Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/183 E. 2020/597 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/183 Esas
KARAR NO : 2020/597
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/02/2017
KARAR TARİHİ : 18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil sigorta şirketi nezdinde Ticari Paket sigorta poliçesi ile sigortalı …’a ait servis kutu ve borularının davalı tarafından hasara uğratıldığını ,ve bu sebeple fava dışı sigortalılarına 19.12.2016 tarihinde 2.455,93 USD hasar tazminatı ödendiğini, davacı müvekkili sigorta şirketinin ödediği 2.455,93 USD ‘sının davalı / borçludan rücuen tahsilini teminen davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalı / borçluların icra takibine kötü niyetle itiraz ettiğinden ve bu sebeple icra takibi durduğundan huzurdaki işbu itirazın iptali davasının açılması zaruretinde kalındığını, belirterek davalı / borçluların … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. Sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, % 20 kötüniyet (icra inkar) tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar borçlulara tahmiline,karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Bu davada iddia konusu haksız eylemi yapan idare olmadığını, idare ile müteahhit firma arasında yapılan sözleşmede, işin müteahhit firma elemanlarınca firmanın araç ve gereçleriyle yapılacağı ve bu işin yapılması sırasında 3. Şahısların mülklerine karşı oluşacak zararlardan müteahhit firmanın sorumlu olacağı, bu gibi durumlardan ortaya çıkan iddia, dava, hasar, masraf, ödeme ve harcamayla ilgili bedellerin müteahhit firma tarafından tazmin edileceğinin açıkça yazılı olduğunu, müteahhit firmanın haksız eylemleri sonucu oluşan zararlardan hukuken müteahhit şirketin sorumlu olduğunu, … ‘nin sorumlu olmadığını, bur şartlarda, haksız fiilden mütevellit zararların tazminini düzenleyen yasal düzenlemeye göre zararın tazmini için kusur-zarar-illiyet bağı şartları oluşmadığını, zararın oluşmasına neden olan tazminatın ödenmesi gerektiğini, idarenin eylem ve işlemlerinden doğan bir zararın olmadığını, hukuken sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın dava konusu ile ilgili tüm taleplerinin reddini, usul ve esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya (…’a) ödenen hasar bedelinin davalılardan rücuen tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından poliçe ve hasar dosyasının ibraz edildiği görülmüştür.
Davalı …’ye yazı yazılarak davaya konu mahalde yapılan çalışmaya ilişkin izahatlar ile birlikte iş emirlerinin celp edildiği görülmüştür.
İtirazın iptali istemine konu …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler …, … ve … marifetiyle hazırlanan 10/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Dosya kapsamında bulunan … sayılı 01.02.2015-2016 vadeli Ticari Paket (Yangın) Sigortası poliçesine göre, dava dışı sigortalı … A.Ş nin olay tarihinde taraf delileri arasında bir örneği yer alan poliçede gösterilen sigorta bedeli üzerinden vade tarihinde meydana gelebilecek rizikoları da kapsayacak şekilde davacı sigorta şirketi tarafından sigorta teminatı altına alındığını, dosya kapsamına göre (… ) sayılı hasar dosyasından 49.162-11-USD ( Toplu ) hasar tazminatı adı geçen sigortalıya davacı sigorta kuruluşu tarafından ödendiğini, aynı şekilde takdirin mahkemeye ait olması üzere davacının ödediği tazminatla sınırlı olarak davacı sigorta kuruluşunun halefiyet hakkının varlığı kabul edildiğini, Gaz açma-kapama bedeli alınmasının sebebi, olayın meydana geldiği hasardan dolayı etkilenen 294 abonenin kontrolü yapılarak gazı açık olan abonelere gaz verilmesi halinde tehlike meydana gelmemesi için aboneler bir bir kontrol edilerek uyarılmakta, gazı açık olup evinde bulunmayan abonelere ise bir tehlikenin oluşmasına engel olmak için dışarıdan sayacın yanındaki vanası kapatıldığını, bu nedenle gaz açma kapama bedeli olarak yönetmelikte belirtilen o günkü değer olan 14.00TL/ad. uygulaması yapıldığını, buna göre dosya kapsamında dava dışı sigortalıya ödendiğini gösteren tediye belgesi kapsamında davacının Talebi 2.455.93 USD (9.252.73 TL)’nın riziko tarihi itibariyle taraflar arasında münakit poliçe genel ve özel şartlarına göre davacının talebinin takdirinin mahkemede olması suretiyle yüksek bulunduğu kanaatine varıldığını, tutanak adresindeki …’ın tesislerine davalı … İnş. San. Tic. Ltd. Şti.nin hasar verdiği, Olayın meydana gelmesinde davalıların birlikte müştereken kusurlu ve sorumlu bulunduklarını, …’ın tesislerinde meydana gelen hasar bedeli tutarının 6.795,89 -TL ve USD karşılığının 1 USD-3,8450 TL esası ile 1,767,46-USD ve buna göre ödeme tarihinden takip tarihine kadar 3095 4/a uyarınca işlemiş faizin 11,26-USD ve karşılığının yine 1 USD-3,8450 TL esası ile 43,29-TL olmak üzere toplam sorumluluk miktarının (1,778,72-USD ) ve 6,839,18-TL olabileceğinin tespit edildiğini, davalıların … İcra Müdürlüğü ‘ nün 2017/… E sayılı icra dosyasına yaptıkları itirazın haksız olduğunu, tarafların icra inkar tazminatı talebine ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler …, … ve … marifetiyle hazırlanan 19/03/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ”…Kök raporda da belirtildiği gibi zarar gören kuruluşun kendi araçlarına ve işçilerine ödediği giderler aşağıda belirtilen gerekçeler nedeniyle hasar bedeli değerlendirmesine dahil edilmediğini, gerçek zarar ilkesi (hukukumuzda geçerli olduğu – zarar gören kuruluşun kendi işçilerine ve araçlarına ödediği giderler genel idare giderleri olup haksız fiil meydana gelmese dahi ödenecek giderler olduğundan zarar kapsamına dahil edilemeyeceği).
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/5366 E., 2014 /1789 k. 06.02.2014 tarihli kararında “… davacı, zararın kendi işçilerince değil, imzalanan sözleşme gereği erişim şebekelerinin bakım ve onarım işlerini yapan yüklenici firma işçilerince, şantiye defteri tutularak giderildiğini belirterek buna dair yüklenici firma ile yapılan sözleşme ve şantiye defterinin ibraz etmiştir. Yüklenici firmanın yaptığı giderlere ilişkin ödemelerin ise, hasar bedelinin zarara yol açan kişiden tahsilinden sonra yapıldığını belirtildiğini, bu durumda davacının işçilik ve vasıta giderleri ile ilgili zararının kapsamı belirlenerek hüküm altına alınmalısı gerektiğini, açıklanan Yargıtay Kararları gereği; Dosyadaki Hasar Onarım Giderleri Belgesinde yer alan personel giderleri ve araç giderleri bilgilerine ait dosyada başkaca belge ve bilgi bulunmadığından onarımda kullanılan araçların ve personelin …’ın personeli ve araçları olarak kabul edilmiş ve hasar bedeli değerlendirmesinde Nihai takdirin mahkemede olduğu üzere dikkate alınmadığını, gaz açma kapama bedellerine ilişkin değerlendirme: Gaz açma-kapama bedeli alınmasının sebebi, olayın meydana geldiği hasardan dolayı hasarın giderildiğini, ancak hasardan dolayı etkilenen 294 abone için yapılması gereken iş ve işlemlerin: Doğalgaz Yönetmeliğinin konuyla ilgili maddeleri; Acil durumda doğal gaz kesintisi Madde 63- Dağıtım şirketi; sadece, doğal gaz kaçağı, güvenliğin ciddi bir risk altında olması ile doğal gazın kalitesi, basıncı ve diğer özelliklerinin can ve mal güvenliği açısından tehlikeye neden olması durumlarında doğal gazı kesebilir. Müşteriye yeniden doğal gaz verilmesi Madde 45- Doğal gazı kesilen müşterinin, yükümlülüklerini yerine getirmesi ve dağıtım şirketine başvurusu üzerine, müşteriye iki gün içinde yeniden doğal gaz verilir. Ancak, gerekiyorsa iç tesisatın kontrol ve testlerine ilişkin işlemler bu süre içinde yeniden yapılır. Doğal gazı 44 üncü madde hükümlerine göre kesilen müşteriden, sayaç açma kapama bedeli alınır. Sayaç açma kapama bedelleri dağıtım şirketi tarafından her yıl tarife önerisi ile birlikte Kuruma sunulur ve Kurul tarafından belirlenir. Olay meydana geldikten sonra … Tarafından tek bir vana kapatılarak gaz akışının durdurulduğunu ve olaydan etkilenen tüm abonelere ait binalardaki servis kutularında bulunan regülatörlerin devre dışı kaldığını, … tarafından hasar onarımı yapıldıktan sonra gazın açıldığını, gazdan etkilenen tüm abonelere ait binalara … ekiplerinin giderek servis kutularının içlerinin açılarak devre dışı kalan regülatörlerin tekrardan kurulmak zorunda olunduğunu, bu işlemlerden sonra tüm abonelere tek tek uğranılarak olayın anlatıldığını ve gazın ne şekilde açılması gerektiğinin açıklandığını yapılması gereken işlemlerden sonra gazın ocak ve cihazlarında yaktırılmasının sağlandıktan sonra abonelerdeki işlemlerin sona erdirildiğini, mahallinde bulunmayan abonelerin ise sayaçlarındaki gaz vanalarının kapatılarak her hangi bir tehlikenin oluşmaması için gazın aboneye gitmesinin engellendiğini, gazı kapatılan abonelere uyarı mahiyetinde broşürlerinin bırakıldığını, yapılan bu iş ve işlemlere ait hizmetin karşılığı olan gaz açma kapama bedeli olarak yönetmelikte belirtilen o günkü değer olan 14.00TL/ad. uygulaması yapıldığını, bu bedelden hasara sebep olan abone olmayıp, hasara sebep olan şirketin ve davalı işverenin birlikte kusurlu ve sorumlu olduğunu…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Davalı/ takip borçlusu … tarafından öncelikle icra müdürlüğünün ve devamında mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de İİK’nın 50. maddesinin HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yaptığı, kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 6 ve 7. maddeleri uyarınca davalıların yerleşim yeri itibariyle İstanbul İcra Müdürlüğünün ve İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmış olup davalı yanın yetki itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmakla; yargılamaya devam olunmuştur.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; 22/06/2016 tarihinde yapıldığı belirtilen altyapı çalışması sırasında dava dışı sigortalı …’a ait boru hattına zarar verilip verilmediği, davalıların kusurlu ve sorumlu olup olmadıkları, dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinden davalıların müteselsilen sorumlu tutulup tutulamayacakları noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ile tespit edildiği üzere; … marifeti ile mahkememiz dosyasına gönderilen belge ve kayıtlar kapsamında davalı Tekno Kanal şirketinin hasar tarihinde atıksu kanalı yenileme çalışmalarını yürüttüğü bilgisinin verildiği, anılı iş emirlerinin gönderildiği görülmüş olup aksi kanıtlanamayan tutanaklar ışığında zararın yüklenici şirket tarafından yürütülen kazı sırasında meydana geldiği anlaşılmıştır. Ayrıca davalı … tarafından zarar nedeni ile hasar bedelinden yüklenici firma olan davalı … şirketinin sorumlu olduğu savunulmuş ise de davalı iş sahibi … ‘nin TBK’nın 66. maddesi gereğince “Adam çalıştıran” sıfatıyla sorumlu olacağı anlaşılmış olup sözleşmenin bunun aksine olan ve iç ilişkiyi düzenleyen hükümlerinin zarar gören ve sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkememizce görevlendirilen ve uzmanlık alanları itibari ile kusur ve hasar tetkikinde yetkin olduklarına kanaat getirilen bilirkişiler marifeti ile malzeme giderleri ve gaz açma kapama bedelleri yönünden zarar tespitinin 1.767,46-USD olarak hesaplandığı görülmüş olup raporların ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun tanzim edilmekle hükme esas alınmaya elverişli olduğu sonucuna varılmıştır. Her ne kadar davalı tarafça gaz açma-kapama bedeli yönünden itiraz ileri sürülmüş ise de hesaplanan bedelin EPDK tarafından yayımlanan yönetmeliklere uygun olarak alınan gaz açma-kapama bedeli olup, bu işlemin yapıldığının varsayılmasının gerektiği, yapılmamasının yasaya aykırı riskli ve tehlikeli olduğu, bu nedenle hesap edilen onarım bedelinin makul olup aynen korunabileceği kanaatine varılmıştır. (Emsal ilam: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/17958 esas, 2014/2739 karar sayılı ilamı) Son olarak davacı tarafça personel ve araç giderleri talebi yönünden yapılan tespitlere itiraz ileri sürülmüş ise de Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2018/5364 esas, 2020/162 karar sayılı ve yine aynı dairenin 2018/1089 esas, 2018/5527 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerli olup zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilmektedir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak işçi tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dâhil edilemeyecektir. Dosyamızdaki bilgi ve belgelerden görüldüğü üzere dava dışı sigortalının kurum/şirket faaliyetinin devamlılığının sağlanması için sürekli olarak istihdam ettiği işçileri bulunmaktadır. Bu kapsamda kendi işçileri ve araçlarına ilişkin giderleri, şirketin faaliyetinin devamlılığı için yapmak zorunda olduğu genel idare giderleri kapsamında görülmüş olup tüm bu gerekçeler ışığında aksi ispatlanamayan personel ve araç giderleri yönündeki davacı talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Davalı yüklenicinin alt yapı çalışma faaliyeti sırasında kusurlu eylemi nedeni TBK’nın 49. maddesi gereğince, davalı iş sahibi … ‘nin ise TBK’nın 66. maddesi gereğince adam çalıştıran sıfatı ile sorumlu olup ödemenin USD olarak yapılması nedeni ile rücu edilecek alacağında USD cinsinden belirlenmesi ve alacağa, rücuen tahsil isteminin bulunması nedeni ile ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmış olup tüm bu nedenlerle; davacının takip tarihi itibari ile davalılardan 1.767,46 USD asıl alacak, 11,26 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.778,72 USD alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlularının vaki itirazının haksız olduğu, haksız eylem kapsamındaki zarara dayalı sigorta ödemesinin rücuen tahsili için icra takibi başlatılmakla dava konusu alacak miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden ve likit (muayyen) olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. (Emsal karar: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2014/10428 esas, 2015/7741 karar sayılı ilamı)
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalılardan 1.767,46-USD asıl alacak, 11,26-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.778,72-USD alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 1.767,46-USD’ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca USD cinsi mevduatına uygulanan 1 yıllık en yüksek mevduat faizi uygulanmak ve TBK 99 maddesinin infaz aşamasında nazara alınması suretiyle devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminat isteminin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 448,35-TL ilam harcından peşin alınan 110,51-TL’nin mahsubu ile bakiye 337,84-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 110,51-TL peşin harç ve 31,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 141,91-TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 2.020,00-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.432,90-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan 65,50-TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 19,04-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalı …’ye ödenmesine, kalan kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
8- Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.689,26-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır