Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/884 E. 2018/655 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/884 Esas
KARAR NO : 2018/655
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2016
KARAR TARİHİ: 03/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı yanın fatura alacağı nedeniyle müvekkili hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında giriştiği icra takibinde 10.000 TL haricen davalı hesabına ödenmesine rağmen müvekkilinin … Bankasındaki hesabına bloke konulduğunu ve tahsilat yapıldığını beyanla; yapılan kısmi ödemeye istinaden müvekkilinin davalıya 10.000 TL borçlu olmadığının tespitini talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında uzun yıllara dayanan ticari ilişki bulunduğunu, huzurdaki davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkiline ödenmeyen hizmet bedeli olan 29/06/2016 tarihli ve 16.482,77 TL bedelli faturanın icra takibine konu edildiğini ve vaki ödeme nedeniyle infazen kapatıldığını, yine müvekkilinin başka bir alacağı için 26.012,95 TL üzerinden başlatılan takibin ise kesinleştiğini, müvekkilinin davacı taraftan alacaklı olduğunu, dava konusu edilen ‘ödemenin’ müvekkilinin başka alacaklarına karşılık olarak yapıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap ve fatura alacağına istinaden 26.012,95 TL’si asıl alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin bila tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Davacı ve davalı arasında ticari ilişkin mevcut olduğu ve davalının davacıya karşı 2 adet icra takibinde bulunduğu davacınında davalıya 1 adet icra takibi yaptığı hususları tespit edilmiştir.
Davalı alacaklı Dijital Dünya önce 23/06/2016 tarihinde 03/06/2016 tarihli faturayı dayanak göstererek 31.904,97 TL tutarı Krea firmasından … sayılı icra dosyası ile talep etmiştir.
Davacı Krea tarafından davaya konu ödeme Dijital firmasına … bankasından 10.000 TL 30/06/2016 tarihinde yapılmıştır.
Davalı taraf davacının başkaca borçları da olduğunu ve ödemenin bu borçlara mahsup edilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Gerçektende davalı tarafından 15/07/2016 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nde … E. sayı ile 29/06/2016 tarihli 16.482,77 TL’lik fatura takibe konu edilmiştir. Ne varki Dijital firması söz konusu ödemeyi bu faturadan da düşmemiştir.
Davacı ve davalı arasında ayrıca Krea firması tarafından da Dijital aleyhine 22/08/2016 günlü takip yapılmşıtır. Krea firmasıda bu takipte sadece fatura bedelini talep etmiştir. Ödenen bedeli talep etmemiştir.
Bilindiği gibi birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu borçlar kanuna göre çözümlenmelidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 102. maddesinde ‘kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir. Borçlardan hiçbirinin ifa zamanı gelmemişse, kısmi ödeme alacaklı için güvencesi en az olan borca mahsup edilmiş sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yargıtay içtihatlarında da ‘Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir. Borçlardan hiçbirinin ifa zamanı gelmemişse, kısmi ödeme alacaklı için güvencesi en az olan borca mahsup edilmiş sayılır.” şeklinde olup, yukarıdaki tespitler kapsamında taraflar arasında her ne kadar birden fazla borç alacak ilişkisi olduğu anlaşılmakta ise de ve davacı tarafından ödeme yapılan tutara ilişkin hangi borca dair olduğu açıklaması yapılmamış ise de, davacının 30/06/2016 tarihindeki ödemesi zamanında sadece davalı tarafından 03/06/2016 tarihli fatura için 23/06/2016 tarihli …. İcra Müd.’nün … esas sayılı dosya borcu takibe konu edilmiş olmakla bu dosya borcu muaccel olmuştur.
Davalının bildirdiği başkaca borçlarının olması durumunda davalı Dijital sonradan yaptığı 15/07/2016 tarihli …. İcra Müd.’de … E. sayı ile 29/06/2016 tarihli 16.482,77 TL’lik fatura takibine de 30/06/2016 tarihli 10.000 TL’lik ödeme miktarına mahsup etmemiş olmakla davalının bu iddialarının yerinde olmayacağı hususunda takdir sayın mahkemeye ait olacak olup, TBK 102 kapsamında yapılan ödemenin ilk takip dosyası olan 23/06/2016 tarihli … İcra Müd.’nün … Esas sayılı dosya borcuna ilişkin olduğunun kabulü değerlendirildiğinde davacının 10.000 TL’lik belirlenen ödemesinin bu dosya borcundan ödeme tarihi 30/06/2016 itibari ile düşümünün yapılması gereği sonucuna varılacaktır.” şeklinde mütalaa ettiği görülmüştür.
Dava; yapılan ödemenin icra takibine hasren yapıldığına bahisle yapılan kısmi ödeme nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı taraf davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davacı tarafça davalı hesabına yapılan 10.000 TL ödemenin … İcra Müd. … esas sayılı dosyasına istinaden yapılıp yapılmadığı, bu takibe ilişkin borçtan mahsup edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Davacı taraf … İcra Müd. … esas sayılı dosyasında takibe konu borcun varlığı ve miktarına ilişkin herhangi bir itirazda bulunmamış olup yapılan kısmi ödeme nedeniyle icra dosyasında borçlu olmadığının tespiti talebinde bulunmuştur.
Davacı tarafça davalıya 10.000 TL ödeme yapıldığı taraflar arasında ihtilafsızdır. Yine davalı Dijital firması tarafından davacı Krea firması aleyhine 29/09/2016 tarihli 16.482,77 TL faturaya istinaden …. İcra Müd. … esas sayılı dosyasında takibe girişildiği ve bu dosyanın vaki ödemeyle infaz edildiği, dava dosyasının konusunu oluşturmadığı dosya kapsamı ile sabittir.
Davalı taraf davacının yaptığı 10.000 TL ödemenin … İcra Müd. … esas sayılı dosyasına istinaden değil, davacıdan vaki başka bir alacağa istinaden ödendiğini savunmuş ise de bu savunmasını, davacıdan başka sebeple alacaklı olduğunu ve ödemenin bu alacağa istinaden yapıldığını kanıtlayabilmiş değildir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 102. maddesinde ‘kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir. Borçlardan hiçbirinin ifa zamanı gelmemişse, kısmi ödeme alacaklı için güvencesi en az olan borca mahsup edilmiş sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu düzenleme karşısında somut olay irdelendiğinde mübrez raporda da ifade edildiği üzere davacı tarafça yapıldığı tartışmasız olan 10.000 TL ödemenin …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına hasren yapıldığı ve bu borçtan mahsubunun gerektiği mahkememizce de benimsendiğinden davanın kabulü gerekmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanat gereğince; davanın kabulü ile, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalıya 10.000 TL borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalıya 10.000 TL borçlu olmadığının tespitine,
2-Hüküm altına alınması gerekli 683,10 TL karar harcından 170,78 TL peşin harcın mahsubu ile 512,32 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 213,48 TL harçlar toplamının davalıdan tahsili ile davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan Av.As.Üç. tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 138 TL posta masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 738 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/07/2018

Katip Başkan