Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1161 E. 2019/208 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1161
KARAR NO : 2019/208
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 13/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen fatura bedellerinden dolayı müvekkil şirketin davalıdan 11.882,93-TL alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, irsaliyeyli faturaların ve fatura muhteviyatı malların davalı şirketin satınalma sorumlusu tarafından imzalı olarak teslim alınmış olduğunu, davalının faize itirazının da haksız olduğunu, açıklanan nedenlerle öncelikle davalı şirketin malvarlığına ihtiyatı tedbir uygulanmasını, davalı itirazının iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin alacaklıya iddia edildiği şekilde bir borcu bulunmadığını, nu nedenle borca ve işlemiş faize ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını, talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; faturaya dayalı alacak talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 19/10/2018 tarihli kök bilirkişi raporunda özetle; ”…İncelenen davacı şirkete ait ticari defterlerin, açılış ve kapanış noter tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun yaptırılmış olduğunu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulmuş olduğunun görülmüş olduğunu, davacıya ait ticari defterlerin delil niteliğinin mahkemeye ait olduğunu, huzurdaki dava itirazın iptali davası olduğunu, davacı şirket tarafından 14.11.2017 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 11.883,01-TL toplam 11 adet fatura alacağının olduğunu, 368,00-TL işlemiz faizinin olduğunu, 12.251,01-TL üzerinden davalı şirket hakkında icra takibinde bulunulmadığını, takip talebi üzerinde takip dayanağı olarak toplam 11 adet fatura alacağının görüldüğünü, takip talebine konu irsaliyeli faturalara ait bilgilerin tablo şeklinde sunulduğunu, faturaların davacı şirket tarafından tanzim edilmiş olduğunu, muhatabının ise davalı …Ş olduğunu, faturaların bedeli ödenmemiş açık fatura olarak tanzim edildiğini, faturanın üzerinde bulunan teslim alan kısman … isim ve imzasının bulunduğunun görüldüğünü, takip konusu faturaların ve faturalardaki ürünlerin davacı şirket tarafından davalıya teslim edilmiş olduğunun anlaşıldığını, davacı şirket tarafından incelemeye ibraz edilen ticari defter kayıtlarının tetkikinde, taraflar arasındaki dava konusu ticari faaliyete ilişkin bilgilerin tablo şeklinde sunulduğunu, davalı şirket ile olan ticari münasebetin … nolu hesap kodu altında takip edilmekte olduğunu, davalı adına tanzim edilen faturaların bu hesabın borcuna kaydedilmiş olduğunu, bu faturalara karşılık davalı tarafından yapılan herhangi bir ödeme kaydına rastlanılmadığını, davalıya ait cari hesabın takip tarihi itibariyle 11.882,93-TL borç bakiyesi verdiğinin tespit edildiğini, buna göre davacı şirket kendi ticari defterlerinde, davalı şirketten takip tarihi olan 24.11.2017 tarihi itibariyle 11.882,93-TL alacaklı durumda olduğunu, taraflar arasındaki ticari faaliyet çerçevesinde, davacı şirket tarafından tanzim edilen takip konusu irsaliyetli faturalara karşı, davalı tarafından yasal itiraz süresi içerinde yapılan herhangi bir itiraza dosya kapsamında rastlanılmadığını, faturalara konu ürünlerin davacı tarafından teslim edilmediğine ilişkin de, davalı tarafça yapılan herhangi bir beyan ya da itiraz bulunmadığını, davacı şirketin ticari defter kayıtları ve belgelerine göre, takip tarihi itibariyle davalıdan 11.882,93-TL tutarını talep edebileceği sonucuna ulaşıldığını, davacı takip talebinde asıl alacak ile birlikte işlemiş faiz talep etmekte olduğunu, taraflar arasında imzalanan bir sözleşme ya da davalıya temerrüde düşürecek ihtarnameye dosya kapsamında rastlanılmadığını, dosya kapsamına göre temerrüdün oluşabilmesi için; sözleşme ile kesin ödeme tarihinin belirlenmiş olması ya da kendi edimini ifa eden alacaklının ödeme talebini içeren ihtarnamenin borçlu tarafa tebliğ edilmiş olması gerekmekte olduğunu, huzurdaki davada, davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir delil mevcut olmadığından, icra takibi öncesi temerrüt oluşmadığını, takip tarihi olan 24.11.2017 tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmekte olduğunu, bu sebeple işlemiş faiz hesabı yapılmadığını, takip talebine konu, davacı şirket tarafından tanzim edilmiş olan irsaliyeli faturalar muhatabnın davalı … A.Ş olduğunu, faturaların üzerinde teslim alan kısmında isim ve imzanın mevcut olduğunu, takip konusu faturalara karşı, davalı tarafından yasal itiraz süresi içerisinde yapılan herhangi bir itiraza dosya kapsamında rastlanılmadığını, davacı şirket tarafından incelemeye ibraz edilen ticari defterlerde; takip tarihi itibariyle davalıdan 11.882,93-TL alacaklı durumda olduğunu, davacı tarafından, davalının usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir ihtarname mevcut olmadığından, icra takibi öncesi temerrüt oluşmadığını, buna göre davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığını, ancak takip tarihi olan 24.11.2017 tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiğini, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten; toplam 11.882,93-TL fatura alacağının talep edilebileceğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Anılı bilirkişiden taraf vekillerinin itirazlarının tetkik edilmesi sureti ile ek rapor temin edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının faturaya dayalı tıbbi malzeme satım ilişkisinden kaynaklı alacağının mevcut olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın itirazında borca ve faiz oranına itiraz ettiği, ayrıca cevap dilekçesinde mal satım bedelinin ödendiği, bu nedenle borcun kalmadığı savunmasını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Davalının anılı savunması kapsamında davacı ile davalı arasındaki akdi ilişki davalı tarafından kabul edilmiş olup, davalı yanın alacak miktarının ödendiği yönündeki savunmasını ispatla mükellef olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; mahkememizce davalı tarafa çıkarılan meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği gibi ödeme savunmasına yönelik herhangi bir delil ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde inceleme icra edildiği, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ibraz edilen davacı ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu, davacının ticari defterleri kapsamında 11.882,93-TL alacaklı göründüğü, 11 adet fatura bedeline karşılık davalı tarafça yapılmış herhangi bir ödemenin tespit edilemediği, davalı yanın takipten önce temerrüte düşürülmediği gibi vade farkına yönelik talebi haklı kılacak sözleşme /teamüle rastlanılmadığı, bu hali ile işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, tüm bu nedenlerle davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 11.882,93-TL tutarında alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 11.882,93-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin 11.882,93-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 811,72-TL harçtan peşin alınan 147,96-TL harcın mahsubu ile bakiye 663,76-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 147,96-TL peşin harç olmak üzere toplam 179,36-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 750-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 207-TL olmak üzere toplam 957-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 928,24-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.725-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 368,08-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/03/2019

Katip …

Hakim …