Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1159 E. 2019/75 K. 30.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1159
KARAR NO : 2019/75

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 30/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı olarak görülen davalı … bedeli vekili Av. … tarafından …. İcra Müdürlüğünde … Esas sayılı alacak dosyası ile müvekkil … ve motorsahibi … aleyhine, davalılardan …ye 11.10.2017 tarihli ödeme ile 66.494,00.-TL güvence bedeli ödendiğini, bu nedenle de …ye ödenen bu güvence bedelinin tahsili için icra takibi yapıldığını, müvekkilin …’ın askerde olması, telefonunda E-devletten aleyhindeki takibi görerek haber vermesi nedeni ile … İcra Müdürlüğüne gittiğini, takip dosyasına ulaşamadığını ve fakat ilgili memurdan takip talebinin çıktısının alındığını, alacaklı olarak sadece güvence bedeli yazıldığını, güvence bedelini ödeyen sigorta şirketinin veya sigortalar birliğinin görünmemesi nedeni ile husumet olarak güvence bedeli ve vekilinin aleyhine iş bu davayı açmak zaruretinde kaldığını, müvekkil … 03.11.2015 tarihin Eyüp/… da bulunduğunu, …dan kendisine ve çalıştığı patronuna ekmek arası sandviç almak için gittiğini, bakkalın önünde … Plakalı motorun ön tekerliği yola dönük, arkası kaldırımdaki parka taşlarına dayalı bir vaziyette park ettiğini, bakkaldan aldığı malzeme ile çıkıp park ettiği motora binmeye geldiğinde kuzeni olan … motorun arkasında oturmuş vaziyette iken, kendisi de daha motora binip, motoru hareket ettirmeden, sürücü … idaresindeki … Plaka nolu otomobil, doğruca gelip motorun ön kısmında çarpıp motoru devirmiş olup motordan … çarpan araç tarafından yola 8-10 metre savrulup yara ve bere sahibi olduğunu ve motorun arkasında da mağdur, müşteki … oturur vaziyette iken kaldırıma savrularak yaralandığını, müşteki mağdurun babası olan …, çarpan araç sahibi … aleyhinde ve de … aleyhinde davacı olmadığını, dava açmaya gerek olmadığını, …’in ve …ın … aleyhine açacağı davanın önünü kestiğini, müvekkili … aleyhine Cumhuriyet Savcılığı tarafından ….Çocuk Mahkemesinde … Esas sayılı trafik güvenliği tehlikeye sokmak suçundan kamu davası açılmış ise de yapılan yargılamada müştekiler ve de mağdurlar gelmeyerek davayı takip etmemiş olup eldeli delillere, otomobilin çarptığı motorun daha park halinde iken ve de hareket etmeden, yola çıkmadan kazaya uğraması nedeni ile 22.03.2016 tarihinde oluşmayan suçtan SSÇ’nin beraatine karar verildiğini, müvekkil … 22.03.2016 tarihinde açılan davadan beraat ettiğini, müşteki mağdur … ve babası … otomobil sahibi aleyhine, ne de … aleyhine tazminat davaları açmamış iken bu davalı … bedeli nasıl oluyor da açılmış dava yok iken, mahkeme kararı yok iken …ye 11.10.2017 tarihinde niçin 66.494,00.-TL para ödemiş olup, bu ödediği parayı neden …’den talep etmediğini, niçin …’tan icraya koyarak tahsili cihetine girmekte olduğunu, bu nedenlerden dolayı … İcra Müdürlüğünün … icra alacak takibi ile yasal faizi ile talep ettiği 67.330,18.-TL’lik bir borcun bulunmadığını tespiti ile borçtan kurtulma davasını açmak zaruretinde kaldığını, sonuç olarak bu nedenler ile, …’ın davalı alacaklı güvence bedeline 67.330,18.-TL’lik borcu bulunmadığını tespiti ile müvekkil aleyhine açılan icra takibinin iptalini, müvekkilin borçtan kurtulmasına, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 03.11.2015 tarihinde … plakalı kaza tarihi itibariyle ZMMS (trafik) poliçesi bulunmayan motosikletin karıştığı kazada …’nün sakat kaldığını, … plakalı aracın ZMMS poliçesi bulunmadığından kazazedenin sigorta kanunu mad. 14 uyarınca …na başvuru zorunluğunun hasıl olunduğunu, … plakalı aracın neden olduğu kazada zarar gören kazazede … zararının tazmini için müvekkili kuruma başvuru yaptığını, sigortacılık kanunu’nun 14. Maddesin …ndan hangi durumlarda tazminat talep edebileceğinin belirtildiğini, buna göre; sigortalının tespit edilmemesi durumunda kişiye gelen bedensen zararlar için rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için sigorta şirketinin mali bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı bir kazada Karayolları Trafik Kanunu uyarına işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde kişiyle gelen bedensel zararlar için Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca yapılacak ödemeler için, zarar görene ödeme yapılacağını tramer kaydında da görüleceği üzere kaza tarihi itibariyle davacıya ait bulunan … plakalı aracın ZMMS poliçesi bulunmadığından müvekkili kurumun meydana gelen kazada trafik poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, bu halde müvekkil kurum tarafından ilgili kanun maddesi uyarınca zarar gören …’ye poliçesi bulunmayan … plakalı araç sürücüsünün kusuru oranına karşılık gelen tazminat tutarı ödemesinin yapıldığını, kazazedeye söz konusu kaza neticesinde ibraname mukabilinde ödeme yapıldığını, kazazede … tarafından kazaya karışan aracın trafik poliçesinin bulunmaması sebebiyle sakatlık tazminatı için müvekkil kuruma başvuruda bulunulduğunu, kaza sonucunda %15 malul kaldığı tespit edilen kazazedenin zararını tazmini için aktüer rapor hazırlandığını ve bu doğrultuda 11.10.2017 tarihinde 66.494,00.-TL tazminat ödemesi ibraname mukabilinde yapıldığını, öncelikle davacı vekiline, olayın meydana gelişi ile ilgili olarak polis ifade tutanaklarına ilişkin bilgi verilmediği kanaatinde olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde sakat kalan …’nün kolluk tarafından 04.11.2015 tarihli ifadesinde özetle; 03.11.2015 günü saat 12.00 sıralarında kuzeni …’ın kullanmış olduğu motosiklet ile kendisini ikametinden alındığını, … mahallesi … sok. Üzerinde seyir halinde iken sokağın bitiminde sola döndükleri esnada …’un idaresindeki … plakalı araç ile çarpıştığını, çarpmanın etkisiyle yere düştüğünü, daha sonra hastaneye gittiklerini belirttiğini, kolluk tarafından şüpheli sıfatıyla beyanı alınan … 03.11.2015 tarihli ifadesinde özetle; 03.11.2015 günü sat 12.00 sıralarında sevk ve idarede bulunan … plaka sayılı … marka araçla … Mah. … Sok. Üzerinde seyir halinde iken mahallemden tanımış olduğum … isimli şahsın kullanmış olduğu plakasını alamadığım beyaz renkli … marka motosiklet ile süratli bir şekilde bir anda önüme kırdığını, motosikleti son anda fark ettiğini, direksiyonu kırmasına rağmen ve fren yapmasına rağmen duramadığını ve aracın sağ kısmı ile bu motosiklete hafifçe değdiğini, kaza neticesinde motosikletin yere düştüğünü, sürücü … isimli şahısın herhangi bir yara almadığını, ancak motosikletin arkasında bulunan ve yine mahalleden tanımış olduğu … isimli şahısın yere düşme neticesinde yaralandığını ve olay yerine gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldığını söylediğini, davacı yanın dava dilekçesinde, beyanın aksine kaza davacının motosikleti park halinde iken meydana gelmediğini, cevap dilekçesi ekinde kaza ile ilgili kolluk ifade tutanaklarının paylaşıldığını, … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından başlatmış olunan takipte ödeme emrinde tüm hususlarun açıklandığını ve gerekli evrakların yine icra dosyasına sunulduğunu, davacı vekilinin …Çocuk Mahkemesi … E. Sayılı dosyasından davacının beraatine ilişkin karar verildiğine ilişkin evrakları mahkemeye sunmasının kabul edilemeyeceğini, hakkında açılan davada kolluk ifade tutanakları dikkat alınmadığını, duruşmada davacının vermiş olduğu ifadesinde olay yerinde benim motorumun olduğunu, ancak kazaya ve kazazede …’nün sakat kalmasına neden olan … plakalı araç … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında diğer borçlu olarak bulunan … adına kayıtlı olduğunu, ayrıca … Cumhuriyet Başsavcılığı genel soruşturma bürosu … soruşturma no ve … karar nolu tutanakta olayın meydana geliş şekli özet olarak ortaya konulduğunu, açıklanan sebeplerden dolayı müvekkili kurum aleyhine açılan haksız açılan davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, sonuç olarak haksız açılan menfi tespit davasının tümden reddini, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı tazminat ödemesi nedeni ile halefiyete dayalı rücu talebi ile başlatılan icra takibi yönünden menfi tespit istemine ilişkindir.
Hasar dosyası ile … Çocuk Mahkemesi’ne ait … esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
Huzurdaki davada davalı … tarafından davacının kullandığı motorsiklette yolcu konumunda olan davalı …’ye maluliyet tazminatının ödendiği, halefiyete dayanılarak davacı aleyhine takip başlatıldığı, davacının bu takip nedeni ile menfi tespit isteminde bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
6102 sayılı TTK’nın “Halefiyet” başlıklı 1481. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalısının yerine geçmektedir. Bu bir kanuni halefiyettir. Sigortalının, gerçekleşen zararın tazmininden sorumlu olanlara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olmaktadır. 22/03/1944 tarih 37/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, buradaki ilişkinin “Halefiyet” ilişkisi olduğu ve bu noktada davanın, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğu açıklanmıştır.
Anılı kanuni düzenlemeler ve içtihatlar ışığında somut olaya bakıldığında; Halefiyete dayanan talepleri ve bu taleplere yönelik menfi tespit istemlerini ticari dava olarak nitelendirmek mümkün değildir. Somut olayda, davalı …, Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde ödediği tazminatın sorumlusu olarak davacıya rücu etmektedir. Davacı da bu istem yönünden menfi tespit talebinde bulunmaktadır. Davacı ve davalı şahıs tacir olmayıp bu hali ile uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Tüm bu nedenlerle uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği kanaatine varılmakla; (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 2018/1838 esas, 2018/1007 karar sayılı emsal kararında da belirtildiği üzere) HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/01/2019

Katip …

Hakim …