Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/899 E. 2021/569 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

hıbaT.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/899 Esas
KARAR NO : 2021/569

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/08/2016
KARAR TARİHİ : 10/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 16.06.2014 tarihli Hasta Takipleri Sistemi Üretimi Çerçeve Sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmek ve projenin zamanında hazır olmasını temin etmek için çeşitli şirketler ile irtibata geçerek yaptığı anlaşmalar gereği ödeme yaptığını, davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini, davalının sözleşmenin 4.5 maddesinde belirtilen hususları belirtilen vadede davacıya teslim etmediğini, daha sonra yapılan görüşmeler neticesinde davalının sözleşmeye aykırı davrandığını kabul ederek 2014 yılında oluşan iş kaybının telafisine yönelik 5.000 adet üretim lisansı bedeli olan tutar karşılığında 8.000 adet üretim lisansı verileceğini ifade ettiğini, yine buna ek olarak bu hususa ilişkin sözleşme revizyonunun davacıya hızlıca iletileceği ve tasarımların Şubat ayında teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, davacı sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve davacı ile iletişimi kestiğini, sonrasında davalının ilgili projeyi takip eden biriminin kapatıldığının ve ilgili projenin sona erdirildiğinin sözlü olarak bildirildiğini, müvekkilinin zarara uğradığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TLlik kısmının temerrüt / dava tarihinden itibaren uygunalanacak avans faizi ile birlikte davacıdan tazmini ile davacıya verilmesine , yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili talep arttırım dilekçesi ile; 5.000,00 TL’lik talebini arttırarak 74.418,75 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Çerçeve Sözleşmesi kapsamında davacıyı uğrattığı herhangi bir zararın bulunmadığını, davacının sözleşmeyi tamamen hatalı yorumladığını, sözleşmede yer alan taraflar arasındaki ilişkinin tüm detaylarını gözler önüne seren niteliğini gözden kaçırmaya çalıştığını, taraflar arasındaki sözleşmenin adına tesadüfen Çerçeve Sözleşmesi denilmediğini, tarafların bu çerçeve ile ileride tabi olacakları usul ve esasları genel prensipler çerçevesinde düzenlediklerini, sözleşmenin birçok yerine tarafların ayrıca sözleşme imzalayacaklarının düzenlendiğini, çerçeve sözleşmenin gelecekti kurulacak sözleşmelerin içeriğinin önemli bir bölümünün teşkil ettiğini, sözleşme özgürlüğü ilkesi doğrultusunda çerçeve sözleşmesi akdedilmesine herhangi bir engel de bulunmadığını, sözleşmenin 3.5 maddesinde cihazların fiyat ve teslim şartlarının davacı ile davalı arasında yapılacak ayrı bir sözleşmenin konusu olduğunun açıkça düzenlendiğini, sözleşmenin 4.1 maddesinde müvekkili şirketin üretim için gerekli bilgileri üretimin başlangıç tarihten önce tam olarak davacıya şirkete tarafların uygun gördüğü bir ortamda teslim edeceğinin düzenlendiğini, sözleşmenin mali hükümler ve fiyat başlıklı 8.maddesinde müvekkili şirketin davacı şirkete karşı herhangi bir mali yükümlülüğünün bulunmadığının, tam aksine davacının müvekkili şirkete karşı lisans bedeli ödeme suretiyle mali yükümlülüğünün bulunduğunun açıkça düzenlendiğini, sözleşmenin 10.1 maddesi uyarınca henüz yürürlüğe girmediği de sabit olup, yürürlüğe girmeyen bir sözleşmenin gerekçe gösterilerek alacak talebinde bulunulmasının hiçbir somut ve hukuki dayanağının bulunmadığını, taraflar arasında imzalı bulunan sözleşmenin hem yürürlük tarihi öncesi ve sonrasını net bir şekilde düzenlediğini, taraflar arasındaki ilişkide herhangi bir boşluk olmadığını beyanla somut ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı … sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Yanlar arasındaki 10/06/2014 tarihli Hasta takipleri sistemi üretimi çerçeve sözleşmesi, ihtarnameler, mail yazışmalarının ibraz edildiği görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 26.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle ;
“..Davacı yanın ihtarnamede, sözleşmeye istinaden yapmış olduğunu iddia ettiği harcamaların , bu işe yönelik olup olmadığının, davacı yanın resmi ve defter ve belgelerinde tespitinden sonra değerlendirme yapılabileceği kanaati oluşacaktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında
Davacı yanın “Hasta Takipleri Sistemi Üretimi Çerçeve Sözleşmesi”ne istinaden yaptığı iddia ettiği, harcamaların davacı yanın resmi defter ve belgelerin de incelemesinden sonra görüş bildirilebileceği… ” yönünde mütalaada bulunduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 13.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
”.. E-Posta Yazışmaları:
09.09.2015 tarihli e- mail yazışması:
Gönderen: …/… yetkilisi
Gönderilen:… /… yetkilisi
“2014 Ağustos ayında firmamıza teslim edilmesi gereken tasarımların ‘… tarafından halen teslim edilmediği,
Bu nedenden dolayı 2014 yılında oluşan iş kaybımızı önceki görüşmelerimizde ve en son ocak yayında yapmış olduğumuz telekonferansta sizinle paylaşmıştım ve sizler de bu konuda zararımızın telafisine yönelik 5,000 adet üretim lisansı bedeli olan tutar karşılığında 5000 adet üretim lisansı verileceğini söylemiştiniz…
… tasarımların Şubat ayında teslim edeceğinizi ekibinizle birlikte taahhüt ettiniz…
… bu süreçle Sözleşmemiz gereği firmamın sorumluluğunda olan ürünlerin kalıplarını yaptırdım ve bedellerini ödedim…
… tanıtım faaliyetlerine yönelik 4 adet kongre -fuar organizasyonuna katıldım, stand açtım,görsel metaryal dağıttım bu işlerin bedellerini de ödedim…
… henüz üretilecek tasarım elimde olmamasına rağmen 3.000 adet … marka mikroişlemci satın aldım bedellerini ödedim….
… Sistem yazılımlarını …firmasına yaptırdım.,,
C.İhtarnameler:
Keşideci : … Ltd. Şti.
Muhatap : … A.Ş.
Konu : Sözleşme konusu İşler lık.
Taraflar arasında 10.06.2014 tarihinde “Hasta Takip Sistemleri Üretimi Çerçeve Sözleşmesi” imzalandığı,
Sözleşmenin 4.5. maddesi gereğince 2014 Ağustos ayında Müvekkile teslim edilmesi gereken TASARIMLARIN … tarafından halen teslim edilmediği,
Tasarımların teslim edilmesi için hem sözlü hem de yazılı mail yoluyla talepte bulunulduğu, ancak teslimatlar gerçekleşmediğinden 2014 ve 2015 yıllarında iş kaybına sebebiyet verildiği, işbu durumun Şirkctinizce de kabul edildiği ve telafisi için 5.000 Adet üretim lisansı karşılığında 8.000 Adet üretim lisansı verileceğinin söylendiği, buna ilişkin EK Sözleşme revizyonu yapılacağının ifade edildiği,
Süreçle imzalanan Sözleşme gereği kendilerinin sorumluluğunda olan ürünlerin kalıplarının yaptırıldığı ve bedellerinin ödendiği,
Yine kendilerinin sorumluluğunda olan Tanıtım Faaliyetlerine yönelik 4 adet Kongre-Fuar Organizasyonuna katıldığı, stant açıklığı, görsel materyal dağıtıldığı ve bu işler için giderler ödendiği,
Proje ekibinizin ısrarı ile henüz üretilecek bir tasarım elinde olmamasına rağmen 3.000 adet … marka mikro işlemci satın alındığı ve bunların da bedelleri ödendiği,
Sözleşme yükümlülüklerinden olan Sistem yazılımları … Firmasına yaptırılmış, bu yazılımlara yönelik oluşmuş olan ciddi maliyet çıktığı, Yaptırılan işe ilişkin olarak da ödeme yapılması zorunluluğunun olduğu,
Gelinen noktada Şirketinizin ilgili biriminin kapatıldığı, çalışanların işlerinden ayrıldığı ve bu projenin dc yürütülmekte olan diğer projeleri ile birlikte sona erdirildiğinin sözlü olarak bildirildiğin,
Ayrılan kişilerin, müvekkili şirketin sahip olduğu ve gizli kalması gereken bilgilere sahip oldukları, işten ayrılma sonrasın Eşleri adına kurdukları şirketler ile faaliyet gösterdikleri ve şirketiniz ile de ticari ilişki içerisinde olunduğunun istihbar edildiği, bu yönde yaşanacak Pazar kaybından ve zarardan da sorumluluğunuz bulunduğu,
Bilişim Sektörünün sürekli yenilik, gelişim gösteren bir sektör olduğu, Tasarımların teslim edilmemesi ile yaşanan gecikme nedeniyle bu ürünlerde kullanılacak teknolojinin de eskimekte olduğu, örneğin kullanılacak olan …ilişkin olarak alınanlar dışında yeni ürün üretilmeycceği bilgisi verildiği, bu ürünün yerine daha gelişmiş ve farklı ürün üretileceği. Söz konusu yeni teknoloji bir … çalışması yapılmadan zaman, emek ve para harcanmadan eskiyi çıkar yenisini tak mantığı ile çalışmayacak teknoloji olduğu.
Sözleşme ağırlıklı olarak güçlü Sözleşmesi olarak sizin öne sürüp müvekkile kabul ettirdiğiniz koşullara göre kurulduğu, buna rağmen müvekkilin sorumlulukları yerin getirdiği, ancak bu durum tarafınızca yerine getirilmediği,
Sözleşme yükümlülüklerinizin yerine getirilmemesi nedeniyle müvekkil aleyhine katlanılamayacak derecede zarara uğradığı.
Bu durumda Sözleşmeye devam etme ve katlanma yükümlülüğü müvekkil açısından son bulduğu, Sözleşmenin 11.1. maddesi gereğince ihtilaf halinde tarafların iyiniyetli anlaşmaları esas olduğu belirtildiğinden Müvekkilin doğmuş bulunan zararlarının giderim için görüşmeye hazır olunduğu ve tarafınızdan bu yönde bir taleple bulunduğumuzu ihtaren bildiririz.
Açıklamalarına yer verilen ihtarname keşide edilmiştir.
TEBLİĞ: Muhatabına keşide edilen ihtarname 22.12.2015 tarihinde daimi çalışan … imzasına tebliğ edildiği, ilgili noterin 19.01.2016 tarihli şerhinden tespit edilmiştir.
D. Sözleşme ve Öngörülen Yükümlülüklere İlişkin Değerlendirmeler:
Taraflar arasında 10.06.2014 tarihinde imzalanan “Hasta Takip Sistemleri Üretimi Çerçeve Sözleşmesi” gereğince, davalı Şirket tarafından tasarımları yapılan “Hasta Takip Bilekliği” “Acil Durum Bilekliği” ve “Konum Tarayıcı” cihazların üretimi, müşteriye satış ve pazarlanması konusunda mutabık kalındığı,
Sözleşme konusu yukarıda belirtilen CİHAZ’ların TASARIMLARININ davalı tarafından davacıya teslim edileceğinin Sözleşmenin 4.1. maddesinde, hangi süre zarfında teslim edileceğinin ise 4.5. maddesinde belirlendiği ve bunun tesliminin taahhüt edildiği,
Sözleşmeye göre davacı tarafından, davalının tasarımı olan ürünlerin üretilip, müşteriye satış ve pazarlamasının yapılmasında, DAVACI sözleşmenin 8.1. maddesinde kararlaştırıldığı şekilde her bir ürün için belirlenen LİSANS ücreti adı altında bir ücreti Davalı yana ödeyeceğinin kabul edildiği.
Davacı, davalı tarafından tasarımı verilen ürünlerin Üretim Planına uygun olarak üretilmesinde uygun görülen malzemelerin temin yükümlülüğünün davacının uhdesinde olduğu,
Ayrıca, üretilen Cihazların müşteriye satış ve pazarlama faaliyetlerinden DAVACI’nın sorumluluğunun bulunduğu,
Davacı, Sözleşme konusu CİHAZLARIN üretilip. Müşterilere satış ve pazarlamasının yapılabilmesi için. davalının Sözleşmenin 4.5. maddesi gereğince. TASARIMLARININ davacıya teslim edilmesi yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle, işbu cihazların üretilmesinde kullanılacak uygun malzemelerin temini, müşterilere satış ve pazarlaması yönünde yapılmak zorunda kalınan ve 3. kişilere ödenen harcamalar nedeniyle zarara uğradığını iddia ederek, söz konusu zararların tazmini için huzurdaki davanın ikame edildiği anlaşılmıştır.
İncelenen e-postalarda tarafların arasında iletişimin sağlanmadığı, davacının proje kapsamında harcama ve yatırımlar yaptığı, davalının ise davacıya tasarımları yollamadığı görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanmış olan 10.06.2014 tarihli “Hasta Takipleri Sistemi Üretimi Çerçeve Sözleşmesi”, dosya kapsamındaki bilgilerden de anlaşıldığı üzere davalı şirket tarafından; davalı şirketin organizasyonunun değiştiği, ilgili bölümlerde çalışan personelin işten ayrılmış olduğu, bu nedenle projeye devam edilemeyeceği, ürünlerin bu aşamada üretilmesinin söz konusu olamayacağı gerekçesi ile sona erdirilmiştir. Bu noktada sözleşmenin feshi, davalı şirketten kaynaklanan bir sebeple haklı bir sebep olmaksızın sona erdirildiği sonucuna takdiri Sayın Mahkemede olmak üzere varılmıştır.
Taraflar arasında geçerli 10.06.2014 tarihli sözleşme her ne kadar taraflarca Çerçeve Sözleşme olarak adlandırılmış ise de taraflara borçlar yüklemiş olup, tarafları bağlamaktadır. Bu sözleşme uyarınca davacı şirket belirli masraflar yapmıştır. Bu nedenle de sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğramış olduğu zararları TBK m. 112 hükmü uyarınca tazmin edebileceği sonucuna takdiri Sayın Mahkemede olmak üzere varılmıştır.
E. Davacı Ticarî Defter Kayıtları ve Mali Değerlendirme:
Davacı huzurdaki dava ile taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince 3. kişilere yaptığı ödemelerin tazmini için 21.12.2015 tarihli ihtarnamede de açıkladığı üzere:
• Ürün kalıplarının yaptırılıp bedelinin ödendiğini,
• Ürün tanıtımı için 4 adet kongre + Fuar Organizasyonlarına Katılım, stand açıldığı, görsel materyal dağıtımı yapıldığı ve bedellerinin ödendiği,
• Proje ekibinin ısrarı ile 3.000 adet …marka mikro chip işlemci satın alındığı ve bedellerinin ödendiği.
• Sözleşmede de adı geçen … firmasına yazılını ve A…çalışmaları yaptırıldığı, ancak henüz ödeme yapılmadığı,
Başlıkları altında tazmin taleplerine yer verdiği anlaşılmıştır.

YILI
DEFTERİN CİNSİ
TASTİK EDEN NOTER
TASTİK TARİHİ
YEVMİYE NO
TAS. TARİH
YAV. NO
TAS. ED. NOTER
2014
Yevmiye
Ankara … Noteri
26.12.2014
31209
10.06.2015

Ankara … Noteri
2014
Defterikebir
Ankara … Noteri
26.12.2014
31210

0

2014
Envanter
Ankara … Noteri
26.12.2014


0

2015
Yevmiye
Ankara …Noteri
25.12.2014

29.06.2016
0
Ankara… Noteri
2015
Defterikebir
Ankara … Noteri
25.12.2014





2015
Envanter
Ankara … Noteri
25.12.2014



Davacı tarafından ibrazı ile incelenen ve VUK md. 182 uyarınca tutulması gereken 2014 ve 2015 yılı ticari defterlerin usule uygun Tasdiklerinin yaptırıldığı Davacı ticari defter ve muavin kayıtlarının birbirini doğruladığı, yasa ve mevzuata uygun olarak tutulan davacı defterleri lehe delil olarak değerlendirilebileceği mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 10.06.2014 Tarihli Sözleşme kapsamında taraflar arasında herhangi bir faturalama ve buna bağlı olarak borç/alacak doğmadığı,
Ancak, taraflar arasında imzalanan Sözleşme gereğince, Davalı tarafından Sözleşme konusu cihazlara ilişkin TASARIMLARIN davacıya teslimi ve devamında bu cihazların davacı tarafından üretilmesi, üretilen cihazlar için davacı tarafından davalı şirkete her bir cihaz için LİSANS ücreti ödeneceğinin kararlaştırıldığı, Davalının TASARIMLARIN teslimi akabinde davacı tarafından da üretimi planlanan ve kararlaştırılan CİHAZLARIN müşterilere satış ve pazarlamasının yapılacağı kararlaştırılmış olmakla, davacı tarafından söz konusu cihazların ürcıiminde kullanılacak bir kısım malzemelerin alınmasına yönelik 3. kişilere yapmak durumunda kalınan bir kısım harcamaların davacı ticari defterlerinde aşağıdaki gibi tespiti yapılmıştır.
Sayın Mahkemeniz ara kararı gereğince, taraflar arasında imzalanan Sözleşme konusu CİHAZLARIN TASARIMLARININ davalı tarafından davacı şirkete teslim edilmemesi ve işbu nedenle de davacı tarafından iiretilcmeyen ve müşterilerine satışı yapılamayan cihazlar nedeniyle üretim öncesi 3. kişilere yapmış olduğu harcamaların davacı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, yapılan harcamaların Sözleşme konusu cihazlar ile ilgili olup olmadığına ilişkin olarak davacı tarafından ibraz edilen faturalar, işbu faturaların 2014 ve 2015 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu onaylı defter kayıt sayfalarında aşağıdaki gibi tespit edilmiştir.

