Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/923 E. 2019/316 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/923
KARAR NO : 2019/316
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/09/2016
KARAR TARİHİ : 10/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … İcra Müdürlüğü’nün … E. Dosyasına borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamını, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı definin kabulü ile davanın zaman aşımı yönünden reddini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, temerrüdün bulunmadığından faiz talebinin reddini, icra inkar tazminatı talebinin reddini, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; hatalı yapılan ödeme iddiasına dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiştir.anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 659,00-TL asıl alacak ve 522,80-TL faiz olmak üzere toplam 1.181,80-TL alacağın takip tarihinden (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 (ticari ve değişen oranlarda) oranında faiz ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememiz tarafından görevlendirilen Sigorta Eksperi bilirkişisi … tarafından hazırlanan 11/02/2019 tarihli bilirkişi raporu temin edilmiştir.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Huzurdaki davada; sigortalı araç plakasının hatalı yazılması sonucu sehven yapılan ödemeye dayalı olarak alacak istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminin ileri sürüldüğü, davalı vekilinin ise cevap dilekçesinde zamanaşımı savunmasında bulunduğu anlaşılmakla öncelikle bu savunmanın yerinde olup olmadığı meselesi ele alınmıştır. TTK’nın 1268. maddesi hükmüne bakıldığında; “Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler 2 yılda müruuzamana uğrar.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür. Davacının alacağının muaccel olduğu, yani davalı tarafa ödeme yaptığı 30/07/2010 tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 1268. maddesindeki, “Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar.” hükmü ile iki yıllık bir zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Buna göre, 11.07.2011 tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 1268. maddesi uyarınca, davacının alacağının, 11.07.2011 tarihine iki yıllık zamanaşımı süresinin eklenmesiyle, 11.07.2013 tarihinde zamanaşımına uğrayacağı anlaşılmaktadır.
Ne var ki davacının alacağının zamanaşımı süresi dolmadan, 01.07.2012 tarihinde, 6102 sayılı TTK yürürlüğe girmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 1420/(1). maddesinde, “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” hükmü kabul edilmiştir. 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 6. maddesi, “(1) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü süreler eski hukuka tâbidir.
(2) Zamanaşımı ile hak düşürücü sürelere ilişkin diğer hususlar, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Türk Ticaret Kanununa tâbidir.” hükmünü, “Sigorta sözleşmesi” başlıklı 39/(1). maddesi ise, “6762 sayılı Kanun yürürlükte iken yapılmış ve hüküm ifade etmeye başlamış sigorta sözleşmelerine, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl süreyle 6762 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Ancak, bu bir yıllık süre içinde sigorta ettireni, sigortalıyı ve lehdarı koruyan hükümler bakımından, 1517 nci maddesi müstesna, Türk Ticaret Kanunu hükümleri geçerli olur.” hükmünü içermektedir. 6103 sayılı Kanun’un 39/(1). maddesinde öngörülen bir yıllık süre içinde davacının alacağının zamanaşımı süresi henüz dolmadığından, ayrıca iki yıllık ve altı yıllık iki zamanaşımı süresi öngören 6102 sayılı TTK’nın 1420. maddesi davacının lehine olduğundan, zamanaşımı süresi, 6102 sayılı TTK’nın 1420. maddesine göre belirlenmelidir. (… Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı kararında da benzer şekilde belirtildiği üzere)
Anılı kanuni düzenleme ve gerekçeler ışığında somut olaya bakıldığında ise hatalı yapılan ödeme tarihi 30/07/2010, takip tarihi ise 10/05/2016 olup 2 ve 6 yıllık zamanaşımı sürelerinin huzurdaki davada dolduğu, bu nedenle davalı yanın zamanaşımı savunmasının yerinde olduğu anlaşılmakla; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın ZAMANAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar harcının davacının peşin yatırdığı 29,20-TL harçtan mahsubu ile alınması gereken 15,20-TL’nin Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliğinin 11/2. Maddesinde belirtilen 16,02-TL’den az olması nedeni ile harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan masrafın kendi üzerine bırakılmasına,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 1.221,37-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır