Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1012 E. 2020/559 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1012 Esas
KARAR NO : 2020/559
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2017
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil …, … plakalı 2015 model … model otomobilin sahibi olduğunu, müvekkil …, Esenyurt ilçesi, … mah. … semti, … bulvarı caddesi üzerinde bulunan fabrikanın otoparkına girmek için sırada beklerken, … plakalı temsa marka yolcu otobüsü müvekkilin aracına arkadan çarptığını, çarpışmanın yaratmış olduğu şiddet ile müvekkil aracı öne doğru savrulmak suretiyle önünde bulunan … plakalı araca arkadan çarptığını, işbu trafik kazasının meydana gelmesinde müvekkilin hiçbir kusuru olmadığını, müvekkilin, trafik kurallarına uygun olarak davrandığını, müvekkile atfedilecek hiçbir kusur olmadığını, kaza nedeniyle müvekkile ait araçta meydana gelen değer kaybının miktarı tespit edilerek kaza tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, işbu kaza nedeniyle ekspertiz ücretinin avans faizi ile birlikte sigorta şirketi hariç davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, işbu kaza nedeniyle müvekkilin sigorta poliçesinin delinmesinden dolayı yararlanamayacağı kazasızlık hasar indirim miktarının tespit edilerek avans faiziyle birlikte sigorta şirketi hariç olarak müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; ZMMS poliçesi yükümlülüğünün teminat limitleri ile sınırlı olması ve yapılan ödeme ile teminat limitinin tükendiğini ve huzurdaki davanın reddini, huzurdaki dava açılmadan önce müvekkil sigorta şirketine değer kaybı talebi yönünden herhangi bir başvuru yapılmadığından, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddini, her durumda müvekkil sigorta şirketinin değer kaybından sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise değer kaybının ne şekilde hesaplanacağını, ZMMS sigortası genel şartları A.5.a maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesini, kusur oranlarının ve değer kaybı bedellerinin tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasını, yapılacak yargılamada sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin her durumda gözetilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı değer kaybı, kazasızlık hasar indirim bedeli, ikame araç bedeli ile ekspertiz ücretine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … şirketine yazı yazılarak poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
Tramer kaydı ile araç tescil kayıtları celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından ekspertiz ücretine ilişkin fatura suretinin ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan 25/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davalı taraf sürücüsü …’ün %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı taraf sürücüsü …’ın kusursuz olduğunu, başvuruyu yapan tarafa ait … plakalı aracın, kaza tarihindeki piyasa rayiç değerinin 160.000,00-TL olduğunu, başvuruyu yapan tarafa ait … plakalı araçta, 27/12/2016 tarihli kaza sonrası oluşan değer kaybının tespiti için, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren 29355 sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları çerçevesinde iptal edilen 2,3,4 ve 6 madde hükümleri de göz önüne alınarak yapılan değerlendirme ve hesaplamaya göre, araçta oluşan değer kaybı miktarının 16.634,00-TL olduğunu, başvuruyu yapan tarafa ait … plakalı araçta, 27/12/2016 tarihli kaza sonrası reel onarım süresinin 15 gün olduğunu, başvuruyu yapan tarafa ait … plakalı araçta, 27/12/2016 tarihli kaza sonrası ikame gün kaybı tutarının 4.500,00-TL olduğunu, başvuruyu yapan tarafa ait … plakalı araçta, 27/12/2016 tarihli kaza sonrası hasarsızlık oranında bir düşüş olmadığını, dolasıyla sürprim ödenmediğini…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesi ibraz ettiği, dilekçenin davalı taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; 27/12/2016 tarihinde davacı sürücye ait araç ile davalı …’ün sevk ve idaresindeki, davalı …’ın maliki olduğu otobüsün karıştığı trafik kazası nedeni ile kaza tarafların kazanın meydana gelmesinde kusurlu olup olmadıkları, davalıların davaya konu trafik kazası nedeni ile tazmin sorumluluklarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Somut olayda ileri sürülen talepler kapsamında tatbiki gereken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesi; ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludur.” şeklinde düzenlenmiş olup Kanunun 85/son maddesi gereğince işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu tutulmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi uyarınca; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesi gereğince; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” Anılan yasal düzenlemeler gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilinde karşılanması amaçlanmaktadır.
TBK’nın 49. maddesi ise; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü içermekte olup bu maddeye göre; gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararı tazmin etmekle yükümlü tutulmuştur.
Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; dosyada mübrez trafik kazası tespit tutanağı ve anılı bilirkişi raporundaki kusura vaki tespitler konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık olması nedeni ile mahkememizce itibar edilir tespitlere göre mevsim şartlarına göre yolun buzlu ve kaygan olduğu, davalı sürücünün de önünde seyreden ve en önde sola dönüş için bekleyen aracı görüp yavaşlayan davacı aracına arkadan çarpması ve böylece davacı aracının da öndeki araca üçüncü araca çarpması sureti ile meydana gelen kazada davalı sürücünün KTK’nın 84/d maddesi gereğince asli kusurlu (%100) tespit edilmiştir. Değer kaybı istemi yönünden yapılan teknik değerlendirme kapsamında ise değer kaybının, kaza tarihi ve poliçe başlangıç tarihi (2016) nazara alınarak 01/06/2015 tarihli yeni genel şartlar ekindeki değer kaybı tablosu da nazara alınarak talebi mümkün değer kaybı alacağı ile kazasızlık hasar indirim bedeli, ikame araç bedeli ile ekspertiz ücretine dayalı alacak istemlerinin irdelenmesi noktasında anılı bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak tespit edildiği üzere; tazminat istemine konu … plakalı aracın değer kaybının genel şartlar kapsamında 16.634-TL olarak hesaplandığı, ayrıca davacı vekilinin 09/10/2020 yürürlük tarihli 2019/… esas, 2020/… karar sayılı Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı kapsamında yeniden inceleme talebinin bulunmadığı, dosyanın mevcut hali ile karara bağlanmasını talep ettiği görülmüş olup taleple bağlılık ilkesi kapsamında değerlendirme yapılmış olup davacıya ait araçta davaya konu kaza nedeni ile hasarsızlık oranında düşüş bulunmadığı, onarım süresinin 15 gün olup ikame araç bedelinin 4.500-TL olduğu anlaşılmıştır. Anılı kanuni düzenlemeler kapsamında davalı araç sürücüsünün haksız fiil sorumluluğu, davalı malikin araç işleten sıfatı ile davacının değer kaybı ile ikame araç bedelinden sorumlu oldukları, davalı … şirketinin ise ZMSS hükümleri kapsamında yalnızca değer kaybına dayalı maddi zararı tazminle mükellef olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Son olarak temerrüt tarihi ve faiz istemi yönünden inceleme yapılmış olup davacı tarafın dava tarihinden önce davalı … şirketine keşide ettiği ihtarname ile 21/ 07/2017 tarihine kadar süre verildiği, hafta tatili nedeni ile temerrütün davalı … yönünden 24/07/2017 tarihi itibari ile başladığı, davalı araç maliki ile davalı sürücü yönünden ise değer kaybı alacak istemi yönünden (haksız eylem tarihi) kaza tarihi olan 22/11/2016 itibari ile ikame araç bedeli istemi yönünden ise dava dilekçesinde faizin başlangıç tarihi belirtilmemekle dava tarihi itibari ile başladığı anlaşılmıştır. Kazaya neden olan sigortalı aracın ticari nitelikte olması nedeni ile davacının avans faizi isteminin yerinde olduğu, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2015/… esas, 2016/… karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ekspertiz gideri (dosyada mübrez faturaya bağlı 295-TL ekspertiz ücretinin) yargılama giderlerinden olup yargılama giderlerine eklenerek karar verilmesinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A-Kazasızlık hasar indirim talebinin REDDİNE,
B-Değer kaybından kaynaklı 16.634-TL’nin davalı … yönünden 24/07/2017 tarihinden , davalılar … ve … yönünden 27/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
C-İkame araç bedelinden kaynaklı 4.500-TL’nin davalılar … ve … yönünden dava tarihi olan 09/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
D-Ekspertiz gideri olan 295-TL’nin yargılama gideri olarak davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.463,81-TL ilam harcından peşin alınan 365,96-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.097,85-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 365,96-TL peşin harç ve 31,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 397,36-TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.641,90-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … şirketine verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır