Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/119 E. 2020/296 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/119 Esas
KARAR NO :2020/296

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:06/02/2017
KARAR TARİHİ:08/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil firmanın ofis dekorasyonunun yapılması hususunda davalı firma ile anlaşma yapıldığını, buna ilişkin müvekkilinin davalıya toplam 26.050,00-TL ödeme yaptığını, bunun dışında davalının müvekkilinden almış olduğu mallara ait 899,16-TL tutarında fatura borcu bulunduğunu, böylece davalının müvekkiline toplam 26.949,16-TL borçlu olduğunu, davalının üstlendiği ofis dekorasyonu taahhüdünü yerine getirmediğini, bu sebeple ödenen bedelin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle davalı itirazının iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ortağı ile yapılan anlaşma neticesinde tadilat işlemlerinin 23/01/2016 tarihinde eksiksiz olarak yapılarak teslim edildiğini, ancak işin ücreti olan 9.350,00-TL’nin ödenmediğini, daha sonra başka bir tadilat işi için 19.500,00-TL’ye anlaşma yapıldığını, davacının ilave istekleri doğrultusunda 28.000,00-TL ücret karşılığında anlaşma sağlandığını, buna göre davacıdan toplam 37.350,00-TL alacaklı olduğunu, 14/03/2016 tarihinde davacı şirketin toplam 10.250,00-TL tutarında 3 adet çek verdiğini, 22/03/2016 tarihinde 5.000,00-TL EFT ile ödeme yaptığını, 25/04/2016 tarihinde toplam 4.800,00-TL tutarında 2 adet çek verdiğini, 06/05/2016 tarihinde 1.000,00-TL EFT ile ödeme yaptığını, belirli aralıklarla yapılan bu ödemeler dikkate alındığında tadilat işleminin yapıldığının anlaşılacağını, davacıdan 899,16-TL tutarında malzeme almış olduklarını ve bu tutarın alacaktan düşülmesi hususunda mutabık olduklarını, davacının halen 11.350,00-TL borcu bulunduğunu, davanın reddini, icra takibinin iptalini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; cari hesap alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 26.949,16-TL cari hesap alacağın takip tarihinden (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 oranında faiz ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu görülmüştür.
Dava dilekçesinde betimlenen 6 adet çek yönünden ilgili banka şubelerine yazı yazılarak ödeme ve ibraz bilgileri celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle 25/05/2018 tarihli hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı tarafından tanzim edilen 899,16-TL’lik satış faturasının davalının cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere kabulünde olduğunu, bankalardan gelen cevap yazılarına göre davalıya teslim edilen çeklere ilişkin ödemelerin yapılmış olduğunu, 14/03/2016 tarihli toplamı 10.250,00-TL olan çek bordrosu içerisinde yer alan … Bankası … Şubesi 29/06/2016 tarih … nolu 5.000,00-TL tutarlı çeke ilişkin, davalının cevap dilekçesinde söz konusu çeki teslim aldığının beyan edildiğini, davalının teslim aldığı çeklerin, ödenmediğine dair herhangi bir ifadesinin bulunmadığını, buna göre davacı şirket tarafından davalıya teslim edilmiş olan toplam 20.050,00-TL tutarındaki çeklerin ödenmiş olduğunun anlaşıldığını, ayrıca davacı tarafından davalıya 6.000,00-TL EFT yolu ile ödeme yapılmış olduğunu, yapılan ödemelere istinaden, davalı tarafından herhangi bir fatura tanzim edilmemiş olduğunun, buna göre davacının davalıdan 01/09/2016 takip tarihi itibariyle toplam 26.949,16-TL cari hesap alacağını talep edilebileceğini, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında davalı cari hesabının takip tarihi itibariyle 26.949,16-TL borç bakiyesi verdiğini, davalı şirketin işletme defteri kayıtlarında davacı şirket ait herhangi bir kayıta rastlanılmadığını, taraflar arasında yapılan yazılı bir anlaşmaya dosya kapsamında rastlanılmadığını, rapor içerisinde yapılan açıklamalar neticesinde davacının takip tarihi itibariyle 26.949,16-TL tutarındaki alacağını davalıdan talep edebileceğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … ve inşaat mühendisi bilirkişi …marifetiyle 12/11/2019 tarihli hazırlanan bilirkişi ek ön raporunda özetle; ” ”…Bilirkişi heyeti teknik üyesi … tarafından … Hukuk Bürosu’nun arandığı ve … … ile telefonda görüşme yapıldığını, davacı tarafa da haber verildiğini, tarafların müştereken hazır bulunacağı mahallinde keşif çalışması gerektiğini, tarafların müştereken kararlaştıracağı keşif gününün bildirilmesinin talep edilmiş olduğunu, daha sonra davacı vekili aranarak bu hususun tekrar hatırlatıldığını, ancak herhangi bir cevap ve bilgi gelmemiş olduğunu, bu konuda mahkemeye bu konuda bilgi verildiğini…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Huzurdaki davada, itirazın iptali istemine konu takip dosyasının cari hesap alacak istemi ile başlatıldığı görülmekle birlikte talebin ofis tadilat işinin yapılmasına (eser sözleşme ilişkisine dayalı) yönelik anlaşmadan kaynaklandığı, davalı yüklenicinin davacı yandan ödeme ve ibraz bilgileri celp edilen çek ve banka havale ödemeleri ile bir kısım ödemeler aldığı ve tadilat işinin usulüne uygun olarak tamamlandığını savunduğu tespit edilmiş olup taraf vekillerine ofis tadilat işine yönelik anlaşma/ödeme şartlarını gösterir yazılı belge ve delillerini ibraz etmek üzere süre verilmesine rağmen her iki yanın imzasını havi herhangi bir yazılı anlaşmanın sunulmadığı, böylece anlaşmanın sözlü tesis edildiği anlaşılmıştır. Kural olarak eser sözleşmelerinde işin yapılıp bedele hak kazanıldığını ispat yükleniciye, bedelin ödendiğini kanıtlamak iş sahibine aittir. Yazılı bir sözleşme, dolayısıyla mutabık kalınmış bir iş bedeli bulunmayan hallerde yapıldığı ve teslim edildiği kanıtlanan imalatın bedelinin yapıldıkları tarihteki serbest mahalli rayiçlere göre saptanması gerekmektedir. İş bedeli hesaplanırken imalâtın teslim günündeki durumunun, olumlu-olumsuz tüm özelliklerinin, varsa kusurlarının da gözetileceği kuşkusuzdur. Bu noktada ilk olarak mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme icra edilmiş ve davacı defterlerinde cari hesap alacağı tespit edilmekle birlikte davalı defterlerinde herhangi bir borç kaydına rastlanılmadığı görülmüş olup uyuşmazlığa tatbiki gereken yukarıda anılı kaideler gereğince mali müşavir bilirkişinin yanına inşaat mühendisi bilirkişi görevlendirilerek mahallinde yerinde inceleme yetkisi verilmesi sureti ile tarafların iddia ve savunmaları, deliller doğrultusunda iş tesliminin belirlenerek iş tesliminde eksik ifanın bulunup bulunmadığı, neticeten davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarında inceleme yapılmasına yönelik ara karar tesis edilmiştir. Bununla birlikte mahallinde yerinde incelemenin taraf vekillerince katılım sağlanamaması nedeni ile icra edilemediği anlaşılmış olup davacı yanın keşif ve yemin deliline dayanmadığı, yalnızca ticari defter incelemesine dayalı olarak davanın kabulünü talep ettiği, davalı yanın keşif deliline dayanmakla birlikte mahallinde teknik bilirkişi marifeti ile yerinde inceleme icrasına yönelik ara karar gereğini ifa etmediği, HMK’nın 26. maddesinde betimlenen taleple bağlılık ilkesi ve 190. maddesinde ifade edilen ispat yüküne dair kurallar ile usul ekonomisi ilkesi çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde, yargılamanın geldiği son aşamada dahi huzurdaki davada ofis tadilat işinin kapsamı, niteliği, işin bedeli/ davacı yanca davalı tarafa yapılması gereken ödeme miktarı, eksik ifanın olup olmadığı hususları muğlak ve ispata muhtaç kalmakla sübut bulmayan davanın reddine, koşulları oluşmayan davalı yanın tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın tazminat talebinin REDDİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan 325,48-TL harçtan 54,40-TL’in mahsubu ile bakiye 271,08-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 4.042,37-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır