Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/933 E. 2020/557 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/933 Esas
KARAR NO : 2020/557
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/09/2016
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … Sigorta A.Ş’te … nolu kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … ait … plakalı aracın, 24/09/2014 tarihinde sürücüsü … sevk ve idaresinde saat 08:30 sıralarında Karayolları Genel Müdürlüğünün bakım ve sorumluluğunda bulunan yolda Sakarya istikametinden İzmit/İstanbul istikametine seyri sırasında 2 nolu davalı karayollarının taşeron firması tarafından orta refüjde işaretleme yapılırken levhayı kontrolsüz bir şekilde sol şerit üzerine devirmesi ve … plaka nolu sigortalı aracın yan kısımlarına çarpması sonucu duraklaması ve durakladığı esnada arkasından gelen sürücü … idaresindeki … plaka nolu aracın 25 metrelik fren mesafesine rağmen ön kısımları ile sigortalı aracın arka kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlık trafik kazasının meydana geldiğini, davaya konu kazaya ilişkin trafik polisleri tarafından 20/08/2015 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı hazırlandığını, davacının davaya konu olay nedeniyle 15/12/2014 tarihinde 14.567,56-TL sigorta tazminatı ödediğini, davacının TTK mad. 1472 gereğince sigortalının haklarına halef olduğundan davalı tarafın sorumluluğunu karşılayan 14.567,56-TL alacak için davalıya rücu hakkı doğduğunu, hem doğru muhatabın belirlenmesi hem de zararın yoldan sorumlu bulundan idare tarafından karşılanması için Karayolları Genel Müdürlüğü’ne 15/03/2015 tarihinde müracaat edildiğini, hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen 14.567,56-TL hasar bedelinin müvekkil şirkete ödenmesinin istendiğini, 14.567,56-TL sigorta tazminatının sigortalıya ödeme tarihi olan 15/12/2014 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Karayolları vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul manasına gelmese de davacı yanca açılan iş bu davada 29/09/2014 tarihinde … plakalı aracın karıştığı …hye mvekii, … mevki idaresi sorumluluğunda olduğunu, ancak 24/09/2016 kaza tarihinde otoyol ve bağlantı yollarında bakım ve onarım peyzaj işlerinin yapım işini yapan …’nın ekipleri tarafından orta refüjde yapılan çalışmalar esnasında meydana geldiğini, ihale şartnamesine göre otoyolda temizlik çalışması yapmak için gerekli işaretlemeyi Karayolları Genel Müdürlüğü’nün onaylı Trafik İşaretleme Projesine göre işaretleme yapmakla mükellef olduğunu, çalışmalardan ve trafik işaretlerinin eksikliğinden, bakımsızlığından dolayı oluşabilecek kaza ve zararlardan firmanın sorumlu olduğunu, HMK 144. Maddesinin b fıkrası gereğince yargı yolu yönünden, aksi halde davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayın Karayolları Genel Müdürlüğü bakım ve sorumluluğunda bulunan yolda, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü göstermemesi sonucu oluştuğunu, huzurdaki davaya sebebiyet veren trafik kazasında, araç sürücüsünün kusursuz olduğunun kabul edilemeyeceğini, araç sürücüsü yoldaki her türlü uyarıcı levhaya rağmen, gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek hızını azaltma gereği duymadan seyrine devam ettiğini, hal böyle iken kazanın oluşumunda etken olan husus sadece yolda yapıldığı iddia edilen levha değil sürücünün yol yapım ve onarım alanlarında gerekli özen ve dikkati göstermemesinden oluştuğunu, haksız davayı kabul anlamında gelmemek kaydıyla, sigortalının yapmış olduğu primi ödemelerin, tazminattan düşülmesi gerektiğini, haksız davanın reddini, davanın Mapfre Sigorta ve acentesi olan … Hizmetleri’ne ihbarını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazası nedeniyle dava dışı sigortalı şirkete ödenen tazminatın davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Poliçe ile hasar dosyasının ibraz edildiği, araç tescil kayıtlarının dosyada mübrez olduğu görülmüştür.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/… esas, 2017/… karar sayılı dava dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen kusur bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 04/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davalı taşeron firma …’nın %75 oranında kusurlu olduğunu, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü’Nün %25 oranında kusurlu olduğunu, dava dışı sürücülerin kusursuz olduğunu, davacıya kasko sigortalı … plakalı çift kabinli kamyonet … marka, 2012 model ve … tipinde olduğunu, sigorta eksperi tarafından hasar tespiti yapıldığını, ayrıca fotoğraflar ve faturaların ibraz olduğunu, fotoğraflara göre aracın sağ taraf ağırlıklı olmak üzere arkası ve sol ön yan kısmın hasarlı olduğunu, ekspertiz raporu ve faturada sıralanan yeni parçaların fotoğraflarda görülen ve olayda meydana gelen hasarla ilişkili, parça değerleri günün rayicine uygun olduğunu, toplam parça bedelinin 10.788,39-TL, komple işçilik iskontolu 1.557,00-TL %18 KDV 2.222,17-TL olmak üzere toplam 14.567,56-TL aracın onarım giderleri olduğunu, %75 kusur oranına göre davalı … nın 10.925,67-TL’den ve Karayolları Genel Müdürlüğünün %25 kusur oranına göre 3.641,89-TL olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin ön raporu temin edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen … kürsüsünden (makine mühendisi /kusur bilirkişileri) seçilen bilirkişiler … , … ve … marifetiyle hazırlanan 03/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Heyetçe dava dosyasında yapmış olduğu inceleme sonucu dava dosyasında bulunan ve özetlenen 03/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda ifade edilen kanaate aynen katıldıklarını, davalı taşeron firma … kazaları önlemek ve trafik güvenliğini sağlamak üzere yol üzerinde işaretleme yaparak çalışılan orta refüje bitişik şeridi kapaması gerekirken kapamamış olması ve iş güvenliği tedbirleri almaksızın dikkatsiz çalışan işçilerinin levhayı yola devirmesi nedeniyle %75 oranında kusurlu olduğunu, davalı Karayollar Genel Müdürlüğü’nün 2918 sayılı KTK’nun karayolu trafik güvenliği ile ilgili madde 13 ile tanımlanan hususlarda aykırı olan taşeron firmasına gerekli denetim ve gözetim görevini yerine getirmemiş olması nedeniyle %25 oranında kusurlu olduğunu, davacıya sigorta aracın sürücüsü …’ın kusurunun bulunmadığını, fren izinin boyundan yoldaki hız limitlerini aşmadığı anlaşılan ve önünde levha çarpması nedeniyle aniden duran araca arkadan çarpan aracın sürücüsü …’nın kusurunun bulunmadığını, davalı …’nın %75 oranında kusurlu olduğunu, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün %25 oranında kusurlu olduğunu, … ve …’nın kusursuz olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; trafik kazası nedeni ile davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı şirkete ödenen tazminatın davalı Karayolları Genel Müdürlüğü ile taşeronu olan diğer davalı şirketten rücuen tahsiline karar verilip verilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği hüküm altına alınmış olup somut olayda davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına yapmış olduğu tazminat ödemesi kapsamında sigortalının haklarına halef sıfatı ile kazanın meydana gelmesinde davalıların kusurlu ve müteselsilen sorumlu oldukları iddiasına dayalı olarak huzurdaki davayı ikame ettiği görülmüştür. Bu kapsamda davalıların kazanın meydana gelmesinde kusurlu olup olmadıkları meselesi üzerinde durulmuş olup teknik bilirkişiler marifeti ile düzenlenen raporlar tetkik edilmiştir. İlk olarak 03/04/2018 tarihli kusur raporu düzenlenmiş olup rapor içerik ve kapsamının kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu, Karayolları Trafik Kanununun karayolu trafik güvenliği ile ilgili 13. maddesine göre karayolunun yapım ve bakımı ile görevli ve sorumlu bütün kuruluşlarının karayolu yapısını, trafik güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmakla yükümlü oldukları, olayda karayolunun bakım, onarım ve peyzajını davalı şirkete ihale eden davalı KGM’nin gözetim ve denetim görevini yerine getirmediği tespiti ile kazanın meydana gelmesinde (tali kusurlu) %25 oranında kusurlu olduğu, olayda orta refüj üzerinde trafik işaret levhaları dikmekte olan davalı şirket çalışanlarının dikkatsiz çalışmaları neticesinde refüje diktikleri işaret levhasını seyir yoluna devirmeleri ve seyir halindeki aracın sol yanına çarpmasına neden olması nedeni ile davalı taşeron şirketin %75 (asli kusurlu) oranında kusurlu olduğu, olay sırasında yolun sol şeridinde seyir halinde iken orta refüjden devrilen işaret levhasının çarptığı araç (dava dışı sigortalıya ait araç) sürücüsüne atfı kabil kusurun bulunmadığı, olay sırasında önünde seyreden ve işaret levhasının çarpması nedeni ile duran araca 25 metre fren izinden sonra arkadan çarpan dava dışı sürücü …’nın ise otoyol şartlarına uygun hızda ilerlerken beklenmedik şekilde levhanın devrilip çarpması sureti ile ani duraklamayı yeterli mesafeden algılamasının mümkün görülmemesi, etkili fren yapmasına rağmen duramaması sureti ile meydana gelen olayda kusurunun bulunmadığı saptanmıştır. Yargılamanın ilerleyen aşamasında davalı tarafça … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/… esas sayılı dosyası kapsamında alınan kusur raporunun ibraz edildiği görülmüş olup anılı dava dosyası uyap üzerinden celp edilerek tetkik edilmiştir. İnceleme neticesinde anılı dosyanın aynı trafik kazasına bağlı olarak davacı … (arkadan çarpan araç sürücüsü) tarafından davalılar aleyhine açılan tazminat davası olduğu, dosyada mübrez kusur raporu kapsamında ise davalı KGM’ne herhangi bir kusur izafe edilmediği görülmekle kusura yönelik tespitlerde oluşan çelişkiyi gidermek amacı ile dosya öncelikle ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş olup yalnızca ön raporun düzenlenip iade edilmesi ve ön rapora vaki beyanlar ve usul ekonomisi ilkesi kapsamında bu kez … Trafik kürsüsünden seçilip görevlendirilen üçlü bilirkişi heyeti marifeti ile hazırlanan bilirkişi raporu temin edilmiştir. 03/02/2020 tarihli raporun ilk rapor ile uyumlu olup her iki davalıya da kusur izafe edildiği anlaşıldığı gibi ayrıca dosyaya ibraz edilen … BAM 8. Hukuk Dairesi’nin 2018/… esas, 2020/… karar sayılı kararı ile işin yapılması sırasında meydana gelecek zararlardan zarar gören 3. şahıslara karşı işin asıl sahibi KGM ile işi ihale kapsamında alan taşeron şirket … A.Ş’nin birlikte müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken davalı KGM’nin kusuru olmadığından bahisle hakkındaki davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu tespitleri kapsamında …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/… esas, 2017/178 karar sayılı kararının kesin olarak kaldırıldığı ve yeniden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla anılı BAM kararı ile kesinleşen sorumluluk tespitlerinin dosyamızda mübrez raporlarda işaret edilen tespitlerle örtüşmekle her iki davalının da davacı tarafça dava dışı sigortalı şirkete ödenen tazminat bedelinden müteselsilen sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır. Ayrıca olay kapsamında birlikte zarara sebep olan davalıların 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1. maddesi gereği zararın tamamından zarar görenlere karşı müteselsilen sorumlu oldukları ve kazadaki kusur oranlarının kendi aralarındaki iç ilişkide hüküm ifade edeceği dikkate alındığından, davalıların kusur oranlarına göre değil, zararın tamamından müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiği anlaşılmıştır. Tüm bu gerekçeler ışığında; davacı sigorta şirketinin davalılardan 14.567,56-TL rücuen alacak isteminde haklı olduğu, Yargıtay’ın istikrar kazanan içtihatlarında da belirtildiği üzere (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/469 esas, 2019/3505 karar sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17840 esas, 2019/7750 karar sayılı kararı) rücuen tazminat/alacak davalarında ödeme tarihinden itibaren faiz istemi ile davalının tacir ve zarar gören aracın ticari vasıfta olması nedeni ile avans faizi isteminin yerinde olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
14.567,56-TL’nin 15/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 995,11-TL ilam harcından peşin alınan 248,78-TL’nin mahsubu ile bakiye 746,33-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 248,78-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 277,98-TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.369,25-TL yargılama gideri davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır