduğu bir sırada ses duyması üzerine aracının yanına geldiğinde, aracına çarpılmış olduğu ve komşusu …’in … plaka sayılı traktörü ile uzaklaştığını gördüğü, akabinde …’in yanına gittiğinde otomobiline çarptığını kabul ettiğini; ancak Jandarmaya verdiği ifadesinde davaya konu kazayla bir ilgisi bulunmadığını beyan ettiği, Jandarma tarafından düzenlenen 17.01.2015 tarihli kaza tespit tutanağında; dava dışı …’a ait aracın bulunduğu çevrede kaza ile ilgili herhangi bir iz veya emare bulunamadığı, … plakalı traktör ile römorkunun incelenmesinde ise; kaza ile ilgili herhangi bir delil olmadığı, yine kazayı gören başkaca bir tanığın da bulunmadığının tutanağa geçirildiği, bu belirlemeler nazara alındığında; davalı sigorta şirketinin sigortalısının davaya konu kaza ile bir ilgisi bulunmadığı ve davaya konu kazada bir kusuru bulunmadığından davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği bedelin davalı taraftan talep edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmış, bu nedenle davalı aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş, buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 32,93-TL harcın mahsubu ile bakiye 2,97-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 2.180,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar bakımından KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2018

Katip Hakim