Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1168 E. 2021/186 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1168
KARAR NO : 2021/186
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas ve 2017/… D.İş numaralı dosyası ile 780.000 Amerikan Doları tutarındaki 01/03/2010 tanzim tarihli, 19/12/2017 vade tarihli munzam senede ilişkin ihtiyati haciz kararı aldığını, anılan karara istinaden …. İcra Müdürlüğü’nde 2017/… E. numaralı dosya ile icra takibine başladığını, davacı müvekkilinin icra takibi konusu bono nedeniyle davalıya hiçbir borcu bulunmamakta olup senedin davalıya “teminat senedi” olarak verildiğini, bono lehtarı … … İnşaat Dayanıklı Tüketim Malları ve Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin (“… …”) aldığı gayrimenkul için davalı bankadan kredi kullandığını, 17/12/2009 tarihinde, … …’ın almak istediği gayrimenkul için banka ile … … arasında 5 Milyon TL’lik Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve davacı müvekkillerinin arasında yakın akraba ilişkisi de bulunduğundan (ağabey –kardeş) bu sözleşmeye bu banka nezdinde 8 sene önce tek seferliğine kefil olduklarını, 26/02/2010 tarihinde, yani GKS imzasına binaen … …’ın maliki olduğu İstanbul ili, Bakırköy ilçesi, … Mahallesi, … Pafta, … Ada, … Parsel, 150/1016 arsa paylı, 1. Kat, 8 nolu bağımsız bölüm, çat arası piyesli mesken niteliğindeki taşınmaz üzerinde davalı banka lehine 2.000.000 Türk Lirası bedelli birinci dereceden ipotek tesis edildiğini, 01/03/2010 tarihinde, davalı bankanın, ipotek teminatına ek olarak söz konusu 780 bin dolarlık gayrimenkul kredisi için ayrıca davacı müvekkillerden 01/03/2010 tarihli 780 bin dolarlık munzam senede imza aldığını, davacı müvekkillerinin aslında sadece bu krediye kefil olduklarını, bu kredinin de bono lehdarı tarafından tamamen ödendiğini, bu munzam bonoda ödeme tarihi boş iken davalı bankanın senedi tahrif ederek ödeme tarihini kendisinin doldurduğunu, 19/12/2017 tarihli munzam senede dayalı olarak, davalının 21/12/2017 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, kredi borcu ödenmiş olduğu halde davalı bankanın haksız bir şekilde elindeki ön teminat niteliği taşıyan senedi bağımsız bir borç ilişkisiymişçesine takibe koyduğunu, ihtiyati haciz isteyen davalı bankanın davacı müvekkillerine Beyoğlu 48. Noterliği vasıtasıyla 21/12/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderdiği, bu ihtarnamede de görüleceği üzere ipoteğin meblağ ve tarih itibariyle senede karşılık geldiğini, taraflarınca ihtiyati haciz kararına karşı da itirazda bulunulduğunu, yargılama sonucunun beklendiğinin belirtildiğini, bu noktada davacının kötü niyetli olduğunu, zira söz konusu kredi hem ipotek, hem de kefaletle güvence altına alınmışken sırf İİK madde 257’de ihtiyati haciz şartlarından “rehinle güvence altına alınmamış olma” hükmünü dolanmak amacıyla bir de kambiyo senedi aldığını, bu sayede davalının bu hükme tabi olmaksızın “hukuku dolanmak” suretiyle haksız biçimde ihtiyati haciz talebinde bulunmak imkânını elde ettiğini, davalının bu davranışının hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olduğunu, söz konusu ihtarnamede davacı müvekkillerine İİK’nın 68 ve 150 maddeleri uyarınca imzalı ödeme tabloları ve ipotek akit tablolarının gönderilmediğini, 8 gün süre verilmediğini, rehinle temin edilmiş ve teminat amacıyla verilmiş bir alacağa ilişkin kambiyo senedinin icra takibine konu edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca ihtarname ekinde de ödeme tablosu taraflarına gönderilmediğinden Mahkememize sunulamadığını, bu sebeple davalının söz konusu tarihsel ve meblağ anlamında birbiri ile aynı olan ödemelerin, tanzim tarihi ve meblağı da kullanılan kredi ile aynı olan bono dışında bir borç için yapıldığını kanıtlamak zorunda olduğunu, zira müzekkere ile celp edildiğinde davalı … ’tan 2009 yılında gayrimenkul kredisi dışında kredi kullanılmadığının anlaşılacağını beyanla İİK’nın 72. maddesi gereğince, davalının açıkça kötüniyetli olması karşısında takibin davacı müvekkilleri yönünden teminatsız olarak aksi kanaatte ise halinde Mahkememizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve işbu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek Mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, icra takibini durdurur mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu senedin iptalini, dava konusu bono karşısında davacı müvekkillerin borçlu olmadığının tespitini, … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı dosyası ile devam eden takibin davacı müvekkilleri yönünden iptalini, dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar …San. Tic. Ltd. Şti. ile Servet … tarafından davalı müvekkili … A.Ş. aleyhine, taraflarınca, davacılar ve diğerleri hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı dosyasından yapılmış takibe konu 780.000,00 USD bedelli bono sebebiyle, davalı müvekkil bankaya borçlarının bulunmadıklarının tespiti, senedin bedelsizliği sebebiyle iptali, bono sebebiyle yapılmış takibin iptali istemli dava açıldığını, hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli davanın dayandığı tüm vakıaların ile reddini talep ettiklerini, dava senedin teminat senedi olduğu, takibe dayanak bono sebebiyle, borçlu olunmadığı iddiasına dayandığından; kambiyo senedinin “sebepten bağımsız olması” ilkesinden hareketle ve teminat senedi iddialarının aynı kuvvetle yazılı delille ispatlanamaması sebebiyle reddinin gerektiğini, davacıların haksız ve kötü niyetli olduklarını, kıymetli evrak olan bono ile sebepten bağımsız bir borç yaratıldığını, kambiyo senedinin ayrıca bir sebebe dayanması gerekmediğini, söz konusu durumun TTK’nın 645. maddesinde düzenlendiğini, davaya konu olayda, davacılar hakkında, sebepten bağımsız olan 780.000,00 USD bedelli bono sebebiyle, … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı dosyasından yapılmı takibin kesinleştiğini, takibin derdest, kambiyo senedinin muteber olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… takip sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davalı banka tarafından davacılar ile dava dışı … … San. ve Tic. Ltd. Şti., … A.Ş., … A.Ş., … ve … hakkında, davalı bankanın yetkili hamili olduğu, 01/03/2010 tanzim, 19/12/2017 vade tarihli, lehtarı … … San. ve Tic. Ltd. Şti., keşidecisi … A.Ş. olan, davacılar ile diğer borçluların müşterek borçlu – müteselsil kefil oldukları, 780.000 USD bedelli bono dayanak yapılmak suretiyle; 3.000.504,00 TL asıl alacak, 4.875,82 TL işlemiş faiz, 524,78 TL protesto gideri, 400,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 87,70 TL ihtiyati haciz masrafı, 9.001,51 TL %0,3 komisyon bedeli olmak üzere toplam 3.015.443,81 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek %9,75 oranında avans faizi ile tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takibin davacılar yönünden itirazsız olarak kesinleştiği ve haciz işlemlerine başlandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce Bakırköy İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı 8 nolu bağımsız bölüme ait tapu kaydı ve ipotek senedi celp edilmiş, davalı banka tarafından, davacıların senedin teminatı olduğunu iddia ettikleri konut kredisine ilişkin belgelerin sunulması için yazılan yazıya, böyle bir kredi sözleşmesinin bulunmadığı yönünde cevap verilmiş, tarafların tüm delilleri toplamış, davalı banka ikinci cevap dilekçesinde, bononun dava dışı … … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin asaleten davalı bankadan kullanmış olduğu krediler ile bankanın kredili müşterileri dava dışı … A.Ş. ve … A.Ş.’ye müteselsil kefaleti sebebiyle olan borçlarının ödenmesi amacıyla ifa uğruna edim amaçlı olarak ciro ve teslim edildiğini beyan etmiş olduğundan, adı geçen dava dışı şirketlerin davalı bankadan kullanmış oldukları kredilere ilişkin kayıtlar da celp edildikten sonra dosya bankacı ve mali müşavir bilirkişiden oluşan heyete tevdii edilerek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 30/07/2018 tarihli raporunda özetle; davalı banka tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip tarihi olan 26/12/2017 tarihi itibarıyla; davacıların, dava dışı … … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı banka ile imzalamış olduğu 17/12/2009 tarihli, 5.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi uyarınca adı geçen şirketin 3.015.433,81 TL borcunun 1.059.378,86 TL’sinden sorumlu olduklarını, davacıların dava dışı … … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kefil olduğu yine dava dışı … A.Ş. ve … A.Ş. ile davalı banka arasında imzalanmış genel kredi sözleşmelerinde kefaletlerinin bulunmaması sebebiyle bu şirketlerin kullandıkları krediler nedeniyle sorumlu olup olmadıkları hususlarında takdirin Mahkememize ait olduğunu, dava dışı … … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kefaleten sorumlu olduğu borç miktarının 10.068.530,28 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti 04/10/2020 tarihli ek raporunda kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynı şekilde geçerli olduğunu beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; dava icra takibine konu edilen davalı bankanın yetkili hamili olduğu, 01/03/2010 tanzim, 19/12/2017 vade tarihli, lehtarı … … San. ve Tic. Ltd. Şti., keşidecisi … A.Ş. olan, davacıların müşterek borçlu – müteselsil kefil oldukları, 780.000 USD bedelli bono sebebiyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olup davacılar söz konu bonoda aval veren sıfatını haizdirler. TTK’nın aval verenler ile ilgili sorumluluğa ilişkin 702. maddesi uyarınca; aval veren kişi, kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olur. Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir. Bu madde kapsamında yapılan değerlendirmede, dava konusu bononun şeklen geçerli olduğu, davacıların imza inkarında da bulunmadıkları ve bu nedenle başka bir sebeple bono nedeniyle borçlu olmadıklarını iddia edemeyecekleri, bono bedelinden sorumlu oldukları anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 59,30 TL’nin peşin alınan 51.241,11 TL harçtan mahsubu ile kalan 51.181,81 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 117.834,07 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/04/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır