Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/943 E. 2018/513 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/943
KARAR NO : 2018/513
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2016
KARAR TARİHİ: 29/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı …vekili dava dilekçesinde; üçüncü şahıs … Turizm San.ve Tic. A.Ş arasmda imza edilen … numaralı kasko poliçesi gereğince sigortalı şirket adına kayıtlı … plakalı araç sigorta ettirildiğini, poliçenin 10 04.2006 tarihli olduğunu poliçenin bir yıllık bir süreyi kapsadığını, sigortalı araç ile … plakalı araç arasmda meydana gelen 18.09.2006 tarihli trafik kazası neticesinde sigortalı aracın hasar gördüğünü ve kaza sonrası düzenlenen Kaza Tespit Tutanağında kazada davalı şahsın tam kusurlu olarak belirlendiğini neticesinde hasara uğrayan sigortalı araç için ekspertiz raporu tanzim edildiğini aracın tamir ettirildiğini ve hasar bedelinin poliçe gereğince müvekkili tarafından ödendiğini TTK. m.nOl’e göre sigortalısının hukukuna halef olarak ve bu kanuni halefe dayanarak davalı hakkında bedelin tahsiline ilişkin İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından icra işlemlerinin başlatıldığını, davalının haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının İtirazının iptali ve takibin devamına yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 07.04.2014 havale tarihli cevap dilekçesinde; Trafik Kanunu 109. Maddesi uyarınca alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek» dava dilekçesinde yazılı olan kaza neticesinde araçta meydana gelen zararın davacının ileri sürdüğü miktarın fahiş olduğunu bu bedelin kabul edilmediğini ve ayrıca kusur oranını kabul etmediklerini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında özetle; “3.764,45-TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faiz ile birlikte.. ” tahsilini talep ettiği, davalı tarafça borca ve takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … Esas ve … Karar sayılı 09/05/2016 tarihli bozma ilamı ile;
“1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko poliçesi gereği sigortalısına hasar bedeli ödeyen davacının, ödediği bedelin zarara sebep olan karşı araç sürücüsünden rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davaya konu trafik kazasında tarafların kusur oranları ile davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi bakımından, hukukçu bilirkişinin 08.04.2015 tarihli raporu hükme esas alınmıştır.Hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; bilirkişinin tarafların kazadaki kusur oranları konusunda değerlendirme yaptığı, davacı sigortacının aldığı ekspertiz raporunda belirlenen hasar onarım bedellerinin piyasa rayicine uygun olduğu ve davacının sigortalısına ödediği 3.550,00 TL. için davalıya rücu hakkının doğduğu yönünde değerlendirmelerde bulunduğu görülmektedir.
Trafik kazası nedeniyle kaskolu araçta oluşan hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkin davada, davacının uğradığı gerçek zarar miktarı oranında ve tarafların kusur durumlarına göre tazmine hükmolunabileceğinden, mahkemece gerçek zararın ve tarafların kusur durumlarının tespiti gerekmekte olup bu tespitin yapılması da özel ve teknik bilgiyi gerektirmektedir. 6100 Sayılı HMK’nun 266/1. maddesi “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” düzenlemesine yer vermiştir.
Mahkemece, dava konusu trafik kazasında hasarlanan kaskolu araçtaki gerçek zarar miktarının tespiti ile yine kazadaki taraf kusur oranlarının belirlenmesi bakımından, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi(makina mühendisi) veya bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamına göre; tarafların kazadaki kusur oranları ve hasar bedelinin tespiti konusunda rapor alınması gerekirken, konusunda uzman olmayan hukukçu bilirkişiden alınan rapora dayanılarak, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre ise; davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı likit (muayyen, belirli) olmayıp gerçek zarar miktarının tespiti yargılama yapılmasını, bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi davalı aleyhinde icra inkar tazminatına karar verilmesi de doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, işbu dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya kapsamına alınan 24/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kazanın oluşumunda … plaka numaralı taşıtın sürücüsü …’ın %100 oranında, tam ve asli kusurlu olduğunu, … plaka numaralı taşıt sürücüsü …’ın kazada kusurunun bulunmadığını, … plaka numaralı taşıtın onarım bedelinin KDV hariç 17.130,17-TL olarak kabulü gerektiğini, davacı talebinin 3.550,00-TL asıl alacak için olduğunu, tazminatın miktarı ve dayanağı konusunda dosyada belge bulunmaması nedeni ile bu husustaki nihai kararın Mahkememize ait olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 13/04/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Kök raporda; kazanın oluşumunda … plaka numaralı taşıtın sürücüsü …’ın %100 oranında, tam ve asli kusurlu olduğu, … plaka numaralı taşıt sürücüsü …’ın kazada kusurunun bulunmadığını, … plaka numaralı taşıtın onarım bedelinin KDV hariç 17.130,17-TL olarak kabulü gerektiğini, davacı talebinin 3.550,00-TL asıl alacak için olduğu, tazminatın miktarı ve dayanağı konusunda dosyada belge bulunmaması nedeni ile bu husustaki nihai kararın Mahkememize ait olduğunun sunulduğunu, dosyada kanaati değiştirecek nitelikte belge sunulmadığından kusur oranına ilişkin kanaatin muhafazası gerektiğini, taşıt için 19.000,00-TL ödeme yapıldığını, sovtaj değerinin 7.000,00-TL mertebesinde olduğunu, gerçek zararın 12.000,00-TL olarak ortaya çıktığını mütalaa etmiştir.
Dava; kasko poliçesi gereği sigortalısına hasar bedeli ödeyen davacının, ödediği bedelin zarara sebep olan karşı araç sürücüsünden rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, yargıtay bozma ilamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı … şirketi tarafından dava dışı sigortalısı ile aralarında akdedilen kasko poliçesi gereğince meydana gelen trafik kazası neticesinde hasar gören sigortalısına yapılan ödemenin rücuen tahsili talepli eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay bozma ilamı sonrasında dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan ek ve kök bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Kazanın oluşumunda … plaka numaralı taşıtın sürücüsü …’ın %100 oranında, tam ve asli kusurlu olduğu, … plaka numaralı taşıt sürücüsü …’ın kazada kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, … plaka numaralı taşıtın onarım bedelinin KDV hariç 17.130,17-TL olarak kadri maruf bulunduğu, davacı … şirketi tarafından araç için 19.000,00-TL ödeme yapıldığı, sovtaj değerinin 7.000,00-TL mertebesinde olduğu, bu bağlamda gerçek zararın 12.000,00-TL olarak ortaya çıktığı belirlenmiş olduğundan, davanın kısmen kabulü ile davalının talep edilen 3.550,00-TL asıl alacak yönünden itirazının iptaline karar vermek gerekmiş, davacı … şirketinin ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği nazara alınarak 13.11.2006 ödeme tarihi ile 16.07.2007 takip tarihi arasında 211,83-TL işlemiş faiziyle birlikte takibin 3.761,83-TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, bilirkişi raporu sonucunda tespit edilen alacak yönünden koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin ise reddine dair aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …(yeni esas …) E. Sayılı dosyasında davalı tarafın itirazının kısmen iptali ile takibin 3.550,00TL asıl alacak ve 211,83 TL işlemiş faiz olmak üzere, 3.761,83 TL üzerinden devamına , fazlaya ilişkin istemin reddine, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 yasal faiz uygulanmasına,
Davacı tarafın icra inkar taziminatı talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 256,97-TL ilam harcından peşin alınan 64,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 192,67-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 64,30-TL peşin harç ve 25,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 89,50-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 2,62-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.437,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1,70-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; artan 2.435,30-TL ‘ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 36,75-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 36,73-TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına; artan 0,02-TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne davalının yokluğunda karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/05/2018

Katip Hakim