Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/979
KARAR NO : 2019/140
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/09/2016
KARAR TARİHİ : 19/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun cari hesap ilişkisinde oluşan bahsi geçen bakiye borcu ödemeyi gerçekleştirmemesi üzerine tarafınca müvekkilin alacağının tahsili teminen … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, ancak davalı borçlular vekili tarafından borca, ferilerine ve faizine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, itiraz üzerine icra takibi durduğunu, borçlu tarafından yetkiye yapılan itiraz hususunda, davalı borçlunun yetki itirazı hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira taraflar arasında imzalanan sözleşmenin diğer hükümler ve ihtilafların hali başlıklı 10.maddesi yetki sözleşmesi niteliğinde olup işbu madde ile İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olacağını kararlaştırıldığını, borçlu şirket hakkında yetkili yerde takip yapıldığından borçlunun yetkiye yönelik itirazının reddine karar verilmesini, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki haksız ve mesnetsiz olan itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket 10 yılı aşkındır … ile çalıştığını, bugüne kadar ödemelerini düzenli olarak yaptığını, kendisine borcu olduğundan bahisle ne sözlü ne de yazılı herhangi bir talepte bulunulmadığını, bu süreçte mevcut dönem sözleşmesi yenilendiğini, söz konusu borca dayanak gösterilen sözleşme matbu bir form olduğunu, müvekkile isnat edilen borçla hiçbir ilgisi olmadığını, isnat olunan borcun hangi döneme ilişkin olduğu dava dilekçesinden anlaşılmadığını, haksız ve yersiz davanın reddini, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında özetle; 19.556,64-TL alacağın takip tarihinden itibaren icra giderleri, vekalet ücreti ve asıl alacağın %9.00 faizi ile birlikte BK’nın 100.maddesine göre ödenmesini talep ettiği, davalı tarafça borca ve takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 20/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şireket ait 2014-2015-2016 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğunu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 11/04/2016 takip tarihi itibariyle davalı yandan 19.075,00-TL alacaklı olduğunu, davalı şirkete ait 2014-2015-2016 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğunu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 11/04/2016 takip tarihi itibariyle davacı ana 6.689,43-TL borçlu olduğunu, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının; 2014 yılından geldiğini, davacı yanın 2014 yılı cari hesap ekstresi incelendiğinde; 13/09/2014 sözleşme tarihinde kredi kartıyla davalı yandan yapılmış olan 2.725,00-TL tutarındaki tahsilatın, davalı yanın kayıtlarında yer almadığını, davalı yanın 2014 yılı cari hesap ekstresi incelendiğinde ise; davalı yanın 31/12/2014 tarihinde 8.325,45-TL ve 6.785,12-TL olmak üzere, toplam 15.110,57-TL tutarın hesabın borç kısmında işlem gördüğünü, bu tutarlara istinaden herhangi bir açıklamının belirtilmediğini, havale mi yoksa kredi kartı ödemesi mi oldukları tespit edilememekle birlikte dava dosyasına bu tutarlara ilişkin sunulan herhangi bir belgeye de rastlanılmadığını, davacı yanın kayıtlarında bu tutarların yer almadığını, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle dava dosyasında davacı yanın davalı muhatabını temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname bulunmadığı gibi sözleşmede de ödeme şartlarını düzenleyen bir maddeye rastlanmadığından, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceğini, taraflar arasındaki borç alacak durumunun tespit edilebilmesi için, Mahkememizce istenilmiş olduğu halde dava dosyasına gelmeyen davalı yanın ödeme yaptığını beyan ettiği şirket yetkilisine ait kredi kartına ilişkin 2014 yılı hesap ekstrelerinin sunulması gerektiğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 31/05/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; … Genel Müdürlüğünün 20/02/2018 tarih … sayılı cevap yazısı ekinde … adına tahsisli … nolu kredi kartına ait harcama ve işlem bilgilerini gösterir hesap özetlerinin 2016 yılı Ocak-Aralık (12 ay) ve 2017 yılı Ocak-Ağustos (8 ay) dönemlerine ait olduğunu, incelenmesi gereken dönem 2014 yılı olduğundan ve ilgili yıla ait ekstreler cevap yazısı ekinde bulunmadığından kök raporda belirtilen eksikliklere binaen bu aşamada da herhangi bir değerlendirme yapma imkanının bulunmadığını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 21/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirket yetkilisine ait 2014 yılı kredi kartı ekstrelerinin incelemesinde, 13/09/2014 sözleşme tarihinde davalı şirket yetkilisinin davacı şirkete 2.725,00-TL ödeme yaptığı görülmüş olmakla birlikte, davalı yanın cari hesap ekstresinde dava yana yapıldığı anlaşılan, 31/12/2014 tarihli 8.325,45-TL ile 6.785,12-TL’lik ödemelere söz konusu kredi kartı ekstrelerinde rastlanmadığını, davalı yanın 31/12/2014 tarihli 8.325,45-TL ile 6.785,12-TL’lik ödemelere söz konusu kredi kartı ekstrelerinde rastlanmadığını, davalı yanın 31/12/2014 tarihli 8.325,45-TL ile 6.785,12-TL’lik ödemeleri yaptığı yönündeki iddialarını ispat edemediğini, bu durumda davacı yanın takip tarihinden itibaren davalı yandan 19.075,00-TL alacaklı olacağını mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde oluşan takibe konu bakiye borcun davalı tarafça ödenmediğinden bahisle alacağın tahsilini teminen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalı tarafın takibe vaki itirazının iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirlendiği üzere; Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve açılış kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yaptırılmış olduğu, davacı taraf ticari defterlerine göre; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2014 yılı içerisinde başladığı, davalı tarafça yapılan bir kısım ödemelerin mahsup sonucu takip tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 19.075,00-TL alacaklı göründüğü, davalı tarafın ticari defterlerinde ise; takip tarihi itibariyle davacı yana 6.689,43-TL borçlu göründüğü, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının davalı yan cari hesap kayıtlarındaki 8.325,45-TL ve 6.785,12-TL olmak üzere toplam 15.110,57-TL tutarındaki ödemenin davacı yan kayıtlarında yer almamasından ve yine davacı taraf kayıtlarında olan 2.725,00-TL tutarındaki tahsilatın davalı yan kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, davalı tarafın ödemelere ilişkin itirazı kapsamında … na yazılan müzekkere cevabı içeriğininde, davalı şirket yetkilisine ait 2014 yılı kredi kartı ekstrelerinin incelenmesinde; 31.12.2014 tarihli 8.325,45-TL ve 6.785,12-TL ödemelere rastlanılmadığının belirlendiği, ayrıca davalı tarafın ödemeye ilişkin iddiasını başkaca bir yazılı delil ile de ispat edemediğinden davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalı taraftan 19.075,00-TL alacaklı olduğu anlaşılmış, her ne kadar davacı tarafça takipte işlemiş faiz talep edilmiş ise de; davacı yanın davalı muhatabını temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarnamesi bulunmadığı gibi sözleşmede de ödeme şartlarını düzenleyen bir maddeye rastlanmadığından davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceği nazara alınarak; davanın kısmen kabulüyle kısmen reddine karar vermek gerekmiş, koşulları oluştuğundan davacı yan lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafın 19.075,00-TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin asıl alacak yönünden aynı kayıt ve şartlarda devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 3.815,00-TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.303,01-TL ilam harcından peşin alınan 29,20-TL ‘ nin mahsubu ile bakiye 1.273,81-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20-TL peşin harç ve 29,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 58,40-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 481,64-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.213,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 29,88-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; artan 1.183,12-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/02/2019
Katip …
Hakim …