Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1038 E. 2018/1202 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1038 Esas
KARAR NO : 2018/1202
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 26/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil şirketin, nitelikli personel arayışında olan sağlık kuruluş lamım talepleri doğrultusunda elaman temin eden bir firma olduklarını, davalı firmaya bu anlamda … isimli ortopedi ve travmatoloji alanında uzman doktoru önerdiklerini, davalı şirketin 31.07.2017 tarihinde aynı doktoru işe aldıklarını, bu şekilde edimlerini yerine getirdiklerini, karşılığında davalı firmaya 24.08.2017 tarih Seri … numaralı 2.950,00 TL tutannda fatura kestiklerini, bu faturanın 20.10.2017 tarihinde kargo aracılığı ile davalıya teslim edildiğini, davalı şirketin faturayı kabul etmesine rağmen içeriğine itiraz etmediği, aynca konu ile ilgili eleman temini ile ilgili konuşma ses kayıtlarının da olduğunu, davalının buna rağmen ödeme edimini yerine getirmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün, … Esas dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının açıkça kötü niyetli bir gerekçe ile borca itiraz ederek takibi durduğunu, sonuç olarak itirazın kaldırılmasını, asıl alacağın %20 oranından az olmamak kaydıyla davalı şirketin icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında bir sözleşmenin olmadığını, bahsi geçen hekimin Hürriyet gazetesinde yayımlanan ilan üzerine bulunduğunu, 25.07.2017 11.09.2017 tarihleri arasında istihdam edildiğini, davacı tarafından düzenlenen faturanın da kabul edilmeyip iade edildiğini, iade ispatının da davacıda olduğunu, davacı tarafın delil olarak sunduğu ses kayıtlarına muvafakatlerinin olmadığını, dava konusunun alacak olduğunu, ancak belge ile ispat edilebileceğini, davanın ret edilmesini, takip konusu alacağın %20 si oranında icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; danışmanlık hizmet bedelinden kaynaklı faturaya dayalı alacak istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 2.950-TL fatura alacağının takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 30/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davalı şirket 2017 hesap dönemi ticari defter tasdiklerinin tablo şeklinde sunulduğunu, davalı şirketin 2017 takvim yıllana ait Yevmiye Kebir ve Envanter defterlerini TTK’nun 64/3 maddesi hükümlerine göre tasdik ettirdiğini, Yevmiye defterinin kapanış tasdikini süresinde yaptırdığını, defterlerinin birbirleriyle uyumlu olduğunu, HMK 222. Maddesine göre Ticari defterlerinin kendi lehine delil teşkil ettiğinin tespit edildiğini, davalı şirketin defterlerinde davacı firmanın kestiği fatura ile ilgili bir kayda rastlanmadığını, kendi ticari defterlerine göre; davacı firmaya herhangi bir borcunun olmadığının tespit edildiğini, davacı şirket 2017 hesap dönemi ticari defter tasdiklerinin tablo şeklinde sunulduğunu, davacı şirketin 2017 takvim yılma ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerini TTK’nun 64/3 maddesi hükümlerine göre tasdik ettirdiğini, Yevmiye defterinin kapanış tasdikini süresinde yaptırdığını, defterlerinin birbirleriyle uyumlu olduğunu, HMK 222. Maddesine gdre Ticari defterlerinin kendi lehine delil teşkil ettiğinin tespit edildiğini, davacı Şirketin davalı şirketin hesaplarını … hesap koduyla takip ettiğini, ödeme emri tarihindeki son yevmiye maddesinin tablo şeklinde sunulduğunu, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri ile muhasebe hesap kayıtlarına göre; ödeme emri tarihinde davalı şirketten 2.950,00-TL alacağı olduğunun tespit edildiğini, …. İcra Müdürlüğü 25.09.2017 tarih … Esas sayılı ödeme emrine, davalı tarafından 05.10.2017 tarihinde, takibe konu alacak ve miktarın yargılama sonucu ortaya çıkması gerektiği yönündeki bahisle, ödeme emrine itiraz ettiklerinin tespit edildiğini, taraflar arasında uyuşmazlığın, ticari deflerler ve fatura tebliği yönünden incelenmesi neticesinde; davacı tarafın hizmet bedelini fatura karşılığı talep ettiğini, ilgili irsaliyeli faturanın kargo aracılığı ile davalıya ödeme emri tarihinden sonra 20.10.2017’de teslim edildiğini, ancak davalının bu faturayı kayıtlarına almadığının tespit edildiğini, davacı yönünden hizmetin verilip verilmediği ile ilgili ses kayıtlarında ise; usb belleğinde 3 ayrı konuşmanın olduğunu, 1. konuşmanın … ve … isimli şahıslar arasında geçtiğini, konunun hekim alımı ve hizmet bedeli ile ilgili olduğunu, 2. ve 3. Konuşmanın hekimle gerçekleştirildiğini, 2. Konuşmada hekimin … ne önerildiğini, 3. Konuşmada da hekimin merkezle anlaştığı ve evrak hazırladığının tespit edildiğini, sonuç olarak davacı şirketin, davalı şirkete; … isimli doktorun istihdamıyla ilgili eleman temin hizmeti verdiğini, aynı doktorun davalı şirkette 25,07.2017-11.09.2017 tarihleri arasında çalıştığını, davacının; bu hizmet karşılığında fatura tanzim edip, davalıya kargo aracılığı ile 20.10.2017 tarihinde tebliğ ettiğini, davalının faturanın içeriğine itirazı ile ilgili bir ihtarının olmadığını, ancak faturayı kayıtlarına almadığını ve hizmet bedelini ödemediğini, davacı şirketin alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün 25.09.2017 tarih … Esas sayılı dosyasıyla davalıya icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz edip durduğunu, tüm dosya muhteviyatı ve tarafların ticari defterleri muhasebe hesap ve kayıtları incelendiğinde; davacının davalıya vermiş olduğu hizmet neticesinde, davalıdan 2.950,00.-TL alacağının olduğunu, fatura tebliğ tarihinin; ödeme emri tarihinden sonra olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, davacının davalıya, ödeme emrinden önce herhangi bir ihtarının da olmadığını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; uzman doktorun bulunması ve işe başlatılmasına ilişkin davalı tarafa verildiği belirtilen danışmanlık hizmeti kapsamında düzenlenen bir adet 2.950 -TL tutarındaki faturaya dayalı alacak yönünden davacının alacak isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın 1 adet faturaya dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davacı yana ait incelenen ticari defterlerinde, davalı yan ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre takibe konu faturanın defterlerine kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerinde ise takibin dayanak faturanın kayıtlı olmadığı, borç bakiyesinin görünmediği, takibe dayanak irsaliyeli faturanın kargo aracılığı ile davalıya ödeme emri tarihinden sonra 20.10.2017’de teslim edildiğinin görüldüğü, davalı taraf her ne kadar faturayı iade ettiğini savunmuş ise de faturanın davacı tarafa iade edildiğine yönelik delil ibraz edemediği, faturaya dayalı danışmanlık hizmetine konu olan … isimli doktorun istihdamıyla ilgili olarak anılı doktorun davalı şirkette 25/07/2017 -11/09/2017 tarihleri arasında çalıştığı hususunun taraflar arasında ihtilafsız olduğu, bu tespitler neticesinde faturaya konu danışmanlık hizmetinin davalı tarafa verildiği sonucuna varılmakla bu noktadan sonra faturaya dayalı alacak bedelinin ödendiğinin ispat yükünün davalı üzerinde bulunduğu, davalı/ takip borçlusunun davacıya ödeme yaptığını HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği, davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 2.950-TL tutarında alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 2.950-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, 2.950-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 590-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 201,51-TL harçtan peşin alınan 50,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 151,13-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 50,38-TL peşin harç, 600-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 135,50-TL olmak üzere toplam 817,28-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza