Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1137 E. 2019/1231 K. 27.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1137
KARAR NO : 2019/1231
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 27/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil tarafından davalı banka aleyhinde ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı bankanın itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkil ile davalı bankanın … Şubesi arasında POS üye işyeri sözleşmesi imzalandığını, anılan sözleşmeye atfen pos makinesi bağlandığını, müvekkil POS üzerinde 01/09/2017 tarihinde 30.000,00-TL’lik satış yaptığını, ancak hiçbir gerekçe olmadan bloke konulduğunu, davalı bankanın haksız itirazının iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil banka tarafından gerekli bilgilendirme ihtarname keşide edilmek suretiyle yapıldığını, kart hamili tarafından harcamaya itiraz edildiğini, sözleşmenin 12.2 maddesi uyarınca itiraz sonuçlanıncaya kadar müvekkil bankanın blokede tutma yetkisinin bulunduğunu, gerekli inceleme ve araştırmalar tamamlandığında, iade edilip edilmeyeceğinin netleşeceğini, davacı talebi sözleşmeye aykırı olduğu için itiraz edildiğini, davacının basiretli tacir ilkesine uygun hareket etmediğini belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, dava masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında özetle; 30.112,90-TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyek yıllık faiz ile birlikte tahsilini talep ettiğini, davalı tarafça borca ve takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 22/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı banka basiretli bir tacir gibi, davacının pos makinesinden yaptığı satış bedelini hangi somut gerekçe ile bloke hesapta tuttuğunu delilleriyle birlikte ortaya koyup ispatlayamadığı için mevcut delil durumuna göre blokenin tabiri yerinde ise bir keyfilikten öteye gitmediği kanısına varıldığını, davacının takip tarihi itibariyle hesaplanan alacağının; toplam 29.362,17-TL olduğunu, raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 750,73-TL reddi durumunda, takip tarihi itibariyle asıl alacak tutarının 29.250,00-TL 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi hükmü uyarınca yıllık %9,75 ve değişen oranlarda basit usulde işleyecek ticari avans faizi ile birlikte talep edilebileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 18/06/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalı banka basiretli bir tacir gibi, davacının pos makinesinden yaptığı satış bedelini hangi somut gerekçe ile bloke hesapta tuttuğunu somut delilleriyle birlikte ortaya koyup ispatlamayadığı için, mevcut delil durumuna göre blokenin tabiri yerinde ise bir keyfilikten öteye gitmediği kanısına varıldığını, diğer yandan dava süreci içinde hesapta atıl olarak tutulan para davacıyla 2 kalem halinde 08/08/2018 tarihinde ödendiğini, yani davacının takibe konu ettiği alacağı kendisine ödendiğini, mevcut delil durumuna göre davalı banka halen davacının yapmış olduğu satış bedelini neden bloke hesapta tutma ihtiyacı duyduğunu somut delillerle ispatlayamadığını, işte bu nedenle davanın açılmasına davalı banka eylemlerinin sebep olduğu nazara alındığında, takip ve dava masraflarından davalı bankanın sorumlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davacı ile davalı bankanın … Şubesi arasında POS üye işyeri sözleşmesi imzalandığı, anılan sözleşmeye atfen pos makinesi bağlandığı, davacının POS üzerinde 01/09/2017 tarihinde 30.000,00-TL’lik satış yaptığı, ancak davalı tarafça hiçbir gerekçe olmadan bedele bloke konulduğundan bahisle davalı banka hakkında icra takibine girişildiği, davalı yanın itirazının iptali talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan kök ve ek bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Davacı ile davalı bankanın …/İST Şubesi arasında 01/08/2017 tarihinde Pos Üye İşyeri Sözleşmesi akdedildiği, taraflar arasında akdedilen POS üye işyeri sözleşmesi uyarınca davacı firmaya ait işyerine POS cihazı bağlandığı, davacı üye işyerinden dava dışı kart hamili …’a ait kredi kartıyla 30.000,00-TL tutarında satış işlemi gerçekleştirilmiş olduğu, slip belgesi üzerinde kart hamilinin imzasının bulunması hususunun satışın şifresiz olarak gerçekleştirildiğine ve başka bir ifade ile satışın mail-order işlemi yöntemiyle yapılmış olduğuna karine teşkil ettiği, davacı üye iş yeri tarafından, dava dışı 3. şahsın kredi kartıyla yaptığı alışverişe istinaden 01/09/2017 tarih, … seri nolu ve 30.000,00-TL’lik fatura tanzim edildiği belirlenmiştir.
Davacı üye iş yerinin bankaya keşide ettiği … Noterliği’nin 28/11/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde; “01/09/2017 tarihinde POS makinesinden yapılan 30.000,00-TL’lık satış bedelinin 3 işgünü içinde ödenmesi” hususunun ihtar edildiği, davalı bankanın ise; … Noterliği’nin 14/12/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin 12.2. maddesi uyarınca “kart hamilinin satış bedeline itirazının bulunduğu ve itiraz sonuçlanıncaya kadar satış bedelinin ödenemeyeceği” hususunun ihtaren davacıya bildirildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında POS üye işyeri imzalanmış olduğu ve davacı üye işyerine bu sözleşmeye atfen POS cihazı bağlanmış olduğu hususunun tartışmasız olduğu, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporlarında; davacı üye işyerinden 01/09/2017 tarihinde yabancı uyruklu olduğu anlaşılan kart hamiline 30.000,00-TL’lik mal satışı yapılmış olduğunun hem slip belgesi ve hem de 01/09/2017 tarihli fatura ile sabit olduğu, ancak slip belgesi üzerinde kart hamilinin imzasının bulunması nedeniyle satış işleminin… yöntemiyle yapıldığının değerlendirildiği, bu tür satışlar şifresiz yapıldığı için tüm riskin hem sözleşmesel ve hem de uluslararası visa ve … card kuralları uyarınca üye işyeri üzerinde kaldığının belirlendiği, davalı bankanın taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12.2. maddesi kapsamı uyarınca satış bedelinin şüpheli bulunması durumunda şüphe giderilinceye visa ve… card kuralları uyarınca azami 540 güne kadar bloke hesapta satış bedelini tutma yetkisi bulunduğu; ancak satış bedelinden neden şüphelenildiği, bu şüphenin daha önce aynı üye işyerinde yaşanan benzeri bir olaydan mı, kart hamilinin… talebinden mi, satış tutarının yüksek olmasından mı, yoksa kartın kayıp/çalıntı ya da kopyalanmış kart olmasından mı kaynaklandığı hususunda davalı bankaca somut bir delil sunulmadığının belirlendiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda; davalı bankaya müzekkereye yazılarak bilgi istenilmiş, verilen cevabi yazıda; davacı üye iş yeri adına bir adet işlem için slip talebi geldiğini, uluslararası kurallar gereği slip talebi aşamasında kart hamil bankasının belge-kart hamili itirazı gönderme gibi bir akış olmadığını, sistem üzerinden kayıt gönderilmesinin yeterli olduğunu, bu nedenle kart hamili bankası tarafından gönderilmiş bir belge bulunmadığını, slip talebinden sonra ilgili işlem için herhangi bir chargeback kaydının davalı bankaya ulaşmadığınından chargeback dokümanı bulunmadığı bildirilmiştir.
Her ne kadar davalı banka tarafından kart hamilinin itiraz dilekçesi gönderilmesine ilişkin bir uygulama bulunmadığı belirtilmişse de; davalı üye işyeri bankasının visa ve master card kuralları uyarınca itiraz dilekçesini kart hamilinin bankası yurtdışı bir banka olsa bile talep etme hakkının bulunduğu; ancak davalı banka tarafından slip talebi geldiğinden bahisle davaya konu tutarın 27/02/2018 tarihine kadar blokede tutulmasının mevcut delil durumu gereğince keyfi bir tutum olarak değerlendirildiği, davalı banka blokeyi her ne kadar yaklaşık olarak 6 ay sonra kaldırmış ise de, paranın serbest bırakıldığını davacı üye işyerine ihbar etmediği, bu nedenle satış bedelinin yaklaşık olarak 6 ay süreyle 2. kez daha hesapta atıl bırakılarak 08.08.2018 tarihinde kredi ödemesi dışında kalan tutar davacı tarafça çekildiği, davalı banka bu ihbar keyfiyetini yerine getirmediği için bloke süresinin uzadığı, yargılama aşamasında davacının bloke hesapta tutulan 29.250,00-TL alacağı kendisine ödendiğinden davanın konusuz kaldığı anlaşılmış, konusuz kalan davanın esası hakkında karar tesisine yer olmadığına ilişkin karar vermek gerekmiştir. Ancak takip ve davanın açılmasına davalı bankanın eylem ve işlemlerinin sebep olduğunun belirlenmesi ve davalı bankaca, davacının yapmış olduğu satış bedeline konulan bloke işleminin somut delillerle ortaya konulmadığı gibi taraflar arasındaki sözleşmenin 12.2. maddesi gereğince araştırma yapılıncaya kadar üye iş yerine ödeme yapılmayacağı düzenlemesine rağmen davalı bankaca yapılan bir araştırma da bulunmadığı nazara alınarak davacı taraf lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, HMK’nın 331. maddesi kapsamında yargılama giderleri davacı yan üzerinde bırakılarak buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KONUSUZ KALMASI SEBEBİ İLE ESASI HAKKINDA KARAR TESİSİNE YER OLMADIĞINA;
Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 6.000,00-TL icra inkar tazminatının davalı yandan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.049,30-TL ilam harcından peşin alınan 361,77-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.687,53-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 361,77-TL peşin harç ve 31,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 393,17-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6/1.maddesine göre hesaplanan 4.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 790,00-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair ; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2019

Katip …

Hakim …