Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/870 E. 2018/344 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/870
KARAR NO : 2018/344
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2016
KARAR TARİHİ: 17/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu çekin çalındığını, bu olayla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığının … ve … soruşturma sayılı dosyalarında soruşturmaların devam ettiğini, müvekkilin dava konusu çeklerin iptali için … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açıldığını, çek için tedbiren ödeme yasağı konulduğunu, dava konusu çek ile ilgili … 7. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibine başlanıldığını, icra takibi üzerine, … 6. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında, imzaya ve sahte üretilmiş kaşeye karşı açtığı itiraz davası ise halen derdest olduğunu, çek müvekkile sadır olmadığını, müvekkilin çeki iş akdi sonrasında iktisap ettiğini ve bu iktisaptan sonraki iş yerleri ile ya da kişilerle herhangi bir akdi ilişkisi olmadığı gibi onlara herhangi bir sebepten dolayı borcu da bulunmadığını, takibe dayanak çekteki imzanın müvekkile ait olmaması, kaşenin sahte üretilmiş olması sebepleri göz önüne alınarak, davalı tarafından çek ile lgili olarka icra takibi ile çek bedelinin tahsili durumunda müvekkilin telafisi mümkün olmayan zararı söz konusu olacağından, bu zarara sebebiyet vermemek açısından davanın devamı süresince müvekkil yönünden dava sonuçlanıncaya kadar dava konusu çek yönünden tedbir kararı verilmesini, yine tedbiren … 7. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin öncelikle teminatsız, olmaz ise uygun bulunacak teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını, dosyaya yatacak paraların alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, dava konusu çekin müvekkil lehine istirdadı ile haklı hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitini, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu çek nama yazılı değil emre yazılı kıymetli evrak niteliğinde olduğunu ve devri alacağın temliki hükümlerine tabi olmadığını, soyutluk ilkesi gereğince kıymetli evrak asıl ilişkiden bağımsız yeni bir hukuki ilişki meydana getirdiğini, müvekkil banka dava konusu çekin iyi niyetli meşru hamili olduğunu, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının ve itirazlarının reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… 7. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında özetle; “18.770,56-TL tutarındaki alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaen asıl alacağa işleyecek (yıllık %10,5) oranında ticari faiz ile birlikte ödenmesini” talep ettiği, davacı (borçlu) …’ın takibin iptalini ve tedbiren durdurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında; davacı tarafın … olduğu, davanın hasımsız olarak açılan kıymetli evrakın iptali talepli dava olduğu anlaşılmıştır.
… 6. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında; davacı tarafın …, davalı tarafın ise … olduğu, 03/06/2016 tarihinde imzaya itiraza ilişkin dava açıldığı, Mahkemece 08/03/2018 tarihinde itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 11/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının sunulan kayıtları incelenmiş olup, davaya konu çeki keşidecisinden ticari ilişki kapsamında teslim aldığının kayıtlardan belirlendiğini, yine sunulan kayıtlarda çek üzerinde kendisinden sonra görülen cirantalar ile (cirosunun ve kaşesinin sahte olduğu iddiasında takdirin Mahkememize ait olduğunu) borç alacak ilişkisi mevcut olmadığı ve dolayısıyla çekten dolayı borçlu olmadığının belirlendiğini, davalı bankanın davaya konu çeki Genel Kredi Sözleşmesine istinaden ödeme vasıtası olarak ciro ve teslim aldığına ilişkin sözleşme ticari kayıt belge doyada mevcut olmamakla yapılan tespit ve incelemeleri Mahkememize ait olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; TTK’nın 792. maddesi (6762 sayılı TTK m.704) uyarınca açılan çek istirdadı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça …bank … … Şubesine ait keşidecisi … Yapı Taahhüt İnşaat Tic. San. Ltd. Şti olan, 31/07/2016 keşide tarihli 17.000,00-TL bedelli çekin müvekkili nezdindeyken çalındığını, bu nedenle davaya konu çekteki müvekkili adına atılan imzanın ve kaşenin sahte olduğunu, bu hususta … CBS’ye şikayette bulunulduğu ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında çek iptali talepli dava açıldığını, çek için tedbiren ödeme yasağı konulduğunu; ancak daha sonra davalı banka tarafından takibe dayanak yapıldığını, çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığından bahisle davaya konu çekin istirdadını talep ettiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Zayi olan çekin istirdadı talebiyle açılan iş bu davada ispat yükü davacıda olup, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Bu itibarla, anılan yasal düzenleme karşısında ispat yükü üzerinde bulunan davacının, senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiğinden ve somut uyuşmazlık yönünden davacı tarafça anılan hususlar ispat edilemediğinden davanın reddi gerekmiştir.
Her ne kadar davaya konu çek üzerindeki imzanın davacı tarafa ait olmadığı … 6. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında belirlenmiş ve sahtecilik iddiası herkese karşı ileri sürülebilecek mutlak def’ilerden ise de; bu def’inin lehdar tarafından bir ödeme yapılması veya keşideci tarafından bir ödeme yapılmamış olması halinde lehdar aleyhine sürdürülüp devam eden takipte ileri sürülmesinin mümkün olabileceği, somut olayda ise; keşideci tarafından borç ödenmiş olup imzaların istiklali prensibi gereğince lehdarın imzasının sahteliği diğer kambiyo borçlularını sorumluluktan kurtarmayacağından ve ciro silsilesinde görünüş itibariyle kopukluk bulunmadığından keşideci tarafından son hamile yapılan ödemenin davacıya iadesinin mümkün olabilmesi için çekin 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca hamil tarafından kötüniyetli iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunun kanıtlanması gerektiği, dosyada bulunan delillerin bunu kanıtlamaya yeterli ve elverişli görülmediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 290,32-TL harçtan 35,90-TL’in mahsubu ile artan 254,42-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.180,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/04/2018

Katip … Hakim …