İşlem tarihi
Yev. No
Açıklama
Fat tutarı
10.07.2014

08.07.2014 TARİH … no.lu fat. 5. …Hast. Yön. Kon. Spon. bedeli
10.000,00
10.07.2014

07.07.2014/…nolu fat. … Dergisi reklam bedeli
7.000,00
10.11.2014
616
… Ltd. Şti. 03.11.2014/… fat. Uçak bileti
3.560,00
31.01.2015
53
30.01.2015/404 fat. … A.Ş./ … 2015 fuarı 11.287.40 USD karş.
27.104,43
31.01.2015
53
30.01.2015/405 fat. … A.Ş./ … 2015 fuarı 90.000,00 USD karş.
216,12
31.01.2015
53
23.01.2015/…fat. … Ltd. Şti. Yurtdışı uçak bileti
2.920,00
31.01.2015
53
23.01.2015/… fat. …Ltd. Şti. Yurtdışı Seyh. Paket ve Vize Ücreti 2.249,59 USD karş.
5.278,66
10.03.2015
151
30.10.2014/… fat. … İth. Bedeli 3.000 adet Entegre dev. 28.350 USD karşı
74.418,75

TOPLAM
130.497,96

Davacı tarafından dava dışı 3. şahıslara yapmış olduğu harcamalara ilişkin olarak dosyaya sunulan faturalar ve işbu faturaların davacı ticari defterlerindeki kayıtlarına ilişkin tespitlerde 130.497.96 TL tutarında bir harcama yaptığı ve işbu faturalar üzerinde yapılan incelemede ise Fatura açıklamalarında yapılan harcamaların taraflar arasında imzalanan 10.06.2014 imza tarihli Sözleşme ile ilgili olup olmadığına ilişkin oluşan kanaatimiz, her bir fatura açıklamasına göre aşağıda verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanması ile sözleşme konusu cihazların TASARIMLARININ davalı tarafından Davacı şirkete teslim edilmemesi nedeniyle üretim aşamasına geçilmeden tarafların Sözleşmeyi sonlandırmasına kadar geçen sürede, davacı tarafından sözleşmenin gerçekleşeceğine dair güvene binaen yapıldığı iddia edilen bir kısım harcamalara ilişkin faturalar ve işbu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu defter sayfa örneklerinin sunulması ile tespit edilen ve yukarıdaki tabloda verilen harcamalar incelendiğinde:
1)Sözleşme konusu cihazların yun dışı müşterileri kapsayacak şekilde üretileceğine dair. bu hususla Davacının pazarlama ve satış yükümlülüğünün bulunduğuna dair Sözleşmede ve taraf beyanlarında herhangi bir açıklama ve ifadeye rastlanmadığından, Davacı tarafından yun dışına yönelik seyahai, fuar katılım, sponsorluk ve diğer harcamalarının Sözleşme kapsamında yapılan harcama olarak değerlendirilemeyeceği,
2)10.07.2014 işlem tarihli … Dergisi Reklam bedeli olarak görülen 7.000 TL tutarındaki harcamanın önada reklama konu olabilecek bir cihaz olmaması nedeniyle sözleşme kapsamında değerlendirilemeyeceği,
3)Yukarıdaki tabloda verilen harcamalardan Sözleşme konusu üretilecek CİHAZLAR için kullanılması söz konusu olabilecek malzemeler arasında …’tan ithal edilen 3.000 adet … Devre alımı için yapılan 28.350.00 USD karşılığı 74.418.75 TL harcamanın Sektördeki teknolojik değişim ve yeni teknolojik gelişmelerin çok hızlı bir değişim göstermesi nedeniyle sonraki aşamalarda kullanımının sınırlı olacağı veya hiç olmayacağı da kabul edilerek, Sözleşme kapsamında yapılan harcama olarak değerlendirilebileceği,
4)Davacı tarafından dosyaya sunulan ve 3.kişilere yapılan harcama olarak belirtilen …-… Ltd Şii tarafından davacı adına düzenlenen 21.12.2015 tarih … seri no’lu 34.000 TL bedelli araştırma, Geliştirme ve Danışmanlık Hizmet Bedeli açıklamalı faturanın. Davacı tarafından davalıya Ankara … Noterliğinin 2l.l2.20l5 tarih … yevmiyeli İhtarname ile taraflar arasındaki Sözleşmenin sona erdirildiğine ilişkin İhtarname ile aynı tarihli olduğu, İşbu harcamanın taraflar arasındaki Sözleşme ile bağlantılı olup olmadığının somut olarak tespiti yapılamadığından işbu fatura tarafımızca değerlendirilemcyeceği kanaatine varılmıştır.
SONUÇ
Nihai takdir Sayın Mahkemenizde olmak üzere;
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, taraflar arasında imzalanan Sözleşmeler, davacı tarafından çekilen ihtarname, taraflar arasındaki son e-mail yazışması, Davacı şirkete ait 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin ticari defter kayıtları, davacı tarafından 3. kişilere yapılan harcamalara ilişkin faturalar ve tüm dosya kapsamı belgeler üzerinde yapılan ve detayları yukarıda ilgili bölümlerde verilen inceleme ve tespitler birlikte değerlendirildiğinde:
1)Taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanan davalının cihaz tasarımlarının davacı şirkete teslim edilmemesi nedeniyle, gerçekleştirilemeyen cihaz üretimleri nedeniyle davacının 3. kişilere ödediği harcamalardan kaynaklanan zararının 74.418.75 TL olarak davalıdan talep edilebileceği,
2)Talep edilebilecek 74.418.75 TL İçin Dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince ticari avans faizi talep edilebileceği,
Tarafların diğer talepleri Sayın Mahkemeniz takdirlerinde olduğu…”yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 11.09.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
“…Davacı tarafından itiraz edilen hususlarda somut herhangi bir belge ve bilgi dosyaya ibraz edilmediğinden kök rapordaki değerlendirme , görüş ve kanaatimizin değişmediği hususu mahkemeniz takdirindedir.
Hukuki değerlendirme:
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanmış olan 10.06.2014 tarihli sözleşmenin bir çerçeve sözleşme olduğunu, bu sözleşmeden kaynaklı herhangi bir borç ve sorumluluk doğmadığını, sonrasında da taraflar arasında borç doğuran asıl sözleşmelerin yapılmamış olması nedeniyle davalı müvekkilinin işbu dava kapsamında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de, mesele hakkında kök raporda durdurulmuş olup bu hususta kök raporda varmış olduğumuz sonuçta herhangi bir değişiklik yapılmamış olup, bu hususta karar verme yetkisi sayın mahkemenindir.
Teknik inceleme:
Dosya üstünden yapılan incelemede yazışmalarda “… Henüz üretilecek tasarım elimde olmamasına rağmen 3000 adet … marka mikroişlemci satın aldım bedellerini ödedim….” şeklinde ibarenin olduğu , davacının bu satın almayı sözleşme kapsamında yaptığı tespit edilmiş olup, tarafların diğer talepleri mahkemenin takdirinde olduğu… ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının tetkiki neticesinde; Huzurdaki davada yanlar arasında 10/06/2014 tarihli “Hasta Takipleri Sistemi Üretimi Çerçeve Sözleşmesi”nin akdedildiği, davacı yanın dava/beyan dilekçeleri kapsamında sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve davalının davacı ile iletişimi kestiğini, sonrasında davalının ilgili projeyi takip eden birimi kapattığını ve ilgili projenin sona erdirildiğinin bildirildiğini beyanla … hükümleri kapsamında zararının tazminini talep ettiği, davacı yanın sorumluluğunda olan ürünlerin kalıplarını yaptırdığını ve bedellerini ödediğini, sorumluluğunda olan tanıtım faaliyetlerine yönelik 4 adet kongre fuar organizasyonuna katıldığını, stand açtığını, görsel materyal dağıttığını, bunlara ilişkin giderleri ödediğini, proje ekibinin ısrarı üzerine henüz üretilecek bir tasarım elinde olmamasına rağmen 3000 adet … marka mikroişlemci satın aldığını ve bedellerini ödediğini beyanla zarar kalemlerini ayrıştırdığı görülmüştür. Davalı tarafın ise Çerçeve Sözleşmesi kapsamında tarafların bu çerçeve ile ileride tabi olacakları usul ve esasları genel prensipler çerçevesinde düzenlediklerini, sözleşmenin birçok yerine tarafların ayrıca sözleşme imzalayacaklarının düzenlendiğini, çerçeve sözleşmenin gelecekte kurulacak sözleşmelerin içeriğinin önemli bir bölümünün teşkil ettiğini, sözleşme özgürlüğü ilkesi doğrultusunda çerçeve sözleşmesi akdedilmesine herhangi bir engel de bulunmadığını, sözleşmenin 3.5 maddesinde cihazların fiyat ve teslim şartlarının davacı ile davalı arasında yapılacak ayrı bir sözleşmenin konusu olduğunun açıkça düzenlendiğini, ayrı bir sözleşmenin ise düzenlenmediğini, sözleşmenin 4.1 maddesinde müvekkili şirketin üretim için gerekli bilgileri üretimin başlangıç tarihten önce tam olarak davacıya şirkete tarafların uygun gördüğü bir ortamda teslim edeceğinin düzenlendiğini, sözleşmenin mali hükümler ve fiyat başlıklı 8.maddesinde müvekkili şirketin davacı şirkete karşı herhangi bir mali yükümlülüğünün bulunmadığını, tam aksine davacının müvekkili şirkete karşı lisans bedeli ödeme suretiyle mali yükümlülüğünün bulunduğunun açıkça düzenlendiğini, sözleşmenin 10.1 maddesi uyarınca henüz yürürlüğe girmediği, yürürlüğe girmeyen bir sözleşmenin gerekçe gösterilerek alacak talebinde bulunulmasının yerinde olmadığının savunulduğu görülmüştür. Bu kapsamda somut uyuşmazlığın yanlar arasındaki çerçeve sözleşmenin niteliği, davacı yanın çerçeve sözleşmeden kaynaklı zararının olup olmadığı, güven sorumluluğuna dayalı zararlarının tazmini isteminin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2019/13-221 esas, 2019/575 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; ”…Kendine özgü mahiyet arz eden güven sorumluluğu bir kişinin davranışlarıyla başkalarında yarattığı haklı beklentiler nedeniyle oluşan güven ilişkisinden kaynaklanır. Temeli Alman Borçlar Kanunu’nda yer alan, borçlar hukuku mevzuatımızda düzenlemesi bulunmamakla birlikte gerek Türk hukukunda gerekse İsviçre hukukunda kendisine uygulama yeri bulan bu teori bir kimsenin kendi yarattığı dış görünüşün meydana getirdiği sonuçlara kendisinin katlanmasının gerekliliği, aksi yönde bir düşüncenin iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil edeceği kabulüne dayanır. Bu sorumluluğun varlığından söz edilebilmesi için güvenin haklı ve korunmaya layık olması, karşı tarafça yaratılan güven hissi nedeniyle hareket ettiğini ileri süren kişinin de dürüst olması gereklidir.
Kusur sorumluluğu hâllerinden sayılan bu kavram herhangi bir sözleşme ilişkisinin varlığını gerektirmediğinden taraf iradesinden bağımsız bir sorumluluk sebebi olduğu gibi (…, … – …, … “…” und “…” …, Zugleich ein Beitrag zur Vereinheitlichung der Regeln über die Schutzpflichtverletzungen, JZ, 1965, s. 479- atıf yapan; Durak, Y.: Güven Sorumluluğu ve Culpa In Contrahendo, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.25, S.1, 2017, s. 242) sözleşmeye taraf olmayan üçüncü bir kişiyi bir anlamda borç ilişkisinin tarafı hâline getirerek borç ilişkilerinin nispiliği kuralını da genişletir mahiyettedir.
Borçlar hukukunda egemen olan sözleşmelerin nispiliği kuralı gereğince borç ilişkilerinden doğan alacak hakkının aynî haklarla kişilik haklarının aksine, hukuki nitelikleri itibariyle nispi bir hak olması, daha açık anlatımla alacaklının bu hakkı sadece borçluya karşı ileri sürebilmesi anlamına gelir ve üçüncü kişiler, borç ilişkisi ile ilke olarak borç altına girmedikleri, bir hak kazanmadıkları için, bu hakkın onlara karşı ileri sürülebilmesi, kural olarak mümkün değildir (Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 22. b. Ankara 2017, s.18). Ne var ki hukuki ilişkilerdeki nispilik mutlak bir kural olmayıp, bu ilişkinin üçüncü kişilere de etkili olmasını sağlayan kanundan veya sözleşmeden kaynaklanan istisnalar söz konusu olabileceği gibi yukarıda da değinildiği üzere kimi durumlarda sözleşmeye taraf olmayan kişinin yarattığı görünüş de bu sonucu doğurabilecektir…”
Somut uyuşmazlığın vasıf ve mahiyeti, anılı içtihatlar, ileri sürülen maddi olgular ve deliller doğrultusunda yapılan inceleme neticesinde; yanlar arasında 10/06/2014 tarihli “Hasta Takip Sistemleri Üretim Çerçeve Sözleşmesi kapsamında davacının davalı tarafından geliştirilen ve tasarlanan cihazların üretimini, satışını, müşterilere kurulumunu, bakım ve destek hizmetlerini gerçekleştirecek olan şirket olarak tanımlandığı, 3. maddesi ile sözleşmenin yürürlük süresince Müşteri ve … (davalı) taleplerine uygun olarak üretimi ve teslim edilmesi işine ilişkin tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin düzenlenmesi amacıyla imzalandığının belirtildiği, … ile (dava dışı) … arasında, …’nın cihazlar için geliştireceği yazılım kapsamında ayrıca sözleşme yapılacağı, davalının bu sözleşme kapsamında …’e /(davacıya) sağladığı tasarım İçin …’ den üretilen cihaz başına bir lisans bedeli tahsil edeceği, cihazların fiyat ve teslimat şartlarının … ile yapılacak ayrı bir sözleşmenin konusunun olacağı, işbu sözleşmenin cihazın üretilmesiyle ilgili tarafların mutabık kaldığı genel çerçeveyi ortaya koyduğu, 10. maddesi ile sözleşmenin süresinin sözleşme tasarımlarının … (davalı) tarafından eksiksiz biçimde…’e (davacı) teslim edildiği tarihi takip eden 18. inci takvim ayının sonuna kadar geçerli olduğunun bağıtlandığı görülmüştür.
İzah edildiği üzere sözleşme görüşmelerinden doğan sorumluluk, sözleşmenin kurulmasından önceki safhada görüşenlerden birinin veya yardımcılarının, diğer görüşmeciye veya onun koruma alanında bulunan diğer kişilere, aralarında dürüstlük kuralına dayalı olarak kurulmuş bulunan sözleşme benzeri güven ilişkisine aykırı davranarak vermiş olduğu zarardan doğan sorumluluktur. Ayrıca taraflar arasında kurulan sözleşmeler bir anda oluşmayıp uzun bir süreci kapsamaktadır. Bu ilişki sözleşme benzeri bir güven ilişkisidir. TMK 2/1 maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralına dayanmaktadır. Buna göre, görüşmeler esnasında görüşenlerin sözleşmenin içeriği ve şartları hakkında birbirlerini aydınlatması ve dürüstlük kuralına uygun davranması, birbirlerinin kişilik ve mal varlığı değerlerine zarar vermemek için gerekli özeni göstermesi, koruma yükümlülüklerine uyulması gerekmaktedir. Sözleşmenin kurulmasından önceki kusurlu davranıştan doğan bu sorumluluğa … adı verilmektedir.
Davacı yanca sözleşme öncesi sorumluluk ilkesi olan “…” ilkesine göre talepte bulunulduğu görülmekle birlikte çerçeve sözleşmenin yürürlükte olduğunu, davalı tarafça sözleşmeye aykırı davranılması ve tasarımların teslim edilmemesi nedeni ile zarara uğradığından bahisle tazminat isteminde bulunduğu, iddianın ileri sürülüş tarzındaki çelişki, TBK’nın 1 ve 19. maddeleri ışığında sözleşme hükümlerinin bir bütün olarak ele alınması kapsamında çerçeve sözleşmenin ileride hazırlanması gereken sözleşmenin genel çerçevesini ortaya koyduğu, tasarımların teslim edilmemesi nedeni ile ileride hazırlanmasına bırakılan sözleşmenin tesis edilemediği, tasarımların teslim edilmesi ile cihaz üretim sürecinin başlayacağı gibi tasarımlar teslim edilmeden cihaz üretim yükümlülüğünün de başlamayacağı, sürecin tasarım teslimi ile başlayıp 18. takvim ayının sonuna kadar geçerli olup ilerleyen aşamanın ayrı bir sözleşmenin konusu olacağı saptanmıştır. TBK’nın 26. maddesi uyarınca, Türk Hukukunda esas olan sözleşme özgürlüğüdür. Aslolan sözleşme serbestisi olmakla bir tarafın diğer tarafla sözleşme yapmakla yükümlü olmaması ana kaide olmakla birlikte dürüstlük kuralına aykırı bir hareket ile güven uyandırıp karşı yanın zarara uğramasına sebebiyet verilmemesi gerekmektedir. Bu nedenle davacı vekiline ticari defter kayıtlarında tespit edilen … marka işlemcilerin satın alınmasının çerçeve sözleşme ile bağlantısını ayrıntılı, gerekçeli olarak delilleri ile birlikte izah etmek ve davalı yanın çalışanlarının talebi üzerine anılı işlemcilerin satın alındığı iddiasını ispata elverişli eksik delillerini ibraz etmek ve çerçeve sözleşmeye konu tasarımların teslim edilmesi için davalı taraftan talepte bulunulduğuna ve teslimat gerçekleşmeyince taraflar arasında yapılan görüşmelerde; 2014 yılında oluşan iş kaybının telafisine yönelik, 5.000 adet üretim lisansı bedeli olan tutar karşılığında 8.000 adet üretim lisansı verileceğinin ifade edildiği, tasarımların şubat ayında teslim edileceği ile ilgili proje yöneticisi ve ekibiyle birlikte taahhüt edildiği iddiasına yönelik olarak dava dilekçesinde ek olarak betimlenen e-posta yazışmalarını ibraz etmek üzere süre verilmiş olup sunulan mail yazışmalarına bakıldığında davalı yetkililerince … işlemci alınmasına, üretim lisansı verileceğine yönelik somut bir talebin iletilmediği görülmüştür. Anılı izahatlar ışığında dosya kapsamındaki deliller ile birlikte somut olaya bakıldığında; davalı yanın karşı tarafta haklı bir beklentinin doğmasına sebebiyet verebilecek menfi bir tutumunun ispatlanamadığı, tacir olup basiretli hareket etmekle yükümlü olan tarafların sözleşme görüşmelerindeki gidişat ve eğilime göre aksiyon geliştirmelerinin ticari hayatın olağan akışı içerisinde gerekli olup davalının kötüniyetli bir tutumla davacı yanın zararına hareket ettiklerini gösterir bir kanaate varılamadığı anlaşılmakla; sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin yatırılan 1.300,39 TL harçtan, 59,30 TL karar-ilam harcının düşümü sonucu başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kalan 1.241,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
4-Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.474,44 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır