Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/15 E. 2021/115 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/15 Esas
KARAR NO : 2021/115
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2017
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 09.01.2014 tarihinde 3 yıl süreli “Otobil Müşteri Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davacı şirkete ait araçların …’e ait ürünleri ödeme yapmaksızın alacaklar ve bedeli sonradan DBS (Doğrudan Borçlandırma Sistemi hesabından sağlanacağını, davalı tarafindan 15.10.2016 tarihinde henüz sözleşme sona ermeden göndermiş olduğu yazıda … Petrol A.Ş. ile aralarındaki sözleşmenin sona ermesi nedeniyle yakıt alımı yapamayacaklarını, taraflar arasındaki “Otobil Müşteri Sözleşmesi” gereğince araçlara takılan cihazların 15.11.2016 tarihine kadar teslim edilmesini istediğini, bu tarihe kadar cihazların teslim edilememesi gerekçesiyle de …’taki … sisteminden 20.334,35 TL cihazların bedeli olarak tahsil edildiğini, bu tahsilata ilişkin davalı firmaca 25.11.2016 tarih ve … no’lu fatura düzenlenerek davacıya gönderildiğini, oysa müvekkili şirket taraflar arasındaki “Otobil Müşteri Sözleşmesi” gereğince araçlara takılan cihazları 30.11.2016 tarihinde davalı şirkete ile kargo ile teslim ettiğini, sonrasında 05.12.2016 tarihinde …Noterliğinden … yevmiye numaralı ihtarnameyi keşide ederek 20.334,35 TL’nin haksız yere alındığını ileri sürerek düzenlenen faturayı iade ettiğini ve tahsil edilen paranın faizi ile birlikte iadesini istediğini, davalı şirket ihtarnameyi 07.12.2016 tarihinde tebellüğ etmiş ancak bir ödeme yapmadığını, bu nedenle davalının yapmış olduğu tahsilatın haksız olduğunu, haksız olarak yapılan tahsilatın iadesi amacıyla … .İcra Müdürlüğü’nün 2016/ … Esas sayılı dosyası aracılığıyla icra takibi başlattığını, … A.Ş. borcu kabul etmeyerek itirazda bulunmuştur” diyerek yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … Petrol aralarındaki sözleşmenin … Petrol tarafından sonlandırılmış olması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin de uygulanmasını imkansız hale getirdiğini, müvekkili ile dava dışı … A.Ş. arasındaki “Finansal Aracılık Sözleşmesi” gereğince sözleşmenin sona ermesinden itibaren bir ay içerisinde cihazları … A.Ş.’ye iade etmekle yükümlü olduğunu, sözleşme 30.10.2016 tarihi ile fesh edildiğinden cihazların 30.11.2016 tarihinde en son … A.Ş.’ye teslim edilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşme, müvekkili ile … arasındaki sözleşmenin … tarafından feshedilmesi nedeniyle haklı olarak feshedildiğini, feshedilen sözleşme uyarınca dava konusu cihazların 15 gün içerisinde teslim edilmesi gerekirken davacı bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, iddia edilenin aksine cihazların kargo yoluyla tesliminin de gerçekleşmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen ….İcra Müdürlüğü’nün 2016/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine Otobil Müşteri Sözleşmesine aykırı tahsil edilen cihaz bedeli açıklaması ile faizler dahil toplam 20.375,87 TL alacağın faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler … tarafından düzenlenen 09/11/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda;
“1.Davacının iddiası, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak süresinden önce feshedildiği, fesih bildiriminin üç ay önceden yapılması gerektiği, dolayısıyla da sözleşmeye konu cihazların, böyle bir bildirimin yapılması halinde öngörülen sürenin bitiminden ya da sözleşmenin normal süresinin bitiminden itibaren 15 günlük süre içerisinde iade edilmesi gerektiği, davalının bu sürelere riayet etmediği, buna rağmen haksız fesih bildiriminden itibaren bir ay içeresinde cihazların kargo yoluyla davalıya iade edildiği bu nedenle yapılan cihaz bedellerine ilişkin dava konusu tahsilatın haksız olduğu yönündedir.
Davalının iddiası ise, dava dışı … firmasıyla yapmış olduğu sözleşmenin … tarafından feshedilmiş olması sonucu, taraflar arasındaki sözleşmenin uygulanmasının imkansız hale geldiği dolayısıyla da feshedilmiş olduğu, bu nedenle fesih bildiriminin haklı olduğu, cihazların da kargo yoluyla iade edilmediği yönündedir.
Bu durumda taraflar arasında ihtilaf konusu olan ve raporumuzda çözüme kavuşturulması gereken temel problemler; davalının yapmış olduğu fesih bildiriminin haklı olup olmadığı ve yine cihazların davalıya iade edilip edilmediği noktalarında toplanmaktadır.
2.Taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre sözleşmesinin feshinden itibaren cihazların iade edilmemesi veya bozuk iade edilmesi halinde her biri için 200 USD + KDV fatura düzenleneceği 7.maddede hükme bağlanmıştır. Yine bu madde uyarınca taraflar sözleşmeyi 3 ay önceden bildirmek şartı ile feshedebileceği ve fesih tarihi veya sözleşmenin süresinin sona ermesinden sonra 15 gün içinde cihazların iade edilmesi gerektiği aksi halde her biri için 200 USD + KDV fatura düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Davalının fesih bildirimi dikkate alındığında, bu bildirimin sözleşmenin süresi sona ermeden yapıldığından, bu bildirimin üç ay sonra hüküm ifade etmesi gerektiği açıktır. Dolayısıyla bildirimden itibaren üç ay sonra sözleşmenin sona ereceğinin ve davacının 15 günlük iade yükümlülüğünün de sona erme tarihinden itibaren başlayacağının kabulü gerekir.
Her ne kadar davalı tarafından dava dışı … firmasıyla yapmış olduğu sözleşmenin … tarafından feshedilmiş olması sonucu, taraflar arasındaki sözleşmenin uygulanmasının imkansız hale geldiği dolayısıyla da feshedilmiş olduğu, bu nedenle fesih bildiriminin haklı olduğu ileri sürülmüş ise de; davalı ile … arasındaki sözleşmeye davacının taraf olmaması, yine davalı ile davacı arasında yapılan sözleşmede, …’in davalıya yapacağı fesih bildiriminin davacı için de geçerli olacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması gibi hususlar dikkate alındığında, davalının yapmış olduğu fesih bildiriminin haklı bir fesih bildirimi olarak kabulü mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla bu fesih bildiriminin, yukarıda da ifade etmiş olduğumuz üzere, sözleşme kapsamında tanımlanan ve üç ay sonra hüküm ifade edebilen bir bildirim olarak kabul edilmesi gerekir. Bu bakımdan davalının 15 gün içinde cihazların iade edilmesi gerekirken bu süreye riayet edilmediği yönündeki iddiası da yerinde olmamaktadır
3. Davalının bir diğer iddiası da cihazların kargo yoluyla iade edilmediği, bir kargo gönderilmiş ise de bu kargonun müvekkiline ulaşmadığı ya da cihazların iadesine ilişkin kargo olmadığı yönündedir. Ancak dosyadaki belgeler incelendiğinde, davacı tarafından davalıya 23 parça kargo gönderildiği ve bu kargoların da davalının çalışanı …’a teslim edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davalının kargo gönderilmediği ve kargonun ulaşmadığı yönündeki iddiası yerinde değildir. Yine, davalının 23 parça kargo aldığı sabit olduğundan, bu kargoların boş ya da cihazların iadesine ilişkin olmadığına dair iddianın ispat artık davalının üzerindedir. Çünkü basiretli davranmakla yükümlü olan bir tacirin almış olduğu kargonun ticari işletmesiyle ilgili olmaması ya da boş çıkması halinde, durumu derhal karşı tarafa bildirmesi gerektiği de açıktır. Bu bakımdan dava konusu cihazların davalıya iade edildiğinin dolayısıyla da dava konusu alacağın davalı tarafından haksız olarak tahsil edildiğinin kabulü gerekir.
Yukarıda ayrıntılarıyla arzettiğimiz nedenlerden dolayı bilirkişi kurulumuz,
a)Davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haksız olduğu,
b)Bu bakımdan davalının 15 gün içinde cihazların iade edilmesi gerekirken bu süreye riayet edilmediği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı,
c)Dava konusu cihazların davalıya iade edildiği, bu nedenle davalı tarafından tahsil edilen cihaz bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği, sonuç ve kanaatine varmış bulunmaktadır. “şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Davacı tanığı … tanık beyanında; “benim çalıştığım firma … A.Ş.’dir, ben orada çay servisi ve temizlik yapıyordum, 2016 Ocak Ayının 13’ünden, 2019 Aralık sonuna kadar bu firmada çalıştım, davalı şirketin adını hiç duymadım, benim çalıştığım şirketin adresi … Mh. … Sk. … İstanbuldadır, bana göstermiş olduğunuz kargo teslim tutanğında benim ismim ve TC. Kimlik numarak yazıyor ise de, bu yazıyı ben yazmadım, bu 23 parça olduğu söylenen kargoları da ben teslim almadım, davacı şirketten böyle bir kargo gelmemiştir, gelse dahi tutanaktaki imzalar ve yazılar bana ait olmayıp bunları ben teslim almadım, kargoların içeriğini de bilmiyorum, davacı ve davalı tarafın isimlerini dahi duymadım, taraflar arasındaki davaya ilişkin herhangi bir bilgim ve görgüm yoktur, dedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava; taraflar arasındaki Otobil Müşteri Sözleşmesi’nin davalı yanca feshedilmesi ile fesih nedeniyle sözleşme kapsamında teslim edilen cihazların iadesi talebine rağmen iade edilmediğinden bahisle davalı yanca Doğrudan Borçlandırma Sistemi üzerinden davacıdan tahsil edilen cihaz bedelinin iadesi amacıyla davacı yanca … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı yanca feshinin haklı olup olmadığı, cihazların davalı yana teslim edilip edilmediği ile davalı tarafça cihazların iade edilmemesi sebebiyle davacıdan tahsilat yapılmasının yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasındaki Otobil Müşteri Sözleşmesi davalı yanca feshedilmekle, davalı yanın davacı ile arasındaki bu sözleşmeyi fesih gerekçesini …’le aralarındaki Akaryakıt Finansal Aracılık Sözleşmesi’nin … tarafından feshedilmesi olarak gösterdiği, taraflar arasındaki sözleşmede …’in davalı ile olan sözleşme ilişkisinin feshetmesinin davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin de feshedileceği sonucunu doğuracağına dair bir hüküm bulunmadığından Akaryakıt Finansal Aracılık Sözleşmesi bakımından üçüncü kişi konumunda olan davacıya karşı ileri sürülen fesih nedeninin yerinde olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin Fesih başlıklı 7. maddesine göre davalının feshinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesinin gerektiği, bu kapsamda sözleşmede 3 ay önceden bildirilmek şartıyla fesih yapılabileceği kabul edildiğinden davalı yanın bu koşula uygun olmayan sözleşmenin doğrudan feshedildiğine dair beyanının haksız fesih olarak nitelendirilmesinin gerektiği, davalı yanca cihazların iadesi için verilen sürede iade yapılmadığından davacının hesabından tahsilat yapılmakla, feshin haksız olduğu ve iade için davacıya verilen sürenin de sözleşme koşullarına uygun olmadığı nazara alındığında sözleşme gereğince en geç iade edilmesi gereken tarihte davacı yanın cihazları iade ettiğini ispatlaması halinde cihaz bedellerinin haksız tahsil edildiğinin ortaya çıkacağı, davacı yanca … Kargo aracılığı ile 23 parça eşyanın davalı yanın cihazların teslimi için gösterdiği adrese gönderildiği ve kargoların … isimli kişi tarafından teslim alındığı dosya kapsamına yansıyan belgeler ile tespit edilmekle, davalı yanın cihazları teslim almadıklarına ve cihazları teslim alan kişinin çalışanları olmadığına ilişkin savunmada bulunduğu, davacı yanca davalı adresine bir kısım kargo gönderiminin yapıldığı sabit ise de, kargo içeriğinin davaya konu cihazlar olduğunun ispatı gerekmekle, davalı şirketin SGK kayıtlarının tetkikinde kargoları teslim alan … adlı kişinin davalının sigortalı çalışanı olarak kaydının bulunmadığı, nitekim bu nedenle mahkememizde tanıklığına başvurulan …’ın tanık ifadesinde “davalı şirkette çalışmadığını, … A.Ş.’de çalıştığını, kargoları teslim alanın kendisi olmadığını, kargo teslim tutanağındaki TC kimlik numarası kendisine ait ise de kargoları teslim almadığından imzanın da kendisine ait olmadığını, kargoların içeriğini bilmediğini” beyan ettiği, imza inkarı nedeniyle imza incelemesi yapılarak sonucunda kargonun bu kişi tarafından teslim alındığının ortaya çıkması halinde dahi tanığın kargoların içeriğini bilmediğini beyan etmesi karşısında imzanın tanığa ait olduğunun davaya konu cihazların davalıya teslim edildiğinin kabulüne yeterli olmayacağı, tanık beyanlarının aksinin dosya kapsamındaki delillerle ortaya konulamaması nedeniyle davacı yanın hatırlatılan yemin deliline rağmen yemin teklif etme hakkını kullanmadığı, böylece davacı yanın cihazları gönderdiği halde haksız şekilde cihaz bedellerinin tahsil edildiğine ilişkin iddiasının ve bu bedelin iadesi için başlattığı takibe davalı yanın itirazının haksız olduğuna dair davasının ispata muhtaç kaldığı anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine, davanın ispatlanamamasının davacı yanın takibi başlatmada kötü niyetli olduğunun kabulünü gerektirmeyeceğinden ve takibin kötü niyetle başlatıldığı hususu davalı yanca ispatlanamadığından davalı yanın tazminat talebinin reddine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davalı yanın tazminat talebinin reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan 246,09 TL peşin harçtan 59,30-TL’in mahsubu ile fazla yatan 186,79 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır