Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1039 E. 2018/682 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1039 Esas
KARAR NO : 2018/682
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ: 04/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … adına kayıtlı olan … plakalı araç sürücüsünün 16/07/2017 tarihinde müvekkil şirket adına kayıtlı bulunan … plakalı araca çarptığını ve hasar gördüğünü, davalılardan Anadolu Sigorta tarafından sigortalandığını, trafik kazası sonucunda araçta birçok hasar meydana geldiğini, bu hasarların onarımı için bir süre yetkili serviste kaldığını, eksper raporunda hasar değer kaybının 13.195TL olduğu, bilirkişiye de 500TL ödeme yapıldığı, sigorta şirketine … 34. Noterliği aracılığıyla ihtarname gönderildiği, davalı sigorta şirketinin bir açıklama yapmadan 8.745 TL ödeme yaptığını, ihtarname için 294,27TL ödendiğini, bu nedenlerle toplamda 5.744TL bakiye alacağının taraflarına ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketi tarafınan davacının yanın kasko sigortacısına 15.899TL maddi hasar ve 8.745TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, davacının aracında herhangi bir değer kaybı söz konusu olmadığını, aracın daha önce karıştığı kazalar dikkate alındığında değer kaybı hesaplaması söz konusu olamayacağı, bu nedenlerle davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkillerin ikametgah adreslerinin …. olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesini, müvekkilin sigorta şirketi tarafından 15.899TL maddi hasar ve 8.745TL değer kaybı için ödeme yapıldığını, davacının işbu dava konusu taleplerinin haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulüne, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı araç değer kaybı istemine ilişkin bakiye 5.744 TL’nin tahsili istemine ilişkindir.
Davalılar … şirketi ile … vekilinin cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunması üzerine iş bu itiraz HMK’nın 117. maddesi uyarınca dava şartlarından sonra inceleme konusu yapılmıştır.
Bu doğrultuda yapılan değerlendirme sonucunda; davacı yanın huzurdaki davada haksız fiil sorumluluğu kapsamında davalı taraflardan tazminat isteminde bulunduğu, davalı tarafça yetki ilk itirazında HMK 6, 16 ve 19. maddeleri uyarınca yetkili mahkemenin …. Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak belirtildiği görülmüştür.
HMK’nın 6/1. maddesi uyarınca; “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde düzenlendiği, bu yetki kuralının kesin olmaması nedeni ile HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği, Kanunun 19/2. maddesinin; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içerdiği, HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde de esasen HMK’nun 7/I-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetki halinin söz konusu olmadığı, bu anlamda; dava sebebi olan haksız fiil halinde HMK’nun 16. maddesi gereğince haksız fiilin vuku bulduğu, zararın meydana geldiği, zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de davanın açılabileceği, birden fazla mahkemenin yetkili kılınarak davacıya bir seçimlik hak tanınmış olması gözönüne alındığında, davacının, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu, davacının, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise, o zaman seçme hakkının davalı tarafa geçeceği açıktır.
Anılı kanuni düzenlemeler ve gerekçeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı zarar gören şirketin merkez adresi (…) itibari ile … Mahkemeleri’nin yetki alanında kaldığı, haksız fiilin gerçekleştiği ve davalıların ikametgahının bulunduğu yerin …. olup, davalı sigorta şirketinin merkez adresinin …/… olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … esas, … karar , 14/03/2018 tarihli kararında da belirtildiği üzere; 2918 sayılı KTK’nın 110/2. maddesinin ”Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” düzenlemesi kapsamında sigorta bölge müdürlüğünün yetkili olduğu yönünde bir düzenlenme bulunmamaktadır. Kanunda bulunmayan bir düzenleme de yorum yolu ile genişletilemez. Bu durumda 6100 sayılı HMK’nın 7. maddesi hükmü uyarınca, bölge müdürlüklerin bulunduğu yer mahkemelerinin de yetkili mahkeme olarak kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle davalı sigorta şirketinin merkez adresi itibari ile … Mahkemeleri’nin yetki alanında kaldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla iş bu dava kapsamında tüm davalılar yönünden mahkemenizin yetkisiz olduğu, davalılar tarafından yetki ilk itirazının cevap dilekçesiyle kanuni süre içerisinde ileri sürüldüğü, davanın haksız fiil temeline dayalı olup davalılar arasında müteselsil sorumluluğu bulunduğu, deliller arasındaki sıkı bağlantı ve müteselsil sorumluluk hükümleri gereğince davanın tüm davalılar yönünden birlikte görülmesinin usul ekonomisine uygun ve faydalı olacağı kanaatine varılmakla; yetkili mahkemenin …. Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine,
2- Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3- HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4- Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/07/2018

Katip e-imza Hakim e-imza