Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1056 E. 2020/450 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1056 Esas
KARAR NO : 2020/450
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/10/2016
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Fİrma Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun yetkilendirmesi kapsamında yer sağlayıcı olarak faaliyet gösteren bir kuruluş olduğunu, firmanın bu kapsamda alan adları denilen (.com, .net , .biz , .tr , vb) uzantılı alan adlarının tescili, kiralık sunucu, sanal sunucu kiralama vb alanları içerir şekilde … olarak faaliyet göstermekte olduğunu, bu alanda Türkiye’nin en büyük veri merkezlerinden biri olduğunu, davalı müvekkil şirkete 22/03/2011 tarihinden 25/12/2014 tarihine kadar müvekkili şirketin pazarlama departmanında çalıştığını, davalının müvekkili şirkette satış pazarlama departmanında çalıştığı için tüm müşteri bilgilerine sahip bulunduğunu, davalının şirketle olan iş aktinin sonlanması akabinde yine aynı sektörde faaliyet gösteren bir şirkette çalışmaya başladığını, ekli mailde ibraz ettiği üzere müvekkil şirketin müşterilerine mail atarak yeni teklifler sunduğunu, davalının yapmış olduğu bu davranış , davalı ile akdedilen çalışma ilke prensipleri ve rekabet etmeme hakkında protokol, iş sözleşmesi ve gizlilik sözleşmesine aykırılık teşkil ettiğini, yapılan protokolün n maddesinde ticari bilgileri, ticari işlemleri, üretim teknikleri, satış politika ve stratejisini , müşteri portföyünü, işyerinin işleyişine , ait bilgileri her türlü ticari sırrı en üst sevide özen ile gizli tutmakla yükümlü olduğunu, çalışanın herhangi bir yasal zorunluluk olduğunu ispat etmediği sürece ve … A.Ş ile ilgili yukarıda sayılan bilgileri ifşa etmesi veya herhangi bir üçüncü kişiye vermesi veya paylaşması halinde 300.000,00-TL cezai şartı ödemeyi kabul eder ibaresi bulunduğunu, davalı protokole aykırı davranış ve müvekkil şirketin müşterilerine mail yoluyla teklifler göndererek ve müvekkilin müşteri bilgilerini kullanarak hareket ettiğini, bu sebeple davalı protokole yazan cezai şart bedelini ödemekle yükümlü olduğunu beyanla belirtilen sebepler dahilinde davanın kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL cezai şart bedelinin davalıdan tahsiline, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilinin, davacı şirkette 22/03/2011-15/12/2014 yılları arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi ile satış uzmanı olarak çalıştığını, davalıya çalışma sürecinde göreve kapsamı dışında işler yaptırıldığı ve davacı şirket tarafından ödeneceği bildirilen prim ödemeleri gerçekleştirilmediğini, bunun üzerine müvekkilini … Noterliği’nin 09/11/2014 tarih 2014/… yevmiye numarası ile davacı … A.Ş’ne ihtarname keşide edildiğini, akabinde müvekkilinin 15/12/2014 tarihinde iş sözleşmesi haklı nedenle fesih edildiğini, müvekkilinin … İş Mahkemesi’nin 2015/… esas numaralı dosyası ile kıdem ve prim alacağının ödenmemesi nedeni ile işçilik alacağı davası açtığını, söz konusu dava sonucunda feshin haklılığına işçilik alacaklarının ödenmesine karar verildiğini, haklı nedenle feshin mevcudiyeti karşısında dava konusu sözleşmeler hükümsüz hale geldiğini, iş bu sözleşmelere dayanarak ikame edilen haksız davanın reddi hukuki gereklilik olduğunu, ikame edilen iş bu davada göreve yönünden ilk itirazlarının mevcut olduğunu, davacının iddiasına aksine, davalı müvekkil Rubikhosting adında bir şirket kurmuş olmadığını , müvekkilin bu isimde bir şirkette ortaklığı da söz konusu olmadığı gibi burada herhangi bir dönemde işçi olarak da çalışmadığını, davacının bu yöndeki iddiaların tümü gerçek dışı olduğunu beyanla, ikame edilen iş bu dava hakkında görevsizlik kararı verilerek davanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesine, haksız ve hukuka aykırı ikame edilen iş bu davanın reddine, davanın reddine karar verilmemesi halinde Yargıtay incelemesinde olan … İş Mahkemesinin 2015/… Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, davanın reddine karar verilmemesi halinde Borçlar Hukuku 445.maddesinin hakkaniyet gereği uygulanmasına, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçeleri,taraflarca sunulan ve celp edilen kayıtlar, … İş Mahkemesi’nin 2015/… Esas,2016/… Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE:
Dava, davacı işveren tarafından davalı işçi ile yapılan sözleşmenin sona ermesinden sonra gerçekleşen eylem sebebiyle talep edilen cezai şart istemine ilişkindir.
… İş Mahkemesi’nin 2015/… Esas,2016/… Karar sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davalı … tarafından davacı şirkete kıdem tazminatı ve prim alacağı talebiyle dava açıldığı anlaşılmış, iş bu dosya bekletici mesele yapılmıştır. Mahkemenin 30/06/2016 tarihli ilamıyla;”ücretin bir nevi sayılan prim ödemelerinin işveren tarafından eksik yapılması halinin 4857 sayılı iş kanunu 24/II-e bendi gereğince işçiye iş akdini haklı nedenle fesih imkanı verdiğinden davacının iş akdini haklı olarak feshettiği” kanaatiyle kıdem tazminatı isteminin ve ayrıca hak kazandığı prim alacağı isteminin kabulüne karar verilmiş,karar Yargıtay… Hukuk Dairesi’nin 12/12/2019 tarih, 2016/… Esas,2019/… Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 447.maddesinde belirtildiği gibi:”Rekabet yasağı, işverenin bu yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı belirlenmişse sona erer.
Sözleşme, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedilirse, rekabet yasağı sona erer.”
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının davacı şirkette 22/03/2011-15/12/2014 yılları arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi ile satış uzmanı sıfatı ile çalıştığı, 15/12/2014 tarihinde iş sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiği, davacı işverenlikçe davalı işçi yönünden sözleşmenin sona ermesinden sonra gerçekleşen eylemi sebebi ile cezai şart istendiği, bekletici mesele yapılan … İş Mahkemesi’nin 30/06/2016 tarih, 2015/… Esas, 2016/… Karar sayılı kararıyla,ücretin bir nevi sayılan prim ödemelerinin işveren tarafından eksik yapılması halinin İş Kanunu 24/II-e maddesi gereğince işçiye iş akdini haklı nedenle fesih imkanı verdiğinden davacı işçinin iş akdini haklı olarak feshettiği gerekçesi ile kıdem tazminatı, prim alacağı yönünden açılan davanın kabulüne karar verildiği, kararın temyiz incelemesinde onandığı, bu itibarla davalının iş akdini haklı olarak feshettiği hususunun kesinleştiği anlaşılmıştır. TBK 447/2 maddesinde, sözleşmenin haklı bir neden olmaksızın işveren tarafından yada işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedilmesi halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup; somut olayda davalı tarafından iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiği anlaşıldığından davalı bakımından rekabet yasağının sona erdiği, bu sebeple rekabet yasağının ihlali nedeniyle cezai şart talep edilemeyeceği nazara alınarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM(Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının dava açılırken yatırılan 170,78 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 116,38 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 71,00 TL posta masrafına ilişkin yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
7-Davalı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2020

Katip …

Hakim …