Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/90 E. 2018/18 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/90
KARAR NO : 2018/18
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2016
KARAR TARİHİ : 16/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından davalı aleyhine … 34. İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra sayılı dosyası ile 10.000,00-TL asıl alacak bedelli takip başlatılmış olduğunu, işbu takibe borçlu tarafından itiraz edildiğini ve 29/12/2015 tarihinde takibin durmasına karar verildiğini, söz konusu borca itiraz haksız olup iptalini talep ettiğini, davalının haksız itirazının iptalini, takibin … 34. İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra sayılı dosyası üzerinden devamını, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; haksız açılan davanın öncelikle takibin dayanaksız olması sebebiyle reddini, kötüniyetli davacının %20 oranından az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… 34. İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra sayılı dosyasında özetle; “10.000,00-TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile birlikte.. ” tahsilini talep ettiği, davalı tarafın borca ve takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 27/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu alacak iletişim danışmanlık sözleşmesine istinaden düzenlenen hizmet faturasından oluştuğu, dava konusu alacak iletişim danışmanlık sözleşmesine istinaden düzenlenen faturanın Ekim 2015 dönemini kapsadığını, davalı tarafından ihtarname ile fesh edilen sözleşmenin tebliğ mazbatasının 30/10/2015 tarihinde ulaştığını, davalının dava konusu faturaya istinaden 10.000,00-TL iade faturası düzenlediği bu faturanın davacının defter ve kayıtlarında olmadığını, davalı şirketin davacı firma ile ilgili fatura ve belgeleri muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2015 yılı defter kayıtlarına işlediği ve yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31/12/2015 tarihi itibariyle defter ve kayıtlarında davacının alacaklı olmadığını, davacı şirketin davalı firma ile ilgili fatura ve belgeleri muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2015 yılı defter kayıtlarına işlediği ve yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemeleren sonra oluşan 31/12/2015 tarihi itibariyle 10.000,00-TL alacaklı olduğunu, bu rakamında 2015 yılına devir ettiği başkaca da bir ödemenin olmaması nedeniyle, davacı icra takip tarihinde alacağına işlenmiş faiziyle birlikte talep ettiği, alacağının varlığına karar verilmesi halinde bu alacağa icra takip tarihinden itibaren, işlemiş faizi ile birlikte 10.828,33-TL olduğunu, davacının alacağı için icra takip tarihinden sonra da kısa vadeli avans faizi oranında faiz istemesine engel bir hal olmadığını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 18/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu alacak iletişim danışmanlık sözleşmesine istinaden düzenlenen hizmet faturasından oluştuğunu, dava konusu alacak iletişim danışmanlık sözleşmesine istinaden düzenlenen fautarının Ekim 2015 dönemini kapsadığını, davalı tarafından ihtarname ile feshedilen sözleşmenin tebliğ mazbatasının 30/10/2015 tarihinde ulaştığını, davalının dava konusu faturaya istinaden 10.000,00-TL iade faturası düzenlediği bu faturanın davacının defter ve kayıtlarında olmadığını, davalı şirketin davacı firma ile ilgili fatura ve belgeleri muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2015 yılı defter kayıtlarına işlediği ve yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31/12/2015 tarihi itibariyle defter ve kayıtlarında davacının alacaklı olmadığını, davacı şirketin davalı firma ile ilgili fatura ve belgeleri muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2015 yılı defter kayıtlarına işlediği ve eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31/12/2015 tarihi itibariyle 10.000,00-TL alacaklı olduğunu, bu rakamında 2015 yılına devir ettiği başkaca da bir ödemenin olmaması nedeniyle, davacı icra takip tarihinde alacağına işlenmiş faiziyle birlikte talep ettiğini, alacağının varlığına karar verilmesi halinde bu alacağa icra takip tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte 10.828,33-TL olduğunu, davacının alacağı için icra takip tarihinden sonra da kısa vadeli avans faizi oranında faiz istemesine engel bir hal olmadığını mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 09/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Sözleşmenin 30/10/2015 tarihinde bittiği göz önünde bulundurularak, davacı tarafın ihtilaf konusu olan Ekim 2015 tarihi ile ilgili olarak, davalı tarafa keşide ettiği 01/10/2015 tarihli faturadaki hizmeti verdiğini, bu hizmetin geçmişteki hizmetin doğal uzantısı olsun veya olmasın, emek ve mesai gerektirdiğini, bu hizmetin içinde önceden plan ve programı yapılmış fakat hemen durdurulacak nitelikte işlerin bulunmadığını, dolayısıyla eskiden planlamış olsa da finalize edilmesi gerektiren projeler olduğundan ihtilaflı Ekim 2015 sürecini de kapsamının kaçınılmaz ve normal olduğunu, davalı tarafın da bu yönde iş taleplerinin olduğunun görüldüğünü, davalı tarafın da bu yönde iş taleplerinin olduğunun görüldüğünü, davalı tarafın itirazlarının yerinde görülmediğini, davacının keşide ettiği faturadaki hizmeti ifa ettiği ve bedelini almaya hak kazandığını mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan deliller bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; taraflar arasında akdedilen İletişim Danışmanlığı Sözleşmesi gereğince halkla ilişkiler hizmeti karşılığı 01/10/2015 tarihli 049679 sıra numaralı 10.000,00-TL bedelli faturanın kesilerek davalı tarafa gönderildiği, ancak davalı tarafça fatura bedeli ödenmediğinden bahisle … 34. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, davalı tarafın takibe vaki itirazın iptali talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda; Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8.2. maddesinde “sözleşmenin imzalanmasını takip eden ilk 6 ay içerisinde 1 ay önceden bildirimde bulunmak kaydı ile sözleşme taraflarca sona erdirilebilir.” hükmünün yer aldığı, davalı tarafça … 6. Noterliği’nin 29/09/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle davalı tarafça sözleşmenin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren feshedildiğinin bildirildiği, ihtarnamenin 30/09/2015 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacı tarafça fesih bildiriminden sonraki 1 aylık süre içerisinde sözleşme hükümlerinin geçerliliğinin devam ettiği ve tarafların sözleşme maddeleri ile bağlı kaldığı gerekçesiyle sözleşmenin 01/11/2015 tarihinde sona erdiği, bu nedenle Ekim ayı halkla ilişkiler hizmet bedelinin davalı tarafça ödenmesi gerektiğinin iddia edildiği, bu bağlamda taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin hangi tarihte sona erdiği ve davacının 01/11/2015 tarihli fatura nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 09/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; dava konusu uyuşmazlıkta taraflar 22/06/2015 ile 01/06/2016 tarihleri arasında 1 yıl süreyle geçerli olan belirli süreli bir danışmanlık sözleşmesi akdetmişlerdir. Anılan sözleşmenin hizmet süresi başlıklı 8.2 maddesinde; sözleşmenin imzalanmasını takip eden ilk altı ay içerisinde, 1 ay önce bildirimde bulunmak kaydı ile, sözleşmenin taraflarca sona erdirilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu hükme dayanarak, davalı …, 29/09/2015 tarihinde … 6. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle sözleşmeyi feshettiğini bildirmiştir.
Taraflar akdettikleri sözleşme ile kendilerini aralarındaki borç ilişkisini sona erdirebilme hakkı tanımışlardır. Taraflarca herhangi bir sebep ileri sürmeksizin, belirli süreli sözleşmede, sözleşmenin süresinin sona ermesinden önce “feshi ihbarla fesih” imkanı tanınmıştır. Bu fesih esas itibariyle derhal değil, feshi ihbar mühleti olan bir aylık süre geçtikten sonra borç ilişkisini ilerisi için sona erdirecektir. Taraflar sözleşmede feshi ihbar önelini 1 ay olarak belirlemişlerdir. Dolayısıyla davalı …’in 29/09/2015 tarihli sözleşmenin feshine ilişkin ihtarının davacıya tebliği tarihinden itibaren 1 ay sonra sözleşme, başka bir ifadeyle taraflar arasındaki borç ilişkisi sona ermiş sayılacaktır.
Dava konusu süreyi kapsayan döneme ilişkin olarak, sözleşmenin hizmet bedeli başlıklı 6.1 maddesinde davacı ajansın, davalı … AŞ için vereceği hizmet bedeli 01/07/2015 ile 01/02/2016 tarihleri arası için aylık KDV dahil 10.000,00-TL olarak kararlaştırılmıştır. Buna göre, taraflar arasındaki sözleşmenin 29/10/2015 tarihinde sona ereceğinin kabulü gerektiği, dolayısıyla davacının bu tarihe kadar hizmet bedeline hak kazanacağı açıktır. Kaldı ki; 09/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere; davacı tarafın 01/10/2015 tarihli faturadaki hizmeti verdiği, bu hizmetin geçmişteki hizmetin doğal uzantısı olsun ya da olmasın emek ve mesai gerektirdiği, bu hizmetin içinde önceden plan ve programı yapılmış, fakat hemen durdurulacak nitelikte işlerin bulunmadığı, dolayısıyla eskiden planlanmış olsa da, finalize edilmesi gerektiren projeler olduğundan Ekim 2015 sürecinide kapsamasının kaçınılmaz olduğu, taraflar arasındaki e-mail yazışmalarının içeriğinden de davalı tarafın da bu yönde iş taleplerinin olduğu nazara alındığında davalı tarafın itirazlarının yerinde görülmediği, davacının keşide ettiği faturadaki hizmeti ifa ettiği ve bedelini almaya hak kazandığı anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının aynı koşul ve kayıtlarla devamına, davalı tarafın itirazının iptaline, koşulları oluştuğundan alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 2.000,00-TL icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
… 34. İcra Müdürlüğünün … Esassayılı takip dosyasının aynı koşul ve kayıtlarla DEVAMINA, davalı tarafın itirazının İPTALİNE,
Alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 2.000,00-TL icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 683,10-TL ilam harcından peşin alınan 120,78-TL’nin mahsubu ile bakiye 562,32-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 120,78-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 149,98-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.039,00-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/01/2018

Katip Hakim