Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1164 E. 2021/375 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1164 Esas
KARAR NO : 2021/375
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/03/2017
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket nezdinde sigortalı kiracı … Tic. Ltd.Şti’ye ait … Mahallesi … Cad. … No: … /İstanbul adresinde mukim işyerinde, binadan kaynaklandığı tespit edilen yangın nedeniyle hasarın meydana geldiğini, bu kapsamsa müvekkil şirkete sigortalı işyerinde toplam 51.768,76 TL hasarın meydana geldiğinin ekspertiz incelemesi sonucunda belirlendiğini, sigortanın zararı müvekkil şirketçe 08/11/2016 tarihinde tazmin edildiğini beyanla müvekkilinin sigortalısının tazmin edilen 51.768,76 TL’nin sigorta zararının tazmin tarihi olan 08/11/2016’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 31/08/2016 tarihinde yangın meydana gelen Küçükçekmece İlçesi, … Mahallesi, … caddesi No: … adresindeki, … Tic.Ltd.Şti nin kiracı olduğu mecurun maliki olduklarını, yangın raporundanda görüleceği üzere kullanımdan kaynaklı bir durumun söz konusu olduğunu ve kiracı şirketin bu şirketin sigortacısı olan davacının bu zararlardan sorumlu olduğunu, müvekkillerine herhangi bir rucu talep edilmesi durumunda kabul etmelerinin mümkün olmadığını, maliki oldukları bina ile ilgili kendilerine intikal eden gerekli ve zorunlu olan her türlü tamirat ve tadilatı yaptırdıklarını, müvekkillerine herhangi bir arıza durumunun bildirilmediğini bu nedenle tamirat tadilet ile ilgili ihmal edilmiş bir durumun söz konusu olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … A.Ş. Cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyasında taraflarınca aynı hadiseden kaynaklı ve müvekkili şirketin farklı poliçelerle sigortalısı konumunda olan … ‘ın çıkan yangın nedeni ile gördüğü zararın müvekkili şirket tarafından karşılanması sonucunda bedelinin rucuen tazmin amaçlı olarak davacının sigortalısı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.ne karşı dava ikame edildiğini, yangının gerçekleştiği esnada hazırlanan yangın raporunda hadisenin davacının bilgisayar ve televizyonları prize takılı çalışır vaziyette bırakarak yangının çıkmasına sebebiyet verdiğini, davacının müvekkiline ödeme yapmadığı gibi sebep olduğu yangının sorumlusu olarak müvekkilinin sigortalısını göstererek huzurdaki davayı açtığını, kötüniyetli ve müvekkiline zarara uğratma amacıyla davranışlara fırsat vermemek için işbu davanın öncelikle görevsizlik ve yetkisizlik nedeni ile reddine , esasa girilmesi halinde davanın esastan reddedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava ; Sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedeli, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden, dosya görev noktasında incelenmiştir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mülga 1086 sayılı HMUK.’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. (eski TTK 1301.) maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı sigorta şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, dava dışı sigortalı … Tic. Ltd.Şti ile davalı gerçek kişiler arasında kira sözleşmesi bulunduğu, bu hususu tarafların da beyan ettiği, davacının sigortalısı ile davalılar arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu, bu nedenle kira ilişkisinden doğan davada Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olup, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair ; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır