Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1153 E. 2019/304 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1153 Esas
KARAR NO : 2019/304
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 09/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar … Nak. ve Tic. A.Ş. ve Seyit … hakkında, devranılan/birleşen şirket … İnş. Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan ve müvekkili şirkete olan borcu sebebiyle …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız olarak borca, işlemiş faize itiraz edilmiş olması sebebiyle takibin durduğunu, davalıların haksız itirazının iptali için huzurdaki davanın ikame edildiğini, alacak muaccel olup düzenlenen fatura ve müvekkili şirketin defter ve kayıtlarında sabit olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirketin devranılan/birleşen şirket … İnş. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile 11/01/2010 ve 18/09/2010 tarihinde İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi 14/09/2010 tarihli protokolün imzalanarak ticari faaliyetlere başlanıldığını, davalı … ise imzalamış olduğu taahhütname ile … Ltd. Şti’nin her türlü borçlarının 500.000 USD’lik kısmını müşterek borçlu müteselsil kefil olarak ödeyeceğini taahhüt ettiğini,
İtirazın iptaline konu icra takibinin dayanağının:
04/09/2014 tarihli … seri nolu 51.669.86 TL bedelli,
27/10/2014 tarihli … seri nolu 906.24 TL bedelli,
17/11/2014 tarihli … seri nolu 347.83 TL bedelli 3 adet fatura olduğunu,
TTK madde 153-(1) “Birleşme, birleşmenin ticaret siciline tescili ile geçerlilik kazanır. Tescil anında, devrolunan şirketin bütün aktif ve pasifi kendiliğinden devralan şirkete geçer.”
Müvekkili şirketin eski bayisi olan … Ltd. Şti. ve … A.Ş. ile (eski ünvanı … Ltd. Şti) tarafından devranıldığını, devralma/birleşme işleminin 06/02/2014 tarih 8502 sayılı TSG ile ilan edildiğini, bu durumda devranılan … Ltd. Şti’nin tüm borçlarından davalı … AŞ’nin sorumlu olduğunu, … Ltd. Şti’nin devralan/birleşen şirket olan … AŞnin ve taahhütname gereği müşterek borçlu müteselsil kefil …’ın müvekkile borcu olduğunu, müvekkili şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesi ile tespit edilerek davalıların itirazlarının haksız olduğunun belirlenebileceğini, talep edilen faiz TBK VE TTK hükümlerine ve 3095 sayılı kanuna uygun olduğunu, davalıların faize ve faiz oranına itarzlarının yerinde olmadığını, davanın kabulü ile davalıların haksız ve hukuka aykırı tüm itirazlarının iptali ile asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Nak. ve Tic. AŞ ile …’ın vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesi ile müvekkili şirket tarafından birleşme yoluyla devralınan … Nakliyat Turizm İnşaat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşme ve protokol uyarınca bayilik ilişkisi olduğunu, müvekkili …’ın imzalamış olduğu taahütname ile … Nakliyat Turizm İnşaat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin borçlarına kefil olduğunu, takibe konu faturalar sebebiyle müvekkili şirketin sorumlu olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile müvekkillerinin itirazlarının iptaline karar verilmesini talep ettiğini, davacı tarafın beyan ettiği üzere … Şirketi’nin 06.02.2014 tarihinde tescil edilen genel kurul kararı (karar tarihi 31.01.2014) uyarınca müvekkili şirket tarafından birleşme yoluyla devralındığını ve bu tarih itibariyle … Şirketinin sicil kaydı kapatılarak tüzel kişiliğinin son bulduğunu, davacı tarafın, icra takibine konu olan muhatabı … olan 04.09.2014 tarihli 51.669,86 TL bedelli, 27.10.2014 tarihli 906,24 TL bedelli ve 17.11.2014 tarihli 347,83 TL bedeli faturaları …’ün tüzel kişiliği son bulduktan sonra tanzim ettiğini, bu faturalardan yalnızca 51.669,86 TL bedeli faturayı müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkili şirket tarafından da bu faturaya … Noterliği’nin 28.08.2014 tarih ve … yevime nolu ihtarnamesiyle itiraz edildiğini, faturanın davacı tarafa iade edildiğini, muhatap … olan ve …’ün vergi numarasına kesilen takibe konu faturaların tanzim tarihinde …’ün tüzel kişiliğinin son bulduğundan dolayı o tarihte müvekkili şirketin faturaları ticari defterlerine işlemesi veya faturalara istinaden ödeme yapması hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın düzenlenmiş olduğu faturalar yok hükmünde olup, bu faturalara dayanılarak alacak talebinde haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın itirazın iptali talebinin reddini davacının icra takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatina mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında fatura alacağının tahsili için yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafından davalılar aleyhine 22.924,07-TL asıl alacak ve 5.556,37-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.480,44-TL alacağın takip tarihinden (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10.50 oranında faiz ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalılar takip borçlusunun borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 07/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın … Ltd Şirketi ile yapılan 11.01.2010 ve işbu sözleşemenin taraflarca fesih edilmesi ile 18.09.2010 tarihli ikinci sözleşmenin imzalandığını, taraflar arasında ayrıca 18.09.2010 tarihli protokol düzenlenerek protokolün 5. maddesinde peşin satış prim destek bedelinin bayi tarafindan geri ödeneceğinin taahhüt edildiğini, protokolün işbu maddesi kapsamında davacıya geri ödenmesi taahhüt edilen bedelin davacı taralından, bayiye istasyon nakdi yatırım açıklamalı fatura ile mahsuplaşılmasıyla ödenmiş olduğunu, davacı tarafından talep edilen 51.669.86 TL bedelli faturadaki açıklamada … Ltd Şti’ne yapılan peşin satış destek primi olmadığını,faturanın açıklamasından anlaşılacağını, protokolün 6. maddesinde Ariyet Sözleşmesi ile bayiye verilen teçhizat, alet ve edavatın sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre için fiili yıpranma payı düşüldükten sonra kalan kısmının bayi tarafından … AŞ’ne ödeneceğini … Şirketi tarafından taahhüt edildiğini, … Ltd Şti’nin 06.02.2014 tarihinde birleşeni ile … A.Ş.’ne aktif ve pasifiyle devronulduğundan, sözleşmenin ifa edilemeyen kısmına tekabül edeıı kısmının davacı tarafından KDV dahil 51.669.86 TL bedel üzerinden düzenlenen faturanın ödenmesi için bayi … Ltd ŞTİ’ni devralan … A.Ş’ne tebliğ ettiğini, tebliğ edilen faturaya itiraz edilerek fatura aslı davacı şirkete iade edildiğini, davalı tarafın söz konusu faturaya yönelik itirazının, … Ltd Şti’nin 06.02.2014 tarihinde birleşme yoluyla davalı … A.Ş’ine aktif ve pasifiyle devir olduğu ve ticaret sicilinde kaydı silindiğini ve tüzel kişiliğini kaybettiğinden adına düzenlenen faturanın yok hükmünde olduğundan, söz konusu faturaya dayalı alacak talebinde bulunulmayacağını iddia edilerek davanın reddini talep ettiğini, davacı ile davalı … AŞ arasında her hangi bir ticari ilişkinin olmadığı nedeniyle söz konusu faturanın davalı … AŞ adına düzenlenmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, ticaret sicil kaydının silinmiş ve tüzel kişiliğinin sona ermiş ise de … Şirketi’nin davacı … AŞ’ne karşı sorumluluğunun, şirketi aktif ve pasifi ile birlikte devir alan … Şirketine geçtiğini, … A.Ş’i … Ltd Şti’nin borçlarından da sorumlu olacağı mütalaa edilmiş olup, bu çerçevede 51.669.86 TL bedelli faturadan kalan 22.923.91 TL’lik kısmından sorumlu olduğunu, davacı tarafın taraflar arasında imzalanan sözleşme ve protokol gereği düzenleyerek ödenmesi talep edilen faturanın düzenlenmesinde her hangi bir isabetsizlik olmadığını, diğer davalı …’ın bila tarihli taahhütname başlıklı belgeden dolayı söz konusu faturanın bakiye tutarından sorumluluğunun bulunup bulunmadığına dair hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğunu, … Ltd Şti’nin birleşme yoluyla … A.Ş’ine devri ile ilgili olarak … Ltd Şti’den alacaklılara yönelik bir hafta arayla yapılan ilanların TSG’de yayınlandığını, 3 ay içinde devir alan şirket … AŞ’ne (devir ve birleşmenin gerçekleştiğine ilişkin tescil tarihinden itibaren 3 ay içinde başvuru yapılmasına dair) başvurulmasına dair ilanın ve ilan edilen süre içinde davacı şirket tarafından … A.Ş’ne başvuruda bulunulmaması ile ilgili hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğunu,
Temerrüt ile ilgili olarak hüküm 6098 Sayılı TBK 117 maddesiyle düzenlendiğini, Borçlar Kanunun 117. maddesi; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.” yasanın bu hükmüne göre, borçlular usule uygun ihtarla temerrüde düşürülebileceğini, temerrüt oluşmadan da temerrüt faiz talebinin yerinde olmayacağını, temerrüt faizine hak kazanılması için BK. 117. maddesine uygun olarak borçlulara temerrüt için borç ihtarında bulunması gerektiğini, davacı tarafından davalılara BK. l17 maddesine uygun olarak borç ihtarında bulunulduğuna ilişkin dosyada her hangi bir ihtarname varlığına rastlanmadığından, davalının takip öncesi temerrüdü oluşmadığını,
… Ltd Şti’nin 06.02.2014 tarihinde devir yoluyla … AŞ şirketi ile birleşmesi sonucunda … Ltd Şti’nin Ticaret Sicilinden kaydının silindiği vc tüzel kişiliğinin sona erdiğini, … Ltd Şti’nin devir yoluyla … AŞ ile birleşmesi ile ticari faaliyetinin de sona ermesi sonucunda davacı … AŞ ile … Ltd Şti arasında imzalanan sözleşme vc akabinde imzalanan protokolün 5. ve 6. maddelerinden dolayı … Ltd Şti’nin davacıya karşı yükümlülüklerinden, devir alan şirket … A.Ş’nin sorumlu olacağının değerlendirildiğini, sözleşme ve protokol gereği, 25.08.2014 tarihinde düzenlenerek devir alan şirket … AŞ’ne gönderilen 51.669.86 TL bedelli faturadan vc dolayısıyla bakiye kalan 22.923.91 TL borçtan da sorumlu olduğunu, diğer davalı … ile ilgili olarak, bila tarihli taahhütname başlıklı belgenin davalı … tarafından imzalandığı hususunda her iki tarafında kabulünde olduğunu, 22.923.91 TL asıl alacak talebinde bulunabileceğini, takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığını, takibin 14.12.2016 tarihinden itibaren tahsilde tekerrür olmamak üzere, 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince % 10,50 ve değişen oranlarda ticarı temerrüt faizin talep edilebileceğini, mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 25/01/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında imzalanan 18.09.2010 tarihinden itibaren 5 yıl süreli istasyonlu bayilik sözleşmesi’ne taraf olan … Ltd Şti’nin birleşme yoluyla aktif/pasifiyle davalı şirket ile birleşmesi akabinde, söz konusu sözleşme süresinin tamamlanamadığını, sözleşme döneminin 18.09.2010/18.09.2015 tarihleri arasında 1.826 güne tekabül ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin yürürlükte kaldığı dönemin 18.09.2010/31.07.2014 (Birleşme Tarihinin tescili) tarihleri arasında 1.412 gün olduğunu, sözleşmenin uygulanamayan 31.07.2014/18.09.2015 dönemininde 414 gün kalan süre olduğunu tespit edildiğini, davacı şirket tarafından sözleşmenin ifa edilemeyen kısmına isabet eden dönem için iadesinin istediğini 51.669.86 TL bedelle fatura açısından, yapılan değerlendirmede kök raporda da belirtildiği üzere sözleşmelerin yürülükte kaldığı süre için 227.750.36 TL bedelli fatura konusu malların fiili yıpranma payları düşülmek suretiyle kalan tutar üzerinden 25.08.2014 tarih 51.669.86 TL bedelli faturanın … Ltd Şti adına düzenlendiği şeklindeki tespitinde: davacı tarafından bayi … Ltd. Şti’ne “İstasyon Nakdi Yatırım Bedeli, Mal / Hizmet bedeli” olarak yapılan 227.750.36 TL’nın sözleşme süresi 1.826 gün için olduğunu, söz konusu bedele ilişkin ayni hakların ekonomik ömrünün sözleşme süresi ile sınırlı olduğunun kabulünün gerektiğini, bu durumda 1 günlük yıpranma payının (tutarının) 227.750.36 TL/ 1.826 gün=124.73 TL/gün olduğunu, sözleşmenin yürülükte kaldığı 18.09.2010 / 31.07.2014 tarihleri arasındaki 1.412 gün için yıpranma payının da: 1.412 gün x 124.73 TL/gün – 176.118.76 TL’sına tekabül ettiğini, işbu tespit ve hesaplamalar sonucunda: sözleşmenin ifa edilemediği 31.07.2014/18.09.2015 tarihleri arasındaki kalan süreye tekabül eden kısmının ise: demirbaşların yıpranma paylarının düşülmesinden sonra kalan kıymet bedelinin 227.750.36 TL – 176.118.76 TL = 51.631.60 TL olduğunu, işbu bedelin taraflar arasında imzalanan sözleşme ve protokoller gereğince davacı tarafından talep edilebileceğini, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturanın taraflarından yapılan hesaplamadan 38.26 TL farkla 51.669.86 TL olarak düzenlendiğini, davacının, söz konusu döneme ilişkin bedelinin 30.000 TL’lik kısmını 31.07.2014 tarihinde 30.000 TL bedelli teminat mektubu tazmini ile tahsil ettiğini, tahsilat sonrası işbu faturadan kalan kısmının 21.631.60 TL olduğunun hesaplandığını, ek rapor ile 25.08.2014 tarihli 51.669.86 TL bedelli faturanın 38,26 TL’lik kısmının fazla talep olduğunu, 22.885.65 TL asıl alacak talebinde bulunabileceğini, takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığını, takibin 14.12.2016 tarihinden itibaren tahsilde tekerrür olmamak üzere, 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince % 10,50 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talep edilebileceğini, mütalaa etmiştir.
Huzurdaki dava, taraflar arasındaki 14.09.2010 tarihli protokolün 5. maddesinden kaynaklı nakdi yatırım destek bedeline ilişkindir. Her ne kadar dosya kapsamına alınan bilirkişi raporlarında davacı tarafın davalıya yapması gereken nakdi yatırım bedeli olan 51.669,86 TL’yi protokolün 6. maddesi gereğince ariyet malzemesinin davalı bayiye satışı ve fatura edilmesine ilişkin 25.08.2014 tarihli fatura alacağından mahsup etmek suretiyle ödediği belirtilse de davanın asıl konusu nakdi yatırım destek bedeline ilişkin olup sözleşmenin uygulanmayan dönemine tekabül eden kısmının iadesine ilişkindir. Nitekim fatura açıklamasında da “18.09.2010 tarihinde ödenen peşin satış destek primi bedelinin işlenmemiş süreye isabet eden kısmının iadesi” açıklaması mevcuttur. Ariyet malzemesine ilişkin bir uyuşmazlık bulunmadığından bu konuda herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
… Nak. ve Tic. AŞ’ye birleşme yoluyla devralınan … Tur. İnş. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin tüm aktif ve pasifleriyle yani tüm hak ve borçlarıyla birlikte kendiliğinden devralan şirkete geçmesi hali karşısında … Tur. İnş. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin borçlarından da davalı … Nak. ve Tic. AŞ’nin sorumlu olacağı açıktır. Nitekim TTK’nun 136/4. maddesi ile birleşme ile devralan şirketin devrolunan şirketin malvarlığını bir bütün halinde devralacağı düzenlenmiştir.
Davalılardan … imzasına havi imzası inkar edilmemiş kefalet beyanı içeren taahhütnamenin TBK’nun aradığı kefalet şartlarını taşımadığı savunmasında bulunulmuş ise de bayilik sözleşmeleri ve protokollerin imza edildiği tarih olan 2010 yılı itibarıyla 818 sayılı BK yürürlükte olup kefalete ilişkin TBK’nun getirdiği şartlar aranmadığından bu savunmaya itibar edilmemiş, kefalet taahhüdü gereğince davalı …’ın da borçtan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere, her ne kadar borcun kaynağına dair nitelendirme mahkememizce kabul edilenden farklı olsa da son tahlilde cari hesaba ve protokolün 5. maddesine göre yapılan hesaplama neticesinde 25.08.2014 tarihli faturadan kalan alacağın 21.631.60 TL olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişinin takip öncesi işlemiş faiz bulunmadığı tespitine, faturanın davalı … Nak. ve Tic. AŞ’ye kargo yoluyla tebliğ edildiği ve davalı tarafın 28.08.2014 tarihli ihtarname ile faturayı iade ettiği gözetildiğinde takipten önce davalının temerrüde düşürülmüş olması nedeniyle katılınmayarak haricen işlemiş faiz hesabı yapılmıştır. 21.630,60 TL + 906,24 TL + 347,83 TL faturaların toplam bedeli olan 22.885,65 TL bilirkişi tarafından da tespit edilmiş olup, davalı … Nak. ve Tic. AŞ’nin temerrüde düştüğü 28.08.2014 tarihinden takibin yapıldığı 14.12.2016 tarihine kadar 838 günlük süre geçmiştir. (21.631,60 x 838 x 10,5) / 36.000 hesabıyla tebliğ edilen faturaya ilişkin olarak 5.287,12 TL işlemiş faiz bulunmuştur. Tarafların tacir oldukları gözetildiğinde avans faizi talebi yerindedir. Takip faturaya dayalı olup likit olduğundan alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Açıklanan gerekçelerle, neticeten aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalılardan 22.885,65 TL asıl alacak, 5.287,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.172,77 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 22.885,65 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %10,5’i geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınan 343,98 TL peşin harçtan, alınması gereken 1.924,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.580,5 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 1.020,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.009,47 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 343,98-TL peşin harç olmak üzere toplam 312,58-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.380,73 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 307,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde ilgili taraflara iadesine;
Dair,taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/04/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza