Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1082 E. 2019/564 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1082
KARAR NO : 2019/564
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/11/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil sigorta şirketi nezdinde  17.10.2015-17.10.2016 tarihlerini kapsar … poliçe Nolu Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalı  … plakalı araç sahibi kaza tarihi itibariyle … Nakliyat İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi olup araç sürücüsü … … olduğunu, kaza tarihi olan 26/02/2016 tarihinde, müvekkil şirket nezdinde sigortalı olan … plakalı araç … …’ın sevk ve idaresinde, seyir halindeyken davalı yanın işleteni/maliki olduğu … kapı numaralı araç, geriye doğru kayarak, sigortalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, dava sonunda haklı çıkma ihtimaline istinaden ve davalının mal kaçırma ihtimaline binaen davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin tespit edilerek üzerlerine ihtiyati tedbir konulmasını, borca karşı yapılan haksız ve kötüniyetil itirazın iptalini, icra takibinin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … havalimanları inşaatı adi ortaklığı ticari işletmesi, İstanbul üçüncü havaalanı projesinin inşası amacıyla Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre adi ortaklık olarak kurulan ve tüzel kişiliği bulunmayan bir adi ortaklık olduğunu, 08.03.2017 Tarih 9279 Sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ile Görüleceği Üzere Dava Tarihi İtibariyle Adi Ortaklığı Oluşturan Şirketler … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., … İnşaat ve Ticaret A.Ş., … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş., … A.Ş olduğunu, taraf teşkilinin sağlanabilmesi için adi ortaklığı oluşturan tüm şirketlerin davaya dahi edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte- davacının işbu dava ile talep ettiği alacak kalemleri zamanaşımına uğramış olduğunu, bu itirazın Mahkememizin hüküm tesisinde dikkate alınması gerektiğini, dava konusu kaza dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. çalışanı … …’ın aceleci ve dikkatsiz davranışı neticesinde meydana gelmiş olup bu ağır kusurlu davranış nedeniyle müvekkil şirkete kusur atfedilerek rücu talebinde bulunulması hukuka aykırı olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla davaya konu hasar bedelinin 17.04.2016 tarihinde öğrenildiğinin kabul edilmesi halinde davacının takip başlatılma tarihine kadar beklemiş olması işlemiş faizler yönünden müterafık kusurunun bulunduğunu gösterdiğini, davacı takibinde kötüniyetli olup icra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesi gereğince kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davanın öncelikle itirazımız doğrultusunda … Havalimanları İnşaatı Adi Ortaklığı Ticari İşletmesini oluşturan ticaret ünvanı ve adresleri belirtilen ortaklara yönlendirilerek davaya dahil edilmelerini, davanın dava dışı … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti’ye ihbarını, neticeden haksız açılan davanın müvekkil şirketler yönünden esastan reddine, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazımızın kabulüne, müvekkil şirket lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde özetle; HMK’nın 180.maddesi uyarınca davayı tamamen ıslah talebinin kabulü ile davanın türünün alacak davası olarak değiştirilmesini, HMK’nın 124.maddesi uyarınca davalı olarak göstermiş olduğu … Havalimanları İnşaatı Adi Ortaklığı Ticari İşletmesini oluşturan … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., … İnşaat ve Ticaret A.Ş., … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş., … Havacılık ve İnşaat A.Ş, isimli şirketlerin dosyaya davalı olarak dahil edilmesini, ıslah talebi doğrultusunda hazırlamış olduğu dava dilekçesinin davalılara ayrı ayrı tebliğini, neticeten 46.919,00-TL tazminatnı, ödeme tarihleri olan 09/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davalılar adına kayıtlı … kapı numaralı araç ile davalılar adına kayıtlı tespit edilecek menkul ve gayrimenkullere ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 06/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu olayda davalı şirkete ait aracın sürücüsünün %100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğunu, davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği toplam maddi zararının 46.919,00-TL olduğunu, davacı şirketin talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 5.402,75-TL olduğunu mütalaa etmiştir.
İhbar olunan Müflis … Ltd. Şti iflas idaresini temsilen iflas idaresi vekilinin ihbar dilekçesine karşı beyan dilekçesinde özetle; Müflis şirketin … Asliye Ticaret Mahkemesi 09/01/2018 tarih … Esas-2018/7 Karar sayılı ilamıyla iflasına karar verildiğini, anılan karar … BAM … H.D.’nin 10/05/2018 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile kesinleştiğini, tasfiye işlemleri … İflas Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, ilk alacaklılar toplantısı 10/04/2018 tarihinde, ikinci alacaklılar toplantısı ise 05/09/2018 tarihinde yapıldığını, meydana gelen kazada tasfiye halindeki şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davalının buna ilişkin iddia ve taleplerini kabul etmediğini, davalı vekilinin tasfiye halinde şirketin kusur izafe eden ifade ve iddialarını kabul etmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Dava; Kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili talebine ilişkin alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda, Davacı sigorta şirketi nezdinde 17.10.2015-17.10.2016 tarihlerini kapsar … poliçe nolu Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalı  … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle sahibi … Nakliyat İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi olduğunu, kaza tarihi olan 26/02/2016 tarihinde, davacı şirket nezdinde sigortalı olan … plakalı aracın dava dışı sürücü … …’ın sevk ve idaresindeyken davalı yanın işleteni/maliki olduğu … kapı numaralı aracın sigortalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğinden bahisle dava dışı sigortalıya ödenen bedelin rücuen davalılardan tahsili talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; dava dilekçesinde davalı taraf olarak … Havaalanları Adi Ortaklığı Ticari İşletmesi gösterilmiş, daha sonra davacı tarafça 14.02.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile adi ortaklığı oluşturan şirketler davalı olarak gösterilerek davasını alacak davası olarak ıslah etmiştir. Yine bu şirketler adına ıslah dilekçesi tebliğ olmuş, ilgili davalılar vekilince davaya cevap ve ıslah dilekçesine karşı verdiği itiraz dilekçesinde davacı tarafın ıslah dilekçesinin kabul edilmeyerek hukuka aykırı olduğu iddia edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Tarafta iradi değişiklik” başlıklı 124. maddesi gereğince; Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Her ne kadar adi ortaklık taraf gösterilerek aleyhine dava açılamaz ise de; yukarıda belirtildiği üzere maddi hatadan dolayı yanlış taraf gösterilmesi dürüstlük kuralına aykırı değilse ortaya çıkan dava ilişkisi sebebiyle daha üstün bir yarar dikkate alınarak yargılamaya gerçek tarafla devam edilmesi gerektiğinden eldeki davaya davalı şirketler yönünden devam edilmesine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 06.02.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; Dava konusu olayda davalı adi ortaklığın taraf şirketlerinin işleteni olan aracın sürücüsünün %100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, davaya konu araçta hasarlı olduğu belirtilen parçaların kazanın oluşuyla ve dosyadaki araç fotoğraflarıyla uyumlu olduğu, parça ve işçilik bedellerinin kadri marufunda ve piyasa rayiçlerinde bulunduğu, dolayısıyla araçtaki gerçek hasar miktarının KDV dahil 46.919,39-TL olduğu, davacı şirketi anılan hasar miktarı gereğince onarımı gerçekleştiren dava dışı şirkete 09.05.2016 tarihinde toplam 46.919,00-TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin poliçe kapsamında olduğundan ve onarımı gerçekleştiren servise ödeme yapıldığından davacı şirketin sigortalısının haklarına halef olduğu anlaşılmış, açıklanan nedenlerle 46.919,00-TL tazminatın ödeme tarihi olan 09/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
46.919 TL tazminatın ödeme tarihi olan 09/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.205,03-TL ilam harcından peşin alınan 893,13-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.311,90-TL ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 893,13-TL peşin harç ve 31,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 924,53-TL’ nin davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.511,09-TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.149,75-TL yargılama gideri davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı, davalılar vekili ve ihbar olunan vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2019

Katip …

Hakim …