Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/918 E. 2021/408 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/918 Esas
KARAR NO : 2021/408

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/09/2016
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 02.01.2016 tarihinde … plakalı araç ile seyir halindeyken davalı … idaresindeki … plakalı aracın sola hatalı manevrası, sıkıştırması ve tamponuyla çarpması sonucunda maddi ve bedeni hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, tutulan kaza tespit tutanağında davalının KTK’nun 53/1b maddesinde yazılan kuralı ihlal ettiğini ve kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, müvekkilinin kaza sonucu … Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi gördüğünü, istirahattan sonra yeniden rahatsızlandığını ve … Hastanesine kaldırıldığını, vertebrada yaklaşık %20,25 yükseklik kaybına neden olan kompresyon kırığının meydana geldiğinin görüldüğünü ve korse tedavisi ile bir yıl süreli ağır fiziksel zorlamaya neden olabilecek aktiviteler , spor faaliyetlerinden muafiyet ile üç ay istirahat verilerek taburcu edildiğini, müvekkilinin aracında da ağır hasarlar meydana geldiğini ve değer kaybı gerçekleştiğini, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını ve dava açıldığını, müvekkilinin bu olayda tamamen kusursuz olduğunu beyanla araçta meydana gelen değer kaybı nedeni ile 500,00 TL maddi, kaza sonucu vücudunda meydana gelen rahatsızlık doku ve organlardaki güç kaybı v.b. Nedenlerle 1.000,00 TL maddi, müvekkilinin yaşadığı üzüntü, acı, keder v.b.nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendilerine ödenmesine, avukatlık ücreti dahil yargılama harç ve giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağı ve olay yeri krokisinin incelenmesinde müvekkili şirketçe sigortalı bulunan araç sürücüsünün davacı tarafın iddia ettiği gibi kusurlu olmadığının görüleceğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun gerçek zarar miktarı ve sigorta poliçesinde yazılı limitlerle sınırlı bulunduklarını, tedavi giderleri ile tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş göremezlik tazminatından 6111 sayılı yasanın 59. Maddesi ile değiştirilen KTK 98 düzenlemesi gereği müvekkili sigorta şirketinin değil Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğunu, davacının gelir durumuna ilişkin olarak bilgilerin mevcut olmadığını ve sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmasında SGK kayıtlarının esas alınması gerektiğini, davacının kazancını, sözleşme, ücret bordrosu , hesap pusulası , çeşitli ödemeye ilişkin belgelerle kanıtlanması gerektiğini beyanla davanın reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; olay esnasında kullandığı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesinde bahse konu aracın 18.08.2015-18.08.2016 tarihleri arasında 366 gün sigorta kapsamına dahil olduğunu, … sigorta tarafından meydana gelecek zararlar yönünden yaptırımın kabul edildiğini, araç sahibi olarak kayıtlarda diğer davalı … Ltd. Şti.’nde ilgili … sigorta tarafından tazminatın ödenmesinde bir itirazlarının olmadığını, kendisi hakkında soruşturma başlatıldığını ve dava açıldığını, davacının arada kalan süre içerisinde sosyal hayatı, çalışmakta ise çalışma koşulları, başka bir olaya karışıp karışmadığı, daha önce bel ve sırt bölgesinde herhangi bir rahatsızlık geçirip geçirmediğinin araştırılarak tazminat hükmüne karar verilmesini gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Ltd. Şti.’ne usulüne uygun tebligat yapılmış ancak cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava ; meydana gelen kaza nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının kaza nedeniyle bir maluliyeti olup olmadığı ve var ise miktarının belirlenmesi amacıyla mahkememiz dosyası ATK’ya gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 02.08.2018 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda özetle ;
“Kurulumuzun 30.03.2018 tarih ve 2476 sayılı müzekkeresinde kişi hakkında kaza tarihli düzenlenmiş tıbbi belgelerin ve çekilen grafilerin teminen gönderilmesi istenmiş olup dosyanın yapılan incelemesinde bu evraka rastlanmadığı, dosyada mevcut tıbbi belgelerin kronolojik olarak incelendiğinde ilk tıbbi belgenin olaydan 15 gün sonra düzenlendiği anlaşılmakla kişinin kazada geçirdiği travmanın kaza ile illiyetinin mahkemenizce kabulü halinde;
1…. ve … oğlu 1962 doğumlu …’ün 02.01.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği ” nin oy birliğiyle mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
ATK raporunda kaza ile travma arasındaki illiyet bağına değinilmiş ve kaza tarihli belgelerin olmadığı belirtilmiş ise de dosyamıza konu olay nedeniyle davalı İhsan’ın sanık olarak yargılandığı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında cezalandırıldığı ve anılan kararın 06/09/2018 tarihinde kesinleştiği nazara alındığında olayın varlığının kesin olarak belirlenmiş olması nedeniyle kaza ile yaralanma arasında illiyet bağının varlığı da kesin hükümle belirlenmiş bulunmaktadır.
Bu veriler ışığında mahkememizce kusur, araç değer kaybı ve hesap raporu alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 13.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“..
Sürücü …’un yönetimindeki … – … plakalı öncesinde yolun soluna yanaşmadığı; kontrolsüzce şerit değiştirdiği; doğrultu değiştirme manevralarının yanlış yaptığı; trafiği tehlikeye soktuğu; … plakalı otomobil ile kazaya karıştığı için Karayolları Trafik Kanununun 46/b-c, 53/b/2, 84/f ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 94/A/b-c, 102/b/2, l57/a/6 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %85 kusurlu olduğu:
Sürücü …’ün yönetimindeki … plakalı otomobil seyrederken, yeterince dikkatli ve tedbirli olmadığı, doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapan … – … plakalı TIR aracı ile kazaya karıştığı için Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 95/d maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde tali ve %15 kusurlu olduğu;
Davalı …Tic. Ltd. Şti.’nin Karayolları Trafik Kanununun 85/1-5 maddesi gereğince sahibi olduğu …- … plakalı TIR aracının sürücüsü …’un kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu;
İşbu rapordaki kusur değerlendirmesinin, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı kesinleşmiş kararı ve karara esas olan 18.05.2016 tarihli bilirkişi raporu ile uyumlu olduğu;
Tazminata konu … plakalı, …marka tipi, … model, 02.01.2016 tarihinde yaklaşık 17 yıl kullanıldıktan sonra kazaya karışmış; kaza anında rayiç değeri 15.000 TL olan, … adına tescilli otomobilin genel şartlara eklenen yöntem ile hesaplanan değer kaybının 26,00 TL ve davalı sürücünün %85 kusuruna denk kısmının 22,00 TL olduğu;
Temerrüt tarihinin Araç sahibi … Ltd. Şti. Ve sürücüsü … bakımından 02.01.2016 kaza tarihi, … Sigorta AŞ bakımından ise başvuru tarihine göre Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesine göre 27.08.2016 olduğu,
Sigortalı aracın kullanım amacı ticari olup, dava dilekçesinde talep edilen en yüksek yasal faize ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu,
Zorunlu trafik sigorta poliçesinin manevi tazminat taleplerini kapsamaması nedeniyle Sayın Mahkemece takdir edilecek manevi tazminattan sigorta şirketinin sorumluluğunun söz konusu olmayacağı,
Devlet memuru olan davacının 6 aylık iyileşme(geçici iş göremezlik) döneminde herhangi bir efor sarf etmeksizin normal maaşları tam ödendiğinden ve bunun dışında başkaca bir zararı olduğunu gösterir bir belge bulunmadığından, davacının geçici iş göremezlik dönemi için talep edilebilir zararının belirlenemediği,
Adli Tıp Kurumu tarafından davacının bu olay nedeniyle malul kalmadığı belirlenmiş olduğundan davacının sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zararının bulunmayacağı ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Tarafların itirazları değerlendirilmek üzere mahkememizce ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 20.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;

Belirtilen hesaplama yöntemine göre değer kaybının tespit edilmesi durumunda aracın kilometresi bilinmediğinden yaşı dikkate alınarak 165.000 km üstünde olduğıı kabulü île araçta değer kaybı çıkmayacağı,
Takdiri Yüksek Mahkemenize ait olmak üzere kilometre belirsizliği, aracın önceden kaza geçilmemiş olması hususları dikkate alınarak kazadan önceki piyasa değeri 15.000.-TL olan aracın kaza ve yapılan onarım sonrası piyasa değerinin 14.000-TL olacağı takdir edilerek değer kaybı 1.000.-TL olarak bulunduğu,
Temerrüt tarihinin Araç sahibi … Ştı. ve sürücüsü … bakımından 02.01.2016 kaza tarihi, … Sigorta A Ş. bakımından ise başvuru tarihine göre Karayolları Trafik Ka/ıiînun 99.maddesine göre 27.08.2016 olduğu,
Sigortalı aracın kullanım amacı ticari olup, dava dilekçesinde talep edilen en yüksek vaaal faize ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu,
Zorunlu trafik sigorta poliçesinin manevi tazminat taleplerini kapsamaması nedeniyle Sayın Mahkemece takdire dilccek manevi tazminattan sigorta şirketinin sorumluluğunun söz konusu olmayacağı,
Devlet memuru olan davacının 6 aylık iyileşme (geçici iş göremezlik) döneminde her hangi bir efor sarf etmeksizin normal maaşları tam ödendiğinden ve bunun dışında başkaca bir zararı olduğunu gösterir bir belge bulunmadığından, davacının geçici göremezlik dönemi için talep edilebilir zararının belirlenemediği,
Adli Tıp Kurumu tarafından davacının bu olay nedeniyle malul kalmadığı belirlenmiş olduğundan davacının sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zararının bulunmayacağı ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde , Davacının Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı iptal kararı ile 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesinin 1. cümlesinde yer alan ”…Ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edilmekle ”Çalışma gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine ve maluliyet oranına göre tatbiki mümkün ise Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre” maluliyetinin belirlenmesi gerektiği ve buna göre alınan ATK raporunda sürekli maluliyeti tespit edilemediğinden sürekli maluliyete ilişkin maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı memur olup çalışamadığı sürelerde de maaşını almaya devam ettiği anlaşılmakla geçici işgöremezlik dönemine ilişkin maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Araçta meydana gelen değer kaybı istemi yönünden ise 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı ve 09/10/2020 yürürlük tarihli Anayasa Mahkemesinin iptal kararı kapsamında genel şartlar ifadesi iptal edilmekle derdest dava yönünden 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartlarına göre belirlenen değer kaybı hesaplama yöntemine göre değerlendirme yapılamayacağı sonucuna varılmıştır. Kabul edilen hukuksal durum gereğince Yargıtay 17 . Hukuk Dairesinin istikrar kazanan içtihatları doğrultusunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark, aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki onarılmış halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekmiş olup bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde davacı yanın talep edebileceği değer kaybına dayalı maddi tazminat miktarının 1.000 TL olarak hesaplandığı, taleple bağlılık ilkesi nazara alınarak davanın 500 TL üzerinden kabulünün gerektiği, sonucuna varılmıştır.
Davacının maluliyeti kalıcı olmasa da davalı …’ın haksız eylemi neticesinde yaralandığı ve böylece bedensel bütünlüğünün zedelendiği, bu nedenle meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların ekonomik gücü, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı hususları gözetilerek takdiren 3.000 Tl manevi tazminata hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
– Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
-Davacının bedensel zararları nedeniyle açılmış olan maddi tazminat davasının tüm davalılar bakımından REDDİNE,
-Davacının araçta meydana gelen değer kaybı isteminin kabulü ile 500-TL maddi tazminatın davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 27/08/2016 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 02/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile , 3.000-TL manevi tazminatın 02/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve … ŞTİ.’den alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 239,08 TL’den Davacı tarafça peşin yatırılan 175,90 TL’nin düşümü sonucu kalan 63,18 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Maddi tazminat yönünden; Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Maddi tazminat yönünden; Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı sigorta şirketine ödenmesine,
5-Manevi tazminat yönünden; Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …LTD. ŞTİ.’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 2.707,20 TL yargılama giderinin; davanın kabul oranına göre hesaplanan 183,98 TL ‘sinin davalılar … ve … LTD. ŞTİ.’den , 26,28 TL’nin davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı tarafından yatırılan 175,90 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 205,10 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır