Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1117 E. 2020/29 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1117 Esas
KARAR NO : 2020/29

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/10/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil kurum ile dava dışı … arasında istihdam garantili işgücü yetiştirme kursları kapsamında 27.03.2014 tarih ve …sayılı sözleşme imzalandığı, 27.03.2014 tarih ve 20.410,00 TL bedelli 30.08.2015 vadeli teminat mektubu getirildiği, dava dışı …’in sözleşmesel taahhüdünü kısmen gerçekleştirdiği için teminat mektubunu tazmin etme zorunluluğu doğduğu, davalı bankaya 25.08.2015 tarihinde yazı yazılarak, anılan teminat mektubu bedelinin nakde tazmin edilmesi talep edildiği, davalı banka müvekkile hitaben 27.08.2015 tarihli yazı ile, İstanbul …AHM 27.05.2015 tarih ve … E. sayılı dosyası üzerinden tedbir kararı verildiğini bildirdiği ve bu karar çerçevesinde tazmin talebinin yerine getirilemeyeceğini bildirdiği, halbuki anılan teminat mektubundan dolayı somut bir tedbir kararının bulunmadığını, davalı banka aksine bir yorum dahilinde mektubu tazmin etmekten kaçındığı, İstanbul …AHM 17.03.2016 tarihli ara kararı ile dava konusu teminat mektubuna ihtiyati tedbir kararı uygulanmadığını bildirildiği, davalı banka yine müvekkilin 11.04.2016 tarihli tazmin talebini, ara kararda açıkça anılan teminat mektubuna atıfta bulunulmadığını gerekçe gösterip reddettiği, müvekkil kurum 05.10.2016 tarihinde tekrar tazmin talebinde bulunduğu, ancak bu kez de vadesi süresi geçtiği gerekçesiyle, tazmin talebinin reddedildiğini, daha sonra İstanbul …İcra Md. …E. sayılı dosyası ile davalı banka aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalı bankanın takip ve tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, öncelikle 20.862,93 TL alacağın tespiti ile itirazın iptalini, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil banka tarafından dava dışı… lehine 27.03.2014 tarih, … no.lu, 30.08.2015 vadeli 20.410,00 TL Bedelli teminat mektubu verildiğini, davacının 25.08.2015 tarihinde mektubu tazmin talebinde bulunduğunu, İstanbul …AHM’nin … E.sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle, teminat mektubunun tazmin edilemeyeceğinin davacıya bildirildiğini, müvekkilin teminat mektubunun paraya çevrilmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, anılan mahkemece 21.06.2016 tarihli ara karar ile anılan mektubun ilk kez ihtiyati tedbir kararı dışında olduğunun bildirildiğini, ancak bu kez de anılan mektubun vadesi dolmuş olduğundan tazmin edilemediği belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; teminat mektup bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… esas, … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… esas,… karar sayılı dava dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası kapsamında yazılan yazı gereğince dosyamız fiziken gönderilmiş ve anılı dosya uyap üzerinden tetkik edilmiş olup davanın aynı taraflar arasında, aynı dava konusuna ilişkin olup mahkememiz dosyasından sonra ikame edildiği, görevsiz mahkemece (AHM) verilen kararın kaldırılması ile birlikte anılı dosya yönünden derdestlik nedeni ile Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından usulden red kararı verildiği tespit edilmiştir. (İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası)
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi… marifetiyle hazırlanan 10/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Teminat Mektuplarının niteliği konusunda kısa bir açıklama yapmak gerekirse, Banka teminat mektuplarının hukuki niteliği hususunda ileri sürülen bir görüş, banka teminat mektuplarının garanti sözleşmesi olduğu yönünde olduğunu, bu görüşü savunanlara göre, banka teminat mektupları üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde olması sebebiyle bir tür garanti sözleşmesi, üçüncü kişinin fiilini taahhüdün düzenlendiği Borçlar Kanunu’nun 110. maddesine (Yeni TBK 128 m) göre, “bir üçüncü şahsın fiilini başkasına taahhüt eden kimse, bu üçüncü şahıs tarafından taahhüdün ifa edilmemesi halinde zarar ve ziyan tediyesine mecburdur.” Banka teminat mektubunda da banka, üçüncü kişi konumunda olan lehtarın edimini ifa etmemesi veya teminat mektubunda belirtilen diğer risklerin ortaya çıkması halinde, muhatabın uğrayacağı zararları karşılamayı taahhüt etmekte olduğunu, burada banka teminat mektubunun geçerliliği üçüncü Borçlar Kanunu tasarısında bu yanlış anlaşılmayı önleyecek nitelikli bir kefalet tanımı yapılmıştır ki buna göre, “kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.”(BKT m. 581) 21 Reisoğlu, Garanti, s. 102 vd; Sav, Atilla, “Banka Teminat Mektuplarının Haczi”, Ankara Barosu Dergisi, 1967, S. 1, s. 48. 22 Y. TD., 23.1.1968 T, E. 67/1558, K. 400, Doğan, s. 30, dpn. 6 (naklen); Y. TD. 06.12.1959, E. 58, K. 377; Y. TD., 30.04.1959 T, E. 892, K. 1213, Tandoğan, Garanti, s. 35, dpn. 129 (naklen). 23 Ayrıntılı bilgi i.in bkz., Doğan, s. 30-31; Reisoğlu, Garanti, s. 102 vd. ; Barlas, s. 40. 24 Ayrıntı bilgi için bkz., Doğan, s. 31; Teoman, Ömer, “Teminat Mektubunu Teyid Eden Bankanın Hukuki Sorumluluğu”, Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Ankara 1995, s. 112; Günal, Vural, “Teminat Mektupları”, Ankara Barosu Dergisi, S. 6, 1968, s. 973; Akyazan, Sıtkı, “Teminat Mektuplarında Zamanaşımı”, BATİ- DER, C. VIII, S. 1, 1975, s. 2-3; Akyol, Şener, Banka Sözleşmeler (Borçlar Hukuku: Özel Borç İlişkileri, 3. Fastkül), Kemaleddin Birsen’e Armağan, İstanbul 2001, s. 173. makaleler İzzet BAŞARA TBB Dergisi, Sayı 83, 2009 309 kişinin borcunun varlığından ve geçerliliğinden bağımsız, İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.05.2015 tarih ve … E. sayılı dosyasından verilen ara karar ile, takip ve davanın dayanağı teminat mektubu bedelinin tazmin edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğunun aşikar olduğunu, sözkonusu ihtiyati tedbir kararının teminat mektubu vadesini kesip kesmediğinin irdelenmesi ihtilafın çözümünde temel teşkil ettiğini, davacı idarenin, ihtiyatı tedbir kararı süresi boyunca ötelenen 95 günlük ilave süre içinde tazmin talebinde bulunmadığından, anılan teminat mektubunun süresi geçtiği için, takip talebinin de yerinde olmadığını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada davalı banka tarafından, davacı kurum ile sözleşme (Eğitim Kursları Sözleşmesi) akdeden dava dışı…(yüklenici) lehine 27/01/2014 tarihli…numaralı, 20.410-TL bedelli teminat mektubu verildiği ihtilafsız olup somut olaydaki uyuşmazlığın; anılı teminat mektubunun davacı kurum tarafından paraya çevrilmesi talebine davalı banka nezdinde cevaz verilmemesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, davacı tarafça teminat mektup bedeli yönünden alacak istemi ile başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptaline karar verilip verilemeyeceği hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Hukukumuzda banka teminat mektuplarının nakde çevrilmesi konusunda açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte 6098 sayılı TBK’nın 128. maddesinde düzenlenen üçüncü kişinin fiilini üstlenme kapsamında değerlendirildiği görülmektedir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/2572 esas, 2019/2649 karar sayılı ilamı) TBK’nın 128/2. maddesi uyarınca ise belirli bir süre için yapılan üstlenmede, sürenin bitimine kadar üstlenene edimini ifa etmesi için yazılı olarak başvurulmaması hâlinde, üstlenenin sorumluluğunun sona ereceği kararlaştırılabilmektedir. Bu kapsamda bakıldığında dava konusu … numaralı teminat mektubunun TBK’nın 128. maddesi gereğince asıl borç ilişkisinden bağımsız bir taahhüt niteliği taşımakta olduğu (Garanti sözleşmesi) ve “Kayıtsız şartsız ilk talepte ödeme” koşulunu 30/08/2015 tarihine kadar ihtiva ettiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte davacı kurum ile dava dışı yüklenici… arasında görülen İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… esas sayılı dava dosyası kapsamında, davalı bankaya hitaben gönderilen 27/05/2015 tarihli mahkeme yazısında, davaya konu teminat mektubu açıkça ilgi tutulmak sureti ile 36.980,51-TL için tahsilat yapılmaması yönünde verilen 26/05/2015 tarihli ihtiyati tedbir kararı nedeni ile bu kısım için teminat mektuplarının nakde çevrilmemesi yönünde kayıtlara şerh düşülmesinin ihtar edilmesi karşısında davalı bankanın mahkeme kararı gereğince işlem tesisinde haklı olup tazmin talebine olumsuz yanıt verilmesinin aleyhe yorumlanmasının mümkün olamayacağı tespit edilmiştir. Ancak yine aynı mahkemenin 21/06/2016 tarihli davalı bankaya hitaben yazılan yazısında ise davacı tarafa ait olan teminat mektuplarından yalnızca davaya konu olan 12/11/2012 tarihli sözleşmeye istinaden ve dava konusu edilen 36.980,51-TL’nin tahsiline yönelik olarak teminat mektupları üzerinde ihtiyati tedbirin devam ettiği, bunun dışında taraflar arasında var ise sözleşmelere göre alacağın teminat mektuplarından karşılanması talepleri halinde ise dava konusu olmadığı için ihtiyati tedbirin de bulunmadığı, dolayısıyla o kısım alacak talepleri hakkında takdirin bankaya ait olduğu hususunda bilgi verildiği görülmüştür. Dolayısıyla mahkemenin 21/06/2016 tarihli yazısı ile 27/05/2015 tarihli yazısında açıkça belirttiği tedbiri (davaya konu teminat mektubu yönünden) kaldırdığı tespit edilmiş olup Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14/11/2001 tarihli 11-996 E., 1026 K. sayılı ilamında da belirttiği üzere; ”Vadeli teminat mektuplarında, ihtiyati tedbir kararı sorun yaratabilecektir. Muhatap tarafından teminat mektubunun tazmininin istenmesinin ihtiyati tedbir kararı ile durdurulması ve tedbir devam ederken vadenin dolması halinde; tedbirin devam ettiği süre kadar vadenin uzatılmış olduğu kabul edilmelidir.” içtihadı gereğince tedbir kararının devam ettiği (27/05/2015- 21/06/2016 arası) 95 gün kadar vadenin uzamış olduğunun kabul edildiği, ancak davacı kurumun tedbirin kaldırılmasından sonra 05/10/2016 tarihinde talepte bulunmakla anılı sürenin somut olayda geçirilmiş olduğu, bu itibarla mektupta öngörülen teminat süresi ( tespit edilen vade süresi) içerisinde davacının tazmin talebinde bulunmadığı ve sürenin son ermesi ile davalının sorumluluğunun ortadan kalktığı anlaşılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır