Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/921 E. 2018/812 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/829
KARAR NO:2018/871

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/08/2016
KARAR TARİHİ:03/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten alacaklarının tutar, faturalar kısmı için 130.000,00 TL, müvekkili şirketin diğer belirsiz ve tespiti gereken imalatın “işçilik, kazı, inşaat kısımlarını” ve şu anda belirsiz olan diğer giderleri kendisinin yaptığını, inşaat müteahhitliği yapan davacı müvekkili şirketin, (2013 yılı içerisinde bitmesi planlanan) … İlçesi, … Mahallesi, … Bulvarı No:…’ de bulunan … ada, … parsel üzerinde inşa edeceği konut amaçlı site merkezinin elektrik enerjisi ihtiyacı için “abonelik taleplerine”‘ …’ a bağlı olarak … … yakasında elektrik temini işinden sorumlu … A.Ş.(…)’ ye müracaat ettiğini(11.10.2010 tarih, 26779 sayılı dilekçe), davalı …’ın ise verdiği 20.10.2010 tarih ve … sayılı TİP – C/2. ENERJİ MÜSAADESİ” (Ek-1) “şartname” nitelikli cevap yazısı ile tek satıcı olmasından kaynaklanan gücünü müvekkil şirket aleyhine kullanarak, “elektrik aboneliği” talebinde bulunan müvekkilinden, esasen elektrik dağıtım şirketinin sağlaması gereken transformatör- (trafo), yer altı elektrik iletim (alçak gerilim) kablosu, … Proje ve benzeri gibi zorunlu yükümlülüklerini de başta Anayasamızın eşitlik ilkesine ve yürürlükteki yasal düzenlemelere aykırı olarak davacı şirkete yükleyerek yaptırttığını, … yetkililerinin ayrıca trafo yerinin de davacı müvekkil şirketçe karşılanmasını istediklerini ve 99 yıllığına 1.-TL karşılığı kira bedeli ile inşaat yapılacak arsadan kendilerine kiralanması koşulunu getirdiklerini, …’ın dayattığı şartlara, hukuka aykırı gerekçeler ileri sürdüğünü, müvekkili şirketin elektrik enerjisi için abonelik talebinde istenen elektrik enerjisinin temini için yapması gereken yatırımların, henüz programında olmadığını ve başlayarak bitirmesinin de zaman alacağını, yatırım için proje, planlama ve zamanın da belli olmadığını ve gelecekteki belirsiz yatırım programlarından olduğunu, bu yüzden elektriği ancak davacı müvekkil inşaat şirketinin gerekli tesisleri kurması “halinde” verebileceklerini belirttiklerini, söz konusu yatırımın mahiyeti sorulduğunda da bedelsiz trafo yeri verilerek 99 yıllığı 1.-TL bedel ile kiralanması, Trafo muhafaza bölümünün istenen şartlarda inşa edilmesi, trafonun tesis edilmesi, trafoya gelecek enerji nakil hattının yapılması, işçilik, montaj, proje ve diğer giderlerin davaa müvekkil şirket tarafından karşılanması gerektiğini, yatırım bedellerinin ve trafo yerinin müvekkil şirket tarafından karşılanması halinde elektrik verilebileceğini, aksi halde enerji alamayacağını ve itirazlarının da kesinlikle kabul edilmeyeceğini vurgulayarak çaresiz tek seçenekle karşı karşıya bıraktıklarını, müvekkili şirket yetkililerinin, yatırımcılarına karşı ticari taahhüt ve yükümlülüklerini zamanında yerine getirebilmek söz konusu trafo, yer altı … (orta gerilim) kablo, trafo köşkü gibi yatırımları elektrik aboneliklerini alabilmek, cezai duruma düşmemek için elektrik dağıtımı şirketinin isteklerini yerine getirmek amacı ile elektrik taahhüt işleri yapan bîr şirketle anlaşarak (…, ve Tic. A.Ş.) söz konusu yatırımları bedelini kendisi karşılayarak yaptırdığını, oysa başta Anayasamız (Anayasamızın angarya yasağına aykırı) olmak üzere emredici yasalar (4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, M.K. 2) gereği, elektrik dağıtım şirketleri ayırım gözetmeksizin kanun önünde hak ve eşitlik ilkesi ile elektrik enerjisi dağıtım ve bağlantı hizmetini abonelere ve abone olmak isteyenlere sunmakla yükümlü olduğunu, …’ın abone yatırımlarının elektrik dağıtım bedelinden düşüleceğine ilişkin yasa hükmüne aykırı davrandığını, elektrik dağıtım şirketleri tarafından inşaası gereken elektrik yatırımlarının daha sonra “dağıtım tarifesi tahakkuk bedellerinden düşüleceğine ilişkin” hukuksal düzenlemeler, Yasa ve Yönetmeliğin emredici, amir hükümleri gereği olduğu gibi elektrik enerjisi dağıtım şirketlerinin bu düzenlemeye aykırı sözleşmeleri dayatmaları, ülkemizin imzalayarak kabul ettiği … Konseyi Direktiflerine, 4077 sayılı Tüketicinin Koruması Hakkındaki Kanun ve diğer ilgili yasal mevzuat, başta 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve EPDK Yönetmeliklerine aykırı olup, emredici yasa hükümleri aksine sözleşme akdi, mutlak butlan ile malul olduğunu, elektrik dağıtım şirketleri tarafından emredici hukuk kurallarına aykırı ve belirli kalıpta hazırlanarak abone olma talebinde bulunan bazı şirketlere yükümlülükler getirmek için kullanıldığını, “TİP -C/2” Enerji Müsaadesi “Şartname”, … A.Ş. kayıtlarında yer alan (iltihaki) sözleşme örneği ve neticesi mutlak butlan ile batıl olduğunu, esasen Borçlar Kanununun borç ilişkilerinde aramış olduğu “Sözleşme Özgürlüğü” ilkesi …’ ın tek satıcılık ilkesi olayda bulunmadığı gibi, …’ın tek taraflı hukuka aykırı dayatmaları olduğunu, bu yüzden … tarafından ileri sürülen “şartname”, sözleşme özgürlüğüne getirilen sınırlamalar, nedeniyle Borçlar Kanununun 27. maddesine göre hukuka aykırı olduğunu, zira “şartname” konusu Kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğunu ve aynı şekilde konusu kamu düzenine aykırı olduğunu, Dürüstlük Kuralı Ve Hakkın Kötüye Kullanılması Yasağına (“Objektif İyi niyete”) Aykırılık söz konusu olduğunu, …’ın yasal mevzuata göre elektrik dağıtım şirketi olarak elektrik temin etme ve gerekli tesisleri yapmakla yükümlü olduğunu, …’ın Yasalar ile tanımlanmış görevine aykırı davrandığını, davalı … A.Ş. uygulamaya ilişkin söz konusu tarihte geçerli yasal mevzuat olan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun “dağıtım şirketlerine” yüklediği sorumluluk ve görevinden kaçındığını, Elektrik Dağıtım Şirketlerinin görevlerini yaparken. “Eşitlik” içerisinde hareket etmekle görevli olduklarını, yasa gereği abonenin (…’ ın yerine) yapacağı yatırım bedelinin tükettiği elektrik bedelinden düşülmesi gerektiğini, sonuç olarak bu sebeplerle davalarının kabulü ile müvekkili tarafından yapılarak bedeli karşılanmış olan transformatör, elektrik dağıtım panoları, yüksek gerilim E.N.H. ve diğer tesis bedellerinin imal tarihinden bu yana taraflar ticari şirket olduğundan ticari faiz ile davalıdan tahsilini, uygulanacak faiz tarihi için, tesisin “mutlak butlan” ile yapıldığı nazara alınarak, inşa tarihinden itibaren hesaplanmasına ve davalı … A.Ş.’ den tahsilini, muhakeme masrafları ve vekâlet ücretinin de davalı şirkete tahmil edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen taleplerin zamanaşımına uğradığını ve bu nedenle eldeki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, husumetin müvekkil şirkete yöneltilmesinin doğru olmadığını, … ile imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümleri gereğince dağıtım tesislerinin mülkiyetinin …’a ait olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde eldeki davanın türünü belirsiz alacak davası olarak belirttiğini, davaya konu edilen taleplerin belirlenmesi bağlamında objektif bir imkansızlık halinin mevcut olmasının belirsiz alacak davası açılabilmesinin olmazsa olmaz koşulu olduğunu, bu kapsamda eldeki davada talep edilen alacak kalemlerinden bir kısmının bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkarılacağı bu nedenle objektif olarak belirlenememe halinin mevcut olduğu iddiası hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın harcamayı bizzat yapan kimse olarak belirleyemediği alacak kaleminin bilirkişi tarafından belirleneceği tezi hukuki garabet örneği olacağını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafların görülmekte olan davada birlikte hareket etmek suretiyle alacak talebinde bulunduğunu, bu kapsamda açılmış olan davanın niteliği ve tarafların bu davayı ikame etmesinde aranan şartların varlığı ayrıca ve her bir davacı bakımında ayrı ayrı olmak kaydıyla incelenip usul hukukuna aykırı bir durumun varlığı halinde de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aradaki sözleşme ilişkisinin davacı tarafın iddiasının aksine geçerli olduğunu ve sonuçlarını doğurmaya devam ettiğini, davacı tarafın aradaki sözleşme ilişkisinin emredici kurallara aykırılığı nedeniyle mutlak butlan olduğu ve dolayısıyla geçersiz olduğu iddiasının hukuki gerçeklikten uzak olduğunu, davacı tarafın sözleşme hükümlerinin kendisine dayatıldığına ilişkin olarak tek bir somut delili dahi bulunmadığını, aksine kendisine tanınan itiraz hakkını dahi kullanma iradesi göstermeksizin sözleşme hükümlerini kabul ettiğini, davacı tarafla müvekkili şirket arasında henüz bağlantı ya da sistem kullanım anlaşması da bulunmadığını, bu anlaşmanın tesis edilmeden huzurdaki dava ile tek seferde ödeme talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın iş bu davaya dayanak teşkil eden taleplerinin bu yönüyle hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemece yatırım bedellerinin davacı tarafa geri ödenmesi kanaatine ulaşılırsa bu ödemelerin defaten yapılmayacağı, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin geçici 2. Maddesi ile diğer yönetmelik hükümleri gereği ancak bundan sonraki iletim ve dağıtım tarifesinden mahsup edilebileceği hususu da göz önünde bulundurulması gerektiğini, davacı tarafın iddiasının aradaki sözleşme ilişkisinin tümüyle mutlak butlan yaptırımına tabi olduğu dolayısıyla yapılan tesislere ilişkin bedellerin inşa tarihinden itibaren avans faiz oranı üzerinden iadesi iddiasına dayandığını, davacı tarafların eldeki davada talep ettikleri miktarların somut olaya uygun olmayıp fahiş nitelikte olduğunu, bu yönüyle söze konu taleplerin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, öte yandan istenen faizin niteliği ve başlangıç tarihinin de hukuka aykırılık arz etmediğini, sonuç olarak bu nedenlerle, öncelikle pasif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle davanın müvekkili şirket yönünden reddini, nihayetinde hukuki mesnetten yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacı şirket tarafından yapılan faturalı/ faturasız “işçilik” “kazı” “inşaat kısımları” imalat masraflarından oluşan alacak istemine ilişkindir.
Davalı tarafça zamanaşımı savunması ileri sürülmüş ise de taraflar arasındaki hukuki ilişkinin sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle, TBK’nın 146. maddesi gereğince zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, dava tarihi itibari ile zamanaşımının dolmadığı anlaşılmakla; yargılamaya devam olunmuştur.
Taraf delilleri toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yönünde ara karar oluşturulmuştur.
Mahkememizce görevlendirilen mali bilirkişi …, inşaat mühendisi bilirkişi … ve elektrik-elektronik mühendisi bilirkişi Prof Dr. … marifeti ile hazırlanan 17/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı şirket tarafından sunulan defter tastik bilgilerinin tablo şeklinde sunulduğunu, davacı tarafından sunulan defter tastik bilgileri kapsamında yasal sürede açılış noter onaylarının mevcut olduğunu, yevmiye defterinin kapanış tastikinin sunulmadığını, davacı şirketin davaya konu dava dışı şirket faturasını sunduğunu ve ticari kayıtlarının tablo şeklinde sunulduğunu, yine şirket tarafından Sevim El.firması ile olan ticari ilişki kapsamında çek ile yapılan ödemelere ilişkin sunulan ekran görüntüsünün sunulduğunu, davacı tarafından sunulan kayıtlar kapsamında dava konusu 130.000 TL fatura kaydı ve ödemelerin tespit edildiğini, dosya muhteviyatı belgeler üzerinde ve ilgili kanun ile mevzuatlar kapsamında yapılan inceleme sonuçlarının aşağıdaki gibi olduğunu;
Davacı Şirket Elektrik Mühendisi’nin, … Genel müdürlüğü, Müşteriler Müdürlüğüme sunduğu 11/10/2010 tarihli “Enerji Talep Dilekçesi” özetle; “…… İli, … İlçesi, … Köyü, … Bulvarı … Mah. … ada … parsel de inşaat devam eden … Projesine ait binamıza daimi olarak 1300 kW güce ihtiyacımız vardır…” şeklinde olduğunu,
… Genel Müdürlüğü Büyük Tüketimli Müşteriler Müdürlüğü’nün; 20/10/2010 tarihli, … sayılı “(…) ENERJİ MÜSAADESİ” yazısı özetle; “…talep gücünüzün mevcut Alçak Gerilim Şebekesinden karşılanması mümkün olamamaktadır. Ancak istemiş olduğunuz 1300 kW güç aşağıdaki şartlarda, bir adet trafo merkezi ile bu merkezden itibaren komple alçak gerilim şebekesinin tarafımızca tesis edilerek şirketimize işletme ve bakım karşılığında devredilmesiyle verilecektir…” şeklinde olduğunu,
Enerji ve Tabu Kaynaklar Bakanlığı … Genel Müdürlüğü’nün … tarih … Sayılı emirleri ile oluşturulan “Kabul Kurulu”nun hazırladığı 14/07/2011 tarihli “Geçici Kabul Tutanağı” özetle; “…… tarihli ve … sayılı yandaki koşullarla onaylandı…” şeklinde olduğunu,
Yukarıdaki belgelerden ilgili projenin gerçekleşmesinde Davacı Şirket’in; Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği (R.G.: 19/02/2003 tarih, 25025 Sayı)nın Üçüncü Bölümü’nde “Projelendirme ve Tasarımlandırmada Dikkate Alınacak Hususlar” başlığını açıklayan, Madde 18- “…dağıtım tesis ve/veya teçhizatı ile dağıtım sistemine bağlanacak tesis ve/veya teçhizatın: projelendirme, tasarımlandırmat test ve montaj işlemleri TSE, CENELEC, IEC ve ilgili standartlar uyarınca yapılır. Projelendirme ve tasarımlandırma açısından gerekli sistem bilgileri, talep edilmesi halinde dağıtım şirketi tarafından kullanıcıya verilir…” hükmü kapsamında yer alan tüm projelendirme tasarımlandırma işlemlerinde dikkat edilecek hususlara, uyduğunun görüldüğünü,
Sonuç olarak Davacı Şirket tarafından, toplamda 130.000 TL (ve tespiti gereken imalatın “işçilik”, “kazı”, “İnşaat kısımları” faturasız olarak) bedel ödenerek, tamamlanan “… No.lu (34,S/0,4 kV, 1600 kVA) TM ve O.G yer altı kablosu tesisi” işi, … tarafından kabul edilerek, elektrik sistemine dahil edildiğini,
EPDK. tarafından yayımlanan “Elektrik Piyasası Bağlantı Ve Sistem Kullanım Yönetmeliği (R.G.: 28/01/2014 tarih, 28896 sayı)’niıı Altıncı Bölümü’nde *Kullanıcı Tarafından Tesis Edilen İletim ve Dağıtım Varlıkları” başlığı altında “Dağıtım Varlıkları”nı açıklayan MADDE 21- “…(3) Bu durumda gerçeklesen yatırıma ait bedel, dağıtım şirketi tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla oniki aylık taksitte, yatırımı yapan veya finanse eden gerçek veya tüzel kişiye, muhataba ulaşılamaması halinde tesisin bulunduğu yerdeki en yakın banka ya da … şubesine, hak sahip veya sahipleri adına yatırılarak ödenir. Dağıtım tesisinin geçici kabulünün, dağıtım şirketinin bağlantıyı karşılayabileceğini öngördüğü tarihten sonra yapılması halinde geçici kabulün yapıldığı tarihi takip eden yıl başlar. Dağıtım Şirketi İlgili dağıtım tesisini, varlık kayıtlarına ödemenin yapıldığı tarihte ekler…” şeklinde hükmedildiğini,
27/08/2014 Tarih ve 5187-2 Sayılı EPDK Kurul Kararı (R.G.: 23/09/2014 tarih, 29128 sayılı)’nın, 2. Maddesi: “…bu metodoloji … tarihli ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Bağlantı Ve Sistem Kullanım Yönetmeliği ‘nin (Yönetmelik) 21inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır” şeklinde ve 5. Maddesi’nin 4. Fıkrası: “…Başvuru Sahibinin dağıtım tesisini bizzat yapması usulünde; Başvuru Sahibi ile dağıtım şirketi arasında; tesis edilecek dağıtım varlıklarının yapımına ilişkin koşulların, ilgili mevzuatın ve kontrollük iş ve işlemlerinin tanımlandığı bir tesis sözleşmesi imzalanır…” şeklinde açıklandığını, dolayısıyla, …’ca hazırlanan “(…) ENERJİ MÜSAADESİ” içeriğinde istenen “…tesis edilecek dağıtım varlıklarının yapımına ilişkin koşullarn tanımlandığı…” hususlar, davacı Şirket tarafından sorunsuzca yerine getirildiğini ve tesis … tarafından kabul edilerek, elektrik sistemine dahil edildiğini, …’ın; taraflar arasında tanzim edilen Enerji Müsaadesi Belgesi (EMB)’nin “Trafo Merkezine gelecek 34,5 kV’luk girdi-çıktı YG kablosunun arsanızdaki güzergahı ve trafo binası ile ilgili olarak şirketimiz lehine kullanım hakkı (İntifa ve İrtifak) tesis edilecek veya 99 yıllığı 1 TL bedelle Şirketmize kiralanacak ve kullanım hakkı veya kira durumu tapuya tescü edilecektir” şeklindeki 3. Maddesi ile yapılan tesisin yalnızca mülkiyetini talep ettiklerini ve bu şartın da; yine EMB’nin “Yukarıdaki şartlarımızı kabul etmediğiniz taktirde 45 gün içerisinde yazılı olarak itiraz etmeniz gerekmektedir. Aksi halde şartlarımız tarafınca kabul edilmiş sayılır” seklindeki 21. Maddesi’ne Davacı Şirket’ce itiraz edilmediği için kabul edilmiş sayılır gerekçesiyle talep edilen bedelin ödenemeyeceğinin ifade edildiğini, oysa; EPDK tarafından yayımlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği (R.G.: 02/11/2013 tarih, 28809 sayı)’nin “Dağıtım lisansı sahibinin hak ve yükümlülükleri” başlığı altında; MADDE 33- “… (2) Dağıtım lisansı sahibi, ilgili mevzuatta sayılanların yanısıra; …ç)Kurul tarafından onaylanan yatırım planı uyarınca yatırım programına alınan dağıtım tesislerinin projelerini hazırlamak, gerekli iyileştirme, yenileme ve kapasite artırımı yatırımlarını yapmak ve/veya yeni dağıtım tesislerini inşa etmek, d) Dağıtım sistemine bağlı ve/veya bağlanacak olan tüm dağıtım sistemi kullanıcılarına ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin hizmet sunmak,…g) ilgili yönetmelik çerçevesinde lisansına kayıtlı olan bölgeye ilişkin talep tahminlerini hazırlamak, … ı) Dağıtım hizmetinin Kanunda öngörülen nitelikte verilmesini sağlayacak yatırımları yapmak,…” şeklinde açıklandığını, yine Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği’nin ‘Dağıtım Şirketi’nin Yükümlülüğü” başlığı altında; MADDE 24- “(1) Dağıtım Şirketi; lisansı kapsamındaki dağıtım bölgesinde elektriğin dağıtım sistemine girişinden tüketim noktalarına iletilmesine kadar olan tüm aşamalarda, enerji akışının gerçek zamanlı olarak izlenmesi, sisteme ilişkin ihbarların alınması ve sonuçlandırılması ve koruyucu bakım onarım hizmetlerinin planlanması ile uygulanması konularında gerekli iletişim altyapısını kurmakla yükümlüdür…”, şeklinde açıklandığını, dolayısıyla; Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca çıkarılan pek çok Yönetmelikte Türkiye’deki bütün Elektrik Dağıtım Şirketleri’nin yetki ve sorumluluklarının net bir şekilde belirtildiğini, sonuç olarak Yasa açıkça Dağıtım Şirketi yerine abonenin yatırım yapmasını; “…Mevcut kapasitenin yetersiz olması (Dava konusu olayda mevcut), yeni yatırım gerekli olması (Dava konusu olayda mevcut), Elektrik Dağıtım Şirketi’nde yeterli finansmanın bulunmaması”, şartlarına bağlandığını, burada Elektrik Dağıtım Şirketi’nin yeterli finansa sahip olmadığını söylemenin dava konusu olayda mantıklı bir yaklaşım olmayacağını (Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği (R.G.: 04/08/2002 tarih, 24836 Şii’nin 38/(6). Maddesi),
Davalı Vekili “Dava dilekçesine cevap dilekçesinde”; “…elektrik dağıtım faaliyetine ilişkin olarak kullanılan mal ve hakların mülkiyetinden kaynaklı ihtilafların çözümünde sorumlu …’tır…” ifadelerinin kullanıldığını, oysa …. ATM’nin (… E., … K., 27/07/2016 T.) 27/07/2016 tarihli gerekçeli kararında anılan davanın davalısı …’ın savunmasının; “…davalı … ile davalı … arasında 24/07/2006 tarihinde imzalanan “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi”nin 7. Maddesinin alt bentlerinde uyuşmazlığın hukuki niteliğine göre ne tür davaların hangi şirket tarafından terkip edileceği hususunda çeşitli düzenlemelerin bulunduğunu, ayrıca bu sözleşmenin 7.5 maddelerinde “dağıttm faaliyetinin Şirket tarafından (…) yürütüldüğü dönemde, bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun şirkete ait olduğu, şirket tarafından yürütülmüş bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı şirketindir. Bu talepleri konu olan icra takibi ve davalar şirket tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük şirket tarafından karşılanır…” şeklinde düzenlemenin yer aldığını…” şeklinde olduğunu, bu ifadelerden …’a göre davanın yegane muhatabının … olduğunun anlaşıldığını,
Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği (R.G.: 28/01/2014 tarih, 28896 sayı)’nin 21’inci maddesine dayanılarak EPDK tarafından hazırlanan (Karar No: 5187-2, Karar Tarihi: 27/08/2014} “Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisi” dava konusu uyuşmazlığa uygulanacak metodoloji olduğunu, zira Metodoloji’nin 8. Maddesi’yle bu davada “Mahsup Yöntemi”nin uygulanamayacağı belirtilmiştir. Metodolojinin “Mahsup Yöntemiyle geri ödemesi başlamış tesisler” başlığı altında; Madde 8- “(1) Bu metodoloji yürürlüğe girmeden önce kullanıcı tarafından tesis edilen dağıtım varlıklarından, Elektrik Piyasası Bağlantı Ve Sistem Kullanım Yönetmeliği ‘nin Geçici 2. Maddesi hükümleri doğrultusunda mahsup yöntemi ile geri ödemesi başlamış olanlar için geriye dönük olarak bu metodoloji uygulanmaz” şeklinde açıklandığını, buradan geri ödemeye esas bedellerin en fazla 12 aylık eşit taksitte, yatırımı yapan başvuru sahibine ödenir, sonucuna ulaşıldığını,
Sonuç olarak “4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu”, “Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği”, “EPDK Kurul Kararlan”, “Elektrik Piyasası Bağlantı Ve Sistem Kullanım Yönetmeliği”, “Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği”, diğer ilgili mevzuatlar ile dosya içeriğindeki bilgi, belge ve deliller üzerinde yapılan inceleme kapsamında; 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu Madde 9’a göre dağıtım şirketlerinin, dağıtım sistemini işletmek, bu tesisleri yenilemek kapasite ikame ve artırım yatırımlarını yapmakla yükümlü olduğunu, dosyada elektrik dağıtım şirketlerinin anayasal eşitliğe aykırı olarak yürürlükteki yasal mevzuata göre elektrik abonesi olma haklarını şartlara bağlayarak, “şartnameler” düzenleyemeyeceklerini, Davacı Şirket’in, “… Nolu (34,5/04 kV 1600 kVA) TM ve O.G., yer altı kablosu tesisi” işinin gerçekleşmesinde, Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği’nin Madde-18 hükmünde açıklanan hususlara uyduğunun, 28/01/2014 tarih ve 28896 saydı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı Ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme” hususlarının düzenlendiği, yine aynı yönetmeliğin 20 ve 21. Maddelerimde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasların düzenlendiğini, Davacı Şirket tarafından “Rapor” içeriğinde açıklanan mevzuat hükümleri çerçevesinde ilgili trafo, usulüne uygun olarak tamamlandığı, tesisin geçici kabul işlemlerinin 14/07/2011 tarihinde Davalı Şirket tarafından yapıldığı, ayrıca yine Davalı Şirket’in … tarih ve … sayılı kararı ile dava konusu Trafo Merkezi’nin elektrik sistemine dahil edildiğini, davacı yanın ticari defterlerinde yapdan inceleme sonucunda, dava dışı yüklenici firmaya yapılan iş karşılığında 130.000,00 TL ödeme yapıldığını, sonuç olarak davacının davasında malen ve diğer incelemeler kapsamında haklı olduğunu…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali bilirkişi …, inşaat mühendisi bilirkişi … ve elektrik-elektronik mühendisi bilirkişi Prof Dr. … marifeti ile hazırlanan 11/07/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; ”…Dava dosyası 17/01/2018 tarihli “Kök Rapor”da detaylı bir şekilde incelendiğinden, iş bu Raporun bu tarihten sonra dosyaya konulan belgeler ve Mahkeme’nin 16/05/2018 günlü ara kararında istenilen hususlar dikkate alınarak, hazırlandığını, davalı … A.Ş. Vekili’nin Mahkeme’ye sunduğu bila tarihli, “17/01/2018 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarımızın sunulmasından ibarettir” konulu dilekçesinin “Sonuç Ve İstem” bölümünde beyan edilen “..re’sen dikkate alınacak nedenlerle; Bilirkişi Raporuna vaki itirazlarımızın haklılığı kabul edilerek;
1.Husumet dava şartına ilişkin itirazlarımız gözetilerek davanın müvekkil şirket yönünden…,
2.Davacı tarafın herhangi bir itirazda bulunmaksızın Enerji Müsaadesi Belgesinde yer alan şartları karşıladıktan sonra yapım bedellerini talep etmeksizin iyiniyet, dürüstlük ve ahde vefa ilkelerine aykırılık taşıması nedeniyle…,
3. Alıntısı yapılan yasal düzenlemeler ışığında davacı taraf ile müvekkil şirket arasında imza edilen tesis kullanım anlaşması ve/veya bağlantı anlaşmasının noksanlığı nedeniyle…”gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi istendiğini, oysa 17/01/2018 tarihli “Bilirkişi Kök Raporu”nda detaylı bir şekilde açıklandığı üzere; “… ile davalı … arasında 24/07/2016 tarihinde işletme devir hakkı sözleşmesi imzalandığı, işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.5 Maddesinde dağıtım faaliyetinin şirket tarafından (…) yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a ait olduğu, şirket tarafından yürütülen faaliyetler nedeniyle 3. Kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı davalı … olduğu…” açıklamalarıyla ayrıca …’a yapılmış bir başvurunun bulunmadığı hususu da dikkate alınarak …’ın sorumluluk yüklenemeyeceği belirtildiğini, “…27/08/2014 Tarih ve 5187-2 Sayılı EPDK Kurul Kararı (R.G.:23/09/2014 Tarih, 29128 Sayılı)”nın, 2. Maddesi “…bu metodoloji 28/01/2014 tarihli ve 28896 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21’inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.” şeklinde ve 5.Maddesi’nin 4.Fıkrası “…Başvuru Sahibi’nin dağıtım tesisini bizzat yapması usulünde; Başvuru Sahibi ile dağıtım şirketi arasında; tesis edilecek dağıtım varlıklarının yapımına ilişkin koşulların, ilgili mevzuatın ve kontrollük iş ve işlemlerinin tanımlandığı bir tesis sözleşmesi imzalanır…” şeklinde açıklandığı belirtilerek …’ca hazırlanan “(TÎP-C/2) ENERJİ MÜSAADESİ” içeriğinde istenen “…tesis edilecek dağıtım varlıklarının yapımına ilişkin koşulların tanımlandığı hususların davacı şirket tarafından sorunsuzca yerine getirildiği ve tesisin … tarafından kabul edilerek elektrik sistemine dahil edildiğinin belirtildiğini, ayrıca …’ın taraflar arasında tanzim edilen Enerji Müsaadesi Belgesi (EMB)’nin 3. Maddesi ile 21. Maddesi’ne atıf yaparak Davacı Şirket’in EMB’nin içeriğine 45 gün içerisinde itiraz etmediği gerekçesiyle, talep edilen bedelin ödenemeyeceğini ifade ettiğini, halbuki EPDK tarafından yayımlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği (R.G.: 02/11/2013 Tarih, 28809 Sayı)’nin Madde 33, Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği’nin Madde 24 ile Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca çıkarılan pek çok “Yönetmelik”te Türkiye’deki bütün Elektrik Dağıtım Şirketlerinin yetki ve sorumlulukları net bir şekilde ifade edildiğini, dolayısıyla tekel olarak elektrik dağıtım alanında kamu hizmeti görevini yapmakta olan elektrik dağıtım şirketlerinin yetki ve görevlerini tanımlayan çerçeve dışına çıkarak abonelik almak isteyen kişilere elektrik alabilmeyi belirledikleri “şartlara” bağlayabilmelerinin mümkün görülmediğini, Davacı Vekili’nin Mahkeme’ye sunduğu 14/03/2018 “Alındı Belgesi” tarihli, “17/01/2018 Tarihli Bilirkişi Raporuna ilişkin beyanlarımızdır” ilgili dilekçesinin “Rapora İtirazlarımız” başlığı altında beyan edilen “…Bilirkişilerin, uygulanacak yasal mevzuat konusundaki tespitleri de yasal mevzuata uygundur. …Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 27.08.2014 tarihinde “Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisi” onaylanarak yürürlüğe sokmuş olduğunu belirtmelerine rağmen raporlarının devamında kafalarının ne kadar karışmış olduğu görülmektedir…” şeklindeki açıklamalardan, 17/01/2018 tarihli “Bilirkişi Kök Raporu”nu iyi özümsemediğinin anlaşıldığını, oysa Rapor’un 8. Sayfasında açıklandığı üzere; “…Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği (R.G.: 28/01/2014 Tarih, 28896 Sayı) ‘nin 21. Maddesi’ne dayanılarak EPDK tarafından hazırlanan (Karar No: 5187-2, Karar Tarihi: 27/08/2014) “Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisi” dava konusu uyuşmazlığa uygulanacak metodolojidir. Zira bu Metodoloji’nin 8. Maddesiyle bu davada “Mahsup Yöntemi “nin uygulanamayacağı belirtilmiştir…” ifadeleriyle “…geri ödemeye esas bedeller, en fazla 12 aylık eşit taksitte, yatırımı yapan başvuru sahibine ödenir…” sonucuna ulaşıldığını, sonuç olarak “4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu”Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği”, “EPDK Kurul Kararları”, “Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği”Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği”17/01/2018 Tarihli Bilirkişi Heyeti Raporu” diğer ilgili mevzuatlar ile dosya içeriğindeki bilgi, belge ve deliller üzerinde , yapılan inceleme kapsamında 17/01/2018 tarihli “Bilirkişi Heyeti Raporu”nun “4-Sonuç Ve Kanaat” bölümünde açıklanan hususların aynen geçerliliğini koruduğunu, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği (R.G.: 28/01/2014 Tarih, 28896 Sayı)’nin 21’inci maddesine dayanılarak EPDK tarafından hazırlanan (Karar No: 5187-2, Karar Tarihi: 27/08/2014) “Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisinin 8’inci maddesiyle açıklanan hususlar kapsamında geri ödemeye esas bedeller, en fazla 12 aylık eşit taksitte, yatırımı yapan başvuru sahibine ödenmesi gerektiğini, davacı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda, dava dışı yüklenici firmaya yapılan iş karşılığında 130.000-TL ödeme yapıldığını…” mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacı şirket tarafından yapılan faturalı/ faturasız “işçilik” “kazı” “inşaat kısımları” imalat masraflarından oluşan alacak istemi yönünden davalı … ve …’ın sorumluluklarının bulunup bulunmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Somut olaya uygulanması gereken 01 Mart 2003 tarihli “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 6. maddesinin; “Gerçek veya tüzel kişilerin, dağıtım sistemine bağlantı talebinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde karşılanması ve bağlantı anlaşması yaparak hizmet verilmesi esastır. Bağlantı için yapılan başvuru, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından, dağıtım sisteminin mevcut durumu çerçevesinde genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması hususları da dikkate alınarak değerlendirilir. Buna göre; a) Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olması halinde, 5 inci maddede belirtilen belgelerin ibraz edilmesi kaydıyla dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır. b) Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olmaması ve genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması durumunda; saha etüdü gerektirmeyen hallerde başvuru tarihinden itibaren on iş günü, saha etüdü gerektiren hallerde ise başvuru tarihinden itibaren yirmi iş günü içerisinde, bağlantı talebinin karşılanabileceği makul bir süre, gerekçeleri ile birlikte başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Başvuru sahibinin söz konusu süreye itiraz hakkı saklı olup, bu konuda Kuruma başvurabilir. Başvuru, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38 inci maddesi hükümleri çerçevesinde Kurum tarafından değerlendirilir. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından verilen görüşe ilişkin gerekçelerin Kurul tarafından uygun görülmemesi halinde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır. c) Başvuru sahibinin (b) bendi kapsamında haksız bulunması veya bağlantı talebinin karşılanabilmesi için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bildirilen sürenin başvuru sahibi tarafından uzun bulunması ve bağlantı talebinin branşman hattı tesis edilerek karşılanabilir olması halinde gerekli yatırım başvuru sahibi tarafından üstlenilebilir. Bu durumda bağlantı projesinin hazırlanması başvuru sahibinin sorumluluğunda olup, bağlantı projesinin hazırlanabilmesine ilişkin etüt için gerekli olan tüm bilgiler dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından sağlanır. Bağlantı projesi, tamamlanmasını müteakip onay için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye sunulur. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, söz konusu proje üzerindeki incelemesini proje sunum tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde tamamlayarak projeyi onaylar veya projeyi revizyon için başvuru sahibine iade eder. Proje revizyonunun gerekçeleri başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Bağlantı projesinin onaylanması durumunda, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında, branşman hattının mülkiyet ve kullanım hakları ile finansman ve bağlantı koşulları gibi hususların düzenlendiği bağlantı anlaşması imzalanır.
Dağıtım sistemine geçici bağlantı yaparak elektrik enerjisi temin etmek isteyen gerçek veya tüzel kişi ile dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi arasında kullanım amacıyla sınırlı bir süreyi içeren bağlantı anlaşması imzalanır.
Bağlantı anlaşmasının imzalanmasını takiben ve anlaşmada yer alan süre içerisinde gerekli bağlantı varlıkları tesis edilerek, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak belirlenen bağlantı bedeli, başvuru sahibi tarafından dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye ödenir. Bağlantı bedeli, bir defaya mahsus olmak üzere ve ilk bağlantı anlaşması yapılması esnasında tahsil edilir ve geri ödenmez.
Bağlantı anlaşmasında yer alan adresteki kullanım yeri var olduğu sürece, bağlantı anlaşması yürürlükte kalır ve söz konusu kullanım yerindeki müşteri değişikliği halinde yeni bir bağlantı anlaşması yapılması talep edilmez.” hükümlerini içerdiği,
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. maddesinin 6. fıkrasının; “Sisteme bağlantı yapılması hâlinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibin tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür.” hükmünü içerdiği,
28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde; “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususlarının düzenlendiği, aynı yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodolojinin usul ve esaslarının düzenlendiği anlaşılmıştır.
Anılı yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; yatırım programı içerisinde karşı yanın yapması gerekli olan yatırımın davacı tarafından yapılması nedeniyle talep edilebilecek bedel ve tahsil şeklinin Yargıtay’ın istikrar kazanan içtihatları doğrultusunda yukarıda açıklanan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesinin gerektiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde anılı yönetmelik hükümleri ve ilkeler dikkate alınmak suretiyle alanında uzman bilirkişi heyetinden temin edilen kök ve ek raporların tetkiki ile davacı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda dava dışı yüklenici firmaya yapılan iş karşılığında tespit edilen 130.000-TL ödeme kadar davacının alacaklı göründüğü, davalılar … ile … arasında 24/07/2006 tarihinde işletme hakkı devir sözleşmesi imzalanmak suretiyle devir yapıldığı ve bu tarihten sonra elektrik tüketiminden dolayı faturaların … tarafından tahsil edildiği görüldüğünden ve dava tarihi itibarıyla mevcut alacakların da bu tarihten sonra istendiği anlaşıldığından davalı … yönünden açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince reddine, diğer davalı … yönünden davanın kabulü ile temerrütün dava tarihinden önce başladığı saptanamadığından 130.000-TL’nin dava tarihinden itibaren, davacı tarafça yalnızca ticari faizin talep edilmesi nedeni ile yasal faiz işletilerek tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı … yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine,
2-Davalı … yönünden açılna davanın KABULÜ ile,
130.000-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 8.880,30-TL harçtan peşin alınan 2.220,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.660,22-TL harcın davalı …’tan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 2.220,08-TL peşin harç, 2.250,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 326,50-TL olmak üzere toplam 4.825,78-TL yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan yargılama masraflarının davalı … üzerinde bırakılmasına,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre 13.150,00-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı …’a verilmesine,
8-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekili, davalı … ve davalı … vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza