Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1154 E. 2018/726 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1154
KARAR NO : 2018/726

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 12/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında imzalanan 08.04.2016 tarihli ürün ve hizmet sözleşmesi ile bu sözleşmenin kapsamının açıklandığı 10.06.2016 tarihli sözleşmeler gereğince davalının abonelerine hizmet verebilmek için gerekli yazılımın yapılması, akabinde destek bakım ve yenileme sorumluluğunun üstlenildiğini ve sözleşmenin gerekirse uzatılması hususunda anlaşma sağlandığını, bu doğrultu da müvekkilinin personel istihdam ederek ciddi yatırımlar yapmak suretiyle davalı tarafın ihtiyacı olan yazılımı yaparak her iki sözleşmeden kaynaklı sorumluluklarını ifa etmesine ve davalı taraf müşteri sayısında ciddi artışlar sağlamasına rağmen hak edişlerin süresinde ödenmediğini, ayrıca davalı tarafca sözleşmenin fesh edileceği yönünde şüpheler oluşturularak müvekkilinin zarara uğratıldığını ve daha sonra da davalı tarafın sözleşmeyi tek taraflı olarak nedensiz ve haksız bir şekilde fesh ettiğini, müvekkilinin 350.000 TL gibi düşük bir ücretle yazılımı yapmasının sebebinin de sözleşmenin devam edeceğine olan inancı olduğunu, ayrıca müvekkilinin fikri mülkiyeti kendisine ait olan yazılımı davalı tarafa devretmek istemesine rağmen düşük bir ücret teklif ettiğini, davalı tarafın sözleşmenin ortasında sözleşmeyi feshetme çabası ve yazılımın fikri mülkiyet haklarına sahip olması durumu tamamen hakkın kötüye kullanılması ve haksız ticaret uygulması olduğunu beyan ederek; yazılımın değer farkı için 3.150.000 TL, ayrıca uğranılan ticari itibar zararı için 350.000 TL ve mahrum kalınan kardan dolayı da şimdilik 1000 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki 10.06.2016 tarihli “Katma Değerli Servislerin Sunulmasında İşbirliği Sözleşmesi” hukuka, usule ve sözleşmeye uygun olarak sözleşmenin yenilenmemesi nedeniyle sonra erdirildiğini, davacının iddialarının dinlenilebilir olmadığını, davacı tarafa sözleşmenin 1 yıllık sürenin sonunda yenilenmeyeceği usulüne uygun olarak bildirildiğinden sözleşmenin sona erdiğini, haksız bir fesihten söz edilemeyeceğini, yine ticari itibar kaybına uğrandığı iddiasının da kabulünün mümkün olmadığını, davacının dayandığı 05.04.2016 tarihli sözleşme ile 10.06.2016 tarihli sözleşmelerin birbirinden bağımsız olduğunu, davacı ile imzalanan 05.04.2016 tarihli “Yazılım ve Hizmeti Tedarik Çerçevesi Sözleşmesinin” konusu; davacı tarafça müvekkili şirkete yazılım hizmeti sunulması olduğunu, davacı tarafça tüm mali hakları müvekkili şirkete ait olan bir yazılım hazırlanmış ve söz konusu yazılım bedeli müvekkili şirket tarafından ödenerek sözleşmenin gereklerinin yerine getirildiğini, bu sözleşme ani edimli bir sözleşme olduğunu ve ayrıca 24 aylık bakımları ile garanti süresinin huzurdaki ihtilafla ve gerek 05.04.2016 tarihli gerekse 10.06.2016 tarihli sözleşme ile ilgisi olmadığını, 10.06.2016 tarihli “Katma Değerli Servislerin Sunulmasında İşbirliği Sözleşmesi” davacı tarafın müvekkili şirket abonelerinde sunulacak olan katma değerli servisler hizmetinde tarafların hak ve yükümlülüklerini düzenleyen sözleşme olduğunu, dava konusu yazılıma ilişkin tüm mali hakların müvekkili şirkete ait olduğunu, davacı tarafça yazılım nedeniyle mali hak ve bedel talep etmesinin haksız ve hukuka olduğunu beyan ederek; haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli deliller de celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
HMK’nun 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında reesen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası görev noktasında incelenmiştir.
Dava; 08.04.2016 tarihli ve 10.06.2016 tarihli sözleşmeler kapsamında davacı tarafından yapılan yazılımın bedeli ile sözleşmenin feshinden kaynaklı ticari itibar kaybı ve kar mahrumiyeti talebine ilişkindir.
Davacı taraf; fikri eser niteliği tartışmasız olan yazılımın mülkiyetinin ve mali haklarının kendisine ait olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise; yazılımı ücretini ödemek suretiyle davacı tarafa yaptırdığını, fikri mülkiyet ve mali haklarının kendisine ait olduğunu savunmuştur.
Taraflar arasında; fikri eser niteliği tartışmasız bulunan yazılımın fikri mülkiyetinin ve mali haklarının kime ait olduğu hususunda da ihtilaf bulunmaktadır.
Fikri eser niteliğindeki yazılımın mülkiyetinin ve mali haklarının kime ait olduğu hususlarına ilişkin yargılama yapma görevi ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan mahkememiz görevsizdir ve davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine, kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesini müteakip, bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddi kesinleşmesine müteakip iki haftalık kesin süre içinde talep halinde dosyanın İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, dair aşağıdaki karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M /: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesini müteakip, bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddi kesinleşmesine müteakip iki haftalık kesin süre içinde talep halinde dosyanın İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Mahkememizin görevsizlik kararına konu talepler yönünden HMK’nın 331. Maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine, dosyanın yasal süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/07/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …