Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/140 E. 2019/437 K. 17.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/140 Esas
KARAR NO : 2019/437
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/02/2017
KARAR TARİHİ : 17/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında müvekkilinin, davalının fabrikasında üretilen malzemeleri taşıma, davalının ise bunun karışılığında ücret ödeme borcu altına girdiğini, müvekkilinin edimini yerine getirmesine karşın davalının, ücret ödemeyerek müvekkiline karşı borca aykırı davrandığını, müvekkilinin taşıma işi karşılığında toplam 40.942-TL bedelli üç adet fatura düzenlediğini, ancak bu faturaların bedellerinin ödenmediğini, bu faturaların tahsili için … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğ edildiği, davalının dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER : 1-…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
2-2016 yılı Temmuz ayına ilişkin BA formları
3-Bilirkişi kök ve ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Dava İİK 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; 7 örnek ödeme emrinin borçluya 04/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 10/11/2016 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin 2016 yılı Temmuz ayına ilişkin BA formları celp edilerek tetkik edilmiştir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda hazırlanan 06/04/2018 tarihli bilirkişi kök raporunda; incelenen davacı firmaya ait 2016 yılı işletme defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, işletme defterlerinin TTK hükümlerine göre kapanış tasdiki yaptırılma zorunluluğu bulunmadığı, bu anlamda işletme defterinin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın takibe konu ettiği 30/05/2016 tarihli … seri ve sıra numaralı 15.753-TL, 30/06/2017 tarihli … seri ve sıra numaralı 19.352-TL ve 11/07/2016 tarihli … seri ve sıra numaralı, 2.832-TL olmak üzere, toplamda 37.937-TL tutarındaki faturaların ticari defterlerde oldukları ve buna göre 08/09/2016 tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 37.937-TL alacaklı görüldüğü, davacı yanın davalı yana dava dosyasında taşıma hizmetinin verilip verilmediğini gösteren herhangi bir taşıma ve sevk evrakının sunulu olmadığı, bu nedenle davacı yanın takibe konu ettiği faturalara dayanak oluşturan taşıma hizmetinin varlığı ve niteliğinin tespit edilmesinin mümkün olmadığı, davalı yanın incelemeye gelmeyip ticari defterlerini ibraz etmediğinden, davalı yanın ticari defterleri üzerinde davacı alacağının varlığı yönünde herhangi bir tespit ve değerlendirme yapma imkanı bulunmadığı bildirilmiştir.
Vergi Dairesi cevabı yazısı doğrultusunda dosyanın bilirkişiye tevdii ile hazırlanan 25/01/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı yanın takibe konu ettiği 2016 yılı Mayıs ve Haziran ayı faturalarının davalı kayıtlarında yer aldığı anlaşılmakla, Temmuz ayında keşide edilip takibe konu edilen fatura yönünden ise eksik BA sunumu nedeni ile tespit yapılamadığı, kök raporda yer verildiği şekli ile davacı yanın davalı yana nakliye hizmeti verdiğini gösteren herhangi bir belge bu aşamada da sunulmadığından, davacı yanın takibe konu ettiği faturalara dayanak oluşturan taşıma hizmetinin varlığı ve niteliğinin tespit edilmesinin yine mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı şirketin ticari defterlerin ibrazı için talimat mahkemesince çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2016 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır. Davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde, taşıma hizmetine konu 15.753,00- TL, 19.352,00- TL ve 2.832,00- TL’lik faturaların kayıtlı olduğu görülmüş, icra takibinde 15.753,00- TL bedelli fatura için 18.753,00- TL istendiği anlaşılmıştır. Eldeki faturalar ile taşıma hizmetinin verildiği taşıma irsaliyeleri ile ispatlanmadığından davalının BA BS kayıtlarının celbi için ilgili vergi dairesi müdürlüğüne müzekkere yazılmıştır. Davalı tarafın bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında 2016 yılının Mayıs ayında 13.350,00- TL’nin bildirilmiş olduğu, bu bedelin KDV dahil 15.753,00- TL bedelli faturaya tekabül ettiği, 2016 yılının Haziran ayında 16.400,00- TL’nin bildirilmiş olduğu, bu bedelin KDV dahil 19.352,00- TL bedelli faturaya tekabül ettiği görülmüştür. 2.832,00-TL’lik faturaya istinaden bir bildirimde bulunulmadığı, bu fatura bedeli bakımından bildirim yükümlülüğünün mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın BS formu ile bildirdiği anlaşılan bedel, faturaya konu malların teslim edildiği ve hizmetin verildiğine karine olmakla, davalı tarafça karinenin aksini ispat eder bir husus ileri sürülmediğinden 15.753,00 + 19.352,00 = 35.105,00 TL için davanın kısmen kabulüne, taraflar tacir olmakla talep edilen avans faizi yerinde görüldüğünden taleple bağlı kalınarak icra takibinde belirtilen %10.5 oranını geçmemek üzere takip tarihinden itibaren alacağa avans faizi yükletilmesine ve likit olan, davalı tarafça bilinmesi mümkün olan fatura alacaklarına dayalı icra takibine haksız yere itiraz edilmiş olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 35.105,00 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, asıl alacak 35.105,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.398,02-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 709,13-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.688,89-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 709,13-TL peşin harç olmak üzere toplam 738,33-TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından peşin yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.830,05-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre takdiren %84’üne tekabül eden 1.537,24-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, %16’sına tekabül eden 292,81-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen miktar üzerinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdiren 4.211,55-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Gider avansından yapılmış ve yapılacak masraflar çıkarıldıktan sonra artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana ödenmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

DAVACI GİDER BEYANI

1.600,00-TL B.Ü.
230,23-TL P.G.
1.830,05-TL TOPLAM