Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1130 E. 2019/204 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1130
KARAR NO : 2019/204
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2017
KARAR TARİHİ : 13/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı … Ltd. Şti. Arasında 28.12.2015 tarihinde program sipariş sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği davacı şirket, fabrikalarının depo takip ve satış işlemlerini kontrol eden bir sistem talep ettiğini, ayrıca fabrikadaki ürünlerin barkod sistemiyle stok kontrolü, satış ve kargo takibi ve bu sistemlere merkez ofisten erişimi ile sistemdeki siparişlere ofisten müdahale edilebilmesi istendiğini, davalı tarafından istenen sistemin kurulabileceği söykenmiş ve bunun üzerine davacı şirket … programını satın aldığını, ancak satın alınan bu program davacı şirketin ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi davacı şirketi başka bir öodül almaya zorladığını, ayrıca ön görüşmelerde ve sözleşmede belirtilmemesine rağmen sistemin kullanılacağı her bilgisayar için lisans alınması gerektiği program satın alındıktan sonra bildirildiğini, bunun üzerine …. Noterliği vasıtasıyla davalı şirkete bir ihtarname gönderilmiş olduğunu sözleşmenin feshi bildirildiğini ve sözleşme gereği ödenen 2.200-TL’nin iadesinin talep edildiğini, ihtarnameye rağmen sözleşme gereği ödenen bu tutarın iade edilmemesi sebebiyle davalı aleyhine İstanbul İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalı/borçlunun itiraz etmesi üzerine işbu itirazın iptali davasının açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu,
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile imzalanan sipariş sözleşmesi ile … programı satışı yapıldığını ve anlaşmalar doğrultusunda davacı tarafın isteğine uygun program tasarlandığını, program üzerine yapılan pazarlık sürecinde davacı şirketin bilgi işlemde çalışan elemanları ile görüşülmüş olup davacı tarafın istemi ile bağlı olarak program tasarlandığını, karşı tarafça onaylama işleminin yapıldığını, işyeri sahibi ile ücret pazarlık edilerek programın satıldığını, davacı tarafın belirtmiş olduğu modüller anlatılan süreci gerçekletirmiş olduğunu davacının iş yerinde program kurulmuş ve eğitim esanasında da gösterildiğini, yazılımlarda terminal başı lisanslama yapılıp istenen extra modüllerin de ücretli olduğunu, bu konular satın alma işlemi esnasında da konuşulmuş olduğunu, ve kullanıcı modül tercihlerinin buna göre yapıldığını, karşı tarafın daha sonrada yansıyan ücret konusunda kendisine bilgilendirme yapılmamış gibi davranması kötü niyetli bir tutum olduğunu, bizzat eğitim esnasında porgram kullanımı ve içeriği hakkında bilgilendirme yapılmış olduğunu ve karşı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmamışken sonradan sözleşmedeki şartları sağlamayan program yapıldı diye takip başlatılmasının kötü niyetli bir tutum olduğunu, usul ve yasaya aykırı davanın reddini, haksız ve kötü niyetle açılan icra takibi ve dava dikkate alınarak İİK gereğince %20 tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; sözleşme gereği davalı tarafa ödenen mal bedelinin iadesi talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 2.200 TL asıl alacak ve 161,11 TL faiz olmak üzere toplam 2.361,11 TL alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan 22/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”… Sözleşme tutarı 1.900-TL olmasına rağmen, davacı tarafından dava dosyasına arz edilen banka dekontu suretinden, davacının, davalı firmanın bölge bayi …’ın hesabına 30.12.2015 tarihinde 2.200-TL ödeme yaptığı tespit edildiğini, yapılan özeme sözleşmedeki tutardan 300-TL daha fazla olduğunu, davacı tarafından bilirkişi incelemesine sunulan … nolu A. … ünvanlı cari hesap ekstresinden, 10.10.2015 tarihinde 299.73-TL’lik tahsilat yapıldığını, 30.12.2015 tarihinde 2.200-TL’lik ödemenin yapıldığını ve 31.12.2015 tarihinde, … nolu 1.900,27-TL’lik fatura ile cari hesap bakiyesinin sıfırlandığının görüldüğünü, davacı … Ltd. Şti.’nin incelemeye sunduğu yevmiye defteri noter tasdik bilgilerinin tablo şeklinde sunulduğunu, ödeme ve bayi tarafından düzenlenen faturanın, noter tasdikleri zamanında yapılmış davacının yevmiye defterine günü gününe ve usulüne uygun olarak kaydedildiği tespit edildiğini, 28.12.2015 tarihinde davacı … Ltd. Şti. Firması ile … arasında Program Sipariş Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmede; kullanıcı sayısı olarak, 1 kullanıcı görünmekte, ayrıca 1 kullanıcının da hediye edildiği görülmekte olduğunu, sözleşmede programın ismi yazılmış olduğunu, Lisans ve Sözleşme Şartlarının ilk maddesini tekrar ettiğini, dava dosyasında bulunan 16.01.2016 tarihli son kullanıcı eğitim formu, bayi … ile epitimi alan davacı şirketin çalışanı tarafından şirket kaşesi altında imzalanarak, sözleşmede belirtilen programın eğitiminin alındığını ve kurulumunun yapıldığı nın kabul edildiğini, davacı şirket tarafından, davalı tarafa gönderilen 19.01.2016 tarihli yazıda, programın genel isteklerini karşılamaması, talep edilenin dışına çıkılması ve program maliyetinin artması dolayısıyla, satın alınan mevcut sistemin iadesinin talep edildiğini, konu yazının aynı tarihli elektronik posta ile davalıya gönderildiğini, 20.01.2016 tarihinde davalı tarafın yetkilisi … tarafından, talebin kendilerine ulaştığı ancak içeriğini kabul etmediklerine dair cevabı elektronik postanın dava dosyasında mevcut olduğunun görüldüğünü, daha sonra iade için yazışma ve görüşmelerin olduğu dava dosyasına sunulan delillerden anlaşıldığını, Türk Ticaret Kanunu’nun Ticari Satış ve Mal Değişimi başlıklı 23.’üncü maddesinin 1/c fıkrasını tekrar ettiğini, 17.01.2016 tarihi Pazar’a geldiğinden 16.01.2016 tarihinde eğitimi ve kurulumu yapılan programın, ayıplı olduğunu, davacı 19.01.2016 tarihinde karşı tarafa bildirerek, zamanında bildirimi yükümlülüğünün yerine getirildiğini, öncelikle, inceleme için iki tarafa da haber verildiğini, incelemeye davalı taraftan katılan olmadığını, 19.11.2018 tarihinde davacının iş yerine yapılan incelemede; … adlı ve … IP’li bilgisayar üstünden yapılan incelemede, incelenen bilgisayarda davalıya ait yazılımın kurulu olmadığının görüldüğünü, davacı … yazılımın davalı tarafından silindiğini beyan ettiğini, davacının davalı tarafın yazılı ile değişiklik/eklenti vb gibi hizmet isteklerine dair herhangi bir e-posta yazışmalarının olmadığının görüldüğünü, davacının, stok kontrolü, internet siparişleri, sosyal medya kontrolü vb gibi işler için ”…” adlı yazılımı kullanduğının görüldüğünü, teknik inceleme sonucunda, davacının bilgisayarında … adlı yazılımın kurulu olmadığının tespit edildiğini, yazılım kurulu olmadığından, yazılımın davacının ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığının incelenemediğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesinin 2. Fıkrasını aynen tekrar ettiğini, davacı … Ltd. Şti.’nin ibraz ettiği ticari defter, belge ve kayıtların muhasebe kurallarına ve usulüne uygun tutulduğunu, açılış ve kapanış onaylarının zamanında yapıldığını, kayıtların birbirini doğruladığı tespit edildiğini, yazılım işlerinde kullanıcı/terminal başına lisans ücreti alınması ticari teamüllerden olduğunu, sözleşmede de 1 kullanıcının yanında 1 kullanıcı hediye verildiği yazıldığından, diğer kullanıcılar için lisan ücreti isteneceğinin, davacı firmaca anlaşılmış olması gerektiğini, yazılım işlerinden modül satışı yapılmakta olduğunu, sözleşme dışındaki modüllerin ücrete tabi olması da ticari teamüllerden olduğunu, sözleşmede porgramın isminin yazılmış olduğunu, farklı modüllerin alınmak istenmesi halinde ücret ödeneceğinin tabii olduğunu, aksi halde, 2.200-TL karşılığında istenen istenen her modülün ücretsiz alınabileceğinin düşünülmesinin hatalı olduğunu, sözleşmenin lisans ve sözleşme şartlarının ilk maddesini tekrar ettiğini, buna rağmen, programı incelemeden sözleşmeyi onaylan davacı firmanın gereken ticari özeni göstermediğinin anlaşıldığını, program davacının bilgisayarlarında bulunmadığından, programın ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı hususunda bir kanaate varılamadığını, programın satımı, kurulumu, eğitimi ve dizaynı yetkili bögle bayisi … tarafından gerçekleştirildiğinden, incelemeye ibrazı istenen ticari defter ve belgelerin bayide bulunması nedeniyle, davalının ibraz edilecek defter ve belgelerinin bulunmadığının bildirildiğini, sözleşmenin imzası, işin ifası ve ödeme yapılan muhatabın davalının bölge bayisi … olması nedeniyle, verilen ücretin iadesi için başlatılan icra takibinin ve işbu itirazın iptali davasının tarafının … Ltd. Şti. Yerine … olması gerektiğinin, sonuç olarak davacı … Ltd. Şti’nin davalı … Ltd. Şti. Aleyhine başlatmış olduğu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosayalarına yapılan itirazın iptali ile takibin devam etmesi talebinin reddi yahut kabulü ile %20’den aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatı, ücret-i vekalet ile yargılama giderlerinin de herhangi tarafa tahmiline karar verilmesini…” mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacı yanın sözleşmeden dönme sureti ile sözleşme gereğince ödenen bedelin iadesi isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında imzalanan 28/12/2015 tarihli program sipariş sözleşmesi uyarınca davalı tarafça … programının satım ve kurulumunun üstlenildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafın sözleşmeden dönme gerekçesini ise programın genel olarak isteklerini karşılamaması, her bilgisayar için lisans alınması gerektiğinin sözleşme imzalandıktan sonra bildirilmesi sebeplerine dayandırdığı görülmüştür. Bu kapsamında satım sözleşmesine konu programın davacı şirketin ihtiyaçlarını karşılamadığı iddiasının irdelenmesi ve bu durumun meydana gelmesinde programın yahut davalı satıcının kusurunun bulunup bulunmadığının incelenmesi babında teknik bilirkişi marifeti ile yerinde inceleme icrasına yönelik ara karar tesis edilmiştir. Bu noktada yapılan tespitler neticesinde davacıya ait bilgisayarda davalı yazılımının kurulu olmadığı, kurulumdan sonra kaldırıldığının saptandığı görülmüştür. Bu hali ile yazılımın ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı iddiası ve kusur durumu ispata muhtaç kaldığı gibi tarafların tacir olmakla basiretli bir iş adamı gibi hareket etmekle mükellef olup davacı alıcının basiretli bir tacir gibi davranıp satım konusu program ile ilgili ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamayacağına yönelik gerekli araştırmaları yaptıktan sonra sözleşmeyi imzaladığının kabulünün gerekeceği, ayrıca yazılım işlerinde kullanıcı başına lisans ücreti alınmasının ticari bir teamül olup davacı tarafça öngörülmesinin gerektiği, tüm bu nedenlerle davacı yanın sözleşmeden dönme sureti ile bedel iadesi talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla; sübut bulmayan davanın reddine, davacı tarafın kötüniyetli olduğu yönünde davalı yanın ispata elverişli delil ibraz etmemesi nedeni ile de koşulları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 44,40-TL karar harcının davacının peşin yatırdığı 31,40-TL harçtan mahsubu ile alınması gereken 13-TL’nin Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliğinin 11/2. Maddesinde belirtilen 16,02-TL’den az olması nedeni ile harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama masraflarının üzerinde bırakılmasına,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.361,11-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava miktarı nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